|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
ayeti, ayetler, diriliş, dirilme, dirilmeyle, hadis, ilgili, yeniden |
![]() |
Yeniden Diriliş - Yeniden Dirilme Ayeti - Yeniden Dirilmeyle İlgili Hadis Ve Ayetler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Yeniden Diriliş - Yeniden Dirilme Ayeti - Yeniden Dirilmeyle İlgili Hadis Ve AyetlerYeniden Diriliş - Yeniden Dirilme Ayeti - Yeniden dirilmeyle ilgili hadis ve ayetler Yeniden Diriliş - Yeniden Dirilme Ayeti - Yeniden dirilmeyle ilgili hadis ve ayetler Dediler ki: “Biz yer (toprağın için) de yok olup gittikten sonra, gerçekten biz mi yeniden yaratılmış olacağız?” Hayır, onlar Rablerine kavuşmayı inkar edenlerdir ![]() ![]() Hayır, onlara kendilerinden bir uyarıcı gelmesine şaştılar da, o kafirler: “Bu şaşılacak bir şey” dediler ![]() ![]() ![]() ![]() Dediler ki: “Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?” De ki: “İster taş olun, ister demir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu, şüphesiz, onların ayetlerimizi inkar etmelerine ve: “Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?” demelerine karşılık cezalarıdır ![]() ![]() ![]() b ![]() b ![]() ![]() ![]() ![]() Bilindiği gibi, bir haberin doğruluğu onu bildirenin doğruluğuna bağlıdır ![]() ![]() ![]() Kur'ân, sadece öldükten sonra dirilmenin mutlaka meydana geleceğini haber vermekle yetinmemiştir ![]() ![]() ![]() Ba's (öldükten sonra dirilme) ve haşr meselesini hiçbir delile ihtiyaç bırakmayacak şekilde kendine has aklî ve mantikî metotlarla ispat eden Kur'ân, dirilişin imkânını, şu üç yolla ele almıştır: b ![]() ![]() Kur'ân'da, âhiret âleminin imkânını izah ve ispat konusunda, muhatapların gerçeği bulmaları için kullanılan metodlardan birisi olarak, kıyas/mukayese usûlünü görmekteyiz ![]() ![]() Bir şeyi yoktan var edebilenin onu ikinci defa var etmesinin daha kolay olması: İnsan, bazen kendi kudret ve düşüncesini aşan bir şeyle karşılaştığı zaman o şeyin gerçekleşmesinin imkânsız olduğu zannına kapılır ![]() ![]() Bir sayfada milyonlarca kitabı birbirine karıştırmadan yazıp nazarımıza arz eden zat, formalarını söküp dağıttığı bir kitabı ikinci defa aynı şekilde bir araya getireceğini va'detse 'Bu, onun kudretinden uzaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine aynı paralelde başka bir misalle meseleyi ele alalım; yoktan bir makineyi îcad eden sanatkâr, daha sonra bu makineyi söküp dağıtsa ve ikinci defa bu makineyi monte edeceğini söylese, ona karşı 'Hayır başaramazsın, yapamazsın!' denilebilir mi? Sınırlı beşer kudreti açısından bu durum mümkün olduğuna göre; bir sınır ve kayıt tanımayan ilâhî kudret açısından hangi engel söz konusu olabilir? Eşyayı yokluktan varlık âlemine çıkaran Yüce Kudretin, nasıl olur da, dağılan parçalanan varlıkları tekrar birleştirmeye gücü yetmez? Yok iken var olan insanın, yok olduktan sonra tekrar var olması niçin mümkün olmasın? Kur'ân inkârcı kafanın "Ben öldüğümde mi, diriltileceğim ![]() İnsanın yaratılışı, dünyaya gelişi ve bu gelişme safhaları kendisinin hiç bir müdahale ve ilâvesi olmadan hep dışardan olmaktadır ![]() ![]() Kur'ân, dirilişi, enfüsî delillerle ispat ederken dikkatlerimizi, yaşadığımız normo âleme çevirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Basit bir nutfeden mükemmel bir varlığın meydana getirilmesi, Allah'ın varlığına bir delil olduğu gibi, ba's ve haşre de kat'i bir delildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'ân, âhireti inkâr eden insanın bu konudaki düşmanca tavır ve itirazlarını onun kendi yaratılış seyrinden habersiz oluşuna bağlar: "İnsan, bizim kendisini bir nutfeden (spermden) yarattığımızı görmedi mi ki, şimdi apaçık bir hasım kesildi?"(Yâsîn sûresi, 36/77) İnsanın kendisini unutması, daha açık bir ifadeyle yaratılışındaki o harikalık ve mükemmelliği unutması, inkâr kapısını aralamaya sebep olmaktadır ![]() ![]() ![]() Kendi yaratılış seyrinin farkında olan bir insanın, ikinci dirilişinden şüphe etmesi düşünülemez ![]() ![]() Diriltmek daha kolay Kur'ân-ı Kerim, yine bu mukayese usûlü içinde insanların zihinlerini farklı bir zaviyeden uyandırmaya çalışır ![]() ![]() Bu noktada Kur'ân, inkârcıların daha ciddî düşünmelerini temin maksadıyla ilk olarak şu soruyu yöneltir: "(Sizce, öldükten sonra O'nun) sizi tekrar yaratması mı zor, yoksa semayı yaratmak mı? (O sema ki,) onu Allah bina etmiştir ![]() Bu âyetle insanlara âdeta "Sizler tekrar tekrar, 'Bu çürümüş kemikler nasıl canlandırılacak?' diye sorup duruyorsunuz; şu muazzam semayı yaratan Allah için hiçbir şeyin güç olamayacağını düşünmüyor musunuz?"denilmektedir ![]() Kur'ân-ı Kerim, ilk adım olarak 'İnsanın yaratılışı mı, yoksa bütün unsurlarıyla birlikte semanın yaratılışı mı daha zor?' şeklinde ortaya koyduğu sorularla zihinleri önemli bir noktaya teksif ettikten sonra, ikinci adım olarak da bu soruların cevabını bizzat kendisi verir: "Elbette gökleri ve yeri yaratmak, insanları yaratmaktan daha büyük bir şeydir ![]() ![]() ![]() Yüksek ve mükemmel bir köşkü inşa eden birisi için, yıkılmış basit bir kulübeyi yeniden bina etmek nasıl daha kolay ise, aynen öyle de varlık olarak arz ve semavât karşısında son derece küçük bir yer işgal eden insanın yaratılışı meselesi de koca kâinatın yaratılışı yanında bundan farklı bir şey değildir ![]() Kur'ân başka bir âyetinde, o denli büyüklüğü ile arz ve semavatı muazzam bir nizam ve ahenk içinde yaratıp devam ettirmeye kadir olan Allah'ın, ölümlerinden sonra insanları tekrar yaratmasının, zorluk adına zikre değer bir husus olmadığını şöyle ifade eder:"(Şimdi), semavât ve arzı Yaratan, onları (insanlar) gibisini yaratmağa kadir olmaz mı? Elbette kadirdir ![]() ![]() ![]() Bir şeyi zıddına çevirebilenin benzer diğer bir şeyi de zıddına çevirebilmesi Dirilişin imkânını ispat sadedinde Kur'ân-ı Kerim'in insanlara sunduğu diğer bir mukayese şekli ise özel bir misalle ele alınmıştır:"Size yeşil ağaçtan ateş yaratan/çıkaran O'dur ![]() ![]() Kur'ân, burada verdiği misalle evvelâ o gün bu mesajların ilk muhatapları durumunda olan Araplara, kullandıkları yeşil iki ağacı birbirine sürtmekle elde ettikleri ateşi nazara vererek, Yüce Allah'ın murat ettiği her şeyi yapmaya ve yerine getirmeye kadir olduğuna; kudretinin önünde hiçbir engelin bulunmadığına dikkat çeker ![]() Âyetin konuyla alâkalı olarak ifade etmek istediği husus ise şudur ![]() ![]() ![]() Ölüm ötesi hayatın imkânını istidlâl sadedinde verdiği bu misalle Kur'ân, bu âlemde bir şeyin, onun zıddı olan diğer bir şeyden meydana gelmesinin müşahede edilen mümkün bir vakıa olduğunu hatırlatıp, zihinleri, bu açıdan dirilişin imkânını kabule hazırlamayı hedeflemiştir ![]() Hasılı, Kur'ân, yaş bir ağaçtan zıddı olan ateşi çıkarmağa muktedir olan Yüce Yaratıcı'nın, hayata zıt gibi görünen çürümüş kemiklerden de hayatı var etmeğe muktedir olacağını üstün bir beyanla dikkatlerimize arz eder ![]() b ![]() ![]() Kur'ân, bazen de bizlere dirilişin bizatihi karşılaştırılabilir, seyredilebilir örneklerini hatırlatır ![]() ![]() Kur'ân böylece tecrübe dünyasından aldığı delillere dayanarak hem diriliş olayının aklî temellerini gösterir, hem de bunu inkâr edenlerin hiçbir delile sahip bulunmadığını ve itirazlarının ilmî bir değer taşımadığını ortaya koyar ![]() ![]() Burada aklın, düşünce ve tefekkür yoluyla varabileceği hükümler, öğretici bir üslûp içinde verilir ![]() ![]() Sunduğu bu deliller itibariyle mesele ister bir filozof isterse bir çoban zaviyesinden ele alınsın, Kur'ân'ın takip ettiği bu ispat ve ikna metodundan daha üstünü gösterilemez ![]() ![]() ![]() ![]() Ölümünden sonra arzın canlandırılması Kışta ölü gibi olan yeryüzünün ilkbaharda tekrar diriltilmesi, Kur'ân'da öldükten sonra dirilişin imkân dâhilinde ve seyredilebilen bir vakıa olduğunu göstermek maksadıyla verilen en çarpıcı misaldir ![]() ![]() İçinde bulunduğumuz hayatın işleyişi, ölüm sonrası bir hayatın imkânına başlı başına bir delildir ![]() ![]() Benzerlerini daimî bir surette görüp seyrettiğimiz bir âlemde dirilişin vukûunu çok görmemizin bir anlamı olabilir mi? Öldükten sonra dirilme ve haşr bundan öte bir şey midir? Yoksa insan kendi haşrini O'nun kudretinden uzak bir şey mi zanneder? Böyle her baharda sayısız 'ba'sü ba'de'l-mevt' olayına sahne olan yeryüzüne bir kez ibret gözüyle bakabilen, kendisinin de öldükten sonra aynen bunlar gibi yeni ikinci bir âlemin baharında haşrolunacağını anlamada güçlük çekmeyecektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaratılışın birliğini göstermesi açısından Kur'ân'ın ölü arzı insanın dirilişine delil olarak getirmesi, önemli bir husustur ![]() ![]() ![]() Konuyla alâkalı âyetlerin sonunda, "İşte böyle çıkartılacaksınız ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanın her sabah ölümden diriltilircesine uyandırılması Kur'ân-ı Kerim, tecrübe dünyasından ele aldığı deliller arasında şunu da hatırlatır; eğer insan bir çeşit ölüm sayılabilecek olan uykuya dalışından sonra tekrar hayata dönüşü üzerinde fikir yürütür ve bu ahenk ve işleyişi araştırırsa, ba's ve haşri anlamada güçlük çekmeyecektir ![]() Yeniden dirilmenin imkânı konusunda inkârcılar, "Öldükten sonra yeni bir bitkisel hayatın mümkün olabileceğini kabul edelim; ama hislerin ve şuûrun vücudumuzla alâkası kesildikten sonra, insanî hayatımız yeniden tekrar nasıl başlayabilecektir?"diyerek bunun imkânsız olduğunu belirtirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allâme Elmalılı Hamdi Yazır'ın da söz konusu âyetteki "Sonra (gündüzün yine) sizi diriltir ![]() ![]() Allah (c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanların -uykudan sonra uyandıkları gibi- öldükten sonra dirileceklerini ifade eden bir başka âyet ise, Zümer sûresinde yer almaktadır: "Allah, ölümleri vaktinde canları alır; ölmeyeni de uykusunda (bir tür ölüme sokar ![]() ![]() ![]() Bu âyetler ölüm ve uyku arasındaki benzerliği, yani uyanma ve ölümden sonraki diriliş arasında bulunan benzerliği açıklamaktadır ![]() ![]() ![]() Uyuyup uyanma ile ölüm ve dirilişin benzerliğine hadis-i şeriflerde de vurgu yapılmıştır ![]() ![]() Uyuma ve uyanma olayının yaratıcısı olan Yüce Allah, bu ikisi arasında vuku bulan 'rüya' gerçeğiyle de bu husustaki şüpheleri izale sadedinde düşüncelerimize ayrı bir ufuk açmaktadır ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi insan, öldükten sonra dirilişin bir benzerini, uyuma ve uyanması ile fiilen yaşamaktadır ![]() ![]() b ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerim'in dirilişin imkânını ispat yollarından birisi de geçmişte vuku bulmuş mûcizevî diriliş hâdiselerini gündeme getirmesidir ![]() ![]() ![]() Dirilişin imkân ve vukuunun fiilî birer delili olarak, Kur'ân tarafından tescil edilmiş bu vak'alar için 'Bunları zamanında yaşayanlar gömüşlerdir, sonradan gelenler bunları göremeyecektir ki, onlara örnek olsun?' diyenlere şu noktayı hatırlatmak kâfidir:"Bu hâdiseleri haber veren kaynağın hakkaniyeti ispatlandıktan sonra, bunların her gün gözler önünde cereyan etmekte olan vakıalardan farkı kalmaz ![]() ![]() Diriliş hakkındaki şüphe ve tereddütlerin giderilmesi sadedinde serdedilen bu örnekler, bir yandan dirilişin imkân dairesinde bir hâdise olduğunu bildirirken aynı zamanda dirilişin mutlaka cismanî olacağını da haber vermektedir ![]() Kur'ân, ölüm sonrası dirilişi hayretle karşılayan ve bu konuda kesin bilgi sahibi olmak isteyenlere cevap teşkil etmek üzere, geçmişte yaşanmış duyular âleminden insan zihnine diriliş gerçeğini yaklaştıran örnekler sunmuştur ![]() Bunların birkaçını şöyle sıralayabiliriz: Üç yüz dokuz sene mağarada uyutulduktan sonra Ashab-ı Kehf'in diriltilmesi , İsrailoğullarından ölmüş birisinin kendisine bir sığırın organıyla vurularak diriltilmesi , Sina çölünde İsrailoğullarından bir topluluğun topluca öldürülüp diriltilmesi , Hz ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|