Davranış Bozuklukları Ve Akıl Hastalıkları |
06-04-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Davranış Bozuklukları Ve Akıl HastalıklarıDavranış Bozuklukları ve Akıl Hastalıkları Normal Davranış Normal davranış, belirli doğal ve toplumsal ortamlarda, dıştan ve içten gelen belirli şiddet ve süredeki uyaranlara, insanın alışılagelen, düzgün, doğru, kurala uygun biçimde cevap verilmesi, tepki göstermesidir Duygusal sağlığı yerinde olan insanların özellikleri şunlardır : · Gerçekliği doğru bir biçimde algılamak · Kendi güdülerinin ve duygularının farkında olmak · Davranışlarını kontrol altında tutabilmek · Kendi değerlerini takdir etme ve grup tarafından kabul edildiğini hissetmek · Sevecen bir şekilde ilişki kurabilmek · Yeteneklerini üretken alanlara yönlendirebilmek Anormal Davranış Anormal davranış ise belirli doğal ve toplumsal ortamlarda dıştan ve içten gelen belirli şiddet ve süredeki uyaranlara, insanın alışagelenin dışında hatalı, kurala uymayan, uygunsuz cevap vermesi tepki göstermesidir Kişinin anormal davranış gösterip göstermediğini şu ölçüleri kullanarak anlayabiliriz : Davranışları çevresindeki insanların hoşgörü sınırını aşıyorsa İnsanlarla ilişkileri ve iletişimi bozulmuşsa Kendisinden beklenen beceri ve başarıyı göstermiyorsa Davranış, tutum ve düşünceleri gerçek dışı kabul ediliyorsa bu kişinin anormal davranış gösterdiğini söyleyebiliriz UYARI : Her akıl sağlığı bozulmuş kişi anormal davranır ama her anormal davranış gösteren kişi akıl hastası değildir Bir kişiye akıl hastası tanısı koyabilmek için anormal davranışların ruh hastalığının bilinen belirti, bulgu ve yakınmalarına uyması ve belirti bir şiddet ve sürede devam etmesi gerekir Davranış Bozuklukları ve Akıl HastalıklarI Davranış bozukluklarını ve akıl hastalıklarını şu şekilde sınıflayabiliriz : Nevrotik Bozukluklar (Nevrozlar) : Kişiliğin ve uyumun tümünü etkilemeyen, genellikle bunalım ve beden işlevleri üzerine yakınmalarla kendini belli eden ruhsal kaynaklı hastalıklardır Nevrotik bozukluklar iki gruba ayrılır: Kaygı Bozuklukları : Kaygı, nedeni bilinmeden yaşanan korkulardır Genel olarak “gelecekte kötü bir şey olacak” mış gibi algılanır Kaygının özellikleri şöyle sıralanabilir : - Hoş olmayan, insana üzüntü ve sıkıntı veren durum - Geleceğe yönelik endişeli beklenti - Bedensel gerginlik - Ruhsal tedirginlik ve panik Kaygı Bozukluklarını üçe ayırabiliriz : ü Anksiyete Nevrozu :Kaygı düzeyinin yükselmesi sonucu bedensel gerginliğin ve ruhsal tedirginliğin artmasıyla yaşanan panik durumudur Bu durum, hasta tarafından ölüm korkusu, sıkıntı, sıkışma olarak anlatılır ü Fobik Nevroz : Gerçekte hiçbir tehlike olmadığı halde mantık dışı duyulan korkulardır Örneğin, yükseklikten, kapalı yerlerde kalmaktan, asansörden, kalabalıktan, karşı cinsten korkmak fobik nevroz örnekleridir ü Obsesif-Kompülsif Nevroz : Obsesyon : Düşüncede ortaya çıkan takıntılardır Örneğin, bir annenin sürekli çocuğunun başına kötü şeylerin geleceğini düşünmesi obsesyondur Kompülsiyon : Davranışlarda ortaya çıkan takıntılardır Örneğin, yoldaki çizgilere, karelere basarak yürümek kompülsif bir davranıştır Bedenleştirme Bozuklukları : Bedenleştirme bozukluklarını iki ayrı başlıkta inceleyebiliriz : ü Hipokondriyasis : Hastalık hastalığı Sağlıkla ilgili aşırı kaygı ve kuruntu durumu söz konusudur Birey duyduğu hastalık belirtilerinin kendisinde de olduğunu zanneder Kişi, hastalık hastasıdır ü Histerik nevroz : Acı veren duygu yüklü bir düşüncenin baskı sonucunda bedensel işlev kayıplarına neden olmasıdır Kişinin hiç bir organik bozukluğu olmadığı halde, organlarında işlev kayıpları ortaya çıkabilir Örneğin, kişinin acı çektiği bir düşüncesi nedeniyle sağır olması histerik nevroz örneğidir Nevrotik ve Psikotik Bozuklukların Karşılaştırılması : Nevrotik bozukluklarla (davranış bozukluklarıyla) psikotik bozuklukların (akıl hastalıklarının) karşılaştırılması şöyle yapılabilir: Nevrozlar Psikozlar Hafif derecedeki davranış bozukluklarıdır Ağır derecedeki davranış bozukluklarıdır Tedavi edilmeleri kolaydır Tedavi edilmeleri oldukça zordur Tedavi edilseler bile tedavileri çok uzun sürer Gerçeğe karşı aşırı derecede tepki verirler Gerçekliğe tepki vermeleri tamamen azalmıştır Düşünme bozuklukları söz konusu değildir Düşünceleri mantık kurallarına uymaz Psikotik Bozukluklar = Akıl Hastalıkları (Psikozlar) : Kişiliğin bütünlüğünü ve uyum gücünü geniş ölçüde yıkan ruhsal bozukluklardır Kişi gerçeklikle bağlantısını kaybeder Psikotik bozukluklar gerçekliğin çarpıtılmış algıları ve yaşamsal pek çok işlevin yerine getirilememesi olarak kendilerini gösterirler Psikozlar, nevrozlardan daha ağır bozukluklardır § Şizofren : Şizofreninin anlamı ruhsal yaşamda bölünme, parçalanma, yarılmadır Bu durum, hastanın gerçeklikle olan bağlantısını bozar Şizofreni üç temel özelliğe sahiptir: Düşünce bozuklukları, Hayaller Halüsinasyonlar Çoğunlukla 20-25 yaşlarında görülür § Paranoya : Bu tür düşünce bozukluğu gösterenlerde büyüklük, üstünlük, zenginlik, aşk, icat, keşif, düşmanlık, kıskançlık gibi konularda gerçekle ilişkisi olmayan düşünceler vardır Hasta, halüsinasyon görmez ancak; büyüklük, kötülük görme, aşık olma gibi hayaller görür Duygu ve Heyecan Bozuklukları : Duygu ve heyecan bozukluklarının temelinde mizaç ve duygu durumu değişikliği vardır Kişinin duyguları haz yönünde aşırı artarsa mani, elem ve karamsarlık yönünde aşırı artarsa depresyon adı verilen bozukluklar ortaya çıkar Organik Beyin Hastalıkları : Beyin dokusunun bozulması, yıkılması, yozlaşması sonucu ortaya çıkan hastalıklardır Duygu ve düşünce alanlında yer alan işlevlerde aksama, algı, dikkat ve bellek azalması, düşüncenin dağılması bu hastalığın temel belirtileridir Psikomatik Hastalıklar : Ruhsal sıkıntı ve gerginliklerin neden olduğu, bitkisel sinir sisteminin işleyişini sağladığı organlarda ortaya çıkan işlev bozukluklarıdır En sık görülen psikosomatik hastalıklar şunlardır: Deri hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları (astım), migren, kalp-damar hastalıkları, mide (ülser), bağırsak hastalıkları, uyku ve cinsel işlev bozuklukları vb Kişilik Bozuklukları : Davranışları toplum düzenini bozucu nitelikte olup çok sayıda kişiye zarar verdikleri halde suçluluk ve pişmanlık hissi duymazlar Uyum amacıyla esneklik göstermezler Çevreyi kendilerine uydurmaya çalışırlar Belli başlı kişilik bozuklukları şunlardır: § Psikopatlık : Bir kişinin ruh ya da sinir hastalığına tutulması § Kleptomani (çalma hastalığı) : Hiçbir nesnel gereksinme söz konusu olmadığı halde kişinin çalma zorunluluğu duyması § Sadizm : Başkalarına eziyet etmek, acı çektirmek tutkusu ve eylemi Cinsellik de içerebilir Bir cinsel kimlik ve kişilik sapmasıdır § Mazoşizm : Kendine acı verdirerek cinsel doyum sağlama tutkusu ve eylemi olarak kendini gösteren bir cinsel sapıklık (paraphilia) tır Bir kişilik bozukluğu olarak da görülür Freud’a göre kişinin yıkıcı ya da yok edici eğilimlerini kendi benliğine yöneltmesi Serserilik İçki ve uyuşturucu bağımlılığı Tedavi Davranış Bozukluklarının ve Ruh Hastalıklarının Tedavisi : Davranış bozukluklarının ve ruh hastalıklarının tedavisi ikiye ayrılır : Biyolojik - Tıbbi Tedavi : Bu tedavi yönteminde davranış bozuklukları ve ruh hastalıklarının tedavisinde psikotrop denilen ilaçlar kullanılır Ruhsal Tedaviler (psikoterapi) : Bunlar şöyle sıralanabilir - Destekleyici Tedavi : Terapist, ideal bir arkadaş gibi koşulsuz olumlu bir tavırla, sempatikçe hastasını dinler Yönlendirici olmayan bu terapi yöntemi hastanın kendine güvenini artırmak için ne olursa olsun sevildiğini anlamasını amaçlamaktadır - Çözümleyici Tedavi (Psikanaliz) : Psikanalitik terapide, hasta terapistine kendisi ve yaşamı hakkında bir şeyler anlatır Bu süreçte açığa çıkardığı bilinçaltı çatışmaları daha sonra terapist tarafından yorumlanır ve çatışmaya bağlı duygu ve enerjinin boşaltımı için kullanılır Hasta serbest çağrışımda hiçbir bilinçli sansür uygulamadan aklına gelen her şeyi söyler Terapistin de yardımıyla hasta, aralarında bir bağlantı olmasa bile, bir konudan diğerine özgürce atlar Rüya analizi de psikanaliz terapinin kullandığı diğer bir yöntemdir - Davranışçı Tedavi : Davranışçı terapi öğrenme kuramının yasalarını ve ilkelerini doğrudan uygulayarak davranışın değiştirilmesini amaçlar Davranışçı terapi, terapist ve hasta tarafından hastanın problemli davranışlarının belirlenmesi ve ardından terapistin öğrenme kuramı hakkındaki bilgisini kullanarak söz konusu davranışları değiştirmek için terapistin ve hastanın birlikte çalışmasına dayanır - Gestalt Tedavisi : Gestalt terapisinin amacı, insanların kendileri ile ilgili bütün yönlerin farkında olmalarını kolaylaştırarak, kendilerine saygı, bağımsızlık ile kararlarının ve seçimlerinin sorumluluğunu üstlenebilmelerini sağlamaktır - Varoluşçu Tedavi : Varoluşçu terapide insanlar, toplum tarafından kişiliksizleştirilmiş, yaşamlarının anlamını yitirmiş ve yabancılaşmış olarak kabul edilirler Varoluşçu terapi, hastalarının varoluşun anlamını keşfetmelerine ve yaşam, ölüm, özgür irade gibi büyük sorularla cesaretle yüzleşebilmelerine yardım etmeye çalışır Varoluşçu terapistler, insanların yaşamlarının geçmiş yaşantılarınca mutlak olarak belirlenmediğine ve insanların kendi kaderlerini belirleme şanslarının olduğuna inanırlar - Grup Tedavisi : 6 ile 12 kişinin bir araya geldiği grup terapilerinde üyeler kendi problemlerinin ve fantezilerinin tek olmadığını öğrenirler; ayrıca diğer insanlarla rahat iletişim kurmayı öğrenirler; sıradan yanlışlarıyla yalnız olmadıklarını, çünkü gruptaki diğer insanların onları anlamaya çalıştıklarını öğrenirler Bazı gruplar, tek bir problemi paylaşan insanlardan oluşurken diğerleri farklı problemlere sahip insanlardan oluşur Grup terapilerinde kendi kendini anlatma temel kuraldır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Cevap : Davranış Bozuklukları Ve Akıl Hastalıkları |
07-19-2010 | #2 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Davranış Bozuklukları Ve Akıl HastalıklarıBeynin yüksek merkezlerinin düşünce, algılama, anlama ve davranışı ile ilgili anormal fonksiyonlarla belirlenen hastalıklara psikiyatrik hastalıklar veya akıl hastalıkları denir Akıl hastalıkları eski çağlardan beri bilinmektedir Hipokrat ve Galen bunların kökenleri üzerinde kuramlar ileri sürmüşlerdir Eski çağlarda pek çok uygarlık, akıl hastalarını cadı ofarak görmüş, deliliği de şeytan ruhunun insana girmesi olarak belirlemişti Asırlarca bu hastalar kötü muamele görmüşler Cadı diye yakılmışlardır Tarihteki ilk akıl hastanelerinden biri 12 yüzyılda kuruldu Selçukluların Kayseri şifaiyesi ile başlattığı tedavi usulünü Osmanlılar devam ettirdi Onların kurdukları Darilşifalarında akıl hastaları tedavi edildi Ortaçağda bu konuda Türk hekimliği Avrupa'dan ileridir Bir sandalyede hasta sakinleştirilirken görülmektedir Çağdaş anlamdaki ilk tımarhane ise Pinel tarafından 1795 yılında Paris'te kurulmuştur Akıl hastalıkları psikoz nevroz ve kişilik bozuklukları şeklinde sınıflandırılır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|