|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
cumhuriyetten, nasıldı, sonraki, yaşantı, önceki |
![]() |
Cumhuriyetten Önceki Ve Sonraki Yaşantı Nasıldı? |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Cumhuriyetten Önceki Ve Sonraki Yaşantı Nasıldı?Cumhuriyetten Önceki Ve Sonraki Yaşantı Nasıldı? Cumhuriyetten Önceki Ve Sonraki Yaşantı Nasıldı? Cumhuriyet'ten önceki ve sonraki yaşantı nasıldı? İslâmiyet’ten önce Türk Devletlerinde Devlet Başkanları yani Hanlar Kurultay tarafından seçilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Milli Ekonomi Ekonomi alanındaki yeniliklere devam edilerek 28 Mayıs 1927’de 1055 sayılı “Sanayi-i Teşvik Kanunu”9 kabul edilerek sanayi ve yatırım alanında yeni teşvikler getirilerek sanayi bakımından çok fakir olan memlekette yeni fabrikalar kurulma yoluna gidilmiştir ![]() Mustafa Kemal Atatürk’ün bütün konuşmaları dikkate alındığında Kemalist Ekonomik Kalkınma modelinin amaçlarını şöyle özetleyebiliriz ![]() 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() 4 ![]() 5 ![]() 6 ![]() 7 ![]() 8 ![]() ![]() Atatürk Devletçi bir ekonomiden yana idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Millî Eğitim Atatürk’ün eğitime çok önem verdiği çeşitli yerlerde yaptığı konuşmalardan anlaşılmaktadır ![]() ![]() Genç Türkiye Cumhuriyeti çağdaş eğitimle müreffeh olacaktır ![]() ![]() Türkiye Cumhuriyeti’nden önce 1839 Tanzimat Dönemi’nde Osmanlı saltanatı da öğretim birliğine başlamak istemişse de bunu başaramamış aksine bu konuda bir ikilik meydana gelmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu kanundan sonra eğitimle ilgili diğer bir inkılap ise Harf inkılabı olmuştur ![]() ![]() ![]() Atatürk’ün en büyük hedeflerinden birisi de sadece Selçuklu ve Osmanlı tarihi içine sıkışıp kalmış olan Türk tarihini bu vaziyetten çıkarıp İslâm öncesi Türk tarihinin de araştırılmasını istiyordu ![]() ![]() Bugün T ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Millî Devlet Osmanlı İmparatorluğu kozmopolit bir devletti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yeni sistem tamamiyle yeni bir devletin kurulmasına yönelikti ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() M ![]() ![]() ![]() Türkiye Cumhuriyeti’nin millileşmesini sağlayan diğer bir konu ise Lozan (Lozaunne) Barış Antlaşması’nın şartlan içinde yer alan Yunanistan’la yapılan nüfus mubadelesidir ![]() ![]() ![]() 30 Ocak 1923 tarihli nüfus mübadelesine ilişkin sözleşme ve protokolün 23 Ağustosta TBMM tarafından onaylanıp yürürlüğe girmesinden sonra başlayan Türk ve Rum nüfus değişimi o tarihlerde hemen hemen tamamlanmış bulunuyordu ![]() Bu süre içerisinde 4 Ağustos 1924 tarihine kadar Türkiye’ye Yunanistan’dan 324 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tam Bağımsızlık Mustafa Kemal’in ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında “Tam bağımsızlık” üzerinde ısrar etmesi kadar doğal bir şey olamazdı ![]() ![]() Bilindiği gibi “Manda” ve “himaye” konusu cumhuriyet tarihinde sert tartışmalara sebep olmuştur ![]() ![]() ![]() “İşgalci devletlere karşı bağımsızlık mücadelesi verilirken özellikle BMM’de dış politika ve Sovyetler ile ilişkiler konuları görüşülürken M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Millî Birlik ve Beraberlik Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan azınlıkları devlet içinde tutmak için genellikle Türk Milleti tabiri kullanılmaz buna karşılık Osmanlı tebasından söz edilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hiç kimse bu topraklar üzerinde yaşayan Laz Kürt Kafkas kökenli vatandaşlarımız zorla Türk olduklarını söylemeleri istenmemektedir ![]() ![]() ![]() Hasılı Cumhuriyet millî birlik ve beraberliğimizi sağlamıştır ![]() ![]() Lâik Bir Devlet Lâiklik 75 yıllık cumhuriyet tarihimizde sürekli tartışılan bir konu olmuştur ![]() ![]() Atatürk’e göre lâiklik dinsizlik manasına gelmediği gibi dinin devlet üzerinde otorite kurması anlamına da gelmez ![]() Osmanlı Devleti zamanında azınlıklara verilen sınırsız özgürlük ve gösterilen hoşgörü en az Halife-Sultan münasebeti kadar önemli bir hadisedir ![]() Halifelik Osmanlı hanedanına geçtikten sonra sadece dini bir unvan olarak kullanılmıştır ![]() ![]() ![]() Atatürk halifeliğin kaldırılmasına karşı çıkanların aslında bu makamdan çıkarı olan kişiler olduğunu biliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye’yi lâikleştiren yasaların bir çoğu 3 Mart 1924 yılında yapılmıştır ![]() ![]() Uygar ve Çağdaş Bir Devlet Medeniyetler birbirlerinin üzerlerine inşa olunmaktadır ![]() ![]() Çöküş her medeniyetin önüne geçilemez alın yazısıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Özellikle Tanzimat’tan sonra Osmanlı aydını halkından tarihinden kültüründen ayrıldığı ölçüde batılı ve çağdaş sayılmıştır ![]() Osmanlı paşalarının bir çoğu çağdaşlaşmayı Avrupalı gibi yemek içmek giyinmek ve eğlenmek olarak kabul etmiştir ![]() ![]() ![]() Bütün bu örnekler gözönünde tutulduğu vakit Osmanlı Devleti’nde batılılaşma hareketinin hiçbir zaman köklü ve sistemli olmadığını yüzeysel kaldığını görürüz ![]() Batılılaşmanın bilinçli ve kapsamlı bir biçimde ülkeye getirilmesi ve yaygınlaştırılması Cumhuriyet Dönemi’nde Atatürk tarafından başlatılmıştır ![]() ![]() Kurtuluş Savaşı’nın Batılı devletlere karşı yapılmasına rağmen savaş sonrası çok hızlı bir şekilde bu devletlerle sıkı siyasi ve kültürel ilişkilere girmiştir ![]() Bu devletlerin II ![]() ![]() ![]() Hukuk Devleti “Atatürk’ün Devlet Politikasında politik yapımızda yaptığı devrimler yani Cumhuriyet- milliyetçilik ve lâiklik köklü örfümüze dayalı olduğu için yumuşak devrimlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İki yıllık bir çalışmadan sonra 17 Şubat 1926 yılında İsviçre medeni hukuku kabul edilmiştir ![]() ![]() Medeni kanunla birlikte bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kanun önünde eşit sayılmıştır ![]() ![]() Cumhuriyetle gelen diğer bir yenilikte kadınlara verilen seçme ve seçilme haklarıdır38 ![]() ![]() ![]() ![]() İslamiyet’le birlikte Arap kadını bu onur kırıcı durumdan kurtarılmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() “1926 yılında Medeni Kanun’un kabulü ile ve 5 Aralık 1934 kadınlara siyasal hakların tanınmasıyla Atatürk’te tarihin en büyük devrimlerinden birini gerçekleştirmiştir” ![]() ![]() ![]() Toplumun çeşitli katmanlarındaki kadınlar arasında bu hakların kullanılması konusundaki uçurumlar devam etmektedir ![]() Sonuç Atatürk Cumhuriyet’in hayat damarları olan inkılâpları ilan ettiğinde bütün bu yenilikleri Türk halkına ithaf etmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine Mustafa Kemal Atatürk “Napolyon zaferleri” sözünü andıran “Atatürk Zaferleri” denmesinden hoşlanmazdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde Atatürk ve onun ilkeleri siyasi malzeme olarak kullanılmaktadır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|