Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anadolu, devletinin, selçuklu, yükselişi

Anadolu Selçuklu Devletinin Yükselişi

Eski 06-13-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Anadolu Selçuklu Devletinin Yükselişi



Anadolu selçuklu Devletinin YükselişiSultan II Kılıç Arslan'ın ölümünden sonra şehzadeler arasındaki taht kavgaları daha da şiddetlendi İhtiyar babasına iyi davranarak veliaht tayin edilen ve onun sayesinde Konya tahtını ele geçiren Uluborlu meliki Gıyaseddin Keyhüsrev'in sultanlığı diğer kardeşleri tarafından kabul edilmedi



Gıyaseddin Keyhüsrev, bir yandan kardeşleri ile mücadele ederken diğer yandan da Bizans imparatoru III Aleksios Komnenos ile savaşıyordu Selçuklu tahtı hususunda onun en kudretli rakibi, askerî bakımdan kendisinden güçlü olan Tokat mekili Rukneddîn Süleymanşah idi Süleymanşah, kardeşlerini kendisine tabi duruma getirdikten sonra asıl hedefi olan Konya üzerine yürüdü Onunla savaşamayacağını bilen Gıyaseddin Keyhüsrev, kardeşinin canına dokunmayacağı hususunda teminat vermesi üzerine Konya'yı terk etti ve Anadolu'dan sonra İstanbul'a gitti (1197)

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 06-13-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan


Rukneddin Süleymanşah (1197-1204)
Süleymanşah, Anadolu'da sarsılmış olan Türk birliğini yeniten kurmak maksadıyla kardeşlerinin elinde bulunan Amasya, Niksar ve Elbistan'ı itaat altına aldı Bu mücadelelerden faydalanan Bizans imparatoru doğrudan doğruya olmasa bile Karadeniz sahillerinde harekete geçti Süleymanşah bu gelişmeleri önleyerek imparator ile antlaşma yaptıktan sonra Torosların kuzeyine akınlara başlamış olan ve bazı kaleleri zabteden Kilikya Ermeni kralı II Leon'u mağlûp ederek onları Toroslar'ın güneyine çekilmeğe mecbur etti Bizans imparatorunu haraca bağladıktan ve Ermeni krallığını cezalandırdıktan sonra Doğu Anadolu'ya yönelerek Malatya'yı aldı Diğer taraftan Erzincan Mengücük-oğulları ile Artuk-oğullarını kendisine bağladı 1202 yılında Erzurum'u ülkesine katarak Saltuklulara son veren Süleymanşah Gürcüler ile komşu oldu Aynı yıl içinde Sarıkamış yakınlarında Gürcüler ile yapılan savaşı kaybeden Süleymanşah, kardeşi Mes'ûd'un elinden Ankara'yı aldıktan sonra ikinci Gürcistan seferine çıkarken Konya ile Malatya arasında vefat etti (6 Temmuz 1204)

Gıyaseddin Keyhusrev (1204-1211)
Yerine geçen oğlu III Kılıç Arslan'ın çocuk yaşta olması sebebiyle Selçukluların hizmetine girmiş olan Danişmenli beyleri Emir Mubarizeddin Ertokuş ile anlaşarak hala İstanbul'da bulunan Gıyaseddin Keyhüsrev'i Konya tahtına davet ettiler Bu sırada İstanbul Latinler tarafından işgal edilmiş ve Bizans imparatorluğu parçalanmıştı Gıyaseddin Keyhüsrev uçtaki Türkmenlerden topladığı birliklerle Konya üzerine yürüdü ve bir aylık bir muhasaradan sonra şehri ele geçirerek ikinci defa olarak Selçuklu tahtına geçti (Şubat 1205) Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev kısa sürede dahilde sükûneti sağladıktan sonra ve İznik imparatoru Theodoros Laskaris ile anlaşma yaptıktan sonra Karadeniz ticaret yolunu tehdit eden ve bu sahillerde yerleşmeye çalışan Trabzon Komnenoslarına karşı bir sefer yaptı 1206 yılında yapılan bu seferde Aleksios Komnenos mağlûp edilerek bir müddet için kapanmış olan Karadeniz ticaret yolu açıldı Gıyaseddin Keyhüsrev, ticarî ve iktisadî bakımdan memleketin içinde bulunduğu şartları takdir ve buna uygun bir siyaset takip ederek Karadeniz seferini müteakip bizzat ordusunun başında Antalya'yı kuşattı Anadolu'nun önemli ithal ve ihrac limanlarından birisi olan Antalya bu sıralarda Aldo Brandini adında bir İtalyanın elinde bulunuyordu Ancak Kıbrıs'tan gelen yardım üzerine sultan şehri zabtedemedi Bununla beraber şehirde Latinler ile ihtilafa düşen Rum ahali sultanı şehre davet etti Ve Mart 1207 tarihinde Antalya fethedildi Selçuklu tahtındaki değişiklikten faydalanmak isteyen Kilikya Ermeni kralı II Leon'a karşı yapılan sefer zaferle neticelendi ve onun zabtettiği yerler geri alındı (1209) Bunu Eyyûbîlerin Kuzey Suriye ve Anadolu'daki faaliyetlerini önlemek takip etti Gıyaseddin Keyhüsrev'in Karadeniz, Akdeniz kıyılarında ve Ermenilerin karşısında kazandığı zaferler İznik imparatoru Theodos Laskaris ile aralarını açtı Diğer taraftan Laskaris'in kuvvetlenmesi de Selçuklu sultanını kuşkulandırıyordu Dış tahrikler ve imparatorun yıllık vergiyi ödememesi Gıyaseddin Keyhüsrev'i İznik imparatoruna karşı sefer yapmasına sebep oldu Sultan ordusu ile hareket ederken yanına eski imparator Aleksios'u da almıştı; onu tahtına iade etmek istiyordu İki ordu Alaşehir hududunda karşılaştı Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev iki taraf arasındaki savaşta şehid edildi ve Selçuklu ordusu mağlûp oldu (1211)

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

İzzeddin Keykavus (1211-1220)

Eski 06-13-2009   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

İzzeddin Keykavus (1211-1220)



İzzeddin Keykavus (1211-1220)
Gıyaseddin Keyhüsrev'den boşalan Selçuklu tahtına devlet erkanının, onun büyük oğlu İzzeddin Keykâvus'u geçirmesi üzerine kardeşi Alâeddin Keykubâd isyan etti Erzurum meliki Tuğrul-şâh ve Ermeni kralı ile ittifak yapan Keykubâd, Kayseri'de Keykâvus'u kuşattı; fakat bir müddet sonra Ermeni kralı ile Tuğrul-şâh'ın muhasarayı terk etmeleri sebebiyle kendisi de tek başına mücadele edemeyeceğini anlayarak Ankara'ya çekildi Kayseri'deki tehlikeli durumu atlatan Keykâvus Konya'ya gelerek resmî merasimle tahta geçti Bununla beraber Ankara'da bulunan kardeşi kendisi için hala tehlikeli idi Ertesi yıl Ankara'yı uzun bir muhasaradan sonra Alâeddin Keykubâd teslim oldu ve Malatya civarında Minşar kalesinde hapsedildi İznik imparatoru Thedoros Laskaris bir elçi heyeti göndererek onun cülûsunu tebrik ediyor, Alaşehir savaşı ve babasının şehadeti dolayısıyla iki devlet arasında bozulan münasebetlerin düzeltilmesini istiyordu İzzeddin Keykâvus, Laskaris'in bu teklifini kabûl ederek onunla anlaşma yaptı Selçuklu sultanı bundan sonra gelişen ticari faaliyetlere paralel olarak babası tarafından takip edilmekte olan siyaseti devam ettirdi Bu cümleden olarak Kıbrıs kralı Huğues ile ticaret anlaşmasını yenileyerek ada ile Türkiye arasındaki ticarî münasebetlerin gelişmesini sağladı Akdeniz ticaretini kısmen emniyete aldıktan sonra kuzey ticaretini de emniyete almak gayesiyle Trabzon ve İznik imparatorlukları arasında mücadele sahası olan Sinop üzerine yürüyerek Aralık 1214 tarihinde şehri fethetti ve buraya başta tüccar sınıfı olmak üzere Türk nüfus yerleştirdi Sultan İzzeddin Keykâvus'un Sinop'un fethiyle meşgul bulunduğu sıralarda Antalya hristiyanları, Kıbrıs'tan da aldıkları destekle isyan ederek şehri ele geçirmişlerdi Sultan süratle Antalya'ya gelerek bir aylık bir kuşatmadan sonra şehri tekrar itaat altına aldı (23 Ocak 1216) Antalya'dan Konya'ya dönen sultan, kardeşi ile iktidar mücadelesinde kendisine cephe almış olan ve bu mücadeleden faydalanarak Karaman, Ereğli ve Ulukışla'yı işgal etmiş bulunan Kilikya Ermeni kralı II Leon'a karşı sefere çıktı Bu üç şehri geri aldıktan sonra yürüyüşüne devam ederek Ermeni devletinin hudut kasabası olan Keban'da Ermeni ordusuyla karşılaştı ve onları ağır bir mağlûbiyete uğrattı (1216) Sultan, son askerî hakerâtını Eyyûbîlere karşı yapmış fakat Haleb yakınlarında öncü kuvvetlerinin mağlûbiyeti üzerine Elbistan'a çekilmişti (1218) İzzeddin Keykâvus Eyyûbîler karşısında uğradığı bu mağlûbiyetin intikamını almak gayesiyle 1220 yılında Konya'dan Malatya'ya geldi Burada hastalandı ve daha 30-35 yaşlarında iken Virânşehir'de vefat etti Türkiye Selçuklu sultanlarının büyüklerinden birisi olan İzzeddin Keykâvus, sarsılmaz bir iradeye, tükenmez bir kudrete ve sağlam bir siyâsî görüşe sahipti Komşu devletler arasındaki anlaşmazlıklardan faydalanarak memleketinin hudutlarını genişletmiş ve devletinin nüfuzunu artırmış idi Siyâsî ve askerî başarılarının yanında ülkesinin iktisadî bakımdan da kalkınmasına büyük gayret sarfetmiş ve bunda da başarılı olmuştur Nitekim buna bağlı olarak memleketin her tarafında imar faaliyetleri sürdürülüyordu Âlim ve sanatkârları himâye ve teşvik ederek ülkesinin fikrî bakımdan da kalkınmasına büyük hizmetleri geçmiştir
__________________

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Alaeddin Keykubad (1220-1237)

Eski 06-13-2009   #4
Şengül Şirin
Varsayılan

Alaeddin Keykubad (1220-1237)



Alaeddin Keykubad (1220-1237)
İzzeddin Keykâvus'tan sonra Selçuklu tahtına daha önce giriştiği iktidar mücadelesinde başarısızlığa uğrayan ve hattâ bir müddet hapiste kalmış olan Alâeddin Keykubâd geçti Kendisine Abbâsî halîfesi tarafından "saltanat menşuru" gönderilen Keykubâd, Mısır Eyyûbîlerine karşı el-Melik ül-Eşref ile bir anlaşma yaptı Bunu müteakip Kalonoros (bugünkü Alanya) kalesini karadan ve denizden muhasara ederek zabtetti (1223) Bir kaç yıl içinde şehir ve kalenin yeniden ve muhteşem bir şekilde inşasının tamamlanmasından (1226) sonra sultanın ismine nisbetle burası Alâ'îye adını aldı İlk Selçuklu tersanesi Alâeddin Keykubâd tarafından burada kuruldu Alâ'îye, Keykubâd ve haleflerinin kışlık merkezi haline getirildi Sultan Alâeddin Keykubâd, kendisini muhalif bir tavır takınmış olan ümeradan bazılarını bertaraf ettikten sonra Sinop'ta inşa edilen bir donanmayı Kastamonu beyi Emir Çoban kumandasında Kırım'daki mühim ticaret limanı Suğdak üzerine gönderdi Selçuklu Devleti'nin kuvvetlerinin önemini göstermek bakımından dikkate şayan olan bu deniz aşırı sefer neticesinde Türk ordusu yalnız Suğdak'ı fethetmekle kalmadı, içerilere kadar nüfuz ederek bir takım Kıpçak beyleri ve Rus knezlerini de itaat altına aldı Burada bir cami yapılıp, kadı, hatip ve müezzinler tayin edildikten ve bir miktar kuvvet bırakıldıktan sonra geri dönüldü (1225 veya 1227) Suğdak seferinden muhtemelen bir yıl sonra Kilikya Ermeni krallığı üzerine kuvvetler sevketti Selçuklu kuvvetleri batı ve kuzeyden ilerleyerek Silifke'ye kadar sahili fethettiler Kral Hetum, sultana asker vermek, ödediği haracı iki katına çıkarmak ve paralarını Selçuklu sultanı adına bastırmak şartlarıyla Alâeddin Keykubâd ile anlaşma yapmağa mecbur oldu Ermenilerden zabtedilen yerlere Türkmenler iskân edildi

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Moğol Tehdidine Karşı Tedbirler

Eski 06-13-2009   #5
Şengül Şirin
Varsayılan

Moğol Tehdidine Karşı Tedbirler




Moğol Tehdidine Karşı Tedbirler


Sultan Alâeddin Keykubâd, Anadolu işleriyle meşgul bulunduğu sıralarda Asya içlerinden batıya doğru ilerlemekte olan Moğol tehlikesi Anadolu sultanını da mukabil tedbirler almağa sevketmiştir Doğu Anadolu'nun bir kısmına ellerinde bulunduran Artuklu ve Eyyûbî melikleri sık sık cephe değiştiriyorlardı Alâeddin Keykubâd bunlara bir son vermek ve Moğol istilasını durdurmak için gerekli tedbirleri almak gayesiyle Doğu Anadolu seferine çıktı Kahta, Hısn-ı Mansur ve Çemişgezek'i (1226), daha sonra da Erzincan, Kemah ve Şebinkarahisar'ı zabtederek Mengücük-oğulları hanedanına son verdi (1228) Sultanın meşguliyetinden istifade cihetine giden Trabzon imparatoru Andronikos, Samsun ve Sinop'u almak için harekete geçti Bunu haber alan Keykubâd derhal Bayburt- Maçka üzerinden Trabzon'a giderek şehri muhasara etti, fakat havaların çok fena gitmesi sebebiyle şehri zabtedemedi __________________

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Harezmşahlar ile Münasebetler

Eski 06-13-2009   #6
Şengül Şirin
Varsayılan

Harezmşahlar ile Münasebetler



Harezmşahlar ile Münasebetler

Moğol istilâsı karşısında büyük kahramanlıklar gösteren, fakat yine de onları durduramayan Hârezmşâhlar hükümdarı Celâleddîn Mengübirti batıya doğru çekilerek Gürcistan, Batı İran, Kafkasya ve Doğu Anadolu'da Meraga merkez olmak üzere bir devlet kurmuş ve Moğol istilâ selini durdurmağa çalışmıştır Bu şekilde Anadolu Selçuklu devleti ile komşu olan Celâleddin ile Alâeddin Keykubâd arasında dostane münasebetler kurulmuştu Fakat Celâleddin Mengübirti, Türk-İslam kültürünün önemli merkezlerinden birisi olan Ahlat'ı zabt ve tahrip edince bu iyi münasebetler bozuldu Bu arada onun Erzurum meliki Cihanşâh ile ittifak yapması durumu daha da gerginleştirdi Bu iki Türk hükümdarının aralarını düzeltmek için Abbâsî halîfesinin tavassutu ve Eyyûbîlerin teşebbüsleri de bir netice vermeyince Alâeddin Keykubâd büyük bir ordu ile Celâleddin Mengübirti üzerine yürüdü İki ordu Erzincan yakınlarında Yassıçimen mevkiinde karşılaştı 10 Ağustos 1230 tarihinde cereyan eden kanlı savaşta Celâleddin Mengübirti mağlûp oldu Sultan bundan sonra Erzurum'u ele geçirdi 1231 yılında Celâleddin'in ölümünden sonra Moğollar ile Anadolu Selçuklu devleti komşu oldu Moğolların yağma akınları Malatya'ya kadar uzanıyordu Moğol tehlikesini daha önce farkına varan Alâeddin Keykubâd, ülkesini bu tehlikeden uzak tutmak için Ögedey'in oldukça ağır şartlarını kabul etmiş göründü Bununla beraber gerekli tedbirleri almaktan da geri durmuyordu sınır boyundaki kaleleri tahkim ederek, Celâleddin'in ölümünden sonra Selçuklu hizmetine girmiş olan Hârezmli askerî birlikleri bu sınır kalelerine yerleştirildi

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Eyyubîler ile Münasebetler

Eski 06-13-2009   #7
Şengül Şirin
Varsayılan

Eyyubîler ile Münasebetler



Eyyubîler ile Münasebetler
Sultan Alâeddin Keykubâd son yıllarını Eyyûbîler ile mücadele ederek geçirmiştir 1234 yılında yapılan ilk çarpışmada Eyyûbîler mağlûp oldular Ertesi yıl Eyyûbîleri Doğu Anadolu'dan tamamen uzaklaştırmak için ordusunu Kayseri'de toplayarak hareket etti Bir kısım kuvvetler Diyarbekir'in


muhasarasına gönderilirken bizzat sultanın kumanda ettiği kısım Rakka, Urfa, Harran ve Siverek'i şiddetli muhasaralardan sonra zabtetti Ancak Selçuklu kuvvetlerinin çekilmesinden sonra el-Melik el-Kâmil Urfa ve Harran'ı zabtedip halka çeşitli zulümlerde bulundu Artık kesin olarak meseleyi halletmek

gerekiyordu Alâeddin Keykubâd, el-Melik el-Kâmil'e katî darbeyi indirmek maksadiyle ordusunu Kayseri'de topladı Fakat ordusunu harekete geçirmeden önce bir ziyafette zehirlenerek öldü (30 Mayıs 1237) ve cesedi Konya'ya nakledilerek kendisine nisbet edilen türbeye defnedildi
Sultan Alâeddin Keykubâd, Anadolu Selçuklu devletinin ve devrinin en büyük hükümdarlarından birisidir Onunla devlet siyâsî, iktisadî ve kültürel bakımdan en yüksek seviyesine ulaşmıştı Ülkenin hemen her tarafından büyük imar faaliyetlerine girişmiştir İlim ve sanattan zevk alır, meclislerinde tarih ve siyasete dair münakaşalar yaptırır, âlim ve sanatkârları himaye ederdi Hükümdarlık zamanı Türkiye tarihinin en müreffeh devirlerinin başında gelmektedir Onun inşa ettirdiği cami, medrese, kervansaray, köprü ve hastahanelerin çoğu hâlâ ihtişamlarını korumaktadırlar Moğol tehlikesinin ortaya çıktığı bir zamanda ve genç yaşında vefat etmesi Anadolu Türk tarihi bakımından büyük bir talihsizliktir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.