Küreselleşme |
06-09-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
KüreselleşmeKüreselleşme Küreselleşme, ekonomik, sosyal, teknolojik, kültürel, [politik] ve ekolojik denge açılardan global bütünleşmenin, entegrasyon ve dayanışmanın artması anlamına gelmektedir Küreselleşme kavramının en çarpıcı özelliklerinden biri, olası etkilerinin çok sayıda ve çeşitli olduğu izlenimini vermesidir Küreselleşme, yalın toplumsal gerçekleri oldukça aşan spekülasyonlar, varsayımlar, güçlü toplumsal imgeler ve metaforlar üretme ka-pasitesiyle olağanüstü doğurgan bir kavramdır Hatta bir çok düşünürün de belirttiği gibi bu kavramın çok boyutluluğu onu, sınırlarını çizme uğraşını bile zora sokmaktadır Bu anlamda küreselleşme, sosyal bilimlerin her dalında yaygın kullanılan bir kavram olmakla beraber, genellikle bir "durum"dan, daha çok bir "akım"ı veya bir zihniyeti ima eder hale getirilmiştir Tanımdan da anlaşılacağı gibi küreselleşme sadece sosyolojininRobertson' şöyle demştir: "Küreselleşme teması anlayışları aralarında farklılık göstermesine rağmen küreselleşme diye adlandırılan şeyi anlamanın en iyi yolunun, dünyanın 'birleşik' hale geldiği, ama kesinlikle safdil işlevselci tarzda bütünleşmediği 'biçim sorunu' üzerinde yoğunlaşmak olduğunu düşünmektedir” konusu değildir fakat sosyolojik açıdan toplumsal alandaki bir değişimi ifade etmektedir Değişimi anlamak açısından Dünyanın birleşik hale gelmesi, tekdüze dinamikler ile oluşan bir süreç değildir Çünkü küreselleşme; ekonomik olduğu kadar siyasal, teknolojik ve kültürel boyutlu bir süreçtir Küreselleşme hiçbir şekilde tek boyutlu veya tek merkezli bir süreç olmamıştır Karmaşık süreçlerin bir araya geldiği olgular kümesi özelliğini hep koruya gelmiştir Üstelik çelişkili ya da birbirine zıt etkenlerin devreye girdiği bir sürece sahip olmuştur Giddens’a göre küreselleşme, tek bir süreç değildir, karmaşık süreçlerin bir araya geldiği bir olgular kümesidir Üstelik çelişkili ya da birbirine zıt etkenlerin devreye girdiği bir süreçtir Çoğu insanın gözünde, küreselleşme basitçe gücün ya da etkinin yerel toplulukların elinden alınıp küresel arenaya aktarılmasından ibarettir Bu sürecin toplumsal yaşama yönelik bir etkisine bakarsak Giddens, modernliğin sonucu olarak değerlendirdiği küreselleşmeyi, uzak yerleşimlerin birbiri ile ilişkilendirildiği yerel oluşumların millerce ötedeki olaylarla biçimlendirildiği dünya çapındaki toplumsal ilişkilerin yoğunlaşması olarak tanımlamaktadır Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki bu çok boyutlu kavram etki ettiği toplumsal gerçeklik türüne göre bireylerin kafasında da çeşitli anlamlar oluşturmaktadır Bu anlamda bazıları için küreselleşme, kapitalizmin gücünü temsil ederken, bazıları için de, dünyanın batılılaşmasını ifade etmektedir Bazıları küreselleşmenin yoğunluk ve artan melezleşmeyle birlikte heterojenlik yarattığını düşünürken, bir diğer grup homojenliğiorganizasyonlar küreselleşmeyi, çevre hareketi, demokratikleşme ve insanileştirme gibi pozitif sosyal amaçları sağlayacak kaldıraç olarak görürken, iş adamları için artan kâr ve güç stratejisi ve hükümetler için de çok sık olarak devlet gücünde artış sağlamanın yerine kullanılmaktadır Giddens küreselleşmeyi, bir çeşit sadece veya kısmen batılılaştırma olarak görür Elbette Batılı ülkeler ve daha genelde sanayi ülkeleri, yoksul ülkelere kıyasla dünyadaki gelişmeleri hâlâ çok daha fazla etkileyecek güce sahiptirler Ama küreselleşmenin başka bir boyutu, beraberinde giderek merkezsizleşmeyi; belli bir ülkeler grubunun denetiminin ortadan kalkmasını, büyük kuruluşlarının denetim gücünün iyice azalmasını da getirmesidir Sonuç olarak bu küreselleşmeyi daha iyi anlayabilmek için bu kavramın toplumsal yaşama olan etkilerini ayrı ayrı başlıklar halinde ele alıp değerlendirmek gerekecektir Ama unutulmaması gereken unsur bu etkileri ayırma çabasının sadece küreselleşmenin daha kolay anlaşılabilmesine yönelik olduğudur artırdığını düşünmektedir Devlet dışı sosyal Kaynaklar:
Farklı ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerin, her bir ulusal ekonominin diğerlerine bağlı olduğu bir dünya ekonomisi yaratma noktasına dek genişlemesidir Hiçbir ülke kendine yeterli değildir, hepsi de ürünlerini diğer ülkelerle değişime sokma ihtiyacını duyar Potansiyel olarak, ekonominin uyumlu bir biçimde uluslararası ölçekte planlanmasının temelini döşeyeceği için, bütünleşmiş bir dünya ekonomisinin yükselmesi, aslında zorunlu olarak olumsuz bir unsur değildir Devletlerin birbirlerine olan bagımlılıklarının artmasıdır aynı zamanda Özellikler
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Cevap : Küreselleşme |
06-17-2009 | #2 |
Şengül Şirin
|
Cevap : KüreselleşmeKÜRESELLEŞME Küreselleşme, iktisadi, siyasal, sosyal ve kültürel alanlarda bazı ortak değerlerin yerel ve milli sınırları aşarak dünya çapına yayılmasını ifade ediyorKüreselleşmenin 5000 yıllık mazisi vardır İnsanoğlu varoluşundan bu yana sürekli kendini kanıtlamak ve üstün olduğunu hissetme çabasındadır güçlünün güçsüzü ezmeye yönelik yaptığı savaşın adı tarihle birlikte bazen Haçlı Seferleri, bazen kolonilicilik, bazen emperyalizm, bazen de liberalizm olmuştur Günümüzdeki adı ise küreselleşme olmuştur Küreselleşme günümüzde tek tip insan yaratarak belirli tüketim kalıpları içinde insanları (tüketiciyi) çok dar bir felsefenin içine sokmayı amaçlamıştır Peki bu nasıl olacak ? -Ekonomik sınırlar kalkacak, zayıfların pazarları sonuna kadar açılacak, güçlüler doğal kaynaklardan istedikleri gibi yararlanacak -Güçlünün parası ve teknolojisi, onun koyduğu kurallar içinde zayıfların pazarlarında çalışacak -Dünya ticaret, sanayi, bankacılık, teknoloji politikaları güçlüler tarafından belirlenecek( zaten büyük ölçüde bugün de böyle yürüyor) Bu şartlarda zengin ile fakir arasındaki uçurum giderek büyüyor1978’de gelişmiş ülkelerde kişi başına gelir ortalaması 8500-9000 dolara yakın Gelişmekte olan ülkelerde(Türkiye,Latin Amerika ülkeleri gibi) bu rakam 1500 dolar civarında 1990’larda gelişmişler için rakam 23,000 doları geçiyor, diğerlerinde ise 2500 dolar civarında kalıyor Bu durum bize bu on yıllık periyottaki küreselleşme adaletsizliğini rakamsal olarak gösteriyor KÜRESELLEŞMENİN ARAÇLARI NELERDİR? Genel tanımını ortaya koyduktan sonra neden böyle bir kavram ortaya çıkmış ona açıklık getirmek istiyoruz Ekonomiyi tarım toplumu, sanayi toplumu ve bilgi toplumu diye sınıflandırdığımızda her dönemde ihtiyaç duyulan ekonomik sistem ve politika farklı olmuşturbilginin güçlü bir silah olduğu günümüz toplumunun kullandığı ekonomik sosyal ve politik aracı küreselleşme kavramıdır Aslında daha önce de var olan ve liberalizmin yeni versiyonu olarak karşımıza çıktığını düşünüyoruzÖn koşulları ise rekabet, üretkenlik, serbest mübadele ve verimliliktir Bu koşullar global bir kapitalist düzeni andırıyor bize Küreselleşmenin ortaya çıkmasında en büyük etken gelişmiş ülkeler olmuştur Çünkü gerekli alt yapıya sahiptirler; teknoloji, iletişim ve ulaşımları hızlıdır, doymuş pazarları vardır Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelere yatırım yapma ihtiyacı duymaktadırlar Ancak bu yatırımları küreselleşme başlığıyla garantilemek zorundadırlar Bu araçlar MAI, MIGA, ICSID vb sıralayabiliriz MAI ‘yı kısaca özetlersek; 1-)amacı kar ve sermaye aktarımının önüne geçilmesi, 2-)uyuşmazlıkların çözümünde ulusal hukuk uygulamalarının sınırlandırılması (tahkim : uluslar arası yatırım uyuşmazlıkları için çözüm kurulu-ICSID), 3-)devletleşme ya da benzeri sonuç doğurabilecek kamu girişimlerinin yasaklanması Bu özetten de anlaşılacağı gibi anlaşmayı kabul eden devletlerin karşılaşacağı sorunlar; devletin ekonomik alanda yetkilerinin kısıtlanması, tüm ülke ekonomisinin yabancı sermayenin egemenliğine girmesidir Böylece ülkede yerli yatırımcıların yabancı yatırımcılar karşısında şansı kalmamaktadır Çünkü gelişmiş ülkeler sermaye hareketlerinin tamamını kendi çıkarları doğrultusunda serbestleştirmektedirler KÜRESELLEŞMENİN SOSYAL BOYUTU Küreselleşmenin ekonomik ağırlıklı bir kavram olduğunu düşünüyoruz Ancak bunun yanında küreselleşme; televizyon, internet ve diğer iletişim araçlarıyla sosyal ve kültürel bir boyut da kazanmıştır İnsanların hızla gelişen teknolojiyle birlikte birbirlerine benzer davranışlarda bulunmasının aslı sebebi ise güçlünün yanında olma, onun gibi davranma isteğidir Giyim tarzından yemek kültürüne, sosyal hayatın her alanında toplumların değer yargıları birbirine benzemeye başlamıştır Buna bir örnek Mc Donaltslar, Burger Kingleri örnek verebiliriz Mc Donalts’ın tüm dünyadaki mağazalarının sandalyelerine kadar aynıdır Küreselleşme politikanın da içine girmiştir Çünkü genişlemek için kullandığı araçlarda en büyük desteği buradan alması gerekmektedir Sermayenin serbestçe dolaşması ancak ‘daha az devlet’ ile mümkündür Küreselleşmenin bir ayağı olan Avrupa Birliği bloğuna girme gayretlerimiz henüz sonuçlanmamıştır Global bir dünya kurma inancı ülkeleri bloklaşmaya itmiştirHer blok kendi arasında ; ortak pazara kurma, üyelerin ekonomik politikalarını yaklaştırmak, üyeler arasındaki ilişkilerin ve yaşam düzeylerinin dengeli ve devamlı gelişmesini sağlamak açısından birbirine benzer amaçlar gütmektedirler Dünyada çeşitli ülkeler başta iktisadi alanda olmak üzere çeşitli alanlarda birbirleriyle ittifak yapma eğilimleri içersine giriyor Bugün üç ayrı kıtada bölgesel ticaret blokları oluşmaktadır Avrupa kıtasında , Avrupa Birliği ; Amerika kıtasında Kuzey Amerika Serbest Ticaret anlaşması(NAFTA), Asya kıtasında ise Asya-Pasifik Ekonomik işbirliği (APEC) bölgesel ekonomik entegrasyonlara örnektir TÜRKİYE AÇISINDAN KÜRESELLEŞME Sonuç olarak küreselleşmenin yararlı ya da zararlı olduğunu söylemek su an zordur, ancak küreselleşmenin ivme kazandığı yeni bin yılın ilk yıllarında bu oluşumun az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin aleyhine, gelişmiş ülkelerin ise lehine yol aldığı söylenebiliriz Türkiye ekonominin iyi planlanamaması ve idare edilememesi yüzünden bir darboğaz yaşamaktadır Tek tarafın çıkarlı olacağı ve geleceğimizi ipotek altına alacak anlaşmalardan kaçınılmalıdır Bununla beraber dış kaynak ve yabancı yatırımcılara ihtiyaç duymaktadır Yabancı sermaye hareketlerini gelişmiş ülkeler lehine destekleyen imtiyazlar verilmemelidir Yukarıdaki görüşmelerin doğrultusunda küreselleşmenin, emperyalizmin modern boyutu olduğunu düşünmekteyiz Ve bu hareketlerin karşısındayız OLCAK ONUR TOMRUK AHMET TUGAY KEROPE ARPACI AYŞEGÜL HOŞVER EMRE CAN KUZUCU
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Cevap : Küreselleşme |
05-03-2010 | #3 |
Şengül Şirin
|
Cevap : KüreselleşmeKüreselleşme: Modernizasyon sürecinin bir parçası olarak özellikle yirminci yüzyılın son çeyreğinde ve doğu bloğunun yıkılmasından sonra tek kutuplu bir dünyada zuhur eden kültürel sistemine, dünyanın somut bir biçimde tek bir bütün olarak yapılaşması sürecine verilen ad Küreselleşme ya da global kültür, bütün dünyayı kuşatan çok geniş kapsamlı bir enformasyon sisteminin varoluşu, küresel tüketim modellerinin doğuşu, kozmopolit yaşam tarzlarının gelişimi, Olimpiyat Oyunları ve Dünya Futbol şampiyonaları benzeri global spor etkinliklerinin varlığı, dünya turizminin yayılışı, ulus devletinin egemenliğinin zayıf laması, bütün bir gezegeni tehdit eden ekolojik krizin farkına varılması, sınır tanımayan ekonomik ve ticari etkileşimin hızlanması, Avrupa Uluslar Topluluğu ve Birleşmiş Milletler gibi teşkilatların ve tüm dünyayı etkileyen politik sistemlerin doğuşu, Marksizm veya liberalizm benzeri global politik hareketlerin gelişimi, İnsan hakları kavramının sinir tanımayan yayılımı, kültürler arasındaki karşılıklı ilişkilerin bütün dünyayı etkileyen boyutlara varmasının sonucu olan bir süreç ya da olgu olarak tanımlanır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|