Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Sözlük Ağı

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
düşünce, kuantum, tanımı, tekniği

Kuantum - Kuantum Nedir? - Kuantum Düşünce Tekniği Nedir? - Kuantum Tanımı

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuantum - Kuantum Nedir? - Kuantum Düşünce Tekniği Nedir? - Kuantum Tanımı



Kuantum - Kuantum Nedir? - Kuantum Düşünce Tekniği Nedir? - Kuantum Tanımı
Kuantum - Kuantum Nedir? - Kuantum Düşünce Tekniği Nedir? - Kuantum Tanımı
Kuantum Düşünce Tekniği Nedir?
Kuantum Düşünce üst nitelikli bir düşünme biçimidir Sıradan düşünce biçimleri kendisini tekrar eden, etkisiz ve sınırlı enerjilerdir Değiştirme ve oluşturma güçleri yoktur Daha çok vehim, kuruntu, başıboş hayaller biçiminde akar Oysa Kuantum Düşünce derin düzeyde, atom altı alanda etkili olabilecek tarzda bir yaratıcı düşünme biçimidir
Özel bir bilinç düzeyine girerek, özel olarak kurgulanmış sözel ve imgesel oluşumları içerir
Bu düzeyde insan, kendi hayatının efendisi durumuna geçer

Bu Teknik Pratik Olarak Hayatımıza Ne Gibi Yararlar Sağlar?

Bizim gelişmemiz için gereken bütün araçlar: uygun iş, eş, yaşam alanı,ev, bedenimizin sağlığı bu yüksek frekanslı enerjiden nasibini alır
Siz, sınırlayıcı, engelleyici düşünce kalıplarınızı fark edip bunların yerine güçlendirici inançlarınızı koyduğunuzda hayatınız bu yeni inançlarınız doğrultusunda değişmeye başlayacaktır Sizin için en uygun kişi, en uygun imkan,en uygun zamanda karşınıza çıkacaktır Yapmanız gereken şey uzanıp onu almaktır
Doğuştan doğal olarak hakkınız olan mutluluğu, bereketi, bolluğu ve sevinci yaşamanıza imkan tanımış olursunuz

Kuantum Düşünce, sağlıklı ve güçlü bir beden için de uygun bir zemin hazırlar Bizim düşünce ve kabullenişlerimiz direkt olarak bedene etki yapar Bedenimiz aslında bir enerji okyanusundan başka bir şey değildir Korku,kaygı,öfke, suçluluk duyguları bütün hücrelerimizin beslendiği enerjide azalmalar yol açar

Kuantum Düşünce Tekniği; kendimizi tanımaya, başkalarını anlamaya, evrensel sistemin işleyişini fark etmekten doğan bilgeliğe ulaştırarak beden enerjimizi de düzene sokar Kişiler daha güçlü canlı ve güzel olurlar Hayat misyonumuzu fark etmek ve ona adım adım ulaşmak yönündeki çabalarımızı destekler Kendi içsel kodlamanızdaki yapmanız gereken işinizle ilgili ipuçlarını yakaladıkça adımlarınız hızlanır

Kuantum Düşünce kişiler arası iletişimin enderin boyutunu sunar bize Ortak İnsanlık alanında gerçekleşen bu iletişim, derin ve etkili bir uzlaşma sağlar Beden dili ve sözel iletişimden daha da öte Kuantum sal İletişimle düşüncelerimizin direkt muhataba ulaştığı bir yöntem geliştiririz

Kuantum Düşünce hayatımıza daha çok bolluk ve bereket çekmemizi de sağlar Kendimizle ilgili derin içsel vizyonumuzu değiştirdikçe daha çok bolluk hayatımıza akmaya başlar Genel anlamda zenginlik; sahip olduğumuz şeylerle ruhsal varlığımıza kattığımız değerler arasındaki dengeyi anlatır Çok paraya sahip olmak tek başına zenginlik işareti olmayabilir Önemli olan bu parayla ne yaptığınızdır Daha çok kahkaha, daha çok dostluk, daha çok sevgi,
daha çok deneyim ve daha çok hayır üretebiliyorsanız o zaman zenginsiniz demektir
Özetle Kuantum Düşünce Tekniği, yaşamın temel amacı olan sevinç duygusunu yüreğimizde hissetmemiz için bize imkanlar sunar

Kuantum Fiziğiyle Bu Düşünme Tekniğinin Bağlantısı Nedir?

Kuantum fiziği, klasik anlamdaki fiziksel maddenin enerjiye dönüştüğü bir alana sokar bizi O alanda artık atom altı parçacıklar, hızla hareket eden enerji parçacıklarından başka bir şey değildir

Daha da ötesi bu parçacıklar insan düşüncesinin yaydığı enerjiye yanıt verirler Bu alanı gözlemleyen kişi ile gözlemlediği parçanın birbirinden bağımsız, kopuk şeyler olmadığı çıkar meydana Düşünceyle enerji, gözlemleyenle gözlenen, iç ile dış, burası ve ötesi arasındaki ayırımlar kalkar

Heisenberg’ in belirsizlik alanı dediği bu alanı, gönderdiğimiz düşünce paketçikleri varlık katar Belli hale getirir Kuantum alanının bir noktasına yaptığımız etki bütünü etkiler aynı zamanda Siz bir şey düşündüğünüzde bundan tüm alan etkilenir Kuantum Fiziği, fizikle fizikötesinin birbirine karıştığı bir noktanın adıdır

Bu Teknikten Yararlanarak Hayatlarında Değişiklikler Yaratan Kişilerden Örnekler Verebilir Misiniz?

Tabii ! Pek çok var Çünkü kural hiç şaşmaz: Düşünceler hayatımızı oluşturur

En yakın bir örnek bir mimar hanımla ilgili İşinde hiç memnun olmadığını söylemişti Ona nasıl bir işte çalışırsa mutlu olacağını sordum, anlatmaya başladı Bunları bir bir yazdık Ciddi bir firmanın araştırma ve geliştirme departmanında çalışmak istiyordu İmgesel olarak bilinçaltına kodladık Ertesi hafta telefonla müjdeyi verdi Tam da istediği bölümde iyi bir şirkette hafta başında işe başlıyordu

Buna benzer yüzlerce örnek var Burada sorun sistemle ilgili değil Kendilerine yüzde yüz yararlı olacak bu sistemi uygulamak için katılımcıları ikna etmekle ilgili Belki de bu işe keyifli bir ikna çalışması diyebiliriz Bir başka çarpıcı örnek de bir öğrenciyle ilgili Üniversiteye hazırlık yapan bu gencin sınavla ilgili korku dolu düşünceleri vardı Onunla bir çalışma yaptık Binlerce kişi arasında o bir yıldız gibi parlıyordu O kalabalık arasında fark edilmemesi mümkün değildi Hayalinde sınavı kazanmış hatta üniversite diplomasını alıyor görmesini sağladık Bu sınavın hayatının bir çok önemli günlerinden sadece biri olduğunu ama tek belirleyici olay olmadığını tespit ettik Bütün bunlar zihin özel bir algılama düzeyindeyken gerçekleştirildi Bu genç üçüncü kez sınava giriyordu ve artık dördüncü bir şansı yok gibi gözüküyordu Tabii ki daha sonra onun sınavı kazandığına dair telefon aldım

Yine başka ilginç örnek tıp fakültesinde okuyan bir öğrenciyle ilgili Arkadaşlarının ve rektörünün okulda yaptığı klüp çalışmalarını yeteri kadar desteklemediğinden şikayet etmişti yana yakıla Ona göre okul rektörü tuhaf biriydi Bir konuda görüş almak için odasına girdiğinde onun hiç yüzüne bakmıyor, tersliyor ve isteklerini görmezden geliyordu Sonra bu gençle bir seminer programında özel bir çalışma yaptık Bir hafta geçmeden yüzünde güller açarak beni ziyarete geldi Kız arkadaşıyla sinemaya gitmişlerdi oradan geliyorlardı Tuhaf şeyler olmuştu doğrusu Rektör birden huy değiştirmişti Karşılıklı oturup konuşmuşlar ve çok sıcak bir iletişim kurmuşlardı Daha önce bir türlü yerine getirilmeyen okulun bilgisayar kulübüyle ilgili bir isteği daha o söylemeden rektör tarafından karşılanmıştı

Bu süreç nasıl işliyor?Yani nasıl oluyor da sizin yaptığınız bu çalışmadan Rektörün ve kız arkadaşın haberi oluyor?

Güzel bir soru Bizim bilinçaltı düzeyde oluşturduğumuz yeni bir program Birleşik Alanında bir etki yapar Bu düzeyde zaman ve mekan farklı bir biçimde işler Bu alanda her şey Şimdi ve Burada durumunu yansıtır O yüzden düşünceler mucizevi sonuçlar doğurur Alan bir tür bilgi okyanusu gibidir Okyanusun bir damlasındaki değişim diğer tüm damlaları uyarır

Seminerler katılımcılarda kalıcı bir etki yaratıyor mu?

Bu biraz da kişilerin konuya verdikleri önemle ilgili bir şey Ama alışkanlık haline gelmiş, içselleştirilmiş bir davranış tabii ki kalıcı oluyor Kuantum düşünce öğrenmeden çok yapmaya, bilmeden de ileri olmaya yönelik bir çalışmadır İçsel olarak yaratılmış değişimler kalıcı olacaktır kuşkusuz Kişi düşünceleri ve seçimleri ile hayatı arasındaki ilişkiyi gördükçe farkındalığını artırır Böylece bilerek yaşamaya başlar Böylece kendi hayatının efendisi olur


Alıntı Yaparak Cevapla

Kuantum - Kuantum Nedir? - Kuantum Düşünce Tekniği Nedir? - Kuantum Tanımı

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuantum - Kuantum Nedir? - Kuantum Düşünce Tekniği Nedir? - Kuantum Tanımı



Kuantum Teorisinin Felsefesi - Kuantum Teorisi Açıklama

Ünlü kuramcı Bohr, "Kuantum teorisiyle şok olmayan kimse, onu anlamamıştır" der Gerçekten de matematiksel olarak açık bir şekilde ifade edilmesine karşın bu teorinin felsefi alanda yorumlanması ve oluşturduğu problemlerin çözümlenmesi bir hayli zor görülüyor

Kuantum teorisi bilime ve doğaya farklı bir bakış açısı getirmiştir Şimdi, bu yenilikleri görebilmek için klasik ve kuantumlu anlayışın belli başlı özelliklerini ortaya koyalım Öncelikle klasik fiziğin felsefi dayanaklarına bakarsak:

1) Klasik fizikte, bir cismin hızı, ivmesi, enerji ifadeleri gibi tüm nicelikler cismin konumunun zamana göre diferansiyelleri ile ifade edilir

2} Yukarıda sözü edilen momentum enerji gibi fiziksel büyüklüklerin bütün olarak ele alındığı görülür

3) İrdelenen olaylar belli bir kesinlik, belirlilik taşır ve istenilen doğrulukta ve aynı anda bütün fiziksel büyüklükler ölçülebilir

4) Evrenin geçmişinde oluşan olaylar incelenerek, geleceğe ilişkin bir yordama yapılabilir Sözgelimi, Jüpiter Gezegeni şu zamanda, yörüngesinin şurasında ve bize bu kadar uzaklıkta olacaktır, denilebilir Gözlem ve deneylerde küçük hatalar çıkabilme olasılığına karşın tahminlerimiz büyük ölçüde doğrulanır

5) Klasik fizik ile incelenen her sistem ya da olay birbirinden bağımsız olarak düşünülür; bu sistemi oluşturan ve birbiri İle iletişim olanağı bulunmayan varlıklar bütünüyle ayrı olarak ele alınır

6) Klasik olarak incelenen olay, gözlemci ve kullanılan deney aleti ile değişiklik göstermez

Kuantum görüşünün kabul edilen temel olguları ise:

a) Olayların incelenmesinde kompleks yapıda ve bir olasılık denklemi olan Schrödinger dalga denklemi kullanılır Bu denklemden vj/ dalga fonksiyonu bulunup işlemlerde konarak, konum, momentum ve diğer nicelikler elde edilir

b) Fiziksel nicelikler kesikli parçalı yapıda ele alınır

c) Kuantum teorisi fiziğe kuşku götürmez bir biçimde belirsizlik (indeterminizm) olgusunu sokmuştur

d) Parçacıklar söz konusu olduğunda her büyüklük olasılıklarla belirlenir ve gelecekle ilgili tahminler olasılıklara dayanarak yapılabilir Örneğin ışığın yapı taşı olan fotonların, uzayda bir yerde bulunması ancak olasılıklarla belirlenir

e) Birbiriyle hiç iletişim olanağı bulunmayan iki varlık arasında "bağlılaşım-correlation" görülebilir Örneğin aynı kaynaktan çıkan fotonların karşıt doğrultularda göstermiş olduğu davranışları, birbiri ile uyuşum halindedir

f) Kuantumda; gözlemci, gözlenen ve gözlem aleti birbiriyle bir bütünlük oluşturur Bunlar birbirlerinden ayrı düşünülemez

Görüldüğü gibi klasik fizik ile kuantumcu düşünce birbirinden bir çok noktada farklılık gösterir Bu farklılıklar ayrıntılı olarak göz önüne alındığında şu yorumlar yapılabilir:

Kuantum teorisinin önemli buluşlarından birisi belirsizlik bağıntısıdır 1927'de Heissenberg tarafından ortaya konulan bu bağıntıya göre mikro boyutta tanımlı bir parçacığın, eş zamanlı olarak konum ve momentumunun tesbit edilmesi en az Planck sabit (h) kadar bir hata içerir Aynı olgu eşzamanlı olarak, parçacığın enerjisi ile bu enerjiyi taşıdığı zaman için de söz konusudur Örneğin bir elektronun bulunduğu uzayda konumunun tesbiti İçin, elektronun üstüne büyük frekansta ışık göndermeliyiz Aksi halde elektronu gözlemleyenleyiz Bu durumda yüksek frekanslı ışık elektronun konumunu belirler Ancak elektrona bir hız verir Dolayısıyla konumun belirlenmesiyle beraber parçacığın hızını ve momentumunu yitirmiş oluruz Tersi olarak; elektronun momentumunu belirlemek İçin küçük frekanslı ışık kullanırız, bu durumda da konum belirlenemez

İkinci önemli bulgu da "dalga/parçacık dualite'dir Huygens'ten beri ışığın kırınım ve girişim yaptığı biliniyorduÖrneğin ışık Young deneyi düzeneğinden geçirilirse karşıdaki ekranda aydınlık-karanlık noktalar oluşur Yani girişim yapar Yine yarım bardak suya sokulan bir kalemin kırık olarak algılandığı görülür Bu gibi olayların hepsi ancak dalga modeliyle açıklanabilir Einstein'ın fotoelektrik olayını açıklamasından sonra ışığın parçacıktı yapıda olması gerektiği bulundu Yine ışığın cisimler üzerine uyguladığı anlık basınçlar ve Geiger sayacında göstermiş olduğu etkiler bunu destekler Sonunda Bohr, "Işığın dalgacık mı tanecik mi olduğunu belirlenmesi ancak gözlemcinin sorduğu soruya göre cevaplanabilir" diyerek gözlemcinin de vazgeçilmez biçimde teoride yerini alması gerektiğini belirtir

Amerikalı JDavisson ve LGermer adlı bilim adamları elektronların da hızlı olarak bir kristal katıya çarptırıldıklarında dalga özelliği gösterebileceğini buldular Böylece düalite yalnızca ışık (elektromagnetik dalga) İçin geçerli değil aynı zamanda maddesel parçacıklar için de geçerliydi Bu da Broglie'ın öne sürdüğü elektronlar için dalga yapısının deneysel bir ispatıydı, aynı zamanda Kuantum teorisindeki düaliteyi, 1915'te, X ışınlarıyla yaptığı çalışmalarından dolayı Nobel ödülü alan VVBragg şöyle belirtiyordu "Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri parçacık kuramını; Salı, Perşembe ve Cumartesi günleri dalga kuramını öğretiyorum"

Diğer önemli yenilik ise olasılık kavramıdır Bir parçacığın bir uzay bölgesinde bulunması ancak olasılıklarla bellidir Parçacığın konumu için kesin koordinatlar verilemez Born bu düşünceden hareketle Schrödinger'in ortaya attığı dalga fonksiyonunu yorumlamış ve y ile gösterilen bu kompleks fonksiyon için, uzayda bir noktada beili bir anda hesaplanan dalganın genliğinin karesinin, parçacığın o noktada o anda bulunması olasılığını verdiğini belirtmiştir

Belirsizlik ilkesi , dualite, olasılık tanımı ve gözlemci-gözlenen bütünlüğü kuantum mekaniğine, Kopenhag yorumu olarak girmiştir ve tartışmalara rağmen halihazırda kuantum teorisinin en etkin yorumu olarak karşımıza çıkar Kuantum felsefesinin sorunlarına bakıldığında önemli tartışmaların temelde, Young deneyinin yorumlanmasından kaynaklandığı görülür Bilim adamları, fotonların iki ayrı delikten geçişinin mantıksal olarak nasıl algılanması gerektiği üzerinde durarak; fotonlarla gözlemci arasındaki ilişkiyi aramaktadırlar

Bohr ve Kopenhag ekolü savunucuları fotonların, iki ayrı delikten geçmelerini iki ayrı dünyada hareketleri olarak düşünüyor Onlara göre girişim bu birbirinden tamamen iki ayrı iki dünyadan her-birinin birlikte hazırlanarak birbirinin üstüne çakış-masıyla ve birbirlerini bütünleştirme siyle oluşur Dolayısıyla sonuçta her iki dünyanın hakiki bir melezi oluşur Başta Einstein olmak üzere pek çok fizikçiye bu melez-bütünleyici dünya yorumu pek sıcak gelmedi 1935'te "Schrödinger kedisi" yorumu ortaya atıldı Bu görüşe göre her an zehirlenmesi tehlikesi olan bir kedi kapalı bir kutudadır Gözlemciye göre bu kedi her an ölü ya da diri bir halde bulunmalı, iki ayrı olasılık eşit olarak göz önünde tutulmalıdır Bu aynı zamanda Young deneyinin iki ayrı delikle oluşturulan farklı dünyalarına benzer Farklı nokta ise; kedinin ölü ya da diri olduğunu kesin belirleyene kadar kedinin iki durumunun da yan yana bulunduğunun öne sürülmesidir Yani kedi, yarı canlı-yarı ölüdür, aynı zamanda

Başka bir yorum da Everett'ten 1957'de gelir Ona göre, birçok gözlenemez paralel evren mevcuttu Bunlara Everett, "alternatif kuantum dünyaları" diyordu Bütün olaylar bu dünyaların birinde, olasılıkların hepsi gerçekleşecek biçimde olmaktadır Sonuçta bütün olasılıklar evrende varoluyordu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.