Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aişe, ayşenin, evlenmiştir, hakkında, hayatı, kimdir, yaşında

Hz. Aişe Kimdir? Hz. Aişe Kaç Yaşında Evlenmiştir? Hz. Ayşe'nin Hayatı Hakkında

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hz. Aişe Kimdir? Hz. Aişe Kaç Yaşında Evlenmiştir? Hz. Ayşe'nin Hayatı Hakkında



Hz Aişe Kimdir? HZ Aişe Kaç Yaşında Evlenmiştir? Hz Ayşe'nin Hayatı Hakkında
Hz Aişe Kimdir? HZ Aişe Kaç Yaşında Evlenmiştir? Hz Ayşe'nin Hayatı Hakkında
Peygamberimizin hanımlarından:
Hz AİŞE-İ SIDDIKA
Hz Aişe validemiz, küçük yaşta iken okuma-yazma öğrenmiş olup, çok zekî ve kabiliyetli idi Her bir hâdise üzerine hemen bir şiir söylemesi, onun zekâsına bir delildir Öğrendiği ve ezberlediği bir şeyi katiyen unutmazdı Çok akıllı, zekî, âlime, edibe ve afife ve saliha idi Üç gece rüyada gördüm
Resulullah efendimiz Hz Hadice'nin vefatından sonra, ikinci defa olarak, Hz Ebu Bekir'in kızı Hz Aişe'yi nikahladı, fakat düğünü yapılmadı Peygamberimizin Hz Aişe ile evlenmelerinde en önemli husus, nikah akdinin Hz Peygamberin arzusuyla değil, Allahü teâlânın emri ile olmasıdır Buhârî ve Müslim'in rivayetlerinde Peygamberimiz Hz Aişe'ye şöyle buyurdu:
- Seni üç gece rüyada gördüm Bir melek ipek kumaşa sarmış “Bu senin hanımındır” dedi Ben de yüzünü açtım ve “Eğer Allah tarafından ise cenab-ı Hak imza eylesin” dedim [Yani eğer rüya Rahmânî ise Allahü teâlâ müyesser kılsın demektir]
Resulullah efendimiz Medine'ye hicret ettiği zaman, ev halkını Mekke'de bırakmıştı Medine'yi şereflendirince, Ebu Rafiî ile azatlı kölesi Zeyd bin Hârise'yi, iki deve ve ihtiyaçları olabilecek şeyleri satın almak üzere 500 dirhem harçlıkla Mekke'ye gönderdi
Hz Ebu Bekir de Abdullah bin Ureykıt'ı iki deve ile onların yanına katıp, hanımı Ümm-i Ruman ve kızı Hz Aişe ile kızkardeşi Esma'yı develere bindirerek göndermesini, oğlu Abdullah'a mektup yazarak emretti Hz Aişe, annesi Ümm-i Ruman ve Resulullahın kerimeleri kafile olarak yola çıktı Kubeyd mevkiinde Hz Zeyd 500 dirhemle üç deve daha satın aldı Kafileye Talha bin Ubeydullah da katıldı Mina mevkiinden Beyda denilen yere ulaştıkları zaman, Hz Aişe'nin devesi kaçtı Hz Aişe buyuruyor ki:
“Devem kaçtı Ben devenin üstünde mahfe'nin içindeydim Annem de yanımdaydı Annem, “Eyvah kızcağızım, eyvah gelinciğim” diyerek çırpınıyordu Allahü teâlâ devemize sükûnet verdi ve bizi kurtardı Nihayet Medine'ye geldik Ben Hz Ebu Bekir'in ev halkı ile birlikte indim
Birer oda yapıldı
O zaman Mescid-i Nebevî ve etrafındaki odalar yapılmıştı Mescid-i şerif yapılırken, Peygamberimizin hanımları Hz Aişe ve Sevde için birer oda yapıldı Sonra, ihtiyaç oldukça bir oda yapılarak, adetleri dokuz oldu Odalar, Arap âdeti üzere, hurma dalından idi Üstleri kıldan keçe ile örtülü idi
Odalar mescidin cenup, şark ve şimâl taraflarında idi Ker***ten yapılmış olanı da vardı Çoğunun kapısı mescide açılırdı Tavanlarının yüksekliği, orta boylu insan boyundan bir karış fazla idi Hz Fâtıma ile Hz Aişe'nin odaları arasında kapı vardı
Mekke'den gelen Resulullahın ev halkı, kendi odalarının önünde indi Hz Aişe validemiz, Hz Ebu Bekir'in evinde bir müddet ikâmet buyurdular Hz Ebu Bekir birgün Resulullaha şöyle arzetti:
- Ya Resulallah, ehlinle evlenmekten seni alıkoyan nedir?
Hastalığı bol yerdi
Bunun üzerine Resulullah efendimiz, gerekli hazırlıkları yaparak, Hz Aişe ile, nikahlarının vuku bulduğu Şevval ayında evlendiler
Hz Aişe validemiz buyuruyor ki:
“Medine'ye hicret edip geldiğimiz zaman, burası, hastalığı bol olan bir yer idi Bütün eshab-ı kiram hastalığa tutuldular Bu hastalıktan, ancak Resulullah efendimiz, Allahü teâlânın korumasıyla kurtuldu"
Hz Aişe de hastalandı Peygamberimiz Hz Aişe'ye, “Sende gördüğüm nedir” diye sorunca, Hz Aişe şu cevabı verdi:
- Anam-babam sana feda olsun ya Resulallah, hummadır Allah onu kahretsin
Bunun üzerine Peygamber efendimiz buyurdu ki:
- Hayır, ona kötü söyleme! O, vazifelidir İstersen sana bir duâ öğreteyim Onu okuduğun zaman, Allahü teâlâ onu senden giderir
Hz Aişe de, “Öğret ya Resulallah” dedi
Peygamber efendimiz duâyı öğretince, humma geçti
Hz Aişe validemiz, Medine'de, Resulullahın gazalarına katılmış diğer sahabî hatunları gibi, yaralıların tedavisi ve bakımıyla meşgul olmuş, büyük hizmetler görmüştür Cephelerde eline kılıç alıp, çarpışmayı istemiş ise de, Resulullah efendimiz buna müsaade buyurmamıştır Mesela Uhud günü, Peygamber efendimiz yaralanmış, mübarek yüzü müşriklerin attığı taşla yaralanıp, kan içinde kalmıştı
Hz Fâtıma validemiz, Resulullahın mübarek yüzünü yıkamış, kan durmayınca, yünden hasır yakmış ve külünü âlemlere rahmet olarak gelen Peygamberimizin mübarek yüzüne basarak, kanı durdurmuştu
Arkalarında su taşıyorlardı
Hz Aişe validemiz de sırtında yiyecek ve içecek su taşıyarak Uhud'a gelmişti Hz Aişe ve Ümm-i Süleym kırba ile su taşıyorlar, Hamne ise susuzlara su veriyordu Enes bin Malik diyor ki:
"Uhud gazasında müslümanlar bozulup, Resulullahın yanından dağıldıkları zaman, Hz Aişe ile Ümm-i Süleym'i gördüm Arkalarında kırbalarla koşa koşa su taşıyorlar, yaralıların ağızlarına boşaltıyorlardı Kırbaları boşaldıkça koşarak gidiyorlar, doldurunca koşarak gelip, yine yaralılara su veriyorlardı
Kadınların Uhud savaşına katılmasına müsaade edilmesinin sebebi, yaralıları tedavi için idi
Hz Aişe, Müreysi gazasına katılmış ve bu gazada bazı münafıkların çıkardığı bir iftiraya maruz kalmış, bunun üzerine Allahü teâlâ Nur suresinde 17 ayet-i kerime göndererek, onun temizliğini bildirdi Hz Aişe buyurdu ki:
"Resulullahın ilk hastalığı, Hz Meymune'nin evinde oldu O gün Resulullahın Hz Meymune'ye uğradığı gündü Burada Resulullahın hastalığı arttı Diğer ezvac-ı tahirat gelerek Resulullahın hizmetine koyuldular Peygamberimiz de buyurdular ki:
- Ey benim zevcelerim, mâzur görün, takatım yoktur ki, evlerinizi dolaşayım İzin verirseniz Aişe'nin evine gideyim, bana orada hizmet edersiniz
Hz Aişe'nin odasına gitti
Resulullah efendimiz Hz Abbas ve Hz Ali'nin omuzlarına dayanıp, benim odama geldiler Döşeğe yattılar Bu odada mübarek başı, göğsümde olduğu hâlde vefat ettiler"
Resulullahın vefatından sonra da, eshab-ı kiramın, Hz Aişe validemize hürmetleri, ikramları ve izzetleri çok fazla idi Hatta bu hususta Hz Ömer, bunda o derece ileri gitti ki, Hz Aişe, "Resulullahın vefatından sonra Hz Ömer bana çok iyilik etti Ya Rabbi, bundan böyle, beni, onun ihsan ve iyilikleri için ayakta tutma" buyurdu
Hz Aişe validemiz, Hz Osman zamanında da din-i İslâmı öğretmekle meşgul oldu Hz Aişe müctehid idi Bütün İslâm ilimlerinde çok büyük derecesi vardı Bilhassa kadınlara mahsus hâllere dair fıkhî hükümler kendisinden sorulurdu Çünkü Hz Aişe, hem müminlerin annesi, hem de dinlerini öğrenecekleri bir müftî müctehid idi Ayet-i kerime ile medh ve sena olundu ^Alim, edip, çok akıllı ve üstad idi Çok fasih ve beliğ konuşurdu
Aişe-i Sıddıka hazretlerinin faziletleri, üstünlükleri, sayılamayacak kadar çoktur Eshab-ı kirama fetva verirdi Âlimlerin çoğuna göre, fıkıh bilgilerinin dörtde birini Hz Aişe haber vermiştir Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
- Dininizin üçte birini Humeyra'dan öğreniniz!
Resulullah efendimiz, Hz Aişe'yi çok sevdiği için, ona "Humeyra" derdi
Aişe hakkında, beni incitmeyiniz!
Eshab-ı kiramdan ve tâbiînden çok kimse, Hz Aişe'den işittikleri hadis-i şerifleri haber vermişlerdir Ürvet übnü Zübeyr hazretleri buyuruyor ki:
"Kur'an-ı kerimin manalarını ve helal ve haramları ve Arap şiirlerini ve nesep ilmini Hz Aişe'den daha çok bilen kimse görmedim"
Eshab-ı kiram, hediyelerini, Resulullaha, Aişe'nin evinde getirip, böylece sevgisini kazanmak için yarışırlardı Zevceler, iki grup idi Aişe tarafında Hafsa, Safiyye, Sevde vardı İkincisi, Ümm-i Seleme ve ötekiler idi Bunlar, Ümm-i Seleme'yi Resulullaha gönderip, "Eshabına emir buyursanız da, hediye getirmek isteyen, hangi zevce yanında iseniz, oraya getirse" dediklerinde, Resulullah efendimiz buyurdu ki:
- Beni, Aişe hakkında incitmeyiniz! Cebrail bana yalnız Aişe'nin yanında iken geldi
Ümm-i Seleme de dediğine pişman olup, tevbe ve af diledi
Resulullah efendimiz bir defasında, kızı Hz Fâtıma'ya buyurdu ki:
- Ey kızım, benim sevdiğimi, sen sevmez misin?
Hz Fâtıma'nın, “Elbet severim” demesi üzerine, yine buyurdular ki:
- O hâlde, Aişe'yi sev!
En çok kimi severdi?
Resulullah efendimiz, Hz Aişe'yi çok severdi Resulullaha, “En çok kimi seviyorsun” denildiğinde buyurdular ki:
- Aişe'yi
"Erkeklerden kimi" dediklerinde, buyurdu ki:
- Aişe'nin babasını
Yani, en çok Hz Ebu Bekir'i sevdiğini bildirdi
Hz Aişe'ye sordular ki:
- Resulullah efendimiz en çok kimi severdi?
- Fâtıma'yı severdi
- Erkeklerden en çok kimi severdi?
- Fâtıma'nın zevcini
Bundan anlaşılıyor ki, zevceleri arasında, Hz Aişe'yi, çocukları arasında Hz Fâtıma'yı, Ehl-i beyti arasında Hz Ali'yi, eshabı arasında ise, Hz Ebu Bekir'i en çok severdi
Hz Aişe buyuruyor ki: “Birgün Resulullah efendimiz, mübarek nalınlarının kayışlarını çakıyordu Ben de iplik eğiriyordum Mübarek yüzüne baktım Parlak alnından ter damlıyordu Ter damlası, her tarafa nur saçıyor, gözlerimi kamaştırıyordu Şaşakaldım Bana doğru bakarak buyurdular ki:
- Sana ne oldu ki, böyle dalgın duruyorsun?
Ben de, "Ya Resulallah! Mübarek yüzünüzdeki nurların parlaklığına ve mübarek alnınızdaki ter tanelerinin saçtıkları ışıklara bakarak kendimden geçtim” dedim
Bunun üzerine, Resulullah efendimiz kalkıp yanıma geldi Alnımdan öptü ve buyurdular ki:
- Ya Aişe! Allahü teâlâ sana iyilikler versin! Beni sevindirdiğin gibi, seni sevindiremedim
Kıyamet gününde insanlar
Yani, senin beni sevindirmen, benim seni sevindirmemden çoktur, buyurdu Hz Aişe'nin mübarek alnından öpmesi, Resulullahı severek, onun cemalini anlayarak gördüğü için, aferin ve takdir olmaktadır
Birgün Peygamber efendimiz, kıyamet gününden bahisle Hz Aişe'ye buyurdu ki:
- Kıyamet gününde insanlar elbisesiz olarak haşredilecektir
- Erkekler de kadınlar da böyle mi olacak?
- Evet
- O zaman birbirlerine bakmayacaklar mı?
- Ey Aişe, o gün insanlar meşguliyetlerinden birbirlerine bakmaya zaman bulamayacaklardır Gözleri göğe dikilmiş olarak kırk sene öylece kalacaklardır Yemeyecek, içmeyeceklerdir Şiddetli terliyecekler Kiminin terinden biriken su, ayaklarını örtecektir Kiminin de dizlerine, kiminin de karnına kadar yükselecektir Kiminin de tepesine kadar çıkacaktır
Musa bin Talha diyor ki:
- Hz Aişe'den daha fasih, düzgün konuşanı görmedim Resulullahı metheden şu manada bir şiir söylemiştir:
“Mısırdakiler, Onun yanaklarının güzelliğini işitmiş olsalardı, Yusuf aleyhisselamın pazarlığında hiç para vermezlerdi Yani, bütün mallarını, Onun yanaklarını görebilmek için saklarlardı Zeliha'yı kötüleyen kadınlar, Onun parlak alnını görselerdi, ellerinin yerine kalblerini keserlerdi de acısını duymazlardı


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.