Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dna, rna

Rna & Dna

Eski 06-05-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Rna & Dna





RNA ve DNA’nın yapıları

Ribonükleik asit (RNA), nükleotidlerin ard arda yerleşmesiyle birleşmiş tek diziden oluşan yüksek kaliteli moleküldür
RNA, halk arasında DNA’ya geçen kalıtsal genetik bilgi olarak da tanımlanabilir
Hücrelerde DNA ile birlikte çalışarak protein sentezlenmesinde rol alırProteinlerin en küçük yapı taşı aminoasitlerdir Nükleotid dizisinde şeker ribozdur, azotlu bazlar ise adenin, sitozin, guanin ve urasildir DNA molekülünden farkı timin yerine urasil’e sahip olması ve iki yerine tek nükleotid dizisinden oluşmasıdır Bazı RNA çeşitlerinde farklı bazlara da (inosin, psödouridin, vs) rastlanır


RNA çeşitleri




Hücrede farklı görevlerde kullanılan RNA molekülleri vardır Bunlardan en çok bilineni mesajcı RNA’dır (mRNA) RNA polimeraz enzimi tarafından DNA’nın okunmasıyla sentezlenir ve protein sentezinde önemli rol oynar


Ribozomal RNA (rRNA), ribozomların yapısına katılarak protein sentezini katalizleyen moleküldür rRNA bütün canlılarda korunmuş olduğu için, nükleotid dizilimleri incelenerek canlılar arasındaki evrimsel ilişkiler hesaplanabilir

Taşıyıcı RNA (tRNA) molekülleri ise protein sentezi sırasında ribozoma amino asitleri taşımakla yükümlüdür Her amino asit için birden fazla tRNA molekülü bulunabilir Bu moleküllerin anti-kodon bölgeleri mRNA kodonlarının tanınmasını ve böylece RNA kodunun protein koduna çevrilmesini sağlar
Küçük nüklear RNA’lar (snRNA) mRNA’ların işlenmesinde kullanılan SNRNP proteinlerinin yapısına katılır Ayrıca küçük nükleolar RNA’lar (snoRNA) da çekirdekçikte görev alırlar
Bunların dışında, özelliklerine göre isimlendirilen siRNA, agRNA gibi RNA tipleri de bulunmaktadır

DNA


Deoksiribonükleik asit ya da kısaca DNA, tüm hücreli canlıların ve bazı virüslerin biyolojik gelişimleri için gerekli genetik bilgiyi taşıyan bir çeşit nükleik asittir DNA, canlının özelliklerinin soydan soya geçmesini sağladığı için bazen kalıtım molekülü olarak da adlandırılır



Bakterilerde ve diğer basit hücreli canlılarda DNA hücrenin içinde dağınık biçimde bulunur Hayvanları ve bitkileri oluşturan daha karmaşık hücrelerde ise DNA’nın çoğu hücre çekirdeğindeki kromozomlarda bulunur Enerji üreten kloroplast ve mitokondri organellerinde ve pek çok virüste de bir miktar DNA bulunur
Moleküler yapı


Bazen “kalıtım molekülü” olarak adlandırılsa da, DNA aslında tek bir molekül değil, bir çift moleküldür Bu çift molekül, bir sarmaşığın dalları gibi birbiri çevresinde dönerek bir sarmal oluştururlar

Sarmaşık dalına benzer her molekül, bir DNA “ipliği”dir Bu iplikler birbirlerine kimyasal olarak bağlanmış nükleotidlerden oluşur Nükleotidler ise bir şeker, bir fosfat ve bir de dört çeşit azotlu bazlardan birisinden oluşur
Bu dört çeşit baz, adenin, timin, sitozin ve guanindir Sırası ile A, T, C ve G harfleri ile kısaltılırlar



Bir DNA ikili sarmalında, iki polinükleotid (çok nükleotidli) iplik hidrofobik etki ile bağlanabilirler Hangi ipliklerin birleşik kalacağı zıt eşleşme ile belirlenir Her baz diğer bazların yalnızca bir çeşidi ile hidrojen bağları kurabilir (A ile T, C ile ise G bağ kurabilir) böylece bir iplikteki bazın niteliği kurulan bağın gücünü belirler; zıt bazlar ne kadar çok olursa kurulan bağ da o kadar güçlü ve uzun ömürlü olur



Hücre mekanizması DNA ikili sarmalını birbirinden ayırıp her iki DNA ipliğini de yeni birer ipliği sentezlemek için şablon olarak kullanma yeteneğine sahiptir Yeni üretilen iplikler öncekilerle hemen hemen tamamen aynıdır, ancak mutasyon adı verilen hatalar oluşabilir Hücrenin bu özelliğini laboratuvar ortamında taklit eden işleme de PCR (polimeraz zincirleme tepkimesi) adı verilir



Eşleşme nedeniyle nükleotidlerdeki bazlar sarmal eksenine doğru dönüktür Bu yüzden şeker ve fosfat grupları sarmalın dış tarafında yer alır, ve oluşturdukları iki zincir sarmalın “iskeleti” olarak adlandırılır Gerçekte, bir nükleotidi DNA ipliğinde bir sonrakine bağlı tutan fosfat ve şekerler arasındaki kimyasal bağlardır

DNA’nın Çoğalması



DNA çoğalması ya da DNA sentezi, hücre bölünmesi öncesinde çift sarmallı DNA’nın kopyalanması işlemidir Kopyalanan yeni DNA iplikleri hemen hemen tamamen aynıdır, ancak zaman zaman çoğalmadaki hatalar nedeniyle kopyalama mükemmel olmaz (bkz mutasyon), ve sonuçtaki her iki sarmal da bir eski ve bir yeni iplikten oluşur Buna yarı korunumlu çoğalma denir DNA’nın çoğalması işlemi üç adımdan oluşur: başlatma, ikileşme ve sonlandırma

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.