Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
büyük, küçük, nelerdir, uyumu, ünlü, ünsüz, yumuşamasına, örnekler

Büyük Ve Küçük Ünlü Uyumu - Ünsüz Yumuşamasına Örnekler Nelerdir?

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Büyük Ve Küçük Ünlü Uyumu - Ünsüz Yumuşamasına Örnekler Nelerdir?



Büyük Ve küçük Ünlü Uyumu - Ünsüz Yumuşamasına Örnekler Nelerdir?
Büyük Ve küçük Ünlü Uyumu - Ünsüz Yumuşamasına Örnekler Nelerdir?

Büyük Ünlü Uyumu
Bir kelimenin birinci hecesinde kalın bir ünlü (a, ı, o, u) bulunuyorsa, diğer hecelerdeki ünlüler de kalın; ince bir ünlü (e, i, ö, ü) bulunuyorsa diğer hecelerdeki ünlüler de ince olur: adım, ağız, ayak, boyun, boyunduruk, burun, dalga, dudak, duvak, kırlangıç; beşik, bilezik, gelincik, gözlük, üzengi, vergi, yüzük Buna büyük ünlü uyumu adı verilir
Büyük ünlü uyumuna aykırı bazı Türkçe kelimeler de vardır: anne, dahi, elma, hangi, hani, inanmak, kardeş, şişman
Büyük ünlü uyumu alıntı kelimelerde aranmaz: ahenk, badem, ceylan, çiroz, dükkân, fidan, gazete, hamsi, kestane, limon, model, nişasta, pehlivan, selam, tiyatro, viraj, ziyaret
Birleşik kelimelerde büyük ünlü uyumu aranmaz: açıkgöz, bilgisayar, çekyat, hanımeli
-gil, -ken, -leyin, -mtırak, -yor ekleri büyük ünlü uyumuna uymaz: akşam-leyin, bakla-*gil-ler, çalışır-ken, ekşi-mtırak, yürü-yor
-daş (-taş) eki bazı kelimelerde büyük ünlü uyumuna uymaz: din-daş, gönül-daş, meslek-taş, ülkü-daş
-ki aitlik eki büyük ünlü uyumuna uymaz: akşamki, yarınki, duvardaki, yoldaki, ondaki, yazıdaki, onunki
Büyük ünlü uyumuna girmeyen kelimelere gelen ekler, kalınlık incelik bakımından son hecenin ünlüsüne uyar: adalet-li, anne-si, kardeş-lik, meslektaş-ımız, şişman-lık
Son ünlüleri kalın sıradan olmasına karşın incelik özelliği gösteren bazı alıntı kelimeler ince ünlülü ekler alır: alkol / alkolü, hakikat / hakikati, helak / helakimiz, kabul / kabulü, kontrol / kontrolü, protokol / protokolü, saat / saate, sadakat / sa*dakatten

Küçük Ünlü Uyumu
Küçük ünlü uyumu kuralı iki yönlüdür:
1 Bir kelimenin ilk hecesinde düz ünlü (a, e, ı, i) varsa son*raki hecelerde de düz ünlü bulunur: anlaşmak, yanaşmak, kayıkçı, ısırmak, ılıklaşmak, seslenmek, yelek, bilek, çilek
2 Bir kelimenin ilk hecesinde yuvarlak ünlü (o, ö, u, ü) varsa bunu izleyen ilk hecede dar yuvarlak (u, ü) veya geniş düz (a, e) ünlü bulunur: boyunduruk, çocuk, odun, yorgunluk, yoklamak, vurmak, yumurta, özlemek, güreşmek, sürmek
Küçük ünlü uyumuna aykırı bazı Türkçe kelimeler de vardır: avuç, avurt, çamur, kabuk, kavuk, kavun, kavur-, kavuş-, savur-, yağmur
Küçük ünlü uyumu, alıntı kelimelerde aranmaz: aktör, alkol, bandrol, daktilo, doktor, horoz, kabul, kitap, konsolos, muzır, mühim, mümin, müzik, profesör, radyo, vakur
Küçük ünlü uyumuna aykırı kelimelere getirilen ekler, kelimenin son ünlüsüne uyar: kavun-u, konsolos-luğ-u, mümin-lik, müzik-çi, yağmur-luk
-ki aitlik eki yalnızca birkaç örnekte küçük ünlü uyumuna uyar: bugünkü, dünkü, öbürkü
Bu ünlü düzenleri ve ilk heceyi izleyen ünlüler aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir:
a › a, ı (bakar, alır)

o › u, a (omuz, oya)

e› e, i (geçer, gelir)

ö › ü, e (ölçü, ördek)

ı › ı, a (kılıç, kısa)

u › u, a (uzun, uzak)

i › i, e (ilik, ince)

ü › ü, e (ütü, ürkek)

ÜNSÜZ YUMUŞAMASI
İki ünlü arasında kalan sert ünsüzler yumuşar Buna “ünsüz değişimi” denir Elbette bu özellik, ancak yukarıda da söylediğimiz sert ve yumuşak şekli bulunan seslerde geçerlidir Bunlar p, ç, t, k sert sessizleridir Örneğin; “ağaç” sözcüğüne -i hal ekini getirsek, sözcüğün sonundaki “ç” sert sessizi yumuşayarak “c” olur; yani “ağacı” şeklinde yazılır
Örnek: dolap - a > dolaba, çekiç - e > çekice, kanat - ı > kanadı, yemek - e > yemeğe
Yukarıdaki örneklerde sert sessizlerin yumuşadığı görülüyor Ancak bu kural her sözcükte geçerli değil
Örneğin; “Davranışları, doğruluğunun kanıtıdır” cümlesinde altı çizili sözdeki “t” sert ünsüzü iki ünlü arasında kaldığı halde yumuşamamıştır
Hangi sözcükte bu yumuşamanın olacağı hangisinde olmayacağı, belli bir kurala bağlanamaz Hatta tek heceli sözcüklerin çoğunda olmazken, bazılarında olabilir Bunu sözcüğün günlük kullanımlarını dikkate alarak anlayabilirsiniz
Örnek: tek - i > teki, çok - u > çoğu görüldüğü gibi birincide değişim olmadığı halde ikincide olmuştur

Dilimize Arapçadan geçen ve son hecesindeki ünlünün uzun okunduğu kelimelerde ünsüz değişimi yapılmaz
Örnek: “Sınavda hukuku seçecekmiş” cümlesindeki altı çizili söz buna örnektir
Bazı sözcüklerde ise ses iki ünlü arasında kalmamasına rağmen yumuşar
Örnek: kalp - i > kalbi, art - ı > ardı, renk - i > rengi, harç - ı > harcı
Görüldüğü gibi iki ünlü arasında kalmadığı halde “p, ç, t, k” sert ünsüzleri yumuşamıştır Bazı sözcüklerde ise bu seslerin yumuşamadığı görülür
Örneğin; “Sonunda işler sarpa sardı” cümlesinde altı çizili sözcükte yumuşama olmamıştır
Örneğin; “Zonguldak’a yerleştiklerini duydum” cümlesinde altı çizili sözdeki “k” sert sessizi yumuşamamış ancak biz onu okurken “Zonguldağa” diye okumalıyız


Alıntı Yaparak Cevapla

Büyük Ve Küçük Ünlü Uyumu - Ünsüz Yumuşamasına Örnekler Nelerdir?

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Büyük Ve Küçük Ünlü Uyumu - Ünsüz Yumuşamasına Örnekler Nelerdir?



1BÜYÜK ÜNLÜ UYUMU
Türkçe’de sözcüklerde genel olarak, kalın ünlülerden sonra kalın, ince ünlülerden sonra ince ünlü gelir Türkçe’yi başka dillerden ayıran bu temel özelliğe büyük ünlü uyumu denir (Çocuklar, çiçekler, güzel) Bu durum, kelimenin Türkçe olup olmadığını bize gösterir
Bazı kelimeler Türkçe olduğu halde büyük ünlü uyumuna uymayabilir:
· Zamanla ses değişikliğine uğramış bazı sözcüklerde bu kurala aykırılık olabilir Ana bu kelimeler Türkçe sayılır : kardeş (kardaş, karındaş), elma (alma), hangi (hangı, kangı), anne (ana)
· Tek heceli kelimelerde bu kural aranmaz
· Birleşik kelimelerde aranmaz Kelimeler birleşikken uymaz, ayrı ayrı incelendiğinde uyarsa bu tür kelimeler Türkçe’nin yapısına uygundur Hanımelihanım + eli
· Kök veya gövde halindeyken büyük ünlü uyumuna uyduğu halde –yor, ki, -ken, -leyin, -imtırak, -gil eklerini aldığında kurala uymayan kelimelerde özel durumdadır Getiri-yor, Sabah-ki, Yeşil-imtırak
NOT : Bazı yabancı kel Tesadüfen uyuma uyabilir Bunun Türkçe olup olmadığını diğer kurallara bakarak karar vereceğiz (Cennet : Türkçe’de kel –c- harfi ile başlamaz)
**** Yukarıda belirtilen durumlar dışında, bir sözcük bünlü uyumuna aykırı yapıda ise, o sözcük yabancı kökenlidir Dünya, otomobil, kitap Bu kelimeler yabancı kökenli olduğundan bünlü uyumuna uymazlar
2KÜÇÜK ÜNLÜ (SESLİ) UYUMU
Bir kelimenin ilk hecesinde düz sesli harf (a,e,ı,i) varsa, diğer hecelerinde de düz sesli harf olması gerekir Kelimenin ilk hecesinde yuvarlak sesli harf (o,ö,u,ü) varsa, diğer hecelerinde ya düz-geniş (a,e), ya da dar-yuvarlak (u,ü) sesli harf bulunması gerekir Buna küçük ünlü uyumu kuralı denir
K Ünlü uyumuna uyan kelimelere örnek : Kalem, kitap, merak, sevgi, odun
KÜnlü uyumuna uymayan kelimelere örnek: Horoz,palto, sembol, karpuz
· Bazı kelimeler künlü uyumuna uyduğu halde bünlü uyumuna uymayabilir: Kalem, kitap
· Buna göre bir kelimenin Türkçe olabilmesi için her iki kurala da uyması gerekir
· B Ünlü uyumu incelenirken kelimelerin tüm heceleri dikkate alınır Yani dört heceli bir kelimede ilk üç hece büyük ünlü uyumuna uyarken, son hece uyumu bozuyorsa, bu kelimeler kurala uymamış olur Getiriyor, otururken Küçük ünlü uyumunda ise yan yana gelen her hece dikkate alınır Örneğin, “kolaylık” kelimesinin tüm hecelerine bakarsak ilk hecedeki yuvarlak sesli o’dan sonra ikinci hecede düz-geniş –a-, son hecede düz sesli –ı- yer almıştır
· Birinci ve üçüncü heceyi dikkate aldığımızda yuvarlaktan sonra düz sesli geldiği için kelimenin künlü uyumuna uymadığını sanabiliriz Halbuki bu kelime künlü uyumuna uymaktadır Çünkü yuvarlaktan sonra düz-geniş, düzden sonra düz sesli harf kullanılmıştır Ko – lay – lık (Yuv-düz/geniş-düz)
· Kuraldışı : -o- sesinden sonra ikinci hecede b-m-v-p seslerinden biriyle başlıyorsa bu durumda ikinci hecede –u- olabilir Bu tür kelimeler künlü uyumuna uymamasına rağmen Türkçe’dir
Örnek: Hamur, avuç, sabun, çamur, kavun, kalbur, çabuk, karpuz, tavuk, kabuk, kaput, yağmur, havuç, çaput, yamuk

Alıntı Yaparak Cevapla

Büyük Ve Küçük Ünlü Uyumu - Ünsüz Yumuşamasına Örnekler Nelerdir?

Eski 09-11-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Büyük Ve Küçük Ünlü Uyumu - Ünsüz Yumuşamasına Örnekler Nelerdir?



YUMUŞAMASI (SERTSESSİZLERİN YUMUŞAMASI)
(Ünsüz değişimi / Ünsüz Değişmesi )

Sonunda p-ç-t-k harfleri (süreksiz-sert) bulunan kelimelere ünlü ile
başlayan bir ek getirildiğinde sert olan p-ç-t-k harfleri yumuşar Yani
b,c,d,g (ğ) 'ye dönüşür Bu kurala ünsüz yumuşaması denir Örnek : Kitap
Kitap - ım Kitabım
Ahenk-e ahenge, sağlık-ısağlığı

Özel Durumlar:
1 Tek heceli kelimelerin çoğunda yumuşama olmaz Örnek: İç - imiziçimiz
2 Tek heceli kelimelerin bazısında ise yumuşama olur Örnek: Kap-ınkabın
3 Özel isimlerde kesinlikle yumuşama olmaz Örnek: Ürgüp' e, Zeynep'in
4 Dilimize Batı ve Doğu dillerinden girmiş birçok kelimede yumuşama olmaz
Örnek : Devlet-imiz, Tank-ın, Hukuk-un, Hürriyet-imiz, Sanat-ın, Millet-in
5 Fiil kök veya gövdelerine çeşitli yapım ekleri getirilerek türetilen bazı
kelimelerde yumuşama olmaz Örnek: Taşı-t-ımız, Kon-u-t-un

DİKKAT : Ünsüz yumuşaması kuralına uymayan kelimeleri, yumuşatarak yazmak
yanlıştır Örnek: Zonguldak'a gittik (Doğru), Zonguldağ'a gittik (Yanlış)

Alıntı Yaparak Cevapla

Büyük Ve Küçük Ünlü Uyumu - Ünsüz Yumuşamasına Örnekler Nelerdir?

Eski 09-11-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Büyük Ve Küçük Ünlü Uyumu - Ünsüz Yumuşamasına Örnekler Nelerdir?



a İsim - Fiil

Fiillere “-mak, -mek” , “-ma, -me”, “-ış, -iş, -uş, -üş” eklerinin getirilmesiyle yapılır Fiil kök ve gövdelerine eklenen “-me, -mek, -iş” ekleri sonucu meydana gelirler Fiillerin isim gibi kullanılabilen şekilleridir İsim - fiiller; hem bir eylemin adı oldukları için isim, hem de özne, nesne, tümleç aldıkları için fiil olan kelimelerdir

“O şimdi romanını bitirmekle meşguldür

“Size gelmeyi ben de çok istemiştim

“Onun yemek hazırlayışını gördün mü hiç?” cümlelerinde altı çizili sözler isim-fiildir Bu ekleri benzer eklerle karıştırmamak gerekir

“Sana, bir daha buraya gelme, demiştim” cümlesinde altı çizili sözcükteki ek isim-fiil eki değil, olumsuzluk ekidir

Bazı sözcükler aslında isim-fiil ekleriyle türediği halde, zamanla isimleşmiş, yani fiilimsi özelliğini kaybetmiş olabilir

“Biraz ekmek alabilir miyim?”

“Bugün gelmediğini danışmadan öğrendim

“Derste yağış türlerini inceledik” cümlelerinde altı çizili sözcükler isim-fiil değildir

Deneme sınavlarıyla bu öğrencileri denememiz doğru değil” cümlesinde altı çizili birinci sözü “denememe” şeklinde kullanamayız; çünkü bu sözcük artık isimleşmiştir Ancak altı çizili ikinci sözcük “denemememiz” şeklinde kullanılabilir; yani olumsuz yapılabilir, öyleyse fiil anlamı devam ediyor; yani bu isim-fiildir

b Sıfat - Fiil

Fiillere “-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş” eklerinin getirilmesiyle yapılır Çoğu zaman sıfat görevinde kullanılır Varlıkları niteledikleri için sofat, yan cümlecik kurdukları için de fiil sayılan kelimelerdir

“Kışta açan çiçeklerin ömrü az olur

Öpülesi elleri vardı analarımızın

“Senin ne bitmez çilen varmış böyle

“Buralarda bir akar çeşme yok galiba

“Size biraz bilinmedik fıkralar anlatayım

“Bana gazetemi getirecek biri yok mu burada?”

“Onda ne yakası açılmamış sözcükler vardır” cümlelerinde altı çizili sözcükler sıfat-fiildir

Sıfat-fiil eklerinden “-dik” ve “-ecek” ekleri çoğu zaman kendinden sonra iyelik eki alarak kullanılır

Çözdüğüm soruları niçin yeniden soruyorsun?”

Gideceğin gün belli mi?” cümlelerinde altı çizili sıfat-fiiller iyelik eki almıştır

Bu ekler aynı zamanda sıfatla hiç ilgisi olmayan kullanımlarda da görülür Bu, daha çok dolaylı anlatımda karşımıza çıkar

“Kitabımı sana verdiğimi unutmuşum

“Senin de bizimle geleceğini bilmiyorduk” cümlelerinde sıfat-fiil ekleri sıfatla ilgisi olmayan bir kullanımda görülüyor

Sıfat-fiiller niteledikleri isimler düştüğünde onların yerine geçebilir

“Benden aldıklarını ne zaman geri göndereceksin?”

“Beni arayanların adreslerini almayı unutma” cümlelerinde altı çizili sıfat-fiiller ismin yerine geçecek şekilde kullanılmıştır

Kimi zaman sıfat-fiiller çekimli fiillerle karışabilir

Gideceğim bu şehirden artık

Gideceğim herkes tarafından biliniyor” cümlelerinde altı çizili sözcüklerin yazılışları aynıdır Ancak birincisinde “Ben gideceğim” ifadesi olduğundan çekimli fiildir İkincisinde ise “benim gideceğim” anlamında olduğundan, yani fiilin sonunda iyelik eki kullanıldığından fiil, sıfat-fiildir

Elbette fiilden türeyip sıfat olan her sözcük de fiilimsi değildir

Yıkık duvarların resmini çektik” cümlesinde altı çizili sözcük “yıkmak” fiilinden türemiştir Ancak fiilimsi değildir Çünkü fiilimsilerin fiil anlamı devam ettiğinden olumsuz şekilleri de kullanılabilir Biz bu sözü “yıkmayık” şeklinde kullanamayız

Aynı cümleyi biz;

Yıkılmış duvarların resmini çektik” şeklinde söyleseydik, bunu “yıkılmamış” şeklinde de ifade edebilirdik Çünkü bu sözcük fiilimsidir

c Bağ-Fiil (zarf-fiil)

Fiillere, bağ-fiil eki dediğimiz eklerin getirilmesiyle yapılır; cümlede daima zarf olarak kullanılır Birleşik bir cümlede iki cümleyi bağladıkları için bağlaç; özne, nesne, tümleç aldıkları için fiil sayılan kelimelerdir Bağ fiillere “ulaç” da denir Çekim ekleri almazlar Cümlede zarf olarak kullanılırlar

“Kapıyı açınca karşımda onu gördüm

“Soruları çözdükçe konuyu daha iyi anlıyorum

“Bize haber vermeden gitmeyin sakın

“Bu kağıdı müdüre imzalatıp geri getirin

“Televizyon seyrederken çoğu kez uyuyakalırdı

“Gezdiği yerleri anlata anlata bitiremiyordu

“Sınıfa girer girmez öğrencileri azarlamaya başladı

“Sadece kitap okuyarak bu kadar bilgi kazanılamaz

“Köyden ayrılalı yaklaşık on yıl oldu

“Ders çalışmaksızın sınavı kazanacağını mı sanıyorsun?” cümlelerinde altı çizili sözcükler bağ-fiildir Görüldüğü gibi yüklemin durumunu ya da zamanını bildirerek onun zarfı olmuşlardır

Bunlar arasında yapı bakımından diğerlerine benzemeyen bağfiil eki “-ken” ekidir

Bu ek diğer fiilimsi eklerinin aksine kendinden önce bir çekim eki alarak kullanılır Bunun nedeni “-ken” ekinin, ekfiilin bir bağ-fiil eki olmasındandır Hatta bu özelliğinden dolayı isimleri bile zarf yapabilir

“Ben çocukken burada yaşlı bir çınar ağacı vardı” cümlesinde “-ken” eki “çocuk” ismini zarf yapmıştır Elbette bu, bir fiilimsi değildir Çünkü fiilimsiler fiillerden türeyen sözcüklerdir

Bağ-fiil eklerinin diğer fiilimsi eklerinden önemli bir farkı vardır Diğer fiilimsilerden sonra isim çekim ekleri kullanılabildiği halde bağ-fiillerden sonra hiçbir çekim eki kullanılamaz Bazı bölgelerde “koşaraktan” gibi kullanımlar görülse de yazı dilinde böyle bir kullanım yoktur

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.