Aydınlanma Çağı |
06-06-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Aydınlanma ÇağıHer konuda akla öncelik tanıyan düşünce sisteminin etkisi ile 18yy'da Avrupa’da bilimde ve felsefede büyük gelişmelerin olduğu döneme AYDINLANMA ÇAĞi denir Bu dönemde; Akılcılık, bilim ve teknoloji gelişti Sanayii inkılabının temelleri atıldı Aklın kullanılması ile doğru ve yararlı olan bilgiye ulaşılabileceği savunuldu Gözlem ve deney önem kazandı Bunun sonucu oluşan bilim dalları gelişti Doğa bilimlerinde Newton fizik ve matematik alanlarında çalıştı Kopernik dünyanın güneş çevresinde döndüğünü ve güneş sisteminin varlığını kanıtladı Galile fizik alanında çalıştı Dekart analitik geometriyi geliştirdi Sosyal Bilimlerde akılcı görüş benimsendi Jan Jak Russo gibi düşünürler toplumsal konuları işlediler Güzel sanatlar ve müzikte ünlü sanatçılar yetişti (Mozart ve Bach gibi) Avrupa’da siyasal ve sosyal gelişmeler oldu AYDINLANMA YA DA AKIL ÇAĞI On sekizinci yüzyıl felsefesine “Aydınlanma Felsefesi” denir Bu felsefenin içinde yer aldığı tarih dönemi de “Aydınlanma Çağı” adıyla anılır Aydınlanmak isteyen insanın kendisi Aydınlatılmasını istediği ise, hayatın anlamı ve düzeni İnsanlık tarihinde insanın yaşamını düzenleyen değerler, canlılıklarını ve işlevlerini yitirince, yeni düzene kılavuzluk edecek yeni değerler aranır İşte burjuva sınıfının önderlik ettiği yeni çağın aydınlanması da bu çeşit bir arayışın ürünüdür Aydınlanma, insanın düşünme ve değerlendirmede, din ve geleneklere bağlı kalmaktan kurtulup, kendi deneyim ve görgüleriyle hayatını aydınlatmaya girişmesidir diye tanımlanabilir Buna Kant’ın şu tanımı da eklenebilir: “Aydınlanma insanın kendi suçuyla düşmüş olduğu bir ergin olmayış durumundan kurtulup, aklını kullanma cesaretini göstermesidir” Aydınlanma düşüncesi önce İngiltere’de başlar Oradan Fransa’ya geçerek kök salar Sonra Almanya’ya sıçrar Aydınlanma düşüncesi İngiltere’de daha çok deneyci, Fransa’da akılcı, Almanya’da ise mistik akılcı bir karaktere bürünür Aydınlanmanın dayandığı ilkeler yalnız burjuvaziyi değil, bütün insanları kapsar Ve tüm insanlığın mutluluğunu amaçlar “Hürriyet”, “İlerleme”, “İnsanın Değeri” gibi kavramlar insan yaşamına ışık tutmaktadır İnsanın özü gereği, salt insan olduğu için bir değer sayılması gerektiği aydınlanma’nın temel ilkesidir Aydınlanma’nın hedefi peşin yargıları yıkmaktır Özellikle de dinin getirdiği önyargılara karşı savaş açar Artık bütün otoriteleri, dini, devleti, toplumu, eğitimi, ahlâkı, aklın ışığı altında yeniden gözden geçirir Aydınlanma felsefesinin asıl amacı ise, evrensel insanın mutluluğunu sağlamaktır 1789 tarihli İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’nin evrensel niteliği bu tutumun bir göstergesidir İnsanlığın tümünü mutluluğa eriştirecek yönetim biçimi, insan aklı tarafından bulunabilir Böylece egemenliğin kaynağı gökyüzünden yeryüzüne indirilerek, halka dayandırılır Aydınlanma hareketinin akla en önde yer verişi, ilerlemeden ve değişimden yana oluşu, mutluluğa yeryüzünde kavuşulabileceğini söylemesi burjuvazinin olduğu kadar, o dönemdeki insanların da çıkarına uygun düşmektedir Bir ara dini eleştirmede o denli ileri gidilir ki, Robespiyer ve arkadaşları Hıristiyanlığı boş bir inanç olarak ilan ederek Tanrı’yı bir yasa ile yok sayarlar Artık Tanrı yerine akla tapınılacağını bildirirler Kiliseler bile akıl tanrısının tapınakları olarak düzenlenir Aydınlanmacı düşünürlerden Baron d’Hulbach ile, maddeci bir insan ve toplum anlayışı çağa rengini verir On sekizinci yüzyıl akla inanıp güvenmede diğer yüzyılları gölgede bırakır Doğa bilimleri, doğanın yapısını doğru anlayıp kavramakla, insana, doğaya egemen olmanın yolunu göstermiştir Bu aynı zamanda insanın gururunu da şişirmiştir Aynı yoldan giderek, akılcı ilkeleri izleyerek, insan toplum ve kültür yaşamına da aklıyla egemen olabilir Akla aşırı güven, insanın değeri, hak ve özgürlükleri, demokrasi, bilimcilik ve yurttaşlık bilinci ve laik bir dünya görüşü aydınlanma felsefesinin ayırdedici nitelikleridir İngiliz Shaftesbury aklın inancının karşısına “güzel”e duyulan coşkuyu koyarak, erdemi güzelle iyinin uyumunda görür Rousseau, tek yanlı olarak, yalnız akla değer vermenin karşısında, “duygunun” hakkını savunur Kant ise, aklın sınırlarını çizerek, aklın her şeyi bilebileceğini iddia edenlere hadlerini bildirir Aydınlanmanın en büyük gücü akla değer verip güvenmesi En büyük zayıflığı ise bunu aşırıya vardırıp, aklı tanrısallaştırması Oysa akıl tanrısal buyruklara karşı çıktığında, kendine dönen bir silah olur Bilindiği gibi, dünyada aklı olan tek varlık insan Ama en akılsızca işleri yapan da yine insan! Akıl da zaten insana verilmiş tanrısal bir armağan O nedenle Tanrı’yı bilmeye, O’nun buyruklarını anlamaya yönelen akıl, Tanrı nuruyla taçlanır Yaratan’ı dışlayan, dahası, Tanrılık taslayan akıl ise, şeytanca bir kibrin batağına saplanır kaynakGüngör Özyiğit
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Cevap : Aydınlanma Çağı |
06-22-2009 | #2 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Aydınlanma ÇağıAvrupa'da düşünce alanında köklü bir değişimin yaşandığı 18 yüzyıla Aydınlanma Çağı denir Kökeni Eski Yunan felsefesine kadar dayanan ve gerçekte 17 yüzyıl sonları ile 18 yüzyıl sonları arasında gelişen "Aydınlanma felsefesi" bu çağa adını vermiştir Felsefe, siyaset ve edebiyat alanında etkili olan bu akım kısaca "Aydınlanma" diye de adlandırıldı ve bu akımı biçimlendiren düşünürlere "Aydınlanmacı filozoflar" dendi Aydınlanma felsefesi insan düşüncesinin, insan yaşamının anlamının ve biçiminin aydınlanmasını amaçlıyordu İnsan düşünürken ve değerlendirme yaparken, dinin buyruklarına ve geleneklere bağlı kalmamalı, kendi aklı ve deneyimleriyle yaşamı aydınlatmaya çalışmalıydı Bütün dinlerin ortak özelliği buyurucu ve değişmez kurallar koymaktır Gerçekten de ortaçağ Avrupa'sında Hıristiyanlık, yaşamın her alanını belirliyor, insanın neyi nasıl yapması gerektiği konusunda en ince ayrıntılara kadar buyurucu kurallar koyuyordu Kilise din konusunda yetkili bir kurum olarak insanların özel yaşamlarına bile karışıyor, insanın bir gerçeği aklın süzgecinden geçirerek anlaması yerine, din ne buyuruyorsa inanmasını öngörüyordu Dinin buyruklarına karşı çıkanlar en ağır cezalara çarptırılıyor, hatta ateşe atılarak yakılıyordu Rönesans çağında Avrupa insanı geleneklerden ve kalıplaşmış yargılardan kendini kurtarmaya başladı Bilim alanındaki yeni buluşlar ve araştırmalar, o döneme kadar dinin evren konusunda söylediklerinin doğru olmadığını ortaya koymuştu Dünyanın yuvarlak olduğunu söylemek ve bunu kanıtlamak bile dinsel inançların temellerini sarsmaya yetmişti 16 yüzyılda Polonyalı bilgin Mikolaj Kopernik (14731543) yeni bir evren kuramı ortaya atarak astronomide çığır açtı Kopernik'in kuramına göre Dünya hem kendi ekseni çevresinde, hem de bir gezegen olarak Güneş'in çevresinde dönüyordu Ardından İtalyan bilgini Galileo Galilei (15641642) gözlemleriyle bu kuramı doğruladı Ama bu arada dinsel çevrelerden tepki gördü ve Engizisyon'da yargılandı İngiliz filozofu Francis Bacon (15611626) savunduğu düşüncelerle bilimsel yöntemin temellerini atmış ve dinin safsatalarına karşı açıkça savaş açmıştı Daha sonra Rene Descartes (15961650) "Düşünüyorum öyleyse varım" önermesiyle, bilgiye ulaşmak için izlenecek yöntemleri ortaya koydu Descartes, o zamana kadar bilinen her şeyden kuşku duyulmasını ve her şeye yeniden başlanmasını öneriyordu Daha sonra İngiliz filozofu John Locke (16321704), Gottfried Leibniz (16461716) ve İskoçyalı David Hume (171176), gerçeğin ne olduğu ve nasıl öğrenilebileceği konusunda yeni düşünceler ortaya attılar Bu filozoflar arasında da düşünce ve yöntem farklılıkları vardı; ama onlar genelde aklın, gözlem ve deneyin Önemine inanıyor, din buyruklarını tanımıyorlardı Filozoflar doğanın incelenmesinde Descartes'm kuşkuculuğunu paylaşıyor, insan aklının en çetin sorunları çözebileceğine inanıyorlardı Immanuel Kant (17241804) bu felsefe akımının adını koydu ve şöyle tanımladı: "Aydınlanma, insanın kendi aklını kendisinin kullanmaya başlamasıdır" Bilimi ve aklı yücelten Kant, François Voltaire (16941778), Deniş Diderot (171384), Jean le Rond d'Alembert (171783) ve JeanJacques Rousseau (171278) gibi filozoflarca en olgun biçimine ulaştırılan bu felsefe akımına "Aydınlanma felsefesi", 18 yüzyıla da "Aydınlanma Çağı" dendi Fransa'da 18 yüzyılda hazırlananEncyclopedie ("Ansiklopedi") Aydınlanma Çağı'nın bir ürünü olarak ortaya çıkmış, hepsinden önemlisi Aydınlanma felsefesi Fransız Devrimi'nin düşünsel temellerini atan filozofların yetişmesini sağlamıştır {bak ANSİKLOPEDİ;FRANSIZ DEVRİMİ) Aydınlanma Çağı, laik dünya görüşünün büyük mücadelelerden sonra batı toplumuna yerleştiği çağdır Bu çağda önyargılar ve boş inançlar yıkılmış, en azından bunların toplum üstündeki etkisi sarsılmıştır Akla ve deneye önem veren bir düşünce geleneği kurulmuştur İnsana değer verilmiş, insanın Özgürlüğü ve toplumun ilerlemesi önemle üzerinde durulan ve tartışılan konular olmuştur (Aydınlanma Çağı'nın önemli düşünürlerinden çoğunu ansiklopedide kendi maddelerinde bulabilirsiniz) Türkiye'de 19 yüzyıl ortalarında başlayan yenilik hareketlerinde büyük ölçüde Aydınlanma Çağı'nın ürünlerinin etkisi olmuştur Bu çağın dilimize çevrilen bazı yapıtları, düşünce ve siyaset alanındaki yenileşmeye öncülük etmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Cevap : Aydınlanma Çağı |
10-07-2009 | #3 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Aydınlanma ÇağıAYDINLANMA ÇAĞI '18 yüzyılda Avrupa'da ortaya çıkan her konuda akla öncülük tanıyan düşünce sistemine Aydınlanma'', bu düşünce sistemi ile gelen yeni döneme ise ''Aydınlanma Çağı'' adı verilir Aydınlanma Çağı'nda ''aklın kullanılması ile doğru bilgiye ulaşabileceği'' fikri temel olarak kabul edilmiştir Bu dönemde deney ve gözlem önem kazanmış, doğa bilimlerinde büyük gelişmeler sağlanmıştır Aydınlanma Çağı'nın oluşmasında etkili olan bilim adamlarından bazıları şunlardır Newton: Fizik ve matematik alanında çalışmalar yapmıştır Kopernik: Evrende Güneş merkezli bir sistem olduğunu ve Güneş'in Dünya etrafında değil, Dünya'nın Güneş etrafında döndüğünü ispatlamıştır Galile: Dünya'nın yuvarlak olduğunu ispatlayarak, kilise tarafından benimsenen, Dünya'nın düz olduğu görüşünü yıkmıştır Ayrıca fizik alanında da çalışmalar yapmıştır Dekart: Bilimsel bilgiye ancak matematikle ulaşılabileceğini öne sürmüş ve bu nedenle analitik ve geometriyi geliştirmiştir Bu dönemde sosyal bilimler alanlarında da akılcı bir görüş benimsemiş ve edebiyat eserlerinde toplumsal konular işlenmiştir Bu alanda özellikle Jan Jak Russo gibi düşünürler yazılarında baskıcı düşüncelere karşı çıkarak demokrasinin doğmasında ve gelişmesinde katkıda bulunmuşlardır Aydınlanma Çağı'nda güzel sanatlar alanında da gelişmeler olmuş, özellikle müzik alanında Mozart, Bach gibi ünlü besteciler yetişmiştir Aydınlanma Çağı'nın Sonuçları o Avrupa'da geçmişten kalan pek çok düşünce sistemi değişmiş, yerini akılcı düşünce sistemi almıştır o Aydınlanma Çağı'ndaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler dünyayı geliştiren Sanayi İnkılâbı'nın temellerini oluşturmuştur o Pek çok alanda önemli eserler verilmiştir o Avrupa'daki sosyal ve siyasal gelişmeler Amerika Birleşik Devleti'nin kurulmasında ve Fransız İhtilâli'nin çıkmasında etkili olmuştur '''
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|