|
|
Konu Araçları |
çevremizdeki, eneji, kaynaklarının, yararları, zararları |
Çevremizdeki Eneji Kaynaklarının Yararları Çevremizdeki Eneji Kaynaklarının Zararları |
09-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Çevremizdeki Eneji Kaynaklarının Yararları Çevremizdeki Eneji Kaynaklarının ZararlarıÇevremizdeki eneji kaynaklarının yararları Çevremizdeki eneji kaynaklarının Zararları Çevremizdeki eneji kaynaklarının yararları Çevremizdeki eneji kaynaklarının Zararları DİĞER ENERJİ KAYNAKLARI TANIMI VE KAYNAKLARIN ÜLKEMİZDEKİ MEVCUT DURUMU HİDROELEKTRİK ENERJİ JEOTERMAL ENERJİ GÜNEŞ ENERJİSİ RÜZGAR ENERJİSİ BİYOKÜTLE ENERJİSİ DENİZ KÖKENLİ YENİLENEBİLİR ENERJİ HİDROJEN ENERJİSİ TÜRKİYE KURULU GÜCÜNÜN YAKIT CİNSLERİNE GÖRE DAĞILIMI (1996 YILINA GÖRE) ÇEŞİTLİ ÜLKELERİN 1980-1995 YILLARI ARASINDAKİ ELEKTRİK TÜKETİM DEĞERLERİ (MW – SAAT) SONUÇ KAYNAKLAR ÇEVRESEL ETKİLERİ: İnsanoğlu tarafından yapılan her faaliyetin doğa ve çevre üzerinde olumsuz etki yaptığı çok uzun yıllardır bilinmektedir Bu bölümde hem günümüzde enerji elde etmek için yararlanılan diğer kaynaklar hem de bu kaynaklar ve önceki bölümde tanımlanan nükleer teknolojinin çevre üzerinde yaratacağı etkilerin karşılıklı olarak kıyaslamasını yapmanızı kolaylaştıracak bilgiler yer alacaktır 1-HİDROELEKTRİK ENERJİ: Enerji amacı dahil su kaynaklarının geliştirilmesi ve kullanımı olarak tanımlanabilir Diğer bir ifade ile Suyun potansiyel enerjisinin kinetik enerjiye dönüştürülmesi ile sağlanan bir enerjidir Ülkemizdeki mevcut yağış miktarları ve akarsularımızın durumu göz önüne alındığında bu enerji kaynağından güvenilir olarak tam kapasite ile yararlanma oranımız ancak % 65 olabilecektir (Kaynak :1998 - TUBİTAK-TTGV) Ülkemizin akarsularında 1997 yılı verilerine göre: Bürüt Potansiyel : 430 Milyar KWh Teknik Potansiyel : 215 Milyar KWh Teknik-Ekonomik Potansiyel : 1245 Milyar KWh Ülkemiz jeotermal kaynak bakımından dünyada yedinci sırada yer almaktadır Yüzey sıcaklığı 40 derecenin üzerinde olan 140 civarında kaynak mevcuttur Bu kaynakların 136 tanesi merkezi ısıtma ,sera ve konut ısıtılmasına ve endüstriyel kullanıma uygun iken sadece 4 tanesinden teknik ve ekonomik açıdan elektrik enerjisinin elde edilebilmesinin mümkün olduğu belirlenmiştir Tüm kaynaklarımızın değerlendirilmesinin petrol eşdeğerinin 9 milyar dolar/yıl olduğu (Kaynak :1998 -TUBİTAK-TTGV) hesaplanmıştır 3-GÜNEŞ ENERJİSİ: Güneşten gelen ve dünya atmosferi dışında şiddeti sabit ve 1370 W/m2 olan ve yer yüzeyinde 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişen yenilenebilir bir enerji kaynağıdır Isıtmadan soğutmaya ve elektrik üretiminde kontrollü olarak kullanılabilmektedir Ülkemizin yıllık güneşlenme süresi ortalama olarak 2640 saattir Maksimum güneşlenme 362 saat ile temmuz ayında, minimum güneşlenme süresi ise aralık 98 saat ile ayında görülmüştür Güneşlenme süresi yönünden en zengin bölge Güneydoğu Anadolu bölgesi olup bunu sırası ile Akdeniz, Ege , İç Anadolu, Doğu Anadolu, Marmara ve Karadeniz bölgesi izlemektedir Güneş enerjisi günümüzde: konutlarda ve iş yerlerinde,tarımsal teknolojide, sanayide,ulaşım araçlarında,iletişim araçlarında,sinyalizasyon ve otomasyonda, elektrik enerjisi üretiminde kullanılmaktadır 4-RÜZGAR ENERJİSİ: indirekt yani çevrime uğramış bir güneş enerjisi olarak tanımlanabilir ( TUBİTAK-TTGV,1998 ) Rüzgardan elde edilecek enerji tamamen rüzgarın hızına ve esme süresine bağlıdır Ülkemizin geneli olmasa da rüzgar enerjisi yönünden zengin sayılan yerleri mevcuttur Dünyada ise 1990 yılında kurulu rüzgar santralları gücü 2160 MW iken bu rakam 1994 de 3738 MW, 1995 de 4843 MW, 1996 yılında ise 6097 MW ( 1997, Wind Power Raporu) olmuştur Burada dikkat edilirse özellikle son yıllarda rüzgar enerji santrallarında gözle görülür bir artış trendi olmasıdır Rüzgar enerjisi her ne kadar kaynağı doğa olsa bile bedava bir enerji değildir Bu enerjinin temel hammaddesi olan rüzgar her ne kadar parayla alınmasa bile rüzgarın taşıdığı enerjinin tutularak enerjiye dönüştürülmesi için bir maliyet gerekir ABD ‘de 750 Dolar/kW olan maliyet Avrupa'da 1400 Dolar /kW olabilmektedir Ekonomik olması için 1000 Dolar/ kW olması gerekmektedir Denizlere kurulan rüzgar türbünleri ise karadakilere oranla iki kat pahalıya mal olmaktadır Gelişen teknoloji ile bu rakamların yakın bir gelecekte çok daha aşağılara çekilmesi beklenmektedir 5-BİYOKÜTLE ENERJİSİ: Klasik ve modern anlamda olmak üzere iki grupta ele almak mümkündür Birincisi; konvansiyonel ormanlardan elde edilen yakacak odun ve yine yakacak olarak kullanılan bitki ve hayvan atıkları(tezek gibi) oluşur İkincisi yani modern biyokütle enerjisi ise; enerji ormancılığı ve orman-ağaç endüstrisi atıkları, tarım kesimindeki bitkisel atıklar, kentsel atıklar, tarıma dayalı endüstri atıkları olarak sıralanır Günümüzde enerji tarımı adını verdiğimiz bir tarım türü oluşmuştur Bu tarım türünde C4 adı verilen bitkiler ( seker kamışı, mısır, tatlı darı,…vb) yetiştirilmektedir Bu bitkiler suyu ve karbondioksiti verimli kullanan, kuraklığa dayalı verimi yüksek bitkilerdir Dünya genelinde biyokütle enerji teknolojileri son derece hızlı gelişmektedir Ülkemizde ise 1996 yılı verilerine göre 5512 BTEP odun , 1533 BTEP bitki ve hayvan atıkları olmak üzere toplam 7045 BTEP enerji elde edilmiştir ve bu rakam yıllık enerji tüketimimizin yaklaşık olarak % 10 ‘una tekabül etmektedir ( BTEP: Bin Ton Eşdeğer Petrol, MTEP: Milyon Ton Eşdeğer Petrol, GTEP: Milyar Ton Eşdeğer Petrol ) 6-DENİZ KÖKENLİ YENİLENEBİLİR ENERJİ: Deniz dalga enerjisi, deniz sıcaklık gradyent enerjisi, deniz akıntıları enerjisi( boğazlarda) ve med-cezir enerjisi olarak tanımlanabilmektedir Ülkemiz için üzerinde durulabilecek enerji grubu ise özellikle deniz dalga enerjisidir Deniz dalga enerjisinin temelinde yine rüzgar enerjisi yatmaktadır Ülkemizin Marmara hariç olmak üzere açık deniz kıyı uzunluğu 8210 km civarındadır Bunun turizm , balıkçılık kıyı tesisleri gibi nedenle en fazla beşte birlik kısmı kullanılabilir ver bu yıllık olarak 185 TWh/yıl düzeyinde bir enerji elde edilebilir 7-HİDROJEN ENERJİSİ:Doğada bileşikler halinde bol miktarda bulunan hidrojen serbest olarak bulunmadığından doğal bir enerji kaynağı değildir Bununla birlikte hidrojen birincil enerji kaynakları ile değişik hammaddelerden üretilebilmekte ve üretiminde dönüştürme işlemleri kullanılmaktadır Bu nedenle elektrikten neredeyse bir asır sonra teknolojinin geliştirdiği ve geleceğin alternatif kaynağı olarak yorumlanan bir enerji taşıyıcısıdır Hidrojen karbon içermediği için fosil yakıtların neden olduğu çevresel sorunlar yaratmaz Isınmadan elektrik üretimine kadar çeşitli alanların ihtiyacına cevap verebilecektir Gaz ve sıvı halde olacağı için uzun mesafelere taşınabilecek ve iletimde kayıplar olmayacaktır 2010 yılından itibaren hidrojenin ticari amaçlar için kullanılması düşünülmektedir Her türlü maliyet göz önüne alındıktan sonra ilk yıllarda benzinden 15 –55 arası daha pahalı olması beklenmektedir Fakat gelecek yıllarla birlikte çevresel katkıları da göz önüne alındığı zaman bu maliyetin çok daha aşağılara çekilmesi hesaplanmaktadır 2020 YILINDA YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI TAHMİNİ 2020 Yılında Minimum 2020 Yılında Maksimum MTEP Toplamın % si MTEP Toplamın % si Modern Biokütle 243 45 561 42 Güneş 109 20 355 26 Rüzgar 85 15 215 16 Jeotermal 40 7 91 7 Küçük Hidrolik 48 9 69 5 Deniz Enerjileri 14 4 54 4 TOPLAM 539 100 1345 100 Genel Enerji Talebinin % si 3 - 4 8 – 12 Yukarıda kısaca açıklanmaya çalışılan bilgiler ışığında şunu söylemek mümkündür: Yenilenebilir enerji kaynakları da dahil olmak üzere hemen hemen tüm enerji kaynaklarında teknolojik olarak gelişmeler mevcuttur Enerji bu güne kadar olduğu gibi gelecekte de insanlık için temel bir sorun olma özelliğini sürdürecektir Bununla birlikte ; Gelecek yıllarda bugün olduğundan daha fazla enerji sağlayan yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olunması da insanlık için uzak bir ihtimal değildir Bununla birlikte 2020 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam enerji tüketimine getireceği katkılar ne yazıkki insanlığın ihtiyacı olan enerji rakamlarını karşılamaktan uzak görünmektedir İnsanoğlunun bugün sahip olduğu teknik seviyeler 2020 yılında toplam enerji ihtiyacımızın maksimum % 12 sinin alternatif enerji kaynaklarından karşılanabileceğini göstermektedir TÜRKİYE KURULU GÜCÜNÜN YAKIT CİNSLERİNE GÖRE DAĞILIMI (1996 YILINA GÖRE) |
|