|
|
Konu Araçları |
dönemi, edebi, edebiyatı, nelerdir, tanzimat, öncesi, özelllikler |
Tanzimat Edebiyatı Nedir? Edebi Özelllikler Nelerdir? Tanzimat Dönemi Öncesi |
09-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tanzimat Edebiyatı Nedir? Edebi Özelllikler Nelerdir? Tanzimat Dönemi ÖncesiTanzimat Edebiyatı Nedir? Edebi Özelllikler Nelerdir? Tanzimat dönemi öncesi Tanzimat Edebiyatı Nedir? Edebi Özelllikler Nelerdir? Tanzimat dönemi öncesi Tanzimat Edebiyatı, bir kültür ve siyasi hareketin sonucu olarak ortaya çıkmış bir edebi akımdır 3 Kasım 1839'da Mustafa Reşid Paşa tarafından ilan edilen ve Gülhane Hattı Hümayunu da denilen yenileşme beratının yürürlüğe konmuş olmasından doğmuştur Bu olay daha sonraları Tanzimat Fermanı olarak adlandırılacak, gerek siyasî alanda gerek edebî ve gerekse toplumsal hayatta batıya yönelmenin resmi bir belgesi sayılacaktır Edebiyat Tarihçilerimizde 1839 yılını Tanzimat edebiyatının başlangıcı olarak kabul edeceklerdir Tarih 19 yy Osmanlı İmparatorluğu'nda artık gerileme ve çöküş devrinin başladığı dönemdir Ardı ardına alınan yenilgiler, geniş Osmanlı topraklarında birbiri ardına gelen isyanlar, yönetimi bir arayış içine çekmiş, III Selim devrinde ilk kez orduda yapılan ıslahat hareketleri ile Avrupa'nın teknik ve kültürel üstünlüğü karşısında imparatorluk yönünü batıya çevirmek zorunda kalmıştır Gülhane Hattı Hümayunu'nun yürürlüğe konmuş olmasıyla her alanda bir yenileşme hareketi başlamıştır Okullarda öğretimin Türkçe'ye dönmesi, gazeteciliğin başlaması ve gelişen milliyetçilik sonucunda edebi yenileşme de beraberinde gelmiş, bu değişmelere,uyanan yeni fikir akımlarına paralel olarak ortaya çıkmış, yeni bir medeniyet değişiminin sonucu olarak gelişmiştir Tanzimat dönemiyle birlikte edebiyatımızda sosyal ve siyasal konuların yanında günlük olaylar tartışma alanına çekilmiştir Felsefe Bu dönem edebiyatını iki farklı çizgide inceleyebiliriz; aslında tanzimat edebiyatına kısaca yenilikler, yani batılılaşma edebiyatı da denilebilir
Genel Özellikler
Tanzimat edebiyatında en önemli yenilik, nesirde, anlatım kuruluşunda görülür Bu akımda söz hüneri göstermek değil, bazı düşünceleri halka yaymak amaçlandığından, “seci” ler atılmış, asıl düşünce ile ilgisi bulunmayan doldurma sözlere yer verilmemiş, düşünceler sayfalarca süren uzun cümleler yerine kısa cümlelerle anlatılmaya çalışılmıştır İlk zamanlarda Ziya Paşa, Namık Kemal başta olmak üzere bu akımın öncülüğünü yapan edebiyatçılar Divan Edebiyatı nazım biçimlerinin dışına pek çıkılmamış, yeni düşünceler eski biçimler içinde söylenmiş olsalar da sonraları eski biçimler tamamen bırakılarak yeni biçimler kullanılmaya başlanmıştır Recaizade Mahmut Ekrem, özellikle Abdülhak Hamit'in eserlerinde bu açıkça görülmektedir Türk Edebiyatı'na yeni giren yazı türleri önceleri Fransızca'dan yapılan manzum çevirilerde görülmüş, telif şiirlerde çok sonra kullanılmıştır Beyitlerin başlı başına birer bütün olmasıyla yetinilmeyip, bütün mısralar aralarında bir anlam bağı bulunmasına, Divan şiiri'ndeki “parça güzelliği” anlayışı yerine şiirin baştan sona kadar belli bir düşünce etrafında gelişmesine; yani konu birliğine ve bütün güzelliğine önem verilmiştir Şiirin konusu genişletilmiş, günlük hayatla ilgili her türlü olay, duygu ve düşünce şiirlerde yer almıştır Genel olarak aruz vezni kullanılmakla birlikte, Türk'lerin öz vezninin hece vezni olduğu kabul edilmiş, Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Cevdet Paşa başta olmak üzere bu vezinle yazmaya özen gösterilmiş fakat bu istek geniş bir akım halini alamamış, girişilen birkaç şiir denemesi ile yetinilmiştir Şiir Tanzimat edebiyatı sanatçıları her şeyden önce şiirin konusunu ve anlatımını değiştirdiler Namık Kemal Lisân-ı Osmanî'nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazalar" isimli eserinde uzun makalesinde şiirin, fikrin gelişmesine ve halkın eğitilmesine olan büyük hizmetinden söz ederDivan edebiyatının gerçekle ilgisizliğine,yapmacıklığına, boşluğuna şiddetle hücum eden Namık Kemal,edebiyatın yeniden düzenlenmesini isterBunun içinde her şeyden önce yeni bir anlatım yolu, yeni bir dil bulunmasını gerekli görür Dilin bir an önce konuşma diline yaklaştırılması gerekliliğini savunur Buna rağmen Tanzimat şiirinin dilinin sade olduğunu söylemek zordur Tanzimat şirinin Divan şiirine bağlı kaldığı unsurlar daha çok biçim alanındadırBu dönemde hece veznine olan ilgi biraz artmışsa da aruz eski hakimiyetini sürdürmüştürDivan şiirinin nazım şekilleri aynen kullanılmıştır Şiirin konusu değişmiş,aşk,hasret,ayrılık gibi kişisel konular bir yana bırakılmış,eşitlik,özgürlük,adalet,hukuk gibi toplumsal konulara önem verilmişitirAncak bu daha çok ITanzimatçılar denen Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal gibi sanatçılarda görülür IITanzimatçılar denen Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit, Samipaşazade Sezai'de ise kişisel konular yeniden ele alınmıştır Tiyatro Tanzimat dönemine gelinceye kadar edebiyatımızda Batılı anlamda sahne tiyatrosu görülmezAncak halk arasında Karagöz ile Hacivat,ortaoyunu,meddah gibi seyirlik oyunlar vardır
Tanzimat döneminin yayınlanan ilk tiyatro eseri Şinasi'nin Şair Evlenmesi adlı tek perdelik komedisidirTiyatro alanında eğitici eserler ise Namık Kemal tarafından verilmiştir Roman ve Hikâye Tanzimat dönemi öncesi Türk Edebiyatı'nda hikâye ve roman türleri yoktuNesir alanında daha çok tarih,siyasetname gibi türler verilmiş, olay kaynaklı tür mesneviler kullanılmıştır Tanzimat nesir alanında bir çığır açmış,onu şiirden daha etkili bir hale getirmiştir Süsten, özentiden uzak, halkın okuması, bilgilenmesi amacıyla eserler ortaya koyulmuştur Türk Edebiyatı'nda roman çevirilerle başlamıştır Bu alanda ilk eser Yusuf Kamil Paşa'nın Fenelon adlı Fransız yazardan çevirdiği Telemak adlı romandır Birçok teknik kusurlarla dolu olan bu eserin kahramanlarının yabancı olmasına rağmen büyük ilgi gördü Konusuyla, kahramanlarıyla ilk Türk romanı ise Şemseddin Sami'nin yazdığı Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı bir aşk romanıdır Bu da birçok kusurlarla dolu basit bir romanndır Edebî sayılabilecek ilk roman Namık Kemal'in İntibah adlı romanıdır Hikâye alanında ise yine ilk eserler Tanzimat döneminde verilmiştir Özellikle Ahmet Mithat halk hikayeleri ile batı tekniğini birleştirdi Letaf-i Rivayat adlı hikâye serisi ile halk hikâyelerini modernleştirmeye çalıştı ve ve bu alandaki ilk batılı eserlerdendir Ancak modern anlamda ilk hikayecilik Sami Paşazade Sezai'nin Küçük Şeyler adlı eseriyle başlar |
|