Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
açar, açtığı, hastalıklara, nelerdir, savaş, savaşın, yol, yollar

Savaş Ne Gibi Hastalıklara Yol Açar? Savaşın Hastalıklara Açtığı Yollar Nelerdir?

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Savaş Ne Gibi Hastalıklara Yol Açar? Savaşın Hastalıklara Açtığı Yollar Nelerdir?



Savaş Ne Gibi Hastalıklara Yol Açar? Savaşın Hastalıklara Açtığı Yollar Nelerdir?
Savaş Ne Gibi Hastalıklara Yol Açar? Savaşın Hastalıklara Açtığı Yollar Nelerdir?

Savaşın başka hastalıklara açtığı yolu bul

Alıntı Yaparak Cevapla

Savaş Ne Gibi Hastalıklara Yol Açar? Savaşın Hastalıklara Açtığı Yollar Nelerdir?

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Savaş Ne Gibi Hastalıklara Yol Açar? Savaşın Hastalıklara Açtığı Yollar Nelerdir?



Alıntı:

SÜLO´isimli üyeden Alıntı

Savaş Ne Gibi Hastalıklara Yol Açar? Savaşın Hastalıklara Açtığı Yollar Nelerdir?

Savaşın başka hastalıklara açtığı yolu bul

Bul değil bulabilirmisiniz

SAVAŞ SONRASI İNSAN
Savaş nefretin dolaysız dışavurumudur Kullandığı teknoloji ne olursa olsun hangi kriterlere göre değerlendirilse değerlendirilsin doğası gereği yıkıcıdır Bu yıkıcılık savaşın bizzat başladığı andan çok önce başlar ve savaşın bitiminden çok sonraya kadar biyolojik psikolojik ekolojik yıkımlar olarak kendini yaşamın her alanında gösterir
Savaşın öznesi insandır Nesnesi ise tanımlanabilen her şeydir Herkese tehdit altında olduğunu hissettiren ilk duygu ölümdürDüşüncenin ilk oluşumundan bu yana insanlar bu ölüm duygusundan kurtulmak için değişik korunma yömtemleri geliştirdilerilerlemenin temel amacı bu ölüm duygusunu ortadan kaldırmaktır diyebiliriz Postmodern düşünürlerden JBaudrillard „Mutlak korunma öldürücüdür“der Kişinin her türlü insan ve nesneyle olan ilişkisi iktidar temelli olduğundan; savaş, iktidarı elde etmenin ve onu elde tutmanın en etkin yöntemidir

Savaş,savaşa katılan gruplar tarafından „hak“ nosyonu etrafında değerlendirilir Politik tanısı ne olursa olsun reçetesi savaş olarak belirlenen iktidar hastalığında, hastalığı tedavi edecek ilacın bileşiminde sadece „hak“ vardır Hak temelinde gelişen bu politik süreç kendi tarafını ve karşıtını yaratmak zorundadır Simmel „Olumsuzlama dünyanın en basit şeyidir Bu yüzden bir hedefte anlaşamayan kişiler, büyük kitleler olarak burada buluşurlar“ diyor J Baudrilard ekliyor „kitleleri olumlu görüş ya da eleştirel niyetleri doğrultusunda kışkırtmak gereksizdir; çünkü kitlelerin böyle görüş ya da niyetleri yoktur: Ayrışmamış bir güçleri vardır yanlızca, bir reddetme güçleri Yanlızca dışladıklarıyla, yadsıdıklarıyla güçlüdürler“ Bir kez ölüm tehdidi altında bulunan insanlar politik ve tarihsel olarak artık iktidarın kendini meşrulaştırma ve koruma araçlarına dönüşürler

Bu çalışmamızdaki amacımız, savaş ve savaşın oluşum süreçlerinin bir analizi ve değerlendirmesi değil; savaş anında, öncesinde ve sonrasında savaşa katılanların, savaştan direkt veya dolaylı etkilenlerin ruhsal durumlarında oluşan veya oluşma ihtimali bulunan bir takım rahatsızlıkların kısa bir değerlendirmesini yapmaktır Ruh sağlığında Amerikan Psikiyatri Birliği DSM IV te insanın ruhsağlığı „Gerçek bir ölüm ya da ölüm tehdidi, ağır bir yaralanma ya da kendisinin veya başkalarının fizik bütünlüğüne bir tehdit olayını yaşaması, böyle bir olaya tanık olması ya da böyle bir olayla karşı karşıya gelinmesi“ ve „kişinin tepkilerinin korku, çaresizlik ya da dehşete düşme olası durumlarda bozulabilmektedir“ denmektedir İşte bu tür travmatik oluşumların en büyük sebebi savaş vb şiddet olaylarıdır

Travma organizmada değişime yol açan fiziksel ve/veya psikolojik şiddetir Travmanın psikolojik-psikiyatrik belirtileri uygulanan şiddeten bağımsız olarak ortaya çıkabilir Çeşitli travmalarda fiziksel belirtilerin kaybolmasına rağmen psikolojik-psikiyatrik belirtilerin varlıkları yıllarca hatta yaşam boyu sürebilmektedirtravmanın psikolojik-psikiyatrik belirtilerinin uzunca bir süre geçtikten sonra da ortaya çıkabileceği uzmanlarca belirtilmektedir

Travma sonrası ortaya çıkan tepkiler farklı olabilmektedir: Endişe, güvensizlik, korku, çaresizlik, umutsuzluk, yaşamdan tat almamak, bellek, duygudurum, uyku bozuklukları, konsantrasyon güçlüğü, olayı yeniden yaşama, kaçınma ve donukluk belirtileri, iştahsızlık, yaygın baş ağrıları, cinsel işlev bozuklukları, alkol, ilaç, madde kullanımında artış şeklinde erken belirtiler olabilrAyrıca akut stres bozuklukları, posttravmatik stres (PTSB) bozuklukları, depresyon, dissosiyatif bozukluklar, uyum bozuklukları, kısa psikotik tepkiler, panik atak, kronik depresyon , paranoid bozukluk ve psikofizyolojik hastalıklar gibi durumlar da ruhsal travmalar sonrası gelişebilir

Son 20 yılda yapılan araştırmalar travmatik olaya „tanık olmak“ veya olayı „öğrenmek“ yani ikincil travmatik stres, posttravmatik stres (PTSB) ile doğrudan ilişkilendirilmiştir Danieli travmanın, „travmayla doğrudan karşılaşan kişiden başlayarak gittikçe büyüyen halkalar halinde, kişinin ailesi, arkadaşları ve yaşadığı toplumu“ etkilediğini söylemiştir Solomon ve arkadaşlarının Lübnan savaşına katılmış İsrail askerlerinde, Davidson ve arkadaşlarının Vietnam’da savaşmış ABD askerleri üzerine yaptığı çalışmalarda PTSB tanısı almış askerlerin ailelerinde PTSB geliştirmeyenlere göre daha fazla çatışma ve işlev bozukluğu saptanmıştır PTSB tanısı almış askerlerin eşlerinde, umutsuzluk düzeyi yüksek ve uyum sorunları daha fazla bulunmuştur travmanın çocuklar üzerindeki dolaylı etkileri, Nazi soykırımından kurtulan ebeveynlerin savaş sonrası doğan çocukları üzerinde araştırılmıştır Soykırımdan kurtulan ebeveynlerin, çocuklarıyla, bağımlı aşırı koruyucu, çocuğun bireyselleşmesini engelleyen bir ilişki kurdukları saptanmıştır Kamboçyalı sığınmacıların çocuklarında ebeveynlerin yaşadıkları travmaların etkilerinin iki kuşak boyunca ğörüldüğü saptanmıştır
İkincil travmatik stresin ana nedeni, kişinin travmanın birinci mağduruyla samimiyeti ve akrabalık ilişkisine bağlı olmasında değil mağdurla ne düzeyde özdeşim kurduğuna bağlıdır Kişi travmatik olayı TV’de izlese ve travmaya uğrayanları hiç tanımasa da eğer onlarla güçlü bir özdeşim içindeyse, PTSB belirtileri geliştirebilir

Özdeşim kurma yönü her zaman mağdurdan yana olacak diye bir kural yoktur şiddeti kullanandan yana da bir özdeşim kurulabilir Archer ve Gartner ABD’de yaptıkları araştırmalarda şiddete madalya takılan vietnem savaşı sonrasında, kadın ve erkek siviller tarafından işlenen şiddet suçlarında (1963-1973 arasında) erkeklerde %101, kadınlarda %59 oranında bir artış olmuşturyine aynı araştırmacıların yaptığı başka bir çalışmada I Dünya savaşı, II Dünya savaşı, Vietnam savaşı ve başka 11 savaştan sonra, savaşan uluslarda, savaş savaş yaşamamış uluslara göre cinayet oranlarında önemli yükselmeler olmuştur

Savaşı yapanların sayısı, savaşı yaşayanların sayısından her zaman az olmuştur Klinik müdahaleler ve rehabilitasyonlarla ancak kısmi olarak düzeltilme şansı olan yukarıda adını saydığımız ruhsal bozukluklar; gelişen teknolojik aletlerle yaşamımıza her yönüyle işlemektedir Körfez savaşını naklen izlememiz, 11 Eylül saldırılarının ve son Irak savaşının her Tv kanalında milyon kez gösterilmesi, her coğrafyanın kendi özel çatışma ve savaş koşulları, çağımızda yaşayan her insanı birer savaş mağduruna dönüştürmüştür

Beş kişinin tek bir halatı çekmesi, her birinin kuvvetinin beşle çarpılması demektir Ölüm için bunun tersi geçerli Bin kişiyi öldürdüğünüzde, her birinin ölümü, tek başına ölmüş olmasından bin kez daha önemlidir (Gombrowicz ) Bu önermeyi ruhsal ölüme göre düşünürsek çağdaş insanı trajik bir varlık olarak görmemiz yanlış mı olacak?


Alıntı Yaparak Cevapla

Savaş Ne Gibi Hastalıklara Yol Açar? Savaşın Hastalıklara Açtığı Yollar Nelerdir?

Eski 09-11-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Savaş Ne Gibi Hastalıklara Yol Açar? Savaşın Hastalıklara Açtığı Yollar Nelerdir?



Savaşın İnsan Üzerindeki Etkileri
İnsanlık tarihinin kayda alınan 5600 yılında 14 600’den fazla savaş yaşanmıştır Her yıla yaklaşık 26 savaş düşmektedir Her otuz yılı bir kuşak olarak kabul edecek olursak bu sürede yaşamış 185 kuşaktan sadece 10’u savaşsız bir ömür sürebilmiştir Neredeyse hayatı boyunca savaş görmeyen bir insan yaşamamış gibidir
20 yüzyılda yaşanan iki büyük Dünya Savaşı’ndan sonra, insanlık sanki barış ve huzur içinde yaşamaktaymış gibi bir yanılsama sık sık dile getirilir Oysa II Dünya Savaş’ından bu yana 150’ye yakın savaş gerçekleşmiştir ve bu savaşlara bağlı olarak 60 milyondan fazla kişi hayatını kaybetmiştir İkinci Dünya Savaş’ından bu yana savaşlarda ölen insan sayısı, II Dünya Savaşı’nda ölen insan sayısının 3- 4 katıdır
Savaş ve politik şiddet neden olduğu on milyonlarca can kaybı yanında bu rakamların birkaç katı kadar yaralı ve bundan daha da fazla psikolojik olarak hasarlanmış insan yaratır Ayrıca milyonlarca kişi, şiddete maruz kalma endişesiyle yerinden yurdun olmakta, can güvenliğini sağlamak için çok travmatik göçler yaşamaktadırlar Savaşa ve şiddete bağlı göçlerin yaygılığı açısından bir örnek verecek olursak, 1990 yılında sığınmacıların ve kendi yurtlarında yerlerinden edilenlerin sayısı 30 milyon iken bu sayı 1993 yılında 43 milyona çıkmıştır
Savaşın insan sağlığı üzerindeki tehdidi yalnızca savaş sırasında görülmüyor Amerika'da askeri atıklar yüzünden, askeri tesislere yakın yerleşim yerlerinde yaşayanlarda kanser vakası giderek artıyor
Asker ve Savaş Karşıtı Komitesi'nin (COMD) web sitesinde yer alan bir rapora göre, bu yerleşim yerlerinde doğan çocukların % 100'ü savaş kirliliğine maruz kalarak dünyaya geliyor Bu sanayi bölgesindeki yetişkinlerin %90'ı, çocuklarınsa %80'i buna bağlı sinir sistemi, solunum yolları hastalıklarına sahipler Kısacası savaşın doğrudan etkisinin asla görülmediği Amerika'da savaş endüstrisinin doğurduğu sonuçlar, savaşın etkisini nesiller boyu taşıyan savaş mağduru toplumları nasıl etkileyebildiğini göstermeye yarıyor

Savaşın yol açtığı HastalıklarKanser
Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombasından sonra yakın tarihin en yakın savaşlarından Körfez Savaşı'nın olumsuz sonuçları, son beş yılda etkisini göstermeye başladı Son bir kaç yıldır 12-13 yaşında meme kanserine yakalanan Iraklı çocukların sayısı giderek artıyor Iraklı çocuklarda yaygın olarak görülen bir diğer kanser türü ise lösemi
Uzmanlık alanı "radyasyon ile kanser arasındaki ilişki" olan Boston Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Profesörlerinden Dr Richard Clapp, 1995 yılında yayımladığı raporda savaştan sonra tiroid kanseri riskinin 25, testis kanserinin 22, beyin tümörünün 15, meme kanserinin görülme olasılığınınsa 13 kat arttığını belirtti Bağışıklık sistemi hastalıkları
Savaşın ve savaş artıklarının verdiği zarar yalnızca kanser türlerinin çoğalmasıyla sınırlı değil Zira savaş sonrası doğan çocukların bağışıklık sistemi son derece zayıf olduğundan, buna bağlı hastalıklar da savaş mağduru çocuklarda bolca görülüyor Hava, su ve yiyeceklerdeki atıklar anne karnından bebeğe geçip, anne ve babadaki pasif etkiyi aktif hale getirebiliyor Yani anne ve babası sağlıklı olan bir çocuk, savaşa maruz kalan bir anne babadan dünyaya geldiği için savaşın ağır yükünü çekmek zorunda kalabiliyor Solunum yolu hastalıkları
Çeşitli kimyasal silahların ya da patlayıcıların yapımında kullanılan kimyasal maddeler, atıklar solunum sistemini etkiliyor Bronşit va astım hastası çocukların oranı bir hayli fazla Ayrıca doğrudan savaşa maruz kalan çocukların nefes borusu ve ciğerlerinde kimyasal maddelerin yol açtığı ciddi yaralar gözleniyor Dermatolojik problemler
Savaşın insan sağlığındaki olumsuz etkilerinden biri de cilt yüzeyinde baş gösteriyor Savaş sırasında kullanılan kimyasal maddeler, cilt yüzeyinde ciddi yaralanmalara yol açıyor Uzun süreli bir tedavi gerektiren yaralanmalar, savaş döneminde hijyenik bir ortamın olmaması sebebiyle diğer mikrobik hastalıklara davetiye çıkarıyor
Sıcak savaş kadar savaş sendromu da halk sağlığını tehdit ediyor Özellikle piskolojik yönden insanları olumsuz etkileyen savaş sendromu sebebiyle Baş ağrısı Tansiyon Bulantı Kalp çarpıntısı görülmeye başlıyor

Savaşın yol açtığı Pikolojik Sorunlar
Savaş insanların ölmesi, yaralanması, sakatlanması, yakınlarını, evini kaybetmesi ve aynı zamanda korku, terör, dehşet, acı ve gözyaşı demektir Tüm bunlar nedeniyle savaş, çok ciddi ve yaygın bir biçimde psikiyatrik sorunlara yol açar Savaşa bağlı gelişebilen 15 ayrı psikiyatrik bozukluk söz konusudur Bu bozukluklardan Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) halk arasında daha iyi bilinir Bu yazıda, başta TSSB olmak üzere savaşa bağlı gelişebilecek psikolojik sorunlardan ve bunların kimi özelliklerinden bahsettikten sonra, daha önemli bulduğum iki konuya değineceğim Savaşın uzun süreli ve geç etkilerini oluşturan ve üzerinde pek durulmayan bu iki sorun, insanlığın geleceği ve toplum sağlığı açısından, binlerce kişinin hayatını kaybetmesi, milyonlarca insanın tıbbi ve psikolojik olarak zarar görmeleri kadar önemlidir Dolayısıyla savaşa bağlı psikiyatrik sorunları 3 başlıkta ele alınabilir:
1 Psikiyatrik bozukluklar
2 Şiddet davranışlarındaki artış
3 İnsani değerlerin kaybı ve dolayısıyla yetişmekte olan neslin kişilik gelişimi üzerindeki etkileri Savaş yol açacağı doğrudan acılar yanında insanlığın geleceğine ilişkin olumsuz gelişmelerin de hazırlayıcısıdır Yapılan çeşitli araştırmalar göstermiştir ki savaşa katılan toplumlarda, savaştan sonra şiddet ve insan öldürme davranışında ciddi bir artış meydana gelmektedir
ABD’de Vietnam savaşı sırasında cinayet ve saldırı olaylarında iki kat artış olmuştur1963’te cinayet ve katliamlar 45(100 000 kişi başına)’tan 93’e çıkmıştır
ABD’de 1963’ten 1973’e 10 yıl içinde ise cinayet nedeniyle tutuklanma oranı erkeklerde %101, kadınlarda % 59 artmıştır
1900-1970 yılları arasında 110 ulusta ve 44 büyük şehrin savaş ve suç kayıtları incelenmiştir Savaş sırasında tutulan kayıtların güvenilir olamayacağı düşünüldüğünden savaşa katılan ulusların cinayet ve suç kayıtları savaştan 5 yıl öncesi ve 5 yıl sonrası olmak üzere 10 yıl kayıtlara alınmamıştır
Bulgular savaşa giren uluslarda savaştan sonra en az %10 artış olurken savaşa girmeyen uluslarda en az % 10 azalma olduğunu göstermiştir
Cinayet ve saldırı faillerinin büyük kısmının genç insanlar olması ve savaşan ulusların savaştan sonra genç nüfuslarını ciddi bir biçimde kaybetmiş olmalarına karşın cinayetlerdeki bu artış, gerçek oranının aslında daha fazla olduğunu düşündürmektedir
Savaş sonrası cinayetlerde görülen artış, o ulusun savaşta yenilip yenilmemesi, ekonomik çöküntü içinde bulunup bulunmaması, savaşın büyüklüğü gibi faktörlerden bağımsız olarak meydana gelmektedir Sadece savaşta kaybedilen insan sayısı ile savaş sonrasındaki cinayet artışı arasında paralellik saptanmıştır
Uluslararası sorunlarını dayatma, şiddet ve güç kullanma yoluyla çözmeye alışkın bir devlet olan ABD giderek bir şiddet toplumuna dönüşmüştür Badura’nın da söylediği gibi devlet, vatandaşları için örnek alınan bir modeldir Devletin başka uluslarla problem çözme tarzı, giderek vatandaşları tarafından da benimsenmekte, bireyler de kendi aralarındaki sorunları benzer bir biçimde çözmeye çalışmaktadırlar Suç oranları en yüksek toplumlardan biri olan ABD’de erkeklerin % 603’ünün, kadınların ise % 503’ünün yaşamları boyunca en az bir kez TSSB’nin A ölçütünü karşılayan bir travma geçirdikleri saptanmıştır Bilindiği gibi TSSB A ölçütüne uyan travmalar işkence, tecavüz gibi kişinin fiziksel bütünlüğüne zarar verebilecek ağır travmalardır Bu araştırmada erkeklerdeki TSSB’nin en yaygın nedenleri çarpışma, ağır yaralanma ya da ağır yaralanmaya veya ölüme tanıklık etme iken, kadınlardaki en yaygın neden tecavüz ve cinsel taciz olarak bulunmuştur
Savaşın bireyler arasındaki şiddet davranışlarını artırması sadece öğrenme yoluyla olmaz Savaş amaca ulaşmak için şiddet kullanımını meşrulaştırır ve insan öldürmenin önemsiz bir şey olduğu fikrini yaygınlaştırır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.