Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
denir, devleti, hakkında, karahanlı, karahanlılar, kimlerdir

Karahanlılar Kimlerdir? Karahanlılar Kime Denir? Karahanlı Devleti Hakkında

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karahanlılar Kimlerdir? Karahanlılar Kime Denir? Karahanlı Devleti Hakkında



Karahanlılar Kimlerdir? Karahanlılar Kime Denir? Karahanlı Devleti Hakkında
Karahanlılar Kimlerdir? Karahanlılar Kime Denir? Karahanlı Devleti Hakkında

<b>
Karahanlılar (Karahanlı Devleti)

840-1212 tarihleri arasında, Türkistan ve Maveraünnehir'de hâkimiyet kuran ilk Müslüman Türk devletiKarluk, Çiğil, Yağma ve diğer Türk boylarından meydana gelen Karahanlılar Devleti, devrin İslâm kaynaklarında El-Hâkaniye, El-Hâniye, Âl-i Afrasiyab; başka eserlerde de, Alp-ilig Hanlar, Arslan-Buğra Hanlar unvanlarıyla anılır Karahanlılar tabiri, batılı şarkiyatlar tarafından, bu sülâlenin "kara" unvanını çok kullanmaları sebebiyle verilmiştir "Kara", Türkçe'de, kuzey yönünü işaret etmesinin yanında, büyüklük ve yükseklik de ifade eder
Karahanlılar Devleti, 840 senesinde Uygur Devleti'nin, Kırgızlar tarafından yıkılmasıyla, Orta Asya bozkırlarında, Bilge Kül Kadır Han tarafından kuruldu Kadır Han, Mâveraünnehir'i almak isteyen Sâmânîler Devleti ile mücadele etti Karahanlılar'ın başlangıç dönemi, ilmî yönden pek açık değildir Kadır Han'dan sonra, iki oğlundan Bazır Arslan Han, Balasagun'da Büyük Kağan olarak, kardeşi Oğulçak Kadır Han ise, Ortak Kağan olarak Taraz'da devleti idare ettiler Oğulçak Kadır Han, Sâmânî hükümdarı İsmail bin Ahmed ile devamlı mücadele etti Sâmânîler, 883 yılında Taraz'da devleti ele geçirince, Oğulçak, Kaşgar'ı merkez yapıp, Sâmânî hakimiyetindeki bölgelere akınlara başladı Bu akınlar sırasında Oğulçak Kadır Han'ın yeğeni Satuk, Karahanlılar'a sığınan, Ebu Nâsır adlı Sâmânî şehzadesi ve Müslüman din adamları ile tanışarak İslâm dînini kabul etti
Nuh peygamberin oğlu Yâfes'in torunları olan Türkler, hükümdarlarının Müslüman olmasından sonra, yaradılışlarındaki temizlik ile seve seve ve büyük topluluklar halinde, en son ve en mütekâmil din olan İslâmiyet'i topluca kabul ettiler Sekizinci asırda Müslümanlarla tanışıp, içlerinden kısmen bu dini kabul edenlerin bulunduğu Türklerin 10 asırda topluca İslâmiyet'i kabulü, netice itibariyle tarihteki birçok hâdiseye yön vermesi bakımından pek önemlidir
Müslüman olunca Abdülkerim adını alan Satuk Buğra Han, doğudaki amcasına karşı mücadelesinde, Müslüman gönüllülerden de faydalandı Abdülkerim Satuk Buğra Han, 995 senesinde vefat edince Artuç'a defnedildi Yerine oğlu Musa hükümdar oldu Onun çok kısa sürdüğü anlaşılan saltanatından sonra hükümdar olan kardeşi Baytaş Arslan Han, doğu kağanı Arslan Han'ı mağlup ederek, sulalenin bu kolunu ortadan kaldırdı ve bütün Karahanlıları birleştirdi Baytaş Arslan Han, Karahanlı ülkesinde İslâmiyet'in yayılması faaliyetlerini tamamlayınca, komşu Türk boylarını İslâm'a daveti, kendisine gaye edindi
Baytaş'tan sonra, oğlu ebü'l-Hasan Ali hükümdar oldu Bu dönemde devletin batı kısmını kardeşi Buğra Han Harun idare ediyordu Buğra Han, 990 yılında İsbicâb'ı zaptedip, 992 senesinde Sâmânîlerin merkezi Buhara'ya girdi Böylece Horasan ve Mâverâünnehir, Karahanlıların eline geçti Şihâbüddevle ve Zâhirüdda'vâ gibi İslâmî unvanlar kullanan Buğra Han, Kaşgar'a dönerken 996 yılında vefat etti Yerine Ahmed bin Ali geçti Halife tarafından tanınan ilk Karahanlı hükümdarı Ahmed Han'dır
Ahmed Han zamanında, Sâmânîler ve onlara bağlı devletçiklerle Karahanlı münasebetini, devletin batı kısmını idare eden İlig Han unvanlı Nâsır bin Ali sağlıyordu Özkent'te oturan Nâsır, 996 senesinde Sâmânî kumandanlarından Fâik'in teşvikiyle bu ülke topraklarına sefer düzenledi Fakat Gazne hâkimi Sebüktekin'in aracılığı ile bu iki devlet, antlaşma yaptı Bu antlaşmaya göre Sâmânîler, Seyhun sahasını Katvan çölüne kadar Karahanlılara bırakıyor, Fâik de Semerkant valisi oluyordu Nâsır, 999 senesinde Buhara'yı zaptederek, Sâmânî hanedanı mensuplarını Özkent'e götürdü Nâsır Han, Gazneli Mahmud ile anlaşınca, Ceyhun nehri iki devlet arasında sınır kesildi Ayrıca Mahmud Han, aralarındaki dostluğu güçlendirmek için Nâsır'ın kızı ile evlendi Nâsır, Sâmânîlerin bütün mirasına konmak ve Horasan'ı ele geçirmek istiyordu Bu yüzden Gazneli Mahmud'un Hindistan seferinden faydalanarak iki koldan Horasan'a girdi ise de yenildi Hânedan mensubu Hotan Hâkimi Yusuf Kadır Han'dan yardımcı kuvvet alıp, Gazneliler'e karşı yeniden askerî harekâta geçti 1006 senesi Ocak ayının beşinde, Sultan Mahmud'a mağlup oldu Bu başarısızlık, Karahanlılar arasında aile kavgalarına yol açtı Nâsır, bağımsızlığını ilan etmek istedi Nâsır'a karşı, Büyük Kağan Ahmed Han, Gazneli Mahmud'a başvurduysa da, Nâsır bin Ali, 1013 yılında vefat etti Yerine, Arslan İlig unvanıyla, kardeşi Mensur bin Ali geçti Büyük Kağan Ahmed Arslan Han'ın hastalığında, kendisini büyük kağan ilan eden Mensur Han, kardeşi Muhammed'e de Arslan İlig unvanını verdi
Ahmed Arslan Han, Ortak Kağan Yusuf Kadır Han ve Ali Tigin ile birlik olup, hânedanlık kavgasına son vermek için harekete geçti Ali Tigin, Mensur'a esir düştü Yedisu bölgesine yapılan seferde düşmana karşı, hasta yatağında mücadele eden Arslan Han, Balasagun'a sekiz günlük mesafede, yüz bin çadırdan fazla gayrimüslim göçebeyi mağlup etti Turfan'a kadar takip ederek ülkesini korudu Ahmed Han, bu seferden dönüşünde 1017'de vefat etti
Ahmed Han'dan sonra büyük kağan olan Mensur Arslan Han ise, 1024 senesinde kendi isteği ile saltanatı Yusuf Kadır Han'a bıraktı Bu sırada Selçuklular'dan yardım alan Ali Tigin, Buhara'yı zaptetti Yusuf Kadır Han'a karşı, kardeşleri Ahmed ve Ali birleştiler II Ahmed, kendisini 1014'te Muizüddevle lâkabıyla büyük kağan ilan etti Kardeşi Ali ise, Arslan İlig oldu II Ahmed Arslan Han; Balasagun, Hocend, Ahsikas, Fergana ve Özkent'e hakim oldu Yusuf Kadır Han, Gazneli Mahmud ile görüştü İki Müslüman Türk devleti arasında dostluk bağları, evlenme yoluyla da kuvvetlendirildi Bu görüşmede, Karahanlıları ilgilendiren meselelerin yanısıra, Arslan bin Selçuk ve emrindeki Oğuzların da Horasan'a nakledilmesi hususunda karara vardılar Sultan Mahmud, bir fırsatını bulup, Arslan bin Selçuk'u yakalattı ve Hindistan'da Kalincâr kalesine hapsettirdi Bu sırada Ali Tigin, bozkırlara kaçtı ve Mahmud'un ülkesine dönmesi üzerine tekrar Buhara ve Semerkand'a hakim oldu Yusuf Kadır Han'ın 1032 yılında vefatıyla, oğulları Süleyman, Arslan Han; Muhammed de Buğra Han unvanlarıyla, devletin idaresini ele aldılar Bu sırada Ali Tigin de Mâverâünnehir'de kendisini Tavgaç Kara Buğra Hakan ilan etti
Karahanlı hânedanı arasında kıyasıya devam eden mücadele sonucunda, 1042 yılında ülke kesin olarak ikiye ayrıldı Nâsır bin Ali'nin oğullarından Muhammed Arslan, Kara Hakanlık mevkiinde Büyük Kağan; İbrahim de Tavgaç Buğra Kara Hakan unvanını alarak, Batı Karahanlılar devletini meydana getirdiler Yusuf Kadır Han'ın oğulları da, Doğu Karahanlı Devletini idare ettiler

Doğu Karahanlılar Devleti
Karahanlı Devleti ikiye ayrılınca; Büyük Kağan unvanıyla, Şerefüddevle lâkaplı Ebû Şüca Süleyman bin Yusuf, merkezi Balasagun ve Kaşgar'ı kendine bırakıp, kardeşlerinden Buğra Han Muhammed'e, Taraz ile İsficab'ı, Mahmud'a ise Arslan Tigin unvanıyla ülkenin doğusunu verdi 1043 yılında yapılan aile toplantısında ayrıca, eski Büyük Kağan II Ahmed Han'a da Mâverâünnehir, mülk olarak verildi Fergana'nın bir kısmı zaptedilerek, Bulgar ile Balasagun arasında yaşayan, on bin çadırdan meydana gelen Türkler, 1043 senesi güzünde, topluca İslâmiyet'i kabul etti
İslam dininin esaslarına sıkıca bağlı, âdil bir hükümdar olan Süleyman Han, ilim âşığı ve âlimlerin koruyucusuydu 1056'da kardeşi Ortak Kağan Buğra Han, Büyük Kağan Süleyman Han'la anlaşmazlığa düştü Muhammed Han, Süleyman Han'ı hapsettirip, büyük kağanlığını ilan etti On beş ay hükümdarlık yapan Muhammed Han, mevkiini büyük oğlu Hüseyin'e bıraktı Hüseyin Han'ı, kardeşi İbrahim tahttan indirtip, 1057'de Büyük Kağan oldu İbrahim Han, 1059'da, hânedandan Yınal Tegin tarafından öldürülünce, Tuğrul Kara Han unvanlı Mahmud bin Yusuf başa geçti Mahmud Han (1059-1074, Ortak Kağan Tabgaç Buğra Kara Han ve Hasan bin Süleyman, kaybedilen toprakları geri almak için harekete geçtiler 1068 yılında iki taraf arasında yapılan antlaşma ile, Seyhun hudut kesilerek, Fergana, Doğu Karahanlılara bırakıldı 1074'te Mahmud Han'ın yerine, oğlu Ömer geçti ise de, ancak iki ay hükümdarlık yapabildi Büyük Kağan olan Buğra Han Hasan bin Süleyman (1074-1103) devrinin ilk yıllarında; Buge Budraç kumandasındaki Yabaku ve Basmılların da aynı safta olduğu yedi yüz bin düşmana karşı, Ömer bin Mahmud kumandasındaki kırk bin Müslüman askeriyle, büyük bir zafer kazanıldı
Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah (1072-1092), 1082'de Mâverâünnehir'i zaptedip Özkent'e gelince, Doğu Karahanlı hükümdarı Hasan Han, onun hakimiyetini tanıdı Hasan Han'dan sonra oğlu Ahmed (1103-1128), hükümdar olup, Abbasî Halifeliği ile münasebetlerde bulundu Halife Mustahzırbillâh (1094-1118), Ahmed Han'ın istediği beratı verip, ona "Nûruddevle" demiştir 1128'de Karahıtayları, Kaşgar kenti yakınlarında mağlup eden Ahmed Han, onların batıya doğru ilerlemelerini durdurdu
Ahmed Han'dan sonra 1128'de hükümdar olan oğlu İbrahim, Karahıtaylardan yardım alarak, rakiplerini yendi Karahıtaylar, II İbrahim Han (1128-1158) devrinde Balasagun'u zaptedince, merkez, Kaşgar'a taşındı Karahıtaylar, kendilerine isyan eden Karluklar'ın üzerine onu gönderdi 1158'de de, öldürülen II İbrahim Han'ın yerine oğlu Arslan Han ünvanlı Muhammed ve sonra da torunu Ebü'l-Muzaffer Yusuf geçti Yusuf Han, 1205'te vefat ettiği sırada, oğlu Ebü'l-Feth Muhammed, Karahıtaylı Kür Han'ın yanında rehin bulunuyordu Nayman Devleti kurucusu Küçlük tarafından 1207'de kurtarılan Ebü'l-Feth Muhammed, daha sonra Kaşgar'a gönderildi Ancak, Kaşgar'a varmadan, şehirdeki beyler tarafından yolda öldürüldü (1211) Bu durum, Küçlük'ün, Karahanlı merkezini işgal edip, katliâm yaptırmasına sebep oldu
Hânedanlık içi mücadele neticesinde bölünen Doğu Karahanlılar, Moğol Naymanlarca işgal edilerek, hakimiyetlerine son verildi Böylece Türk milletine ve İslâm'a büyük hizmetleri olan Doğu Karahanlılar Devleti, tarihe karıştı

Batı Karahanlılar Devleti
Karahanlı Devleti ikiye bölününce, Batı Karahanlı Hanlığı, Mâverâünehir ve Hocend'e kadar batı Fergana'yı içine almaktaydı Büyük Kağanın merkezi, önceleri Özkent, sonraları Semerkand oldu
Bu devletin ilk hükümdarı I Muhammed Han, 1052 senesinde vefat edince yerine kardeşi Ortak Kağan İzzü'l-umma Ebu İshak İbrahim Tavgaç Han geçti Tavgaç İbrahim Han, Doğu Karahanlılardan Şaş, İlak gibi hudut şehirleri ile Fergana'nın bir kısmını aldı İbrahim Han, âlim olup, iyi bir hükümdardı Devletin idaresi için lüzumlu kanunları tanzim edip, hırsızları tamamen ortadan kaldırdı Ahalinin menfaatlerini koruyup, piyasayı düzeltti Âlimlerin sohbetinde bulunup onların tasvibini almadan kanun koymadı İbrahim Han, Ortak Kağanken, devlet aleyhinde faaliyetlerde bulunan İsmailîleri, dâhiyane bir siyasetle ortadan kaldırdı
İbrahim Han'dan sonra, oğlu Şemsü'l-Mülk Nasr hükümdar oldu Şaş ve Tünhas hakimi Şuayb, yeni hükümdara isyan etti Nasr Han, bu isyanı bastırdı Bu karışıklıktan faydalanan Doğu Karahanlılar, İbrahim Han'ın zaptettiği yerleri geri almaya çalıştılar ise de, bu mücadele bir antlaşma ile sona erdi Daha sonra I Nasr Han, Selçuklular tarafından zaptedilen yerlerin alınması için bir hareket başlattı Fakat Melikşah'ın Semerkand'a gelmesiyle sulh yapılıp, akrabalık tesis edilerek meseleler halledildi Nasr Han da, âlimlere hürmet edip, ilim merkezleri inşa ettirdi Ticaretin gelişmesi için sosyal hayatın bütün lüzumlu müesseselerini içine alan iki ribat yaptırdı
1080 senesinde Nasr'ın vefatı üzerine, oğlu Ebu Şüca Hızır hükümdar oldu Hızır Han'ın saltanatı bir yıl kadar sürdü Yerine geçen Ahmed Han devrinde ulema ile hükümdar arasında bir anlaşmazlık oldu Bu sırada, Selçuklu Sultanı Melikşah, önce Buhara'yı sonra da Semerkand'ı zaptetti ve Ahmed Han'ı Özkend'de esir alıp İsfahan'a götürdü Bunun sonucu, Karahanlı ordusunun temelini teşkil eden Çiğil Türklerinin kumandanı Yakub bin Süleyman, Semerkand'a davet edilip hükümdar ilan edilerek, Selçuklulara karşı bir ayaklanma başlatıldı Bunun üzerine Melikşah, ikinci defa Semerkand seferine çıktı Bu sefer sonunda Karahanlı devleti, Selçuklulara bağlandı Karahanlı devlet adamları, Mesud bin Muhammed'i hükümdarlığa getirdi
Birinci Mesud'un hükümdarlığı devrine ait bir bilgi yoktur Mesud Han'dan sonra, Selçuklu sultanı Berkyaruk, arka arkaya üç hükümdar tayin etti Bunlardan üçücüsü olan Cebrâil Han, Selçuklu şehzadeleri arasındaki saltanat kavgalarından faydalanarak, Horasan'ı ele geçirmek istedi Bu sırada Horasan valisi olan Sencer, Tirmiz şehri için yapılan savaşı kazandı ve Cebrâil Han'ı esir alıp, 1102'de idam ettirdi Bu zaferden sonra Sultan Sencer, Mâverâünnehir'i yeniden teşkilatlandırdı Karahanlı sülalesinden olup, Selçuklu sarayında büyüyen yeğeni Muhammed bin Süleyman'ı Arslan Han unvanıyla Semerkand'da büyük kağan ilan etti Dayısı Sultan Sencer'in yardımıyla isyanları bastıran II Muhammed Han, düşmanlarına karşı seferler düzenledi II Muhamed Han, saltanatının son zamanlarında felç oldu Çıkan iç isyanları bastırmak için Selçuklulardan yardım istedi Fakat yardım gelmeden isyanı bastırınca, Selçuklu yardımını geri çevirdi Bu durum, Sultan Sencer'i kızdırdı 1130 senesinde Semerkand'a gelen Sultan Sencer, Muhammed Han'ı Merv'e götürdü Muhammed Han, 1132'de orada vefat etti
Sultan Sencer, Muhammed Han'ın ölümünden sonra Batı Karahanlı tahtına sırasıyla, Ebü'l-Meâlî el-Hasan bin Ali, Ebu Muzaffer İbrahim bin Süleyman ve Mahmud bin Muhammed'i tayin etti II Mahmud Han, Karahıtaylar'la 1137 senesi yazında Hocend yakınında yaptığı muharebeyi kaybedip Semerkand'a çekildi Karluklar ile ülke içinde anlaşmazlık çıkıp, Sultan Sencer'den yardım isteyince, Karluklar da Karahıtaylara müracaat etti Sultan Sencer ve II Mahmud Han, 8 Eylül 1141 tarihinde Katvan Muharebesi'nde Karahıtaylara yenilip, Horasan'a çekildiler Karahıtaylar, bütün Mâverâünnehir'i istila edip, Mahmud Han'ın kardeşi Ortak Kağan Tavgaç Buğra Han İbrahim bin Muhammed'i Büyük Kağan ilan ettiler III İbrahim Han, Karluklar ile anlaşmazlığa düşünce, Buhara yakınlarındaki Kallabâz Muharebesinde öldürüldü Yerine geçen oğlu Mahmud Han, Horasan'a çekildi ve vefatına kadar orada kaldı Sultan Sencer'in ölümünden sonra Oğuzlar, II Mahmud Han'a hükümdarlık teklif ettiler O, önce oğlu Muhammed'i gönderdiyse de, bir süre sonra Oğuzların hükümdarı oldu Sultan Sencer'in eski kumandanlarından Nişabur valisi Müeyyeddevle Ayaba, 1163 yılında Horasan'ı ele geçirmek arzusuyla hareket edip, II Mahmud Han ve oğlu Muhammed'i esir alarak gözlerine mil çektirip hapse attırdı Baba-oğul, 1164 senesinde hapisteyken vefat ettiler II Mahmud ve iki oğlunun hapiste vefatları ile, Karahanlılar'ın hâkimiyeti Ali Tegin'in soyundan gelenlere geçti
III İbrahim Han'a halef olan Ali Tegin ailesinden Ali bin Hasan, Karluklar ile mücadele edip, reisleri Paygu Han'ı öldürterek, onları iskâna mecbur ve askerlikten men etti Fakat bu hareketi isyanlara sebep oldu Ülkedeki isyanları Buhara'daki Hanefî âlimi Muhammed bin Ömer'in vasıtasıyla yatıştıran Ali Han, 1160 senesinde vefat edince, yerine kardeşi Ebü'l-Muzaffer Mesud bin Hasan geçti II Mesud Han, iç işlerini düzene soktu Sarayını âlim ve şairlere açıp ilmin hâmisi oldu 1178 yılında vefat eden II Mesud Han'ın yerine kardeşi Fergana hâkimi Hüseyin bin Hasan'ın oğlu İbrahim bin Hüseyin hükümdar oldu Önce Feryun'da, sonra da Semerkand'da hüküm süren IV İbrahim Han, Nuretüddünya ve'd-dîn Kılıç Tavgaç Küç Arslan Han unvanlarıyla büyük kağan oldu Onun vefatıyla yerine oğlu 1204 senesinde büyük kağan oldu Osman Han, tedbirli bir insandı Önce Karahıtaylara tâbi olmasına rağmen, Müslüman Gurlular'ın, Moğollar tarafından yok edilmesini engellemek için gayret sarf etti Karahıtaylı saldırısına karşı Muhammed Harezmşah ile iyi ilişkiler kurdu Muhammed Harezmşah'ın kızı ile evlenip, âdet olduğu için bir yıl Harezm'de kaldı 1211 senesinde Semerkand'a dönen Osman Han, Karahıtaylar'ın gücünden çekinerek onlarla ittifak kurdu Bu hareketi, Muhammed Harezmşah'ın Mâverâünnehir'i almasına sebep oldu Yakalanan Osman Han, idam olundu (1212) Osman Han'ın ölümü ile, Batı Karahanlı Devleti sona erdi

Fergana Kağanlığı
1141 yılında Batı Karahanlı Devleti, Karahıtaylar'ın istilasına uğrayınca, Fergana'da merkezi Özkend olmak üzere müstakil bir Karahanlı devleti kuruldu İlk hükümdarı, Gelâleddünye ve'd-dîn Hüseyin bin Hasan olup, Fergana kağanları, Türkçe Tuğrul Kara Hakan unvanını taşırlardı Unvanlarında Türk kelimesi de kullanan Fergana Kağanlığı, 1211 veya 1212 senelerinde, Muhammed Harezmşah'ın tâbiiyetine girdi
Karahanlı Devleti, daha ilk kuruluş yıllarında, tarihî Türk devlet idaresi geleneğine uygun olarak iki büyük idarî kısma bölündü Bunlardan doğuda kalan kısmın başında hakan bulunur ve her türlü idarî yetkiyi elinde bulundururdu Batı kısmını ise hakanın hükümranlığı altında, aynı aileden bir han, ona bağlı olarak idare ederdi Karahanlı devlet teşkilatında, bu büyük ve ortak kağanın yanında, hanedana mensup dört alt kağan ile altı hükümdar vekili vardı Rütbeler, kademe kademe yükselme esasına göreydi Her rütbenin değişebilen unvanları olurdu Türkçe unvanların değişmesine rağmen, İslâmî unvanlar değişmezdi Hükümdar vekilleri, İrken, Sagun, İnanç unvanlarını taşırlardı Hükümdarların yanında "Yuğruş" denilen bakanlar kurulu bulunurdu Yüksek devlet memuriyetlerinde, başkumandana "subaşı", maliye bakanına "ağıcı", saray hâcibine "tayangu" veya "bitikçi" denirdi

Karahanlılar'da Ordu
Selçuklular'da olduğu gibi başlıca dört ana bölümden meydana gelirdi Bunlar, saray muhafızları, hâssa ordusu, hanedan mensupları ile valiler ve diğer devlet adamlarının kuvvetleri, devlete bağlı Türk teşekküllerine mensup kuvvetlerdi

Kültür ve Medeniyet
Türk an'anesine göre kurulan Karahanlı Devleti, 10 asırda İslâmiyet'i kabulüyle, ilk İslâmî Türk eserlerini meydana getirdi Hakanî Türkleri adını taşıyan Karahanlılar, Türkler'in millî kültür ve sanat geleneğini ve istidadının güçlü özelliklerini bütünüyle İslâm'a adayıp bu ilham ile yeni bir üslubun kurucusu oldular Karahanlı hükümdarlarının ilme hayranlığı, âlimlere saygısı ve onları korumaları neticesinde Türkistan, Mâverâünnehir şehirleri birer medeniyet, kültür beşiği haline geldi Doğu Karahanlılar devrinde Balasagunlu Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig; Kaşgarlı Mahmud, Dîvanü Lügati't-Türk, İmam-ı Ebü'l-Fütuh Abdülgafur Tarih-i Kaşgar adı ile, Türk dili, edebiyatı, kültürü ve tarihi için çok mühim eserler yazdılar
Büyük İslâm hukukçu ve âlimleri, Karahanlılar zamanında yetişti Bunlardan bazıları şunlardır: Burhâneddin Mergınânî, Şemsü'l-Eimme Serahsî, Şemsü'l-Eimme Hulvânî, Ebu Zeyd Debbûsî, Fahrü'l-İslâm Pezdevî, Sadrüşşehîd, Kâşânî, Ömer Nesefî, Sirâcüddîn Uşî
Şâh-i Türkistan denilen Ahmed Yesevî hazretleri, İslâm dininin göçebe Türkler arasında yayılmasına hizmet etmiş olup, bugün bile, Rusya, Bulgaristan, Çin ve İran'daki Türklerin Türklüklerini ve İslâmlıklarını korumalarında tesiri vardır Türklerin şehir hayatına geçişi Karahanlılar devrinde başladığından, şehircilik ve mesken mimarisi gelişti Buhara, Fergana, Merv, Semerkand, Tirmiz ve Ürgenç'te birçok mimarî eser yapıldı Türkistan'da ağaç ve taş az olduğundan Karahanlılar, eserlerini genellikle ker*** ve tuğladan yaparlardı Mescid ve hayır külliyeleri çok yaygındır Çok kubbeli mescidlerin sütunları tahtadan, yuvarlak veya çok köşeli; minareler ise pişmiş tuğladan yapılırdı Ker*** ve tuğladan köşe pâyeli, yazı şeritli, örgülü eserler yapıldı Duvarları çiğ tuğladan örülüp, üstü tezyin edilip, kaymak taşı sıvası ile veya çeşitli şekillerde kesilmiş süslü, oymalı, kabartmalı, çizgili kiremitler ile kaplanıyordu Cilâlı ve sırlı tuğla ve cam tezyinatın getirdiği koyu mavi ve yeşil renkler ve parlak satıhlar, Karahanlı eserlerinin hususiyetleridir Saraylar, arklı ve havuzlu bahçeler ve korular içine yapılırdı Karahanlılar devrinde mescid, cami, türbe, külliye, kervansaray, saray, kale, köprü ve hamamlar yapılmıştır Camilerin sadece minareleri günümüze ulaşabilmiştir Türk hat sanatı, Karahanlılar ile başladı Kûfî, sülüs gibi yazı türleri ile Kur'an-ı Kerîm ve hadis kitapları itina ile yazılıp, saklandı

</b>

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.