![]() |
Sekiz Aşamalı Asil Yol |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Sekiz Aşamalı Asil YolSekiz Aşamalı Asil Yol Bu sekiz aşamalı yol genelde bilgelikle ilgili olanlar, ahlâkla ve eğitimle ilgili olanlar olmak üzere üç ana başlık altında toplanır:
![]() ![]() ![]()
![]() ![]() ![]()
![]() ![]() ![]() ![]() Özellikle farkındalık insanin iç ve dış dünyasını dingin ve konsantre bir ortamda kendi hayatını muhakeme etme ve hissetmesine yardimci olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]()
![]()
![]()
![]() Budizm, başlangıçta yalnızca ahlâkî düşünceler ve bir tür yoga hayatı ya da düzenli ve disiplinli bir yaşam anlayışı ile sınırlanmış ve daha sonra, kutsal kast ayrımlarına, Tanrı'ya tapınma biçimlerine ve kurban törenlerine dayanan Hinduizmden ayrılarak, aynı zamanda felsefi bir akım şeklinde gelişmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Budizme göre nesneler, varlıklar, duygular, hiçbiri devamlı, ilelebet suregelecek olgular değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Sekiz Aşamalı Asil Yol |
![]() |
![]() |
#2 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Sekiz Aşamalı Asil YolBuddhizmin materyalizmden ayrıldığı önemli noktalardan biri de maddenin nihai gerçeklik olmadığını söylemesidir ![]() “Fiziksel objelerin aslında kendilerinden gerçekliklerinin olmadığını öğretiyorum, bunların ancak zihnin ürünleri olduğunu söylüyorum, aslında hepsi bir ‘hayal’ dir ![]() ![]() ![]() "İnsan isimlere, formlara ve maddesel dünyaya bağlanır ve onların zihnin bir yanılsaması olduğunu, zihinde oluştuğunu unutur ve hata yapar böylece zihnin özgürlüğü engellenmiş olur" Buddhizme göre madde "nihai gerçeklik" değildir, maddeden önce "zihin" ve "düşünce" vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Önemli kutsal Budist metinlerinden biri olan "Heart Sutra"da Buddha'nın ciddi öğrencilerinden olan ve Nirvana'ya ulaştığına inanılan kendisine de bazen "Buddha"(aydınlanmış) denilen Bodhisattva Avalokiteshvara, Buddha'nın yaptığı derin içe dalış meditasyonunu yaptıktan sonra şunları söyler ve Buddha da bu gerçeği kavradığı için onu över: "Bütün formlar "boşluk"tur ![]() ![]() ![]() Bütün fenomenler aslında "boşluk"tur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buddhalığa Nirvana'ya ulaşanlar bu gerçekliği kavrarlar ![]() Avolakiteshvara kendinden, değişmez sabit gerçekliği olan hiçbir şey olmadığını her şeyin sebeplere ve koşullara bağlı olduğunu söyler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buddhizmde Karma (kamma) inancı vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Tripitaka’da Cula-kammavibhanga Sutta’da (Palice,Karma hakkında kısa bilgi) bir öğrenci Buddha’ya şöyle sorar: “Todeyya’nın oğlu Kutlu olan’ın (Gotama Buddha) yanına gitti selamlaşmanın ardından Kutlu olan’a sordu: “Efendi Gotama neden insanların arasında ‘düşüklük’ ve ‘yükseklik’ var bunun mantığı nedir? Bazı insanlar uzun bazıları çok kısa yaşıyor?, neden bazı insanlar çok sağlıklıyken bazıları hastalıktan dertten kurtulamıyor? Neden bazı insanlar çok güzel görünümlü bazıları ise çok çirkin? Neden bazılarında çok etkileyici olma özelliği varken bazıları bunu hiçbir şekilde başaramıyor? Neden bazı insanlar zengin ve refah içinde doğarken bazıları fakirlik açlık içinde doğuyor? Neden bazı insanlar doğuştan çok zeki iken bazıları aptal? Neden insanlar arasında bu şekilde bir ayrım meydana geliyor?” Bu soru üzerine Buddha bütün bunların nedeninin Karma olduğunu söyler bizim karmamızın bir sonucu olduğumuzu söyler öğrenci anlamadığını söyler ve Buddha’dan detaya girmesini ister bunun üzerine Buddha kişinin geçmiş hayatındaki öfke kıskançlık, kötü kalplilik, aşağılama, derin düşünememe canlılara zarar vermekle sonuçlanacak mental niteliklere sahip olma ve daha pek çok neden sayar ve bu mental niteliklerin etki/tepki yasasınca kişinin her şeyini şekillendirdiğini anlatır ![]() ![]() Buddha, Saccavibhangasutta gibi pek çok Sutta’da şöyle der: “Ey keşişler, ıstırap hakkındaki kutsal gerçek: Doğum ıstıraptır, yaşlılık ıstıraptır, hastalık ıstıraptır, ölüm ıstıraptır, sevilmeyenle birleşmek ıstıraptır, sevilenden ayrılmak ıstıraptır, arzunun, istenilen bir şeyin gerçekleşmemesi ıstıraptır, bizi kendine bağlayan bütün nesneler ıstıraptır ![]() Sallasutta’da: “Bu dünyadaki ölümlüler için yaşam, nedensiz, bilinmez ve acı ile kaplıdır ![]() Carasutta’da: “Bu dünya hayal kırıklıkları ile doludur, insan ‘bu benimdir’ diye düşündüğü sürece ölüm onun arkasındadır” Buddhizm’e göre hayatın çok büyük bir kısmı “acı”dır hayatta var olan ve insanları kendine bağlayan, küçük “güzellikler” de (eğer varsa) hiçbir zaman kalıcı değildir onların yitirilişiyle bu “güzellikler” de (kişinin sevdikleri, ailesi, malı gibi) bizzat acının kaynağı oluvermektedir, hayatta insanın bağlanabileceği hiçbir şey yoktur ![]() Buddha, Vicayasutta’da bedene olan tutkuyu da eleştirmiştir: “Beden denilen nedir? Vücutta kemik ve sinirler vardır, zar ve et ile sıvanmıştır, deri ile kaplıdır öyle ki gerçekte ne olduğu görülmez, vücutta bağırsaklar, mide, karaciğer, sidik torbası, kalp akciğerler, böbrekler ve dalak vardır Sümük, salya, ter, lenf, kan eklemleri sağlayan sıvı safra ve yağ vardır ![]() ![]() ![]() ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|