Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
asil, aşamalı, yol

Sekiz Aşamalı Asil Yol

Eski 06-06-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Sekiz Aşamalı Asil Yol



Sekiz Aşamalı Asil Yol

Bu sekiz aşamalı yol genelde bilgelikle ilgili olanlar, ahlâkla ve eğitimle ilgili olanlar olmak üzere üç ana başlık altında toplanır:
  • Ahlakla ilgili olanlar (Śīla):
1 Doğru söz;2 Doğru davranış;3 Namuslu kazanç;
  • Zihin eğitimine yönelik olanlar (Samadhi):
4 Doğru çaba;5 Doğru farkındalık (Ing: Mindfulness, Pali: Sati);6 Doğru konsantrasyon
  • Bilgelikle ilgili olanlar (Prajñā):
7 Doğru bakış açısı, doğru görüş;8 Doğru niyet; Sekiz aşamalı yolu, her bireyin kendi yorumu doğrultusunda pratik bir sekilde hayata geçirmesine Budizm'de çok önem verilir Doğru niyetle yola çıkıp, ahlâki bir hayat çerçevesinde, insan zihninin terbiyesi ve eğitiminin en pratik ve dolaysız yolları aranır
Özellikle farkındalık insanin iç ve dış dünyasını dingin ve konsantre bir ortamda kendi hayatını muhakeme etme ve hissetmesine yardimci olur Bir çeşit içebakış olan bu meditasyon, sangha denilen cemaatin desteği ile olur Meditasyonun en yaygın şekli rahat bir ortamda dik oturarak (Ör: bir sandalyede) nefesi takip etmektir Nefesi takip esnasında vücutta ve zihinde olagelen aktiviteler, dikkatle ve yargisiz takip edilmeye calışılır Dikkat dağıldığı zaman kendi kendini yargılamadan, şefkatle tekrar nefesi takibe geri dönülür Dikkat ve uyanıklık çerçevesinde bu nefes takibi zamanla zihin-vücudun kendini öğrenmesini sağlar Zen budizminde bu çeşit meditasyona zazen denilir Budizmde meditasyon ve zihin terbiyesine, ve dolayisiyla bireyin kendini degistirip gelistirmesine onem verilir Fakat esas amac her bireyin kendisindeki toplumdaki ve dunyadaki izdirabi azaltmasidir Mahayana Budizminde bunu amaclayan insanlara bodisatva adi verilir


  • Pratītyasamutpāda (ing dependent origination): Her olgu kendisinden once olan baska olgulardan neden-sonuc iliskisinden dogar
Klasik Budizmde bu neden sonuc zinciri 12 safhaya ayristirilir
  • Anicca (Sanskrit: anitya): Hic bir olgu/fikir/vucut daimi degildir, ve degisime tabidir
  • Anatta (Sanskrit: anātman): Her insandaki benlik/karakter, "ben" duygusu da degisime tabidir Bundan dolayi sabit bir "ben" duygusuna
sahip olmak gercekle bagdasmaz
  • Dukkha (Sanskrit: duḥkha): Butun varliklar aci veya izdiraba, veya tatminsizlige tabidirler Olgularin degisime tabi oldugunun farkina
varanlar, olgularin birbirleriyle olan neden sonuc iliskisini gorebilenler bu izdirabi azaltabilirler veya yok edebilirler
Budizm, başlangıçta yalnızca ahlâkî düşünceler ve bir tür yoga hayatı ya da düzenli ve disiplinli bir yaşam anlayışı ile sınırlanmış ve daha sonra, kutsal kast ayrımlarına, Tanrı'ya tapınma biçimlerine ve kurban törenlerine dayanan Hinduizmden ayrılarak, aynı zamanda felsefi bir akım şeklinde gelişmiştir Buddhizme göre, varolan her şey, Tanrı'nın hiçbir müdahalesi olmadan, neden-sonuc zincirine uygun olarak maddeden meydana gelir Evrende ne varsa, bu şekilde varlığa gelir Ruh da, bu yasalara tabi olmak durumundadır Başka bir deyişle, Buddhizm, varlık görüşünde bireylerin, canlı varlıkların ezeli-ebedi bir ruhları olmadığını savunur Bir yaratıcının varolmadığına inanan Buddha'ya göre, kötülükle acının varoluşu bir yaratıcıya duyulacak inancın önünde aşılmaz bir engel oluşturur
Budizme göre nesneler, varlıklar, duygular, hiçbiri devamlı, ilelebet suregelecek olgular değildir Her şey geçicidir ve insanın daimi olarak bağlanabileceği herhangi bir şey (nesne, fikir, vucut) yoktur Madde dünyasında ve ruh dünyasında devamlı hiçbir şey yoktur Bu yuzden Budizmde herseyin birbirine olan baglantisi ve etkilesimini gerek bilimsel olarak, gerek meditasyonda gormeye onem verilir Birey toplumdan soyutlanamaz, toplum cevreden soyutlanamaz Herkes, herkesten sorumludur

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Sekiz Aşamalı Asil Yol

Eski 06-06-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Sekiz Aşamalı Asil Yol



Buddhizmin materyalizmden ayrıldığı önemli noktalardan biri de maddenin nihai gerçeklik olmadığını söylemesidir Buddha, Lankavatara Sutra'da şöyle der:
“Fiziksel objelerin aslında kendilerinden gerçekliklerinin olmadığını öğretiyorum, bunların ancak zihnin ürünleri olduğunu söylüyorum, aslında hepsi bir ‘hayal’ dir Bunların duyularla algılandığı ve ayırt edildiği doğrudur fakat aslında diğer yandan hiçbirinin kendiliğinden ‘kendi’ doğaları gerçeklikleri yoktur Onlar gerçekte görülmüyorlar ama zihin tarafından ‘tasarımlanıyorlar’ Bir bakıma kavranabiliyorlar ama bir bakıma da gerçekte kavranamıyorlar”
"İnsan isimlere, formlara ve maddesel dünyaya bağlanır ve onların zihnin bir yanılsaması olduğunu, zihinde oluştuğunu unutur ve hata yapar böylece zihnin özgürlüğü engellenmiş olur"
Buddhizme göre madde "nihai gerçeklik" değildir, maddeden önce "zihin" ve "düşünce" vardı ("Maddeden önce zihin ve düşünce vardır" ifadesi sadece Mahayana okullarınca kullanılır Theravada bu ifadeyi fazla karışık bulur onun yerine "Madde ve zihin her an etkileşim halindedir" der) Madde de aynı ruh, Tanrı, "ben" inancı gibi zihnin bir yanılsamasıdır Her şey gerçekte zihnin bir yanılsamasıdır Haller vardır ve bu haller de nedensellik yasası çerçevesinde kendinden önceki haller tarafından etkilenip meydana getirilir Bu durumlar oluş halleri geçici olarak bir araya gelir ve sahte kainatı sahte, boş bir "ben" i yaratır
Önemli kutsal Budist metinlerinden biri olan "Heart Sutra"da Buddha'nın ciddi öğrencilerinden olan ve Nirvana'ya ulaştığına inanılan kendisine de bazen "Buddha"(aydınlanmış) denilen Bodhisattva Avalokiteshvara, Buddha'nın yaptığı derin içe dalış meditasyonunu yaptıktan sonra şunları söyler ve Buddha da bu gerçeği kavradığı için onu över:
"Bütün formlar "boşluk"tur Formlar boşluktan başka bir şey değildir Aynı şey duygular, algılayışlar, oluşumlar ve bilinç/zihin için de geçerlidir
Bütün fenomenler aslında "boşluk"tur Hiçbir şey ne yaratılmıştır ne yok edilmiştir,ne artar ne azalır Bu nedenle bu "boşluğa" dahildir her şey Boşluktan ayrı ne formlar vardır, ne duygular, ne algılamalar ne oluşumlar ne de zihin vardır Kulak ta yoktur göz de yoktur zihin şuuru da yoktur Cehalet yoktur ne yaşlılık vardır ne hastalık ne de ölüm Ulaşılacak bir şey de yoktur
Buddhalığa Nirvana'ya ulaşanlar bu gerçekliği kavrarlar"
Avolakiteshvara kendinden, değişmez sabit gerçekliği olan hiçbir şey olmadığını her şeyin sebeplere ve koşullara bağlı olduğunu söyler "Ben" diye bir şey aslında yoktur Formlar(algıladığımız dış dünya) aslında "gerçek" değildir "Form" olmadan algı da olmayacağından ve zihin kendini ifade edemeyeceğinden kendini anlamlandıramayacağından zihin de aslında bu "boşluğa" dahildir Ama zihin olmadan da "formlar" hiçbir şey ifade etmeyecektir Form olmadan zihin diye bir şey olmaz çünkü hiçbir şeye tepki vermez ama zihin olmadan da form hiçbir şey ifade etmez Bütün dünya aslında 6 organın 6 farkındalık biçiminin (ki bunun içine ayrıca düşünme de dahil edilir) ilüzyonundan ibarettir Duyu organları ve beynin yarattığı düşünce yetisi de ilgili farkındalık biçimlerini algılar Ama bunlar "gerçeklik" değildir, gerçeklik bunlardan oluşmaz Buddha'ya göre aslında "gerçek zihin" beyinde yahut vücudun içinde de oluşmaz Beyinde oluşturduğumuz düşünceler "gerçek saf zihin" değildir dış dünyaya bağlı yorumlardan, deneyimlerden,deneyimlemelerden ve egodan "ben" düşüncesinden oluşur
Buddhizmde Karma (kamma) inancı vardır Hinduizm ve Jainizmdeki Karma'dan farklı olarak Buddha'nın öğrettiği sistem daha dinamik ve daha az fatalisttir Öyle ki etki-tepki yasası uyarınca kişinin andaki mental nitelikleri ve hayattaki özellikleri hem geçmiş yaşamlarında hem de bu hayatta yaptıklarına bağlı olarak belirlenir (“Etki olmadan tepki olmaz”) Kişinin doğuştan ciddi bedensel veya zihinsel özürleri/eksiklikleri değilse bile diğer pek çok nitelik bu yaşamda mücadeleyle çözülebilir, kişi “geçmişte yaptıklarımın cezasını çekiyorum yapabileceğim hiçbir şey yok” dememeli, karmanın bu hayatta da her an her saniye işlediğini düşünerek kendini mümkün olduğu kadar düzeltmelidir
Tripitaka’da Cula-kammavibhanga Sutta’da (Palice,Karma hakkında kısa bilgi) bir öğrenci Buddha’ya şöyle sorar:
“Todeyya’nın oğlu Kutlu olan’ın (Gotama Buddha) yanına gitti selamlaşmanın ardından Kutlu olan’a sordu:
“Efendi Gotama neden insanların arasında ‘düşüklük’ ve ‘yükseklik’ var bunun mantığı nedir? Bazı insanlar uzun bazıları çok kısa yaşıyor?, neden bazı insanlar çok sağlıklıyken bazıları hastalıktan dertten kurtulamıyor? Neden bazı insanlar çok güzel görünümlü bazıları ise çok çirkin? Neden bazılarında çok etkileyici olma özelliği varken bazıları bunu hiçbir şekilde başaramıyor? Neden bazı insanlar zengin ve refah içinde doğarken bazıları fakirlik açlık içinde doğuyor? Neden bazı insanlar doğuştan çok zeki iken bazıları aptal? Neden insanlar arasında bu şekilde bir ayrım meydana geliyor?”
Bu soru üzerine Buddha bütün bunların nedeninin Karma olduğunu söyler bizim karmamızın bir sonucu olduğumuzu söyler öğrenci anlamadığını söyler ve Buddha’dan detaya girmesini ister bunun üzerine Buddha kişinin geçmiş hayatındaki öfke kıskançlık, kötü kalplilik, aşağılama, derin düşünememe canlılara zarar vermekle sonuçlanacak mental niteliklere sahip olma ve daha pek çok neden sayar ve bu mental niteliklerin etki/tepki yasasınca kişinin her şeyini şekillendirdiğini anlatır Mahakammavibhanga Sutta da ve birkaç Sutta’da daha bir Hindu’nun anlayacağı şekilde anlatır birkaç detay daha verir

Buddha, Saccavibhangasutta gibi pek çok Sutta’da şöyle der:
“Ey keşişler, ıstırap hakkındaki kutsal gerçek: Doğum ıstıraptır, yaşlılık ıstıraptır, hastalık ıstıraptır, ölüm ıstıraptır, sevilmeyenle birleşmek ıstıraptır, sevilenden ayrılmak ıstıraptır, arzunun, istenilen bir şeyin gerçekleşmemesi ıstıraptır, bizi kendine bağlayan bütün nesneler ıstıraptır"
Sallasutta’da:
“Bu dünyadaki ölümlüler için yaşam, nedensiz, bilinmez ve acı ile kaplıdır
Carasutta’da:
“Bu dünya hayal kırıklıkları ile doludur, insan ‘bu benimdir’ diye düşündüğü sürece ölüm onun arkasındadır”
Buddhizm’e göre hayatın çok büyük bir kısmı “acı”dır hayatta var olan ve insanları kendine bağlayan, küçük “güzellikler” de (eğer varsa) hiçbir zaman kalıcı değildir onların yitirilişiyle bu “güzellikler” de (kişinin sevdikleri, ailesi, malı gibi) bizzat acının kaynağı oluvermektedir, hayatta insanın bağlanabileceği hiçbir şey yoktur
Buddha, Vicayasutta’da bedene olan tutkuyu da eleştirmiştir:
“Beden denilen nedir? Vücutta kemik ve sinirler vardır, zar ve et ile sıvanmıştır, deri ile kaplıdır öyle ki gerçekte ne olduğu görülmez, vücutta bağırsaklar, mide, karaciğer, sidik torbası, kalp akciğerler, böbrekler ve dalak vardır Sümük, salya, ter, lenf, kan eklemleri sağlayan sıvı safra ve yağ vardırBedenin dokuz geçidinden sürekli pislik atılır gözün pisliği gözden atılır kulağın pisliği kulaktan burnun sümüğü burundan akar bazen ağızdan safra ve balgam çıkarılır, vücuttan ter ve kir atılır Kafadaki boşlukta beyin vardır, budala kişi cahillikle kaplı olduğundan bedenin “iyi” bir şey olduğunu düşünür, beden şişmiş solmuş halde mezara atıldığında akrabaları dahi onu daha fazla görmek istemezler orada çeşitli hayvanlar tarafından da yenir Bu dünyada akıllı kişi vücudun gerçekte ne olduğunu görür, kişi kendinin veya başkasının bedenine olan bağlılığı bırakmalıdır Bu iki ayaklı kötü koku taşıyan kirlilik dolu beden çeşitli yerlerinden salgılama yapar pislikler akıtır, böyle bir bedenle kişi kendinin üstün başkalarının aşağı olduğunu düşünür bu körlük değil de nedir?”

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.