Şengül Şirin
|
Bale Sanatının Izlerine, Rönesans'tan önce Hiç Rastlanmaz
Kadın ve erkek dansçıların bir tiyatro sahnesinde yorumladıkları figürlü dans
Terimin genel anlamıyla dans eski çağlara kadar uzanır; ama sözcüğün gerçek anlamıyla bale sanatının izlerine, Rönesans'tan önce hiç rastlanmaz Bununla birlikte, topluluk halinde yorumlanan dans sahnelerinin doğaçtan, yani hazırlıksız yapılamayacağı da bir gerçektir, bu nedenle de kurallara bağlanmasalar bile önceden belirlenmeleri gerekir;
Çünkü bazı dansçıların öbürlerinden daha önemli "rolleri" olacaktır Dolayısıyle, eski çağlarda dinsel törenlerde yapılan danslar ile bale sanatı arasında bir benzerlik kurulabilir; ama bu Eskiçağ balelerinin, XVI yy'dan sonra Avrupa'da görüldüğü gibi kesin verilere göre oluşturuldukları düşünülemez Bununla birlikte, ister dinsel olsun, ister dindışı, dans sanatının Eskiçağ'da soylu bir özelliği olduğu ve Roma uygarlığının
çöküşüne ve daha sonra Ortaçağ dönemine kadar süren halk gösterilerinde üstünlüğünü hep koruduğu tartışma götürmez Ortaçağ'da İspanya'nın geleneksel dansı olan "moresca"ya, henüz kurallara bağlanmamış olan danslı divertimentolar eklendi XV yy'ın ikinci yansında, Guglielmo Ebreo (Dans Sanatı Uygulaması, 1463) ve Cornazzano da Piacenza (1465) ilk koreograf i kitaplarını yazdılar
Bale tekniğiyle ilgili kurallar, bale betimlemeleri ve ilk yarım puantlarla ilgili bilgiler, XVI yy'm ikinci yarısında Cesare Negri tarafından derlendi Balenin evrimi, Rönesans döneminde belli bir ölçüde operanın evrimine bağlı kaldı Buarada yapılan bütün
denemeler, İtalya'da müzikli dramın,Fransa'da saray balesinin doğmasına yol açtı İlk saray balelerinden biri olan Ballet comique de la Reine, Paris'te Baldassarino Belgiojoso (Balthazar de Beaujoyeubc) tarafından, 1581 yılında Beaulieu ve Salmon gibi bestecilerin ve ressam jacques Patin'in yardımıyla izleyicilere sunuldu Sonraki yıllarda, çeşitli şenliklerde baleye de yer verilmeye başlandı
Fransa'da Löuis XIV'ün hükümdarlığı sırasında, sarayın resmi bestecisi Lully opera-bale dönemini başlattı 1661'de Krallık Dans Akademisi, 1723'te Opera Dans Okulu kuruldu; dans yavaş yavaş profesyonel sanatçıların işi haline geldi (bu arada kral ve çevresi de bazı balelere katıldılar), Koreografi, divertimentolar biçiminde tiyatroya girdi: Moliere'in komedi-baleleri (Kibarlık Budalası, Lully'yle birlikte; Hastalık Hastası, müzik: Marc Antoine Charpentier)
Louis XV döneminde Dupre, Vestris, Mademoiselle Prevost ve Mademoiselle Camargo gibi bale sanatçıları, başarılarıyla dikkati çektiler
Mouret'nin (Les Grâces, 1733) ve Rameau'nun (Les İndes galantes, 1735;
Le Temple de la gloire, 1745) yapıtları da büyük ilgi gördü
Çağdaş balenin ilk düzenleyicisi sayılabilecek olan jean-Georges Noverre, sanatını büyük bir gerçekçilik üstüne kurdu; ama Fransa'da pek başarı sağlayamadı Yüzyılın sonlarında, İtalya'da dansçı ve koreograf Salvatore Vigano ile karısı Maria Medina
balenin gelişmesine büyük katkıda bulundular 1750'ye doğru Avusturyalı Franz Hilderpfing baleye ulusal giysileri soktu ve çeşitli Vigano'nun balelerinden sonra, müzik partisyonları, belli bir ortam yaratan destek görevi üstlenmişlerdi Bir süre sonra Fransa'da bale sanatı tehlikeye girdi ve yalnızca İtalya'da Basis'in yetiştirdiği balerinlere rol verilmeye başlandı
Bununla birlikte ;
Coppelia (Arthur de Saint-Leon;
müzik: Lâo Delibes, 1870),
Sylvia (müzik: Leo Delibes, 1878) ve
Les Deux pigeons (müzik: Andre Messager, 1886) sahneye kondu
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|