Gözyaşı
|
Altın Oran Ve Kabe Mucizesi (Kabe’nin Sırrı)
Kaynak Video Altın Oran ve Kabe Mucizesi (Kabe’nin sırrı) video W
Altın Oran… Phi… 0,61  … Belki de matematikteki en ruhsal sayı Tanrı’nın en seçkinlere vurduğu gizemli mühür Kalp atışımız, DNA’mız, kainatın dodecahedron adı verilen şekli , bir çok galaksinin spiral yapısı, kusursuz insan yüzleri ve vucutları, bitkilerin yaprak dizilimleri ve niceleri Altın Oran sayısına göre dizayn edilmiştir
0 1 1 2 3 5 8 13 21 34 55 89 Fibonacchi dizisi adı verilen bu sayı dizimi 1 den başlayarak her rakamın kendinden bir önceki rakamla toplanması ile oluşur Serideki ardışık sayıların birbirine oranı her zaman 0,61     dir 55/89=0,61     34/55 = 0,61    
Bilim adamlarının tabiatın tasarımında kullanılan bu mükemmel oranı fark etmeleri çok uzun sürmedi Tarihi kayıtlar en az 4000 yıldır bu oranın bilindiğini söylemektedir Mısır piramitlerin tasarımında, pek çok mimari yapıda bu oran kullanılmıştı Leonardo da Vinci, Picasso ve Mimar Sinan bu oranın tarihde ki en önemli uygulayıcılarındandır
Ortaçağın en büyük matematikçilerinden Fibonacci, çocukluğunu babasının çalıştığı cezayir’de geçirmiş ve bu yıllarda müslüman ilim adamlarından Matematik eğitimi alıp, islam uygarlığı kitaplarını incelemiştir Daha sonra Avrupa’ya giderek Arap rakamlarını tanıtmış ve öğrendiği matematiksel bilgileri avrupalılara aktarararak medeniyetin avrupa ile buluşmasında önemli rol oynamıştır Binlerce yıldır bilinen fakat zaman zaman unutulup giden, Mısır piramitlerinde dahi kullanılmış olan Altın oran sayısı, Fibonacci tarafından yeniden keşfedilmiştir
Bu orana göre şekli tanımlayan en ve boy uzunluklarının oranı her zaman 0,61  ’di
16 Yüzyılda altın oran için “hazine” ifadesini kullanan Kepler, düzgün çok yüzlüleri iç içe geçmiş şekilde gösteren ve bu düzen ile Güneş Sistemi arasındaki bağlantıyı araştıran şemalar geliştirmiştir (J A West & J G Toonder, The Case for Astrology, Penguin Books, 1970)
EVRENİN ŞEKLİ
Yeni buluşlar göstermiştir ki evrenin şekli bir dodecahedrondur (12 yüzü eşkenar beşgenlerden (pentagon) oluşan bir yapı ki bu da temelinde phi ( Altın oran 0,61  ) sayısı olan bir yapıdır
VÜCUDUMUZDA ALTIN ORAN
Yukarı da organlarımız arasında ki onlarca altın oranın grafiksel halini görüyorsunuz
El bileği-dirsek arası / Parmak ucu-dirsek arası = 0,61  
Kafa boyu / Omuz hizasından baş ucuna olan mesafe = 0,61  
Omuz hizasından baş ucuna olan mesafe / Göbek-baş ucu arası mesafe = 0,61  
Diz-ayak ucu arası / Göbek-diz arası = 0,61  
  sürüp gider
İnsan İşaret Parmağı
Elinizin işaret parmağınızın şekline bir bakın Eğer standartlar dışında bir yapısı yoksa parmağınızda da altın oranı bulabilirsiniz
Şekilde her ardışık bölüm arasındaki oran altın oran sabiti olan 0,61     sayısıdır Ayrıca her bölüm 2, 3, 5, 8 e yani ardışık fibonacci sayılarına karşılık gelmektedir Şekilde ki pembe, yeşil, sarı ve mavi çizgiler altın oranı gösterir
DİŞLERİMİZDE ALTIN ORAN
Örneğin üst çenedeki ön iki dişin enlerinin toplamının boylarına oranı altın oranı verir İlk dişin genişliğinin merkezden ikinci dişe oranı da altın orana dayanır Bunlar bir dişçinin dikkate alabileceği en ideal oranlardır
AŞKIN SIRRI VE İNSAN YÜZÜNDE ALTIN ORAN
Güzellik; karşı konulamayan zarif güç Aşkın gizemi güzellikle çok yakından ilişkilidir Acaba güzelliğin matematiksel bir açıklaması varmıydı? İnsanoğlunun toplum içinde paranın dahi satın almakta zorlandığı bu gücü ona kazandıran bu sihirli bakışın bilimsel bir tanımı var olabilir mi?
BBC’nin hazırlamış olduğu “the Human face” isimli belgeseli; ömrünün 25 yılını saplantılı şekilde güzelliğin ve uyumun ölçülebilir matematiksel kurallarını araştırmak için harcayan Dr Steven Markout’un araştırmasını konu almıştı Bu araştırmaya göre birbirinden farklı 18 insan yüzü resminin binlerce farklı kültür ve yaştaki insandan güzelliklerine göre sıralamasını istendi Araştırmanın sonuçları şaşırtıcıydı Deneye katılanların yüzde 97 si güzellik sıralamasını aynı şekilde yapmıştı Asya veya uzak doğuda sıralamanın farklı olabileceğini düşünüyorlardı Fakat tüm dünyada ve her yaşta ki insan güzellik açısından 18 resmi birbirinin neredeyse tamamen aynı şekilde sıraladılar
İnsanların en güzel bulduğu yüzler üzerinde yüz hatlarının birbirine uyumunu matematiksel şekilde inceleyen Dr Steven sihirli bir rakam buldu Altın oran sabiti yani 0,61     Hem insan vucudunda hem de insan yüzünde, hem de dişlerimizde bile bu oran güzelliğin yüzden fazla şekilde belirleyici ölçüsüydü Güzelliği matematiksel olarak açıklamayı başaran Dr Steven; insan yüzünde yüzlerce kez tekrar eden ve vucudun her parçasının birbiri ile oranında kendini gösteren bu değerleri bir maske haline getirdi İnsanlar tarafından güzelliği ile tanınmış tüm aktris ve aktörlerin yada modellerin yüzlerinde bu “Altın Oran maskesi” denendi Birbirlerinden ne kadar farklı tarzlara sahip olursa olsunlar, altın oran maskesi neredeyse yüzde yüz oranında güzel yüzlere tam oturuyordu
Yanda Dr Steven Markout’un oluşturduğu Altın Oran maskesini görüyoruz
İnsanoğlu altın orana göre tasarlanmış sanat eserlerine yada varlıklara karşı özel bir çekim hissediyor İnsan dna’sına altın oran şifrelenmiştir Bu dna’nın en ve boyunun birbirine oranının 0,61     altın oran olmasını da ötesinde, çevresinde de bu orana uygun dizayn edilmiş objelere karşı çekim hissedecek şekilde dizayn edilmiştir Yani 0,61  insan ruhuna şifrelenmiştir Dna üzerinde ki bu şifrenin hem gözle görülür şekilde dnamızın tasarımında hem de dna nın şekil verdiği insan ruhunda gözlemlenmesi inanılmaz bir keşifdir Şüphesiz canlılar içinde Altın Oranın kendini en fazla ve en muhteşem şekilde gösterdiği canlı insan; İnsan da ise yüz; yüzde ise gözlerdir Organlarımız içinde en üstün ve efendi olan, hayatın kaynağı elbette kalptir Kalbimizin ekg değerlerinde ki dalga boyları oranı da yine altın oranı veriyor
Saç Dibi - Göz Yüksekliği / Tepe - Göz yüksekliği = 0,61  
Burun - çene arası / Göz - çene arası = 0,61  
Burun boynu / Alın genişliği = 0,61  
Burun boyu / Göz – Ağız = 0,61  
Burun altı - çene/Ağız - Çene
Gözbebekleri arası / Yüz genişliği = 0,61  
Ağız genişliği / Gözbebekleri arası = 0,61  
Burun Genişliği / Ağız genişliği = 0,61  
  sürüp gider  
2 ) DNA’MIZDA ALTIN ORAN
DNA molekülü tüm yaşamın programını taşımaktadır Ruhumuz, karakterimizin belirgin yanları ve gönüşümüz dna tasarımımızda gizlidir İnsanın çekirdeği ve varlığımızın küçük bir mimari kopyası niteliğindeki bu muhteşem dizilim onun önemini hatırlatırcasına tamamen altın orana göre dizayn edilmiş Her tam turunda 34 angstrom uzunluğunda ve 21 angstrom genişliğindeki çift heliks spiral yapısı ile bize altın oran sayısını en belirgin şekilde veriyor 21/34=0,61     
Akciğerler
Amerikalı fizikçi B J West ile doktor A L Goldberger, 1985-1987 yılları arasında yürüttükleri araştırmalarında, akciğerlerin kuru ağaç dallarını andıran yapısında, altın oranının varlığını ortaya koydular Akciğeri oluşturan bronş ının bir özelliği, asimetrik olmasıdır Örneğin, soluk borusu, biri uzun (sol) ve diğeri de kısa (sağ) olmak üzere iki ana bronşa ayrılır Ve bu asimetrik bölünme, bronşların ardışık dallanmalarında da sürüp gider İşte bu bölünmelerin hepsinde kısa bronşun uzun bronşa olan oranının yaklaşık olarak 0,61  değerini verdiği saptanmıştır
Kalp Atışları Ekg cihazında görebileceğiniz gibi kalp atışlarının büyük kapak ve küçük kapak açılışları arasında geçen zaman, iki büyük kapak açılışındaki zamana oranı da altın oran yani 0,61     dir
Deniz Kabukları
Deniz Kabuklarında gördüğümüz bu desenler altın oranı formulu sonucunda oluşmuş spiraller şeklinde karşımıza çıkartır
İşitme ve Denge Organı
İnsanın iç kulağında yer alan Cochlea (Salyangoz) ses titreşimlerini aktarma işlevini görür İçi sıvı dolu olan bu kemiksi yapı, içinde altın oran barındıran _=73 derece 43´ sabit açılı logaritmik sarmal formundadır
FİLOTAKSİ (PHYLLOTAXY) YAPRAK DİZİLİMİ
Bitkilerin dalları ya da sapları üzerinde yaprakların düzenlenmesi olan fılotaksi, riyazî mükemmelliği ilk defa 17 yy da yaşamış astronum Johannes Kepler’in ilgisini çekmiş bir botanik vakıadır Yakın geçmişte yapılan incelemeler, bunun, Fibonnaci” dizisindeki sayıların kâinatta görüldüğü bir başka misal olduğunu ortaya koymuştur Bir meşe dalını ele alalım “0”numaralı yapraktan başlayarak yukarı doğru yaprakları numaralandıralım ve bu muameleyi başlangıç noktasının tam üstüne gelen bir yaprak buluncaya kadar sürdürelim Meşe için bulunan rakam, hemen hemen hiç istisnasız, 2’dir, yani bir “Fibonnaci” sayısı Bundan başka, başlangıç noktasının tam üstüne gelen noktaya ulaşmak için, dalın etrafında bir tam dönüş yapmak gerekmektedir ki, bu da bir “Fibonnaci” sayısıdır
Bu fılotaktik sayılar çoğu defa, dönüş sayısının yaprak sayısına oranı olarak ifade edilir Böylece, meşe için bu oran 1/2 dir Kiraz ağacında ise, başlangıç noktasının tam üstünde bir yaprak bulmak için 5 yaprak saymak ve 2 dönüş yapmak gerekir; Oran 2/5 olur Aynı muamele armut ağacında tekrarlanırsa, 3/8 bulunur
Her durumda oran “Fibonnaci” sayılarından meydana gelmektedir Tahmini sayıları 250 000 nevi bulan çiçek açıcı, tohum oluşturucu bitkilerin ve 700 çiçek açmayan bitkinin incelenmesi, üstesinden gelmesi zor bir iştir Fakat bugüne kadar ede edilen (ortalama) neticeler, nevilerin ezici bir çoğunluğunda ‘Fibonnaci” sayıları ile alakalı filotaktik oranlar ortaya çıkarmıştır “Fibonnaci” sayılarına uygun olmayan oranlar çok ender ve ancak bitkiye verilen bir zarar ya da anormal bir büyüme, yaprakların düzenlenmesinde bir değişiklik meydana getirmişse görülmektedir
__________________
|