|
|
Konu Araçları |
dönemi, dönemin, edebiyatçıları, eserleri, kimlerdir, nelerdir, sanatçıları, tanzimat |
Tanzimat Dönemi Edebiyatçıları Kimlerdir? Dönemin Sanatçıları Ve Eserleri Nelerdir? |
09-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tanzimat Dönemi Edebiyatçıları Kimlerdir? Dönemin Sanatçıları Ve Eserleri Nelerdir?Tanzimat Dönemi Edebiyatçıları Kimlerdir? Dönemin Sanatçıları Ve Eserleri Nelerdir? Tanzimat Dönemi Edebiyatçıları Kimlerdir? Dönemin Sanatçıları Ve Eserleri Nelerdir? Dönemin Edebiyatçıları Şinasi (1826-1871): Türk edebiyatinda yeniliklerin öncüsüdür 1860’ta Tercüman-ı Ahval’i (ilk özel gazete), 1862’de Tasvir-i Efkâr’ı çıkardı İlk makaleyi (Tercüman-ı Ahval mukaddimesi), ilk piyesi (Şair Evlenmesi) o yazdı Noktalama işaretlerini de ilk defa o kullandı La Fontaine’den fabllar tercüme etti Lamartin’den de manzum çevirileri vardır İlk şiir çevirilerini de o yaptı Nesirlerinde dili sade; şiirlerine ise ağırdır Tanzimat Fermanı’nı ilân eden Mustafa Reşit Paşa için yazdığı iki kasidesi ünlüdür Bu kasidelerdeki övgüleri divan şiirindekinden daha abartılıdır O, başarılı bir şair ve yazar olmamasına rağmen batı edebiyatından alınan yeni türlerle edebiyatımızın batılılaşmasında en çok onun emeği vardır Eserleri: Şair Evlenmesi (Piyes; edebiyatımızdaki ilk tiyatro eseri), Müntehabat-ı Eşar (Şiir), Divan-ı Şinasi (Şiir), Durub-ı Emsal-i Osmaniye (ilk ata sözleri kitabı), Tercüme-i Manzume (çeviri şiirler) Ziya Paşa (1829-1880): Doğu kültürüyle yetişmiş, sonradan batı edebiyatına yönelmiştir Fikren yenilikçi olmasına rağmen eserlerinde eskiyi, divan şiiri geleneğini devam ettirmiş, gazel ve kasideler yazmıştır En meşhur terkib-i bent ve terci-i bent şairimizdir Harabat adlı bir divan şiiri antolojisi vardır Daha önce “Şiir ve Inşa”da divan şiirinin bizim şiirimiz olmadigini, asil şiirimizin halk şiiri oldugunu söyleyen şair, eski şiir gelenegini sürdürmüş, Harabat’ta âşik şiirini eleştirmiştir Bunun yaninda sade dilden yanadir, ama kendisi agir bir dil kullanir Bu onun içinde bulundugu bir ikilemdir Hem eskiyi eleştirmekte hem de gelenegi devam ettirmektedir Eserleri: Harabat: Divan Şiiri antolojisi, Külliyat-i Ziya Paşa/Eş’ar-ı Ziya: Divan şiiri tarzındaki şiirleri (gazel, kaside ve şarkılar), Terkib-i Bent, Terci-i Bent: Bugün dahi dillerden düşmeyen beyitleri vardır Zafername: Hiciv türünde bir kasidedir Âlî Paşa’yı yermek için yazmıştır Rüya: Mensur, Defter-i Âmal: Hatıraları Namık Kemal (1840-1888): Tanzimat edebiyatının en hareketli ve heyecanlı ismidir Vatan şairi olarak tanınır Şiirlerinden çok nesirleri ile tanınır Edebiyatta hürriyet kavramını ilk kullanan şairdir Şiirlerinde “hürriyet, vatan, kanun, hak, adalet” kavramlarını işlemiştir Hürriyet Kasidesi, Vatan Şarkısı ve Vatan Mersiyesi bu konuları içerir Namık Kemal de eski kültürle yetişmiş, divan şiiri eğitimi almış, gazeller, kasideler yazmıştır Fakat o da sonradan divan edebiyatını eleştirmiştir Ziya Paşa’nın Harabat’ına karşı Tahrib-i Harabat’ı yazarak eskiye olan tepkisini ortaya koymuştur Şinasi’nin kurduğu Tasvir-i Efkâr’ı, Şinasi Paris’e kaçınca Namık Kemal çıkarmaya başladı Daha sonra kendisi de Ziya Paşa ile Paris’e kaçarak orada Hürriyet gazetesini çıkardı İstanbul'a döndükten sonra İbret gazetesini çıkardı Eserlerinde romantizmin etkisi görülür Tiyatroyu faydalı bir eğlence olarak görmüştür Eserleri: İntibah: İlk edebî roman Cezmi: İlk tarihî roman Tahrib-i Harabat, Takip: İlk edebî eleştiri Ziya Paşa’nın Harabat’ını eleştirmek için yazmıştır Renan Müdafaanamesi: İlk eleştiri Vatan Yahut Silistre: oyun Celâlettin Harzemşah: oyun Gülnihal: oyun Onun en başarılı tiyatro eseridir Âkif Bey: oyun Zavallı Çocuk: oyun Kara Belâ: oyun, Osmanlı Tarihi, Kanije Muhasarası, İslâm Tarihi: tarih Ahmet Mithat Efendi (1844-1912): Edebiyat, tarih, coğrafya, ziraat, iktisat alanlarında eserler vermiştir Edebiyat yapmak için değil, okuma zevki aşılamak ve halkı eğitmek gayesiyle yazmıştır En velût yazarımız odur Yazı makinesi olarak bilinir Asıl ilgi alanları, gazetecilik, romancılık ve hikâyeciliktir Otuz altısı roman olmak üzere iki yüze yakın eseri vardır Romanları tür bakımından çeşitlilik gösterir: macera, aşk, polisiye, tarih Dili sadedir, çünkü eser vermekteki amacı halkı eğitmektir Hatta romanlarında olayın akışını keserek okuyucuya bilgiler de vermiştir Eserleri: Romanları: Hasan Mellâh, Hüseyin Fellâh, Felâtun Bey’le Rakım Efendi, Paris’te Bir Türk, Yeniçeriler Çıkardığı gazeteler: Bedir, Devir, Tercüman-ı Hakikat Hikâyeleri: Letaif-i Rivayet Şemsettin Sami (1850-1904): Dil alanındaki eserleri ile tanınır Kamus-ı Türkî adlı sözlüğü edebiyat ve dil alanında en önemli eserlerdendir Kamus-ı Arabî ve Kamus-ı Fransevî: Diğer sözcükleri Kamusul-a’lâm: Ansiklopedik sözlük Sefiller: Hugo’dan çeviri Robenson Cruose: çeviri roman Ahmet Vefik Paşa (1823-1891): Milliyetçilik ve Türkçülük akiminin en önemli isimlerindendir Tiyatro uyarlamalari ve çevirileri vardir Bursa’da bir tiyatro yaptırmış, burada tercüme ettiği eserleri sahnelettirmiş, halkı tiyatroya gitme konusunda yönlendirmiştir Moliere’in hemen hemen bütün eserlerini çevirmiştir Tarih ve dil alaninda da eserleri vardir Ebulgazi Bahadir Han’ın Şecere-i Türk’ünü Çağataycadan çevirmiştir Lehçe-i Osmanî: sözlük Atalar Sözü: ata sözleri mecmuası Hikmet-i Tarih ve Fezleke-i Tarih-i Osmanî adlı, tarihle ilgili eserleri de vardır b İkinci Dönem (1876-1896 arası) 1876-1896 yılları arasında ikinci dönemin tanınmış temsilcileri Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Sami Paşazade Sezai ve Nabizade Nazım'dır İkinci dönem edebiyatçıların sanat anlayışları birincilerden farklıdır İkinci dönemde sanat sanat içindir anlayışıyla eserler verilmiştir Bunun sebebi bu devirde idarenin daha baskıcı davranmasıdır Bu dönemde batı edebiyatı örnekleri daha başarılı bir şekilde ortaya konmuştur Dönemin sanatçıları devlet işleriyle, siyasetle, toplum meseleleriyle değil sadece sanatla ilgilenmişlerdir Birinci dönem sanatçılarının toplumsal sorunlarla ilgilenmelerine karşın bu dönem sanatçıları kişisel konu ve temaları işlemişlerdir Bu yüzden dilleri daha ağırdır Dönemin romanlarında realizmin, şiirinde ise romantizmin etkisi vardır Dönemin Edebiyatçıları Recaizade Mahmut Ekrem (1847-1914): Şiir, roman, hikâye, tiyatro, eleştiri, edebî bilgiler türlerinde eserler vermiştir Şiirlerinde hüznü ve elemi işlemiştir Ölümü hatırlatan tabiat manzaraları, hüzünlü duygular, romantik güzellikler, solgun güller, kitap yaprakları arasında kurutulmuş çiçekler, küçük kuşlar onun şiirlerinin konuları arasındadır Oğlu Nejad’ın ölümü; işli, üzüntülü şiirler yazmasında etkili olmuştur Edebiyatta yenileşmeden yanadır Muallim Naci ile aralarında bu konularda tartışmalar olmuştur Eserleri Nağme-i Seher: Şiir Yadigâr-ı Şebab: Şiir Pejmürde: Şiir Zemzeme: Şiir Önsüzünde edebiyat hakkındaki düşünceleri ve edebî eleştirileri vardır (Bu esere Muallim Naci “Demdeme” ile karşilik vermiştir) Muhsin Bey: Hikâye Şemsa: Hikâye Araba Sevdasi: Roman Realizmin etkisiyle yazilmiştir ve bati hayranligi yolunda düşülen garip durumlari eleştirir Çok Bilen Çik Yanilir: Komedi Afife Anjelik: Tiyatro Vuslat: Tiyatro Atala: Tiyatro Talim-i Edebiyat: Edebî bilgiler içerir Samipaşazade Sezai (1860-1936) Batili tarzda hikâyeleri ve bir romani vardir Sergüzeşt adli romani realizme dogru atilmiş bir adimdir Küçük Şeyler adli hikâye kitabi Fransiz realistlerinin sanat anlayişlarina uygundur Rumuzul-edeb, bazi makale, hikâye ve sohbetlerini içerir Romantik özellikler taşiyan şiirler de yazmiştir Şiir isimli bir de piyesi vardir “İclâl”de, yeğeni İclâl’in ölümü üzerine yazdığı mersiye, bazı nesirleri ve hatıraları vardır Abdülhak Hâmit Tarhan (1852-1937): Edebiyatta batılılaşmanın asıl ihtilâlcisidir Şair-i Azam olarak bilinir Kurallara uymayan, batı şiirinde gördüğü her yeniliği Türk şiirine uygulayan, divan şiirini bitiren o olmuştur Doğu ve batı şiirini işlendikleri yerlere giderek öğrenmiştir Sanatında romantik etkiler vardır Zengin bir lirizm bulunan şiirlerinde vezne, kafiyeye, söze, dile pek önem vermemiştir Taşkınlık ve yücelik, söyleyişteki tezat onun şiirinin önemli özellikleridir Şiirlerinde ve tiyatrolarında tarihî konular önemli bir yer tutar Soyut kavramlar, hayat, tabiat, ölüm, insan, onun işlediği konulardır Şiirleri: Sahra, Belde, Makber, Ölü, Bunlar O’dur, Hacle, Bâlâdan Bir Ses, Garam Yirmiye yakın tiyatrosu vardır Sahnelenmesi imkânsız tiyatro eserleri yazmıştır Bu eserlerde insanların yanında ölüler, ruhlar, hayaletler, periler de rol alır Tiyatroda egzotik, tarihî, millî ve dinî konuları işlemiştir Bazı oyunlarında Shakespeare’in tesiri görülür Hepsi de dramdır ve bazıları mensur bazıları da manzumdur İlk tiyatro eseri Macera-yı Aşk’tır Tarık, Finten, Eşber, Nesteren, Sardanapal, İlhan, Hakan, Liberte önemli tiyatro eserleridir Nabizade Nazım (1862-1893): Romanlarıyla ve hikâyeleriyle realizmin ve natüralizmin temsilcisidir Karabibik, edebiyatımızda Anadolu konulu ilk hikâyedir Köy romanı olarak bilinir Köy hayatı tam bir realizmle yansıtılmıştır Zehra, ilk psikolojik roman örneğidir Eserde tasvir ve tahliller geniş yer tutar Diğer hikâyeleri: Yadigârlarım, Bir Hatıra, Sevda, Haspa Muallim Naci (1850-1893) Eski şiirin savunucusu ve temsilcisidir Eski-yeni konusunda Recaizade ile aralarında tartışmalar olmuştur Naci göze hitap eden kafiyeyi savunurken, Recaizade kulağa hitap eden kafiyeyi savunmuştur Tartışma konusu, “abes” ve “muktebes” kelimelerinin -eski yazıda- kafiyeli olup olmadıklarıdır Batılı şiiri benimsememesine rağmen bu alanda başarılı şiirler yazmıştır Şiir kitapları: Ateşpare, Şerare, Füruzan, Sünbüle Edebî eseri: Istılahat-ı Edebiye Sözlüğü: Lûgat-ı Naci Ara Nesil (1880-1896) Tanzimat edebiyatının ikinci kısmı ile Servet-i Fünun arasında kalan dönem Bu nesil Servet-i Fünun’un hazırlayıcısıdır En çok Recaizade Mahmut Ekrem’in ve Muallim Naci’nin etkisinde kalmışlardır Bu dönemde eski-yeni tartışmaları yaşandı (Ekrem-Naci) Natüralizm bu dönemde edebiyatımıza girdi ve tartışıldı (Natüralizmi Beşir Fuat savundu) Serbest müstezat ve sone kullanıldı Cümlelerin bir tek dizede bitmesi anlayışı terk edildi Yeni terkipler ve kelimeler bulundu Kafiyesiz şiirler de yazıldı Kulak için kafiye denendi Dönemin Sanatçıları Abdülhalim Memduh, Ali Ferruh, Ali Kemal, Ali Nusret, Andelib Mehmet Faik Esad, Beşir Fuad, Fatma Aliye, Fazlı Necib, İsmail Safa, İsmet Bey, Mehmed Celâl, Menemenlizade Mehmed Tahir, Nabizade Nazım Bu dönemde elliye yakın çıkan mecmuadan birkaçı: Bahçe, Şark, Hazine-i Evrak, Mecmua-i Âşâr-ı Edebiye, Mecmua-i Ebuzziya, Hafta, Âfak, Güneş, Berk, Gayret, Risale-i Hafi, Nokta, Servet-i Fünun (1928’den sonra Uyanış adıyla), Mekteb, Hazine-i Fünun Malûmat, Resimli Gazete |
|