Doğal Afetlerle İlgili Yazılar Doğal Afetlerle İlgili Anılar - Doğal Afet Sözleri |
09-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Doğal Afetlerle İlgili Yazılar Doğal Afetlerle İlgili Anılar - Doğal Afet SözleriDoğal Afetlerle İlgili Yazılar Doğal Afetlerle İlgili Anılar - Doğal Afet Sözleri Doğal Afetlerle İlgili Yazılar Doğal Afetlerle İlgili Anılar - Doğal Afet Sözleri Ateş Düştüğü Yeri Yakar Deprem deyince 1999 yılını hatırlamamak mümkün değil 17 ağustos 1999 Saat 02:00 O gün İstanbul’dan, tatil beldesi olan Akçay’a otobüs yolculuğum olmuştu16 ağustos bitmiş 17 ağustosun ilk saatleri Yazlık evin balkonunda ailece sohbet ediyorduk Birden sallanmaya başladık Sanki balkon gidip geliyordu “DEPREM” diyebildim sadece Herkesin dili tutulmuştu Sokakta koşuşan insanların deprem oluyor çığlıkları hala kulaklarımda Deprem bitti Ama herkesin yüzü buz kesmişti Daha öncede küçük depremler yaşamıştım, ama bu farklıydı Nerde oldu acaba sorularının arasında, televizyonu açmak aklımıza geldi Bütün haber kanalları normal yayın akışını kesmiş deprem haberlerini vermeye çalışıyorlardı Kısa süre sonra depremin gölcük merkezli olduğu, çok geniş bir alanı kapladığı, ama ulaşım sağlanamadığı yayınları yapılıyordu Sanki nefes almadan, hayretler içerisinde seyrediyorduk canlı yayınları Eşim; Adapazarı, İzmit, Yalova civarındaki yaşayan aile dostlarına ulaşmaya çalışıyordu Ama ulaşım sağlanamıyordu Saatler ilerledikçe depremin etkileri tahminimizden çok fazla olduğu anlaşılıyordu ilk görüntüler televizyon kanalların da naklen yayınlanırken, sanki kıyamet olmuş hissine kapılmıştım Elimizden gelen sadece dua idi Saatler sonra Adapazarı’nda oturan hala oğlumun sesini duyabildik Ağlamaktan konuşamıyordu… Biz ise; yolların kapalı olduğundan yola çıkamadık Deprem haber ve görüntüleri bütün ülkeyi yasa boğmuştu Devlet birimleri hazırlıksız yakalanmış, gerekli koordine sağlanamıyor görüntüsü veriyordu Göçük altında kalanları kurtarma çalışmalarını ancak televizyondan seyrediyor; gücümüz ise, dua oluyordu Birinci günü, öğleye doğru Akçay kordonuna çıktım Herkes deprem konuşuyordu Ama bir taraftan da hayat devam ediyordu İnsanlar denize giriyor, güneşleniyor Herkesin ağzında deprem Herkes deprem uzmanı olmuştu Şöyle tedbir almak lazım, şunları yapmak lazım Müteahhitler suçlu, devlet suçlu, ama kimse hatayı önce kendinde aramıyordu… İkinci günü, artık televizyon kanalları yüzyılın depremi olduğu, çok uzun bir fay hattının kırıldığını söylüyor ve enkaz görüntülerini veriyorlardı Bir şey yapamamak, elden bir şey gelmemesi insanı daha da kötü ediyordu Enkaz altından kurtuluş haberleri insanlara sevinç çığlıkları attırıyordu Üçüncü günü, dayanamayıp yola çıktık ailece Bursa üzerinden Yalova’ya geldik “Aman Allah’ım bu ne böyle! Buralarda gerçekten kıyamet kopmuş dedik” Gördüklerimiz bizi dehşete düşürüyordu Tv ekranlarında gördüklerimizden bin kat daha fazla etkilenmiştik Şükrediyorduk Enkazın altında bizde olabilirdik Kurtarma ekipleri ve devletin var gücüyle yaptığı çalışmaları izleyerek Gölcük’e ulaştık Bunlar anlatılamazdı Allah’ım bir daha yaşatma diye dua ediyorduk ailece Arabada eşim, oğlum, kızım ve ben dört kişiydik İzmit’teki yeğenime ulaşamadan Adapazarı’na devam ettik Hala oğlumu bulduk, kucaklaştık Gözyaşları içinde dinliyorduk Çaresizlik kahrediyordu Yaşadıklarını onlardan dinledik, çok farklı… Her deprem lafında sanki tekrar yaşıyorlardı Psikolojileri bozuktu Akçay’la burası çok farklıydı Televizyondan seyretmekle depremin anlaşılmayacağını görüyorduk… Yaşadığımız kent Bolu’da depremi hissetmişti ama Adapazarı gördükten sonra Bolu’da hiçbir şey yoktu Bur da sürekli televizyondan deprem haberleri ve yorumları dinliyor, bir taraftan da hayatın devam ettiğini görüyordum Yardım çalışmalarını destekliyor Bir şeyler yapmaya çalışıyorduk Bazı arkadaşlar evlerini sigorta yaptırıyor, ben ise onlara kızıyordum “Herkes can derdinde sizler mal derdinde’’ diye Aslında mantıklı düşündüğümüzde yanlış değil Toplum olarak yapmamız gerekenleri yapmayıp, herhangi bir olay karşısında ‘’nerde bu Devlet’’ diye feryat ediyoruz Devlet ne yapsın? Hangi birine yetişsin Bizler üzerimize düşeni zamanında yapsak, sonuçlar bu kadar ağır olmaz sanırım… Arada sırada ufak sarsıntılar oluyor Fakat bunların gölcük depreminin artçı depremleri olduğunu ve bunların gayet normal olduğu haberlerini televizyondan dinliyorduk Genelden bayanlar panik havasına meyilli oluyor, en ufak sarsıntıda dışarı fırlamak istiyorlar ama ben onları yatıştırmaya çalışıyordum Bazen bir söylenti yayılıyor “bilmem kim bilim adamı şu televizyon da açıklamış Şu gün çok büyük deprem olacakmış” Ama bu felaketi devlet erkanı duyulsun istemiyormuş Nedeni ise, panik olur diye Öğrencilerimiz ise gençliğin verdiği enerji ile yeni deprem senaryoları üretim gülebiliyorlar Bu arada matematik öğretmeni olduğumu yazmadım Öğrencilerime deprem sırasında panik yapmamaları evin hangi köşesine nasıl saklanıp korunabileceklerini anlatıyordum Akşamları ve hafta sonları da ÖSS hazırlık öğrencilerim oluyordu Yine deprem söylentilerinin dolaştığı 11 kasım akşamı kız öğrencime ders anlatırken sallanmaya başladık Öğrencim çok korttu Avizeler birbirine vuruyordu! 1 sn kadar sürdü sanırım Öğrencimi sakinleştiriyor, bunların normal olduğunu söylüyordum Artık depremin şiddetini tahmin edebiliyorduk 5 şiddetinde idi Çünkü olan artçı depremler sayesinde, hepimiz birer canlı rasathaneye dönüşmüştük Her depremi ölçebiliyorduk Deprem şiddetlerine internetten veya teleteksten baktığımızda ise; tahminlerimizin üç aşağıya, beş yukarıya doğru olduğunu görüyorduk Dedim ya bu bölgelerde yaşayan herkes, hem deprem profesörü, hem de canlı rasathane idi! Kınalı Kar Gamze Özer Ötelerde Bak Bir Köy Var Güneşi Az, Eksik Bahar Ayırmışlar Seni Beni Unuttun Mu Köyünü Yar Göğe Doğru Avcum Kanar Duam Sana, Alma Nazar Sensiz Geçen Günlerime Hasret Ektim Azar Azar Kınalı Kar Kınalı Kar Sende Büyük Bir Ahım Var Gelinlerin Güveylerin Kavuşmaz Mı Yüce Dağlar Nar Çiçeğim, Masal Yüzlüm Teni Goncam, Kömür Gözlüm Kınan Karda Bitecekse Varsın Alsın Beni Ölüm |
Doğal Afetlerle İlgili Yazılar Doğal Afetlerle İlgili Anılar - Doğal Afet Sözleri |
09-11-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Doğal Afetlerle İlgili Yazılar Doğal Afetlerle İlgili Anılar - Doğal Afet SözleriVe 12 kasım 1999Depremi Gündüz okul derslerimden sonra, öğretmenler lokaline uğradım Akşam yine aynı saatlerde özel öğrencim olacaktı Kapıya yakın bir masada arkadaşlarla sohbet ediyorduk Aman Allah’ım birden büyük bir patlamaya benzer bir ses ve elektrik kesilmesi ile kendimi nasıl oldu bilmiyorum kapının önünde buldum İlk önce tüp patlaması sandım Deprem ,deprem çığlıkları ile ne olduğunu anlamaya çalışıyordum Karşımdaki binanın çok büyük bir gürültüyle yıkılmasını adeta seyrettim Dilim tutulmuştu Çok korkuyordum Sanırım kıyamet dedikleri şey buydu Şahadet getirmeye başladım Bitmek bilmiyordu Ortalığı insan çığlıkları kaplamıştı Allah kimseye yaşatmasın… Kelimeler kifayet etmez, o anki duygularımı anlatmaya Sanki bir yıl geçmiş gibi oldu Birden çocuklarım olduğunu hatırladım Ne yapacağımı bilemiyordum Her şeyi göze aldım arabamı çalıştırdım Allah ne verdiyse gaza basıyordum Nerden, hangi caddeden gittiğimi bilmiyordum Evimizin önüne geldim Herkes sokakta Eşimi ve çocuklarımı arıyordum Karanlıklar arasında Herkes ağlıyor Telefonlar çalışmıyor Hava sıcak ve karanlık Derken eşimi ve kızımı buldum Ve diyebilirim ki dünyanın en mutlu insanı bendim o an Kızımız yanımızda Feryat ediyorduk oğlumuz yoktu Neden sonra dershanede olduğunu hatırladık Sağa sola koşuştururken,oğlumun çığlıkları ile kavuştuk Nasıl sarmaş dolaştık Ne kadar mutluyduk ve şükrediyorduk Allah’ımıza, bizi birbirimizden ayırmadığı için… Yakınlarımıza ulaşmak için sürekli telefonla uğraşıyor, ama ulaşamıyorduk Derken cep telefonumun şarjı da bitti Şimdiki aklım olsa asla yapmayacağım bir şey yaptım O karanlıkta eve çıktım ve eşimin telefonunu aldım Aslında en yanlış işi yapıyordum Ama bir yakına ulaşmanın başka yolu yoktu o an için Şimdiki aklımla asla çıkmazdım Zaten mantığın olmadığı, sağlıklı düşünemediğimiz anlardı O an aklıma 17 ağustos depremi geldi Onu Akçay da yaşamış Televizyon ve basın yolu ile takip etmiştik Çok üzüldük ağladık ama depremi yaşamak başka bir şey anlatılmıyor Allah kimseye yaşatmasın Televizyonlar da seyretmekle yaşamak çok farklı bir şey… Ya göçük altında kalanlar Düşünmek bile istemiyorum… O Gece bir arkadaşların evinin bahçesine yaktığımız ateş etrafında hem üşümemeye hem de sağdan soldan haberler almaya çalışıyorduk Depremin Düzce, Kaynaşlı merkezli olduğunu ve 78 şiddetinde olduğunu öğrendik Sonra Adapazarı depreminden sonra yaşadıklarımızı hatırladım O depremde biz sadece üzülüyorduk Depremi yaşamak, başka bir şeymiş Kısaca ‘’ateş düştüğü yeri yakıyormuş’’ Sonrası mı? Sonrasını bütün Türkiye konuştu, seyretti zaten Tedbirler çözüm yolları… Daha fazla uzatmaya da gerek yok O yıllar herkes deprem uzmanıydı, inşaat mühendisi idi Şimdilerde ise, gene unuttuk depremi, bir tek sevdiklerini, mallarını kaybedenler unutmadı Gerisi gene bir haber depremden ve bizleri bekleyen deprem felaketleri için alınacak tedbirlerden… Evet, deprem bir felaket ve bu dünyanın bir hareketi, doğanın bizlere sunduğu bir acı Yarınlarda da deprem olacaktır Önemli olan her an deprem olacakmış gibi hazırlıklı olmak Binalarımızı teknolojinin şartlarına göre yapmak Devlet zorunlu deprem kanunu (dask) çıkardı Peki üstümüze düşeni şimdi yapıyor muyuz? Toplum olarak biraz duyarsız bir toplumuz Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyoruz Yılan dokununca da nerde bu devlet feryatları atıyoruz Deprem bu dünyanın bir gerçeği Önemli olan tedbirli olmak Lafım herkese değil ama Türkiye’nin büyük çoğunluğunda yapılan binalar, gerçektende hatalı ve yanlış uygulamalarla dolu İnsanlar bir kat daha fazla alabilmek için, deprem nedir gene unuttular… Gittiler… Unutturdular… Hayat yine devam ediyor Bu yazıyı içimden geldiği gibi yazdımSiteyi incelerken çok hoşuma gitti Acaba benimde bir katkım olur mu? diye düşünüp bir şeyler yazmaya çalıştım Site yöneticileri yayınlamaya layık görüp yayınlarlarsa onların hizmetine benimde bir kaşık tuzum oldu diye sevinirim |
|