Fânî Dünya Ne Yaparsın?

Bir insan aynı anda kaç iş yapabilir? Mûsıkî dinlerken ders çalışmak filân mı diyeceksiniz, geçin bunları Dedemin bana anlattığı bir Hasan var ki On parmağında on mârifet denen cinsten Dedemi dinleyelim:
Bir gün köyde dolaşıyorum, yaz başları Hoca dediğimiz az buçuk da olsa okuma-yazma bilen Hasan’la karşılaştım Baktım çamur çiğniyor Biraz konuşmak için durdum Aramızda şöyle bir konuşma geçti:
“–Kolay gelsin Hasan”
“–Sağol Şükrü Amca”
“–Hayırdır, ne yapıyorsun?”
“–Gelecek yaz oğlanı evereceğim de ev için kerpiç yapacağım, onun için çamur çiğniyorum Fânî dünya ne yaparsın?”
“–Allah kolaylık versin Hayrola sırtında ne var?”
“–Yayık var, tereyağı yapacağız da Evden; «Şunu iyi bir çalkala» dediler Ben de çamuru çiğnerken onu sırtıma bağladım Bir yandan o da aradan çıksın Fânî dünya ne yaparsın?”
“–Haydi onu da anladık, elinde bir de çıkrık mı var, yün mü eğiriyorsun? Ne yapıyorsun?”
“–Kışın çorap lâzım, kazak lâzım, üşümemek için yünden yapıyoruz ya bunları”
“–Eee?”
“–Ben çamuru çiğnerken çıkrığı da aldım, yünün bir kısmını eğirmek için yanıma aldım, işte onu da yapıyorum Fânî dünya ne yaparsın?”
“–Lâ havle”
“–Ne oldu Şükrü Amca?
“–Yok bir şey Hasan Peki bir de ben geldiğimde mırıldanıyordun, türkü mü söylüyordun, bu kadar işin arasında?”
“–Hayır, bizim arabacı Mehmet yalvardı; «Merhum ana-baba, geçmişlerime bir Kur’ân okuyuver» diye Ben de kıramadım, onun için; «Boş durmayayım da bir Yâsîn okuyuvereyim» dedim ne de olsa bir gün biz de göçeceğiz Bizim de arkamızdan birileri okur inşâallah! Fânî dünya ne yaparsın?”
“–Yani Hasan iyi ki de dünya fânî Bir de bâkî olsa ne yapacaktın?!”

Hasan; ayağıyla kerpici çiğnerken, sırtıyla yayığı sallıyor, eliyle yün eğirirken diliyle de Yâsîn okuyor Bunları yaparken kalbiyle de Allah rızâsına niyet ettiyse; insanlara hizmet etmeye, evlâtlarına helâl lokma yedirmeye niyetlendiyse, dili her ne kadar; «Fânî dünya ne yaparsın?» demekte ise de aslında kendi hesabına bâkî âleme çalışıyor demektir
Biz fânî âlem için ne kadar çalışıyoruz, bâkî âlem için ne kadar çalışıyoruz? Bir mîzan ettik mi hiç?
Peki ya evlâtlarımız için neler yapıyoruz? Yarın hayırlı bir evlât olduklarında arkamızdan Kur’ân okuyacak şekilde eğitiyor muyuz? Yoksa televizyonunun ya da sokakların insafına mı terk ediyoruz yavrularımızı?
Aman dikkat!
Ne yaparsanız yapın dünya fânî!

Şükrü BAĞBAŞLIOĞLU