Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ağacı, çıkartılır, çıkarılır, soy

Soy Ağacı Nasıl Çıkarılır ? Soy Ağacı Nasıl Çıkartılır?

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Soy Ağacı Nasıl Çıkarılır ? Soy Ağacı Nasıl Çıkartılır?



Soy Ağacı Nasıl Çıkarılır ? Soy Ağacı Nasıl Çıkartılır?
Soy Ağacı Nasıl Çıkarılır ? Soy Ağacı Nasıl Çıkartılır?

Bismark’ın “ Birinci kuşak kurar, ikinci kuşak yönetir üçüncü kuşak sanat tarihi okur “ sözüne atfen o “Sanat tarihi” okuyan neslin devrinde yaşadığımız Tarih ve Medeniyet’e bolca gönderilen “Nasıl soy ağacımı çıkartabilirim” sorularından anlaşılıyor Biz de bu genel ilgiye bir yazıyla cevap vermelim istedik



Toplumda tarihin ve tarihsel şahsiyetlerin popüler hale gelmesi, globalleşmeyle beraber bireyselliğin ön plana çıkması, soyuna alaka duyan ve bu konularda araştırmalar yapmak isteyenlerin sayısını gün geçtikçe artırıyor Özellikle insanlar ekonomik bakımdan rahatladıkça böyle romantik uğraşlara yönelmeye fırsat buluyorlar Fransa, Almanya ve Rusya’da adım başı şecereleriyle övünerek, soyluluk iddiasında bulunan birine rastlanıyor ki bunlar nezaket ve kültürleriyle “entel” muamelesi görüp, çevresinin ilgi odağı oluyorlar

Ezelden beri Avrupa ve Amerika’da çok revaç bulan geneoloji çalışmaları son zamanlarda ülkemizde de ilgi uyandırmaya başladı Peki, Türkiye’de soy araştırması nasıl yapılır, şecere nasıl çıkartılır?

Soyağacı Çıkarırken:

Şecere Arapça ağaç anlamına gelir Bu günkü kullanımla soyağacı demektir Kişinin soy cetvelini, silsilesini bir ağaç şeklinde gösterir Bir sonraki kuşaklar bir öncekilerin dalı ve meyvesi sayıldığından bu ismi almıştır Soy araştırmacısı bu ağacı resmederken bu günden başlayarak ulaşabildiği kadar geriye doğru gider, zamanla yeni bulgularla eklemeler yapar ve ağaç şekillenmeye başlar

Türkiye’de Soyağacı

Ne yazık ki Türk toplumunda nesep tutma, soy ağacı yazma geleneği yok denecek gibidir Bunun en önemli sebebi doğu toplumlarında yazılı değil sözlü geleneğin hâkim olmasıdır Diğer yandan imparatorluk çökerken oluşan kaos da böyle lükslere de imkan bırakmamıştır Ayrıca göçler, savaşlar ve salgın hastalıklar da nesiller arası kopukluklara sebep olmuş kültürel aktarımı kesintiye uğratmıştır Mamafih Osmanlı toplumunda kişinin nesebine değil ahlak ve kültürüne önem verilmesi de bu neviden adetleri 2 hatta 3 plana atmıştır

Kemal Karpat’a göre imparatorluğun çöküşü ile Anadolu’ya göç eden Türk ve Müslüman nüfus 9 milyon civarındadır, JMcCarthy ise bu rakamı 7 milyon olarak verir Böylesine büyük bir hareketlilik ve göç’ün yaşandığı coğrafyada muhacirlerin şecerelerini tutabilmesi ise pek de kolay değildir

Her şey bir yana 1928’den önce kayıtlar eski harflerle tutulduğundan araştırma yapacak kişinin mutlaka Osmanlıca bilmesi yahut bilen birisinin refakatinde çalışmasını yürütmesi gerekmektedir

Soy ağacı çıkarmak ilk bakışta faydasız ya da zaman kaybı gibi görünse de araştırmacılığı arttırmak, okuma ve bilgi edinme kabiliyetini geliştirmek, kültürel ve soysal yanı arttırmak ve akrabalarla yakın münasebet kurmak gibi daha pek çok faydası vardır

Özel Arşiv Kaynakları

1- Ailenin Yaşlıları

Soy ağacı çıkarmak isteyen araştırmanın yapacağı ilk iş ailenin yaşlılarıyla konuşmak bunların anlattıklarını kayda almaktır Eskiden erkeklerden ziyade kadınlar daha konuşkan ve meraklı olduklarından bilhassa yaşlı kadınlarda “yakası açılmadık” çok kıymetli bilgiler olabilir Yaşlıların anlatacağı şeyler bazen çok önemli ipuçları vereceği gibi fakat bazen de piri fâni olmuş veya zihinleri bulanmış olduklarından hadiseleri karıştırabilirler

Ayrıca yaşlılar genelde hissi davranarak olayları ve kişileri istedikleri gibi anlatırlar Bu sebeple aynı kişiyi uzun zaman aralıklarıyla tekrar konuşturmalı ifadelerin çelişkili olup olmadığına bakmalıdır Yakın geçmişte yaşanan harp, göç gibi felaketler sebebiyle bir nesil baba ve dedelerini tanımadan büyümüş ve kuşaklar arasında kültürel aktarım çok noksan kalmıştır Dolayısıyla ihtiyarların verdiği bilgileri başka yerlerden de teyit etmedikçe şüpheyle bakmak gerekir

Yaşlıların kullandıkları takvim tabirlerini de iyi anlamak lazımdır Tarihlemeler genellikle o zaman meydana gelen meşhur hadiselere göre yapılmaktadır Mesela; “Babam, Yemen askeri giderken ölmüş” (1905 ), “seferberlikte doğmuşum “(1914), “muhacirlikte evlenmişler” (1916), “Yunan giderken ben doğmuşum” (1922), “dedem öldüğünde ben oturuyormuşum” (6 aylık), Anadolu da kullanılan; “filanca geldiğinde filanca danaları otlatıyormuş” (6-7 yaşında ki ancak bu yaşta bir çocuk danaları otlatabilir) gibi tabileri iyi anlamak lazımdır

İhtiyarlarca aylar da farklı şekilde isimlendirilmektedir Anadolu’da Karakış (Aralık), Zemherir (Ocak), Gücük (Şubat), Avril (Nisan), Kiraz ayı (Mayıs veya Haziran) , Orak ayı (Temmuz), Harman ayı (Ağustos), Avare ayı (Ekim), Koç ayı (Kasım)’dır

Her yerin iklim ve ziraat özelliklerine göre ayların ismi ve başlangıcı değişir Tütüne göre, fındığa göre, buğdaya göre, incire göre, pancara göre aylar tayin edilir Yaylaya çıkış, yayladan dönüş, bağ bozumu hep böyle tarihlerdir Tarihleri tespit ederken, bu gibi hadiseler hakkında bölgeye göre bilgi sahibi birini bulunmak gerekir

Şirketi Hayriye Hisse Senedi (Sehime)

Memur çocuklarının doğumu genel olarak nüfus kayıtlarına doğru yazılmıştır Bir de Cumhuriyetin ilk yıllarında ailelerin 5 çocukları günü gününe kayıt edilmişlerdir Zira 1950’ye kadar devam eden yol vergisi için önemli miktar tutan 6-7 liralık vergiyi vermek veya her sene 15 gün yol inşasında amelelik yapmak mecburiydi Fakat nüfusu artırma çabaları ile 5 çocuğu olanlar bundan muaf tutuluyorlardı Bu sebeple kişiler mükellefiyetten düşmek için 5 çocukları doğar doğmaz bunları nüfusa kayıt ettirirlerdi

2- Aile Arşivi

Soy ağacı çıkarmada ailenin özel arşivi de çok önemlidir Bu arşivde aileyle alakalı tapular, mektuplar, diplomalar, senetler, hatıratlar, günlükler, arkası tarihli – yazılı kartpostallar veya fotoğraflar yahut bu çeşit evraklar bulunabilir Her biri ailenin soy ağacını çıkarmada birer ipucu niteliğindedir Ancak Türkiye’de yakın zamanda yaşanan büyük göçler, uzun savaşlar, salgınlar ve afetler sebebiyle pek çok ailenin arşivi olmadığı gibi olanlarda harap durumdadır

3- Mezar Taşları ve Kitabeler

Soy ağacı çıkarırken müracaat edilmesi gereken en önemli kaynaklardan birisi de mezar taşlarıdır Bunlardan dedelerin isimleri, vefat tarihleri hatta eski mezar taşlarından meslekleri ve meşreplerini öğrenmek mümkündür Bunun için sabrederek, mezarlıklar arasından saatlerce hatta günlerce dolaşmak gerekebilir

Ancak 1930’larda başlayan asri mezarlık furyası ile Anadolu’nun muhtelif yerlerinde çoğu şehirler içindeki mezarlıklar kaldırılarak iskâna açılmış yahut üzerine park yapılmıştır Bunların taşları ya toprağa gömülmüş ya da kanalizasyon veya kaldırım taşı olarak kullanılmış, öğütülerek çakıl yapılmış nihayet mezarcılar tarafından kazınarak yeni taş olarak satılmıştır Dolayısıyla milletin hafızası, vatanın tapusu sayılan mezarlıklar bakımından ülkemiz hiç de iyi durumda değildir (Kitabe ve hikayesi için tıklayınız)

4- Soy isimleri

Edirne Çeşmesi Kitabesi (Tıklayınız)

Dolayısı ile aynı aileden gelenlerin hatta kardeşlerin her birinin farklı soyadı aldığı olmuştur Ayrıca eskiden her ailenin bir lâkabı vardır ki bu lakapların soyadı olarak alınmasına da umumiyetle engel olunmuştur Çoğu yerde ise soyadını şahıslar almamış resmi makamlar tarafından hiçbir esasa dayanılmadan rastgele iliştirilmiştir Bu sebeple Türkiye’de soyadları aile tarihi hakkında neredeyse hiçbir fikir vermez Ancak çok az sayıda aile uyanık davranarak meslek, köy ve atalarını hatırlatacak soyadları almayı başarmıştır Nalbant, Tangal, Karaalioğlu gibi…

A- ) Resmi Arşiv Kaynakları

Aile Arşivi Sandığı

1- Nüfus Defterleri

Türkiye’de nüfus kayıtları maalesef çok da eski değildir Avrupa’da asalet ve soyluluk önemli bir statü olduğundan nüfus kayıtlarının tutulmasına dikkat edilmiştir Ayrıca kiliselerce tutulan vaftiz kayıtları, evlilik kayıtları ve belediye teşkilatının erken kurulmasıyla tutulan vergi kayıtları çok şeyi açığa çıkarır

Batı’daki nüfus kayıtları bu bakımdan doğudan ileridir Fakat bu din değil gelenekle alakalı bir şeydir Doğuda da Hristiyan ve Musevilerin şecere tespiti Müslümanlarınki kadar zordur

İlk Nüfus Sayımı

Türkiye’de ilk nüfus sayımı II Mahmud dönemine aittir 1834’de yapılan sayım askeri maksatlar taşıdığından yalnız erkekler sayılmıştır Köyler hanelere ayrılmış her hanedeki erkek nüfus kaydedilmiştir Sultan Mahmud’un son yıllarında başlayıp Abdülmecid’in ilk yıllarında tamamlanan 1839 sayımı da aynı usulde yapılmıştır Bu kayıtların tutulduğu defterler tasnif edilmemiş halde Başbakanlık Osmanlı Arşivindedir ve milli güvenlik gerekçeleriyle incelemeye açık değildir

Vakfiye

II Abdülhamid Devri

Bunlardan sonra 1887 tarihli II Abdülhamid döneminde yapılan sayımlar vardır ki en esaslı ve düzenli onlarıdır Burada her hane kadınlarla beraber yazılmış ayrıca hane reisinin lakabı, babasının adı, varsa erkek ve kız kardeşleri, yeğenleri, amcazadeleri yazılmış sonra varsa annesi ve ceddesi (büyükannesi) eklenmiştir Bilahire bu sayımdan sonra doğanlar da eklenmiştir Herkesin doğum tarihi vardır Kızlardan sayımdan sonra evlenenlerin evlendikleri mahalle ya da köy ile sicildeki hane numaraları eklenmiştir

Soy araştırmacısı bu defterlerden 1887 de hayatta bulunan dedesinin babasını ve akrabalarını öğrenebilir Bu defterler Ankara’ya nüfus arşivlerine gönderilmiştir Gönderilmeyip mahaldeki nüfus müdürlüğünün arşivinde kalanlar da vardır Soy araştırmacısı için pek çoğu yanmış ve yıpranmış olan bu eski Türkçe defterleri, her halükarda birinin aracılığı ile rica minnet bulup tetkik etmek çok faydalı olacaktır Zira devlet, bir takım siyasî sebeplerle, bu kayıtları da araştırmacılara açmamaktadır

Sonraki sayım yine II Abdülhamid dönemine ait olup 1905 tarihlidir Bu kayıtlar 1887 defterlerinden daha temiz ve ayrıntılıdır Bugünkü sicillerin ve kimlik numarası sistemi MERMİS projesinin de temelini teşkil etmektedir Buradan da 1905 de yaşayan dedelerin babalarını öğrenmek mümkündür

1905 sayımı defterlerinin bazı kısımları Balkan savaşında, Dünya savaşında, Yunan savaşında çıkan yangınlar ve baskınlarla ya da başka sebeplerle harap olmuştur MERMİS projesinde harapların yerine 1925’de yapılan şifahi sayım esas alınmıştır Bu takdirde soy araştırmacısı 1905 de hayatta olan dedelerin babasını ve akrabalarını tespit edebilir

Fakat bu son kayıtlarda (1925) erkeklerin doğum tarihine çok itibar etmemelidir Savaşların çok olduğu bir kuşak için Askere geç gitsin; o zamana kadar hem evlenip çocuğu olsun; hem çalışıp aileye bir faydası dokunsun; hem de gücü kuvveti yerine gelsin ki askerlik meşakkatlerini göğüsleyebilsin gibi sebeplerle 8 yıl kadar küçük yazılanlar vardır Kızlarınkiler ise genellikle doğrudur

Dışarıdaki Kayıtlar

Yakın bir tarihte nüfus sicilleri başka bir yere aldırılmışsa önceki nüfus kayıtlarının da incelenmesi gerekmektedir Bu konuda Rumeli – Balkan ve Kafkas göçmenleri ile 1924 Selanik mübadilleri en şanssız olanlardır Hele Selanik’ten mübadele ile gelenler Türkiye deki kayıtlardan ancak 1924’de yaşayan akrabalarının babasını öğrenebilirler Fakat yurt dışındaki nüfus defterlerine ulaşmak da çok zor değildir hem bunlar bizdekinden çok daha muntazam ve temiz durumdadır

Diğer Nüfus Kayıtları

Nüfusu Ceride (Yoklama) Defterleri

Ayrıca nüfus sayımlarından başka Başbakanlık Osmanlı arşivinin değişik fonlarında Nüfusu Ceride adıyla rastlanan defterler de nüfus tutanaklarını içermektedir 6 aylık doğum ve ölüm kayıtlarını içeren bu defterlerde soy araştırmacısı için önemli kaynaklardandır

1904 öncesi bölgesel olarak yapılan nüfus sayımlarının defterleri de il nüfus müdürlüklerinin arşivlerinde mevcuttur Ulaşılabildiği takdirde bu kayıtları incelemekte de faydalıdır Fakat pek çoğu savaş, işgal ve yangınlar sebebiyle harap olmuştur

Nüfus defterlerinde tarihler Rumi takvimle kayıt edilmiştir 1925’den sonra yeni takvim kullanılmıştır Bu Rumi tarihleri Miladiye çevirmek için artık internette pek çok program vardır Bunlardan istifade edilebilir [I]

Temettuat Defterleri

Tapu Senedi

Vergilendirme kaygısıyla tutulmuş fakat böylesine tafsilatlı bilgi veren bu defterler günümüz tarihçilerinde pek çok alanda faydalanılan kaynaklardır Soy araştırmacısı da bazı ipuçları elde ettikten sonra bu defterler üzerinden cedlerine ait çeşitli bilgilere ulaşabilir Ancak bu vergilendirme Osmanlının doğu vilayetlerini kapsamadığından o bölgelere ilişkin de herhangi defter yoktur

Bu defteler Başbakanlık Osmanlı Arşivinde tasnif edilerek araştırmacıya açılmış durumdadır Bilgisayar üzerinden araştırılan bölgeye hatta vilayet ve nahiyeye dair defterleri, tarayarak bulmak ve arşivden istetmek mümkündür Hiç şüphesiz ki bunları okumak ileri düzeyde eski Türkçe bilgisi gerektirmektedir

Sicill-i Ahval Defterleri

1879-1909 tarihleri arasında Osmanlı Devletinde Görev yapmış memurlara ait biyografik bilgileri içeren defterlerdir Kayıtlarda geçen şahsın adı, baba adı, ailesi, doğum yeri, sülalesi, milliyeti, tahsil durumu, liyakati vs pek çok ayrıntılı bilgileri bulunmaktadır Burada Toplam 201 defterde 92000 memurun sicil kayıtları mevcuttur Bu defterlerin hepsi Başbakanlık Osmanlı Arşivinde tasnif edilmiş ve bilgisayara aktarılmış durumdadır Aranılan isim bilgisayardan taranarak ilgili defterin sayfasına anında bakmak mümkündür Ancak bunları okumakta ortalama düzeyde Osmanlıca bilgisi gerektirir

Sicilli Ahval defterinden bir sayfa: "Hacı Sa'id Efendi; Diyar-ı Bekir eşrâf ve ulemâsından hacı Arif Bey’in mahdûmu"

Tapu Tahrir Defterleri

Osmanlı devletinde 15 ve 16 asırda Timar sisteminin bir gereği olarak bölgedeki gelir kaynaklarının tespiti maksadıyla sayım yapılmıştır Tahrir denilen bu işlemde şehir, kasaba, köy ve çiftlikler birer birer dolaşılarak buralarda oturan vergi mükellefleri, içlerinde vergiden muaf olanlar varsa hangi vergiden ne sebeple muaf oldukları yapılmış; bunun yanında topraklı ve topraksız köylüler, evli ve bekâr haneler, meslek gurupları, ilmiyeye mensupları, ihtiyar ve sakatlar ayrı ayrı kaydolunmuştu

Her köyün merası, ormanı, korusu, yaylağı, kışlağı, çayırı cins cins gösterilerek yetiştirilen mahsuller ve senede vermekle mükellef olunan vergi miktarı deftere geçirilirdi

Soy araştırmacısı yakın nesebini tespit edebildiği taktirde eski yüzyıllardaki bu kayıtlara da başvurarak daha da gerilere gidebilir Özellikle orta Anadolu bölgelerinde bu defterler sayesinde çok derin geçmişini tespit edebilen aileler vardır Fakat bu defterlerin bazısında isimler lakapları ile beraber yazılmadığından araştırmacıya güçlük çıkarabilir Binaenaleyh bu defteri okumanın derin Osmanlıca bilgisi gerektirdiği de açıktır

Vakıf Arşivleri

Bosna livası mufassal tahrir defterinden bir sayfa

Şer’iyye Sicilleri [ Kadı Sicilleri – Mahkeme Kayıtları ]

Kadı Sicilleri; her türlü dava tutanakları, mukavele senet, satış, vekâlet, kefâlet, verâset, borçlanma, nikah, boşanma ve taksim gibi hukuki işlemleri içeren resmi yazıları, esnaf teftişine ait notları, hatta yangın, sel, fırtına, deprem, salgın hastalık gibi olayların kayıtlarını günlük olarak işleyen defterlerdir

Osmanlıda aile için meselelerin mahkemeye intikal ettiği nadirattan olsa da hiç yokta denilemez Aile arşivinden yahut ailenin ihtiyarlarından böyle mahkemeye intikal etmiş herhangi bir davanın bilgisine ulaşıldığı takdirde kadı sicillerinden de ayrıntılı bilgi edinilebilir Özellikle son yıllarda bu siciller yoğun olarak yeni harflere çevrilmiştir Soy araştırmacısı bunlardan faydalanabilir

Tereke Defterleri

Bu günkü veraset ilamı benzeri, kişinin vefatı halinde menkul, gayrimenkul servetinin, alacak ve borçlarının ve varislerinin kaydedildiği defterlerdir Bu defterlerde soyağacı çıkarırken istifade edilecek kaynaklar arasında zikredilebilir Kadı sicilleri içerisinde yer alır

ATASE (Genel Kurmay Arşivleri)

Kırım Savaşı sonrasında tutulan askeri kayıtlar ve belgeleri içeren arşivde askeri görevli ve şahsiyetler hakkında tafsilatlı bilgi bulmak mümkündür Fakat bu arşive girmek milli güvenlik gerekçeleri ile zorlaştırılmış durumdadır Aylar sonrasına verilen özel izinle ve çok zor şartlarda ancak birkaç saat araştırma yapmak mümkün olabilir Herhangi işe yarayacak evrak bulunduğunda fotokopisinin alınıp alınamayacağı görevlinin inisiyatifine kalmış durumdadır Ailesinde tespit ettiği askeri şahsiyetler hakkında araştırma yapmak isteyen soy araştırmacısının bu arşivden faydalanması güçtür

Araştırma Eserleri ve Biyografik Çalışmalar

Şayet aileden meşhur bir şahsiyet ya da onunla ilişkili bir şahıs tespit edilirse bu alanda yapılmış biyografik çalışmaları dikkatlice incelemek gerekir Bu alanda genel olarak Sadrazamlar, Şeyhülislamlar, Ulema, Kaptan Paşalar, Reisülküttaplar, Hattatlar, Şuara Tezkireleri vs olmak üzere pek çok çalışmalar vardır( Eser adları için bkz Mübahat S Kütükoğlu-Tarih Araştırmalarında Usul) Ayrıca pek çok yüksek lisans ve doktora tezinden de bu konuda istifade edilebilir

Diğer yandan ailenin yaşadığı bölge üzerine yapılmış araştırma eserlerini incelemek de faydalıdır Ailenim bağlı olduğu boy, aşiret ya da cemaat biliniyorsa mutlaka tetkik edilmelidir Bu hususta geçtiğimiz günlerde Yusuf Halaçoğlu’nun TTK tarafından yayınlanan “Anadolu’da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar” adlı kitabına da müracaat edilebilir

MERMIS Projesi

Esasında MERMIS projesi kapsamında pek çok ailenin mensuplarına 1900’lü yılların başına kadar ulaşmak mümkündür Bunların her biri sisteme kayıt edilmiş ve mevt olsalar bile birer kimlik numarası atanmıştır Ancak diğer aile efradına ve mensuplarına aidiyeti addedilen bu bilgiler özel hayatın gizliliğini koruma ilkesinden dolayı, nüfus müdürlüklerince verilmemekte yahut kısıtlı olarak verilmektedir

Ancak Kimlik beyanı ve bir dilekçe ile bağlı olunan nüfus müdürlüğünden hane döküm listesi istenebilir İlgili kurumun öncelik verdiği başka işler münasebeti ile bu isteğin cevaplandırılması gecikse de 3 veya 4 istemeden sonra sonuç alınabilmektedir Elde ettiğiniz bu hane döküm listesiyle ilk aşamada hatırı sayılır bir soyağacı oluşturabilir yukarıda izah edilen metotlarla da bunu genişletebilirisiniz

Soyağacı çıkarmada tarif edilen bütün bu yöntemlerin; sebat gerektiren, uzun soluklu, uğraştırıcı fakat zevkli bir çalışma olduğunda ise hiç şüphe yoktur

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.