09-11-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Canlılar Çevreye Nasıl Uyum Sağlar? Canlılar Ve Çevreye Sağladıkları Uyum Hakkında
KALITIM VE ÇEVRE
Canlıların özelliklerini kromozomlar üzerinde bulunan genler belirler Yumurta ve sperm birleşince oluşan zigotta anne ve babanın genleri biraraya gelir Zigotta meydana gelen yeni canlı anne ve babanın özelliklerini gösterir Yavruda her karakter için iki gen vardır Biri anneden (yumurtayla) diğeri babadan (spermle) geçmiş olan bu genler yeni canlının genleridir
Genlerle aktarılan özellikler kalıtsaldır (saç ve göz rengi,kan grubu,altı parmaklılık,dil yuvarlama  ) Özelliklerin ortaya çıkışında canlının yaşadığı çevrede önemli rol oynar Eğer çevre koşulları uygun değilse,bazı kalıtsal özellikler ortaya çıkmayabilir Çevre,kalıtımın şekillenmesini ve kalıtsal özelliklerin ortaya çıkmasını sağlar Ancak yeni kalıtsal özellik oluşturamaz
MODİFİKASYON
Çevre etkisiyle vücut hücrelerinde görülen ve kalıtsal olmayan değişikliklere modifikasyon denir Değişme vücut hücrelerinde olduğu için kesinlikle yavru canlıya geçmez yani kalıtsal değildir Ortam sıcaklığı,ışık,nem oranı ve beslenme modifikasyona neden olan etkenlerdir
Canlının kalıtıma bağlı olmaksızın çevrenin etkisiyle ortaya çıkan özellikleride vardır Çevrenin etkisi ortadan kalktığında veya değiştiğinde canlıdaki değişikliğinde ortadan kalktıgı görülür Güneşin etkisiyle derinin esmerleşmesi,yapılan spor nedeniyle kasların gelişmesi buna örnek gösterilebilinir
Gelişime Kalıtım ve Çevrenin Etkisi
Bir bireyin ne olacağını kalıtımı ve çevresi belirler Her iki faktörde gelişmenin her basamağında canlı üzerinde etkisini gösterir Farklı ortamlarda bir canlının fenotipi değişebilir Bu değişiklik kalıtsal değildir Çünkü bu sırada genler değişmez ,sadece genlerin işleyişi değişir Çevre faktörlerinin (sıcaklık,ışık,nem,besin  ) canlının fenotipinde meydana getirdiği değişikliklere modifikasyon demiştik Canlının görülen özellikleri (fenotipi) kalıtım ve çevrenin etkisi altındadır Bunu bir örnekle açıklarsak ;himalaya tipi tavşanların doğal kürk rengi beyaz fakat ayakları ve kuyrukları siyahtır Himalaya tavşanlarının beyaz kürkü traş edilip soğuğa bırakılırsa vücudunda siyah renkli kılların çıktığı görülür Bu örnektende anlaşılacağı gibi kalıtımda çevrede bireyin gözlenen özellikleridir
Çevreden etkilenmeyen kalıtsal karakterlerde vardır Örneğin kan grubu,renk körlüğü,kulak memesinin yapışık veya serbest olması gibi
DOĞAL SELEKSİYON VE EVRİM
Bir türdeki canlıların sayısı ürümeyle geometrik dizi şeklinde arttığı halde doğadaki sayıları sabit kalır Bunun nedeni çevre ve kalıtımdır Yaşamsal faliyetler için gerekli olan besin,barınak,su,ışık gibi çevre faktörleri,canlılar arasında yaşama savaşına neden olur Bu savaşta başarılı olanlar yaşamlarını sürdürür Başarılı olamayanlarsa ölür
H B D Kettlewell(ketvel)çevreye bağlı olarak güve keleklerinde nasıl değişim olduğunu 1950'li yıllarda açıklamıştır 1800'lü yılların ortasına kadar ortamdaki güve kelebekleri açık renkliydi Ağaç gövdeleride açık renkliydi ve likenlerle kaplıydı Böyle bir ortamda açık renkli güve kelebeklerinin kuşlar tarafından fark edilip avlanması zordu Sanayi devrimiyle birlikte,kirliliğe duyarlı likenler,ortadan kalkmış,ağaç gövdeleri is ve kurumla kaplanmıştı
İngiltere'nin Manchester bölgesinde bu güve kelebeklerinin ilk siyah renkli kelebeği 1848 yılında yakalanmıştır 1895 yılına gelindiğindeyse bu güve kelebeklerinin %98'i siyah renkli bireylerden oluşmaktaydı Bu çevre şartlarına uyum sağlayan güve kelebeklerinin yaşama şansı artarken ,diğerlerinki ise azalmıştır
Her türün bireyleri arasında mutasyonlar sonucu bir takım değişmeler olur Mutasyonlar sonucu değişime uğrayan canlılardan ortam koşullarına uyanların yaşama şansı artar Örneğin;DDT adı verilen ziraat ilacının ilk kullanıldığı yıllarda hemen hemen bütün böcekler öldü Ancak çok az bir kısmı ,kalıtsal özelliklerinden dolayı zarar görmediler Bu özellikteki böceklerin sayısı zamanla arttı
Canlıların yaşama şansını çevre belirler Yaşanılan ortama uyum sağlayan canlılar o ortamda yaşayabilir Uyum sağlayamayanlarsa yok olur Bu olaya doğal seleksiyon denir
Çeşitli yöntemlerle insanların yararı için daha verimli bitki ve hayvan ırklarının elde edilmesinde uygulanan seçilime yapay seleksiyon denir Uzun yıllar önce yaşamış canlılardan,mutasyonlar ve doğal seleksiyonlar sonunda değişerek bugün yaşayan canlıların oluşmasına evrimleşme denir Evrim teorisi,türlerin uzun bir zaman süreci içerisinde kalıtsal yönden farklılaşarak ortam koşullarına uyum sağlayan yeni türlerin oluştuğunu savunur Lamarck sonradan kazanılmış,kalıtsal olmayan karakterlerin gelecek kuşaklara aktarılması yoluyla evrimleşme olduğunu düşünmüştür Doğal seleksiyon yoluyla evrimleşme olayının gerçekleştiğini savunan ilk bilim adamı ise Charles Darwin'dir Darwin'e göre mutasyonlar sonucunda yeni karakterler kazanmış olan canlılardan çevre koşullarına uyum gösterenler yaşarken uyum gösteremeyenler yaşamlarını sürdüremeyerek ortadan kalkarlar
LAMARCK'A GÖRE:
Eskiden zürafaların boyunları kısaydı Ağaçların yaprakarına yetişebilmek için sık sık boyunlarını uzatıyorlardı Bu nedenle boyunları gittikçe uzadı Bunların yavrularının boyunları daha uzundu Bunlarda besin sağlamak için boyunlarını sık sık uzatıyorlardı Boyunun sık sık uzaması,bugün yaşayan zürafaların boyunlarının uzun olması ile sonuçlandı
DARWİN'E GÖRE:
Eskiden zürafaları boyunları farklı uzunluklardaydı Bu farklılık kalıtsal yapılardan kaynaklanıyordu Doğal seleksiyon sonucunda uzun boyunlu olanlar hayatta kaldı Kısa boyunlu olanlar ise yaşayamadı En sonunda,yalnızca uzun boyunlu zürafalar hayatta kalabildi ve bunlar çoğalarak gelecek kuşaklarda uzun boyunlu zürafaların ortamda yaygınlaşmasına neden oldular
|
|
|