| 
	|||||||
   ![]()  |  
	
| 
		 | 
	Konu Araçları | 
| besinlerin, nelerdir, taşları, taşı, yapı | 
Besinlerin Yapı Taşları Nelerdir? Besinlerin Yapı Taşları Nedir? Besinlerin Yapı Taşı | 
     
| 
	
			
			 | 
		#1 | 
| 
			
 
Prof. Dr. Sinsi
 
		
	
		
	
	 | 
	
	
	
	
		
		
			
			Besinlerin Yapı Taşları Nelerdir? Besinlerin Yapı Taşları Nedir? Besinlerin Yapı TaşıBesinlerin Yapı Taşları Nelerdir? Besinlerin Yapı Taşları Nedir? Besinlerin Yapı Taşı Besinlerin Yapı Taşları Nelerdir? Besinlerin Yapı Taşları Nedir? Besinlerin Yapı Taşı Canlıların hayatlarını idame ettirmek, büyümek, gelişmek ve sağlıklı yaşamak için dışarıdan almaları gerekli maddeler    Vücudumuzda cereyan eden metabolik olaylara ve her türlü faaliyetimize  kaynak teşkil edecek enerji, besinlerle sağlanır  Metabolik hadiselerde  gerekli iç ortamı meydana getiren yardımcı rol oynayan mineraller ve  vitaminler ile büyümeyi, gelişmeyi ve eskiyen hücrelerin yerine  konmasını sağlayacak yapı taşları besinlerle vücuda alınır![]() Bugün kanserden damar sertliğine kadar pekçok hastalığın meydana gelmesinde veya ilerlemesinde beslenmenin etkileri anlaşıldığından, yeterli ve dengeli beslenme çok önem kazanmıştır   Besinlerde bulunan gıda unsurları şu gruplara  ayrılmaktadır:1   Karbonhidratlar (Nişasta, şeker, selüloz, vs ),2   Yağlar (Bitkisel ve hayvansal),3   Proteinler (Yumurta, et ve süt),4   Mineraller (kalsiyum, demir, fosfor gibi),5   Vitaminler (A-B-C-D-E-K-P vitaminleri gibi),6   Su![]() Vücutta; 1 gr karbonhidratın yanması 4,1 kalori, 1 gr yağın yanması 9,3 kalori, 1 gr proteinin yanması 4,1 kalori verir   En çok enerjiyi  yağların yanması verirse de, asıl enerji kaynağımız karbonhidratlar  olup, bunu yağlar takip eder  Vücudun yapı taşlarını meydana getiren  proteinler ise ancak ihtiyaç duyulduğunda enerji sağlamak üzere  harcanırlar![]() Karbonhidratlar: Besinlerle aldığımız karbonhidratlar nişasta, sellüloz gibi kompleks veya çay şekeri (sakkaroz), süt şekeri (laktoz), meyve şekeri (früktoz) gibi daha basit şekerlerden meydana gelir   Nişasta,  bitkilerin depo şekeridir ve bizim en önemli enerji kaynağımızdır  Yine  bitkisel kaynaklı kompleks bir karbonhidrat ve yapı maddesi olan  sellüloz, insan vücudunda sindirilemediği için besin değeri taşımaz   Ama, sindirilmeyen bu karbonhidratlar posa olduğundan barsakların  düzenli çalışmasına yardım ederler![]() Kompleks veya tekli, ikili şekerler halinde alınan karbonhidratlar tükürük bezleri ve pankreastan salgılanan enzimlerle tekli yapı taşlarına (glikoz, galaktoz, früktoz) parçalanıp emilirler   Kan  dolaşımında bulunan ve hücrelerin en önemli yakıtını meydana getiren  şeker ise glikozdur  Kan glikoz seviyesi beyin gibi bazı dokular için  hayati önem taşığıdından, az miktarda glikoz, karaciğerde glikojen  şeklinde depo edilir  Bu sayede kanda glikoz seviyesi belli sınırlar  içerisinde sabit tutulmaya çalışılır  Çok kısa sürede tükenen bu depodan  başka, kaslarda da yedek yakıt ihtiyacını karşılayacak glikojen deposu  bulunur  Fazladan alınan karbonhidratlar ise, yağlara dönüşerek, yağ  şeklinde depo edilirler  Karbonhidratlar günlük enerji ihtiyacının  asgari % 40nı karşılayacak miktarda alınmalıdır  Bu oran gelişmiş  memleketlerde ortalama % 50 iken, az gelişmiş ve gelişmekte olan  memleketlerde karbonhidratlar günlük enerjinin % 60-70ini teşkil  etmektedirler![]() Karbonhidrat metabolizmasının ön planda bozulduğu şeker hastalığında (Diabetes mellitus) günlük alınan karbonhidrat miktarı kadar, karbonhidratların cinsi de önem taşımaktadır   Uzmanlar şeker hastalarına  patates gibi nişasta ihtiva eden besinler ve barsaktan şeker emilimini  azalttığı için bol kepekli (selülozlu) gıdalar almalarını teklif  etmektedirler![]() Yağlar: Yağlar diğer besin maddelerinden farklı olarak, kimyasal yapıları çok değişik maddelerin birarada bulunduğu bir gruptur   (Yağ  asitleri, trigliseritler, kolesterol, fosfolipitler, vs )  Kaynaklarına  göre hayvansal ve bitkisel diye sınıflandırılabileceği gibi, yapılarında  bulunan karbon atomlarının doymuşluk derecelerine göre katı ve sıvı  yağlar diye de ayrılabilir  Margarinler; bitkisel yağların suni olarak  hidrojen ile doyurulmaları ile elde edilir  Yağlar enerji kaynağı  olmalarının ötesinde, hücre zarlarının temel yapısını teşkil ederler   Doku ve organların etrafında onları koruyucu bir yastık görevi yaparlar   Vücut için çok önemli bazı vitamin ve hormonların yapımında  kullanılırlar (D vitamini, steroid hormonlar gibi)  Yağda eriyen  vitaminlerin barsaktan emilmesini sağlarlar  Sinirlerin etrafında  miyelin adı verilen kılıfı meydana getirerek iletimin aksamamasını  sağlarlar  Vücudumuza alınan enerjinin fazlası da yağ şeklinde depo  edilir![]() Bugün uzmanlar, günlük alınan toplam kalorinin % 30unun yağlardan teminini tavsiye etmektedirler   Aşırı mikdarda ve özellikle katı  yağlarla beslenme ve kandaki yağ mikdarının fazlalığı (hiperlipidemi),  batıda en önemli ölüm sebebi olan damar sertliği (arterioskleroz)  hastalığının husulünde rol oynayan risk faktörlerinden birisidir  Bu  sebeple, günümüzde hem alınan yağ mikdarında bir azaltma yapılırken hem  de tercih edilen yağ türü değişmektedir  Katı- doymuş, margarin  yağlarının yerine sıvı, doymamış, bitkisel kaynaklı ayçiçek, mısırözü ve  zeytinyağı tercih edilmektedir  Yiyeceklerin yağda kızartılması da  kalori değerini arttırırken, meydana gelen yanmış yağ asidleri  mide-barsak sistemini fazlaca tahriş etmekte ve çeşitli mide barsak  sistemi, safra kesesi hastalıklarına yol açabilmektedir![]() Proteinler: Vücudumuzun en önemli yapı taşları olup, çok sayıda amino asidin birleşmesinden meydana gelmiş organik moleküllerdir    Metabolizmanın en önemli maddeleri olan enzimler (ferment, maya) ve  vücudun iç dengesinin sağlanmasında önemli rolleri olan hormonların  büyük kısmı da protein yapısındadır  Et, süt, yumurta gibi hayvani  gıdalar en önemli protein kaynaklarımızdır  Ayrıca soya fasülyesi,  mercimek, kuru fasülye ve baklagillerde de önemli oranda protein  bulunur![]() Alınan proteinler mide ve barsaklarda bulunan enzimlerle yapı taşları olan aminoasidlere kadar parçalanırlar ve ince barsaklardan emilirler    Bu aminoasidler kullanılarak, hücre çekirdeklerinde bulunan genetik  şifreye uygun olarak, her insanı diğerlerinden ayırt ettirici özellik  veren vücut proteinleri ve enzimler sentez edilir  Çocukluk ve ergenlik  döneminde büyüme ve gelişme için çok gerekli olan proteinler;  erişkinlerde eskiyen hücrelerin yenilenmesinde, enzimlerin ve  hormonların yapılmasında kullanılırlar  Treonin, Lösin, İzolösin, valin,  lizin, metiyonin, fenilalanin, triptofan ve ayrıca çocuklar için serin,  arginin ve histidin aminoasidleri, alınan proteinlerin içinde  bulunmaları gerektiğinden, bunlara esansiyel aminoasidler denir   Proteinlerin ihtiva ettikleri aminoasit türleri ile birlikte vücut  tarafından rahat sindirilebilmeleri ve kullanılabilmeleri de önem taşır   (Proteinlerin biyolojik değeri)  Bu yüzden, vücudumuz biyolojik değeri  yüksek proteinlerin (mesela anne sütü) aynı miktarından, biyolojik  değeri düşük proteinlere oranla daha fazla faydalanır![]() Proteinler; karbonhidrat ve yağlara oranla daha pahalı gıda maddeleri olduğundan, beslenmenin sık aksayan bölümünü meydana getirirler   Süt ve  süt ürünleri ile yumurta gibi biyolojik değeri çok yüksek proteinler  ile, biyolojik değerleri nisbeten düşük de olsa ucuz protein kaynakları  olan soya fasülyesi, mercimek gibi besinler dengeli ve şuurlu olarak  kullanılırsa, yeterli bir beslenme sağlanabilir![]() Vitaminler: Çok az miktarları bile; vücuttaki metabolik olaylardaki katalizör ve düzenleyici görevleri için yeterli olan vitaminlerin eksiklikleri de önemli hastalıklara yol açabilmektedir   Süt ve sütlü  gıdalar, et, unlu gıdalar, meyve ve sebzelerle beraber az da yağ ihtiva  eden bir beslenme; vücut için gerekli olan A,B, C, D, E ve K  vitaminlerinin hepsinin karşılanmasına yeterli olur  Suda erimeyen A, D,  E, K vitaminlerinin emilimi için diyette az miktarda da olsa yağa  ihtiyaç vardır  Bu gruptaki vitaminler vücutta depolanabildiklerinden,  özellikle A,D ve K vitamininin yanlış intiba ile aşırı olarak alınması  (genellikle vitamin hapları, iğneleri ile) vücut için toksik (zehirli)  etkilere yol açabilir  Suda eriyen vitaminler ise idrar yolu ile  atılabildiklerinden vücutta depolanamazlar; fazla alındıklarında toksik  etki hasıl olmaz ve yine aynı sebeple yağda eriyen vitaminlere oranla  vücudun ihtiyacı daha fazladır  Yemeklerin yüksek ısıda pişirilmesinden  yağda eriyen vitaminler fazla etkilenmezken, özellikle B ve C vitamini  bozulmaktadır  Besinlerin uygun olmayan şartlarda ve uzun süre  saklanması ise, hem yağda eriyen, hem de suda eriyen vitaminlerin  bozulmasına yol açmaktadır![]() Mineraller: Mineraller toplam vücut ağırlığının % 4ünü meydana getirir   Na, K, Mg, Ca, Kl, PO , SO44 gibi önemli mineraller iyon halinde, su ile birlikte vücutta cereyan eden metabolik olaylar için uygun iç ortamı meydana getirir   Bu iyon dengesinde ufak da olsa görülen sapmalar, hücrelerin bütün işleyişinialt üst edebilir   Fe, Ca, P, Co gibi bir kısmı da ferment sistemleri ve özel taşıyıcı sistemlerin yapısınagirerler   Son zamanlarda, eser elementler adı verilen ve vücutta çok az miktarda bulunan ve günlükihtiyaç duyulan miktarları da bu oranda az olan, çinko, bakır, kobalt, iyot, flor, kadmiyum, arsenik gibi bazı minerallerin vücut için önemleri ve çeşitli hastalıklara katkıları üzerinde çalışmalar yapılmaktadır ![]() Dengeli bir beslenmede mineraller için bir eksiklik söz konusu olmaz ![]() İnsan hayatının farklı dönemlerinde besin maddelerine olan ihtiyaç da değişmektedir   Mesela; yeni doğan bir bebeğin ilk dört-altı aydaki besin  ihtiyaçlarının tamamı anne sütü tarafından karşılanabilmektedir   Çocukluk ve ergenlik dönemlerindeki enerji ihtiyacı aynı ağırlık, cins  ve faaliyetteki bir erişkinden daha fazladır  Yaşlandıkça, metabolizma  yavaşladığından ve hareketler azaldığından vücudun kalori ihtiyacı  azalmakta, yaşlıların erişkin yaşlarındaki beslenme alışkanlıklarını  sürdürmeleri ise giderek şişmanlamaları ile sonuçlanmaktadır  Hamilelik  ve emzirme dönemleri de vücudun mineral ihtiyacının çok arttığı  dönemlerdir![]() Tarih boyunca beslenme ile sağlık arasındaki alaka insanları meşgul etmiştir   Perhiz, klasik yani vazgeçilemeyen tedavilerin temelini  oluşturmuştur  Bugün çeşitli yöntemler kullanarak, farklı boy, cins ve  yaşlar için ideal kilolar hesap edilmeye çalışılmakta, insanların  yaptıkları işlerle uygun kaloride beslenmeleri sağlanarak ideal  kilolarını muhafaza etmeleri, bu sayede beslenme ile ilgili hataların  getirebileceği hastalıklardan, risk faktörlerinden korunmaları  istenmektedir  İnsan, iyi bir eğitim ve iradesini kullanarak  beslenmesini kontrol altına alabilir ve kendi şartlarına uygun, ekonomik  ve ideale uygun bir beslenmeyle sağlıklı olmak için gerekli şartların  en önemlisini yerine getirebilir![]()  | 
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
Cevap : Besinlerin Yapı Taşları Nelerdir? Besinlerin Yapı Taşları Nedir? Besinlerin Yapı Taşı | 
     
| 
	
			
			 | 
		#2 | 
| 
			
 
Kayıtsız
 
		
	
		
	
	 | 
	
	
	
	
		
		
			
			Cevap : Besinlerin Yapı Taşları Nelerdir? Besinlerin Yapı Taşları Nedir? Besinlerin Yapı Taşıneden sordunuzki  | 
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
| 
		 |