09-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Gezegenler Ve Çekim Kuvvetleri Nelerdir? - Gezegenler Ve Çekim Kuvvetleri Hakkında
Gezegenler Ve Çekim Kuvvetleri Nelerdir? - Gezegenler Ve Çekim Kuvvetleri Hakkında
Gezegenler Ve Çekim Kuvvetleri Nelerdir? - Gezegenler Ve Çekim Kuvvetleri Hakkında
Güneş'te 247 2 N
Merkür'de 3 70 N
Venüs'te 8 87 N
Dünya'da 9 81 N
Ay'da 1 62 N(Ay'daki ağırlık Dünya'daki ağırlığın 6'da 1'idir )
Mars'ta 3 77 N
Jüpiter'de 23 30 N
Satürn'de 9 2 N
Uranüs'de 8 69 N
Neptün'de 11 N
Plüton'da 0 06 N'dur
Gezegenler
Gezegenlerin yıldızların etrafında dönen gökcisimleri olduğundan daha önce bahsetmiştik Bu bölümde Dünyamız'ın da içinde bulunduğu Güneş Sistemi'ndeki gezegenleri inceleyeceğiz Güneş Sistemi'ni bir daire olarak düşünürsek Güneş bu dairenin tam ortasında yani merkezindedir
Dairenin en dışındaki gezegen Plüton'dur Plüton aynı zamanda, Güneş'e en uzak ve en küçük olan gezegendir Bu gezegenin gözlemlenmesi oldukça zordur, Hubble uzay teleskobu bile, ancak bunun yüzeyinde bulunan bazı kaba ayrıntıları ortaya çıkartabilmiştir Bu küçük gök cismi, oldukça "soğuk"tur Yaklaşık eksi 238 derece kadar! Kışın karlı havalarda eksi 2-3 dereceye kadar düşen ısı dondurucu bir soğuktur Plütondaki eksi 238 derecelik ısı ise bizim dayanamadığımız kış günlerindeki soğuğun yaklaşık 100 katıdır Bu da hayatımızı sona erdirecek derecede bir soğuk demektir Plüton gezegeni bu kadar soğuk olması nedeniyle dışarıdan bir buz yığını gibi görünür
Güneş Sistemi'nin merkezine, yani dairenin iç kısmına doğru biraz daha ilerlediğinizde Neptün'le karşılaşırız Bu gezegen de oldukça "soğuk"tur: Yüzey sıcaklığı eksi 218 derece civarındadır Gazlardan oluşan atmosferi insan için zehirlidir Dahası gezegenin yüzeyinde, hızları saatte 2000 kilometreye varan korkunç fırtınalar eser
Merkeze yani dairenin ortasına doğru biraz daha ilerleyince Uranüs'le karşılaşırız Uranüs, Güneş Sistemi'ndeki üçüncü büyük gezegendir Atmosfer sıcaklığı eksi 214 derece civarındadır yani bu gezegen de bizi bir saniyede donduracak kadar soğuktur Zehirli gazlardan oluşan atmosferi, yaşama kesinlikle uygun değildir
Güneş'e doğru yolculuğumuza devam edersek Satürn'le karşılaşırız Güneş Sistemi'nin bu ikinci büyük gezegeni, etrafındaki halkalarla tanınır Bu halkalar gaz, buz ve kaya parçalarından oluşmaktadır Bu gezegende ısı yine yaşama izin vermeyecek derecede düşüktür: Eksi 178 derece
Güneş'e doğru biraz daha ilerlediğimizde Güneş Sistemi'nin en büyük gezegeni olan Jüpiter'le karşılaşırız Jüpiter, Dünya'nın çapının 11 katı büyüklükte (Bu büyüklüğü daha iyi anlamak için 11 tane Dünya büyüklüğünde gezegenin birleştiğini düşünün!) olan bir gezegendir Bu gezegende de şartlar yaşamaya elverişli değilir Çünkü Jüpiter'in, üzerinde hiç kara parçası bulunmaz ve çok soğuk bir gezegendir
Jüpiter'den sonra Mars gelir Mars, Dünya ile karşılaştırılamayacak kadar ölü bir gezegendir Mars'ta herhangi bir canlının yaşaması mümkün değildir Bunun çok önemli nedenleri vardır: Birincisi, Mars'ın atmosferi yoğun karbondioksit içeren zehirli bir karışımdır İkincisi, gezegenin üzerinde hiç su yoktur Üçüncüsü, Mars'ta sıcaklık yaklaşık eksi 53 derecedir Ve dördüncüsü, Mars'ta çok kuvvetli rüzgarlar ve aylarca devam eden kum fırtınaları vardır
Mars'tan sonra karşımıza çıkan mavi gezegen, Dünyamız'dır Dünyamız'ın özelliklerini en son bölümde size detaylı bir şekilde anlatacağız Ancak şimdiden şunu hatırlatalım: Dünyamız, üzerinde canlıların yaşamasına izin veren tek gezegendir
Güneş'e doğru bir sonra karşılaşacağımız gezegen Venüs'tür Venüs gökyüzünde Güneş ve Ay'dan sonraki en parlak cisimdir Bu nedenle, en eski çağlardan bu yana insanlar tarafından bilinir Venüs'te, dondurucu soğukların aksine, yakıcı bir sıcaklık hüküm sürer Isı yüzeyde yaklaşık artı 450°C'ye kadar ulaşır Bu, kurşunu bile eritmeye yetecek bir ısıdır Venüs'ün bir diğer özelliği de, yoğun bir karbondioksit tabakasından oluşan ağır atmosferidir Ayrıca, Venüs'ün atmosferinde kilometrelerce kalınlıkta asit katmanları bulunmaktadır Bu yüzden gezegende sürekli öldürücü asit yağmurları yağar Böyle bir ortamda, hiçbir canlı yaşayamaz
Güneş'e doğru ilerlemeye devam edersek Güneş'e en yakın gezegen olan Merkür'e ulaşırız Merkür'ün en ilginç özelliği, kendi etrafında çok yavaş dönmesidir Kendi etrafındaki dönüş hızı, neredeyse Güneş'in etrafında yaptığı dönüş kadar yavaştır Öyle ki Merkür Güneş etrafında iki kez döndüğünde, kendi etrafında sadece üç kez dönmüş olur Gece ile gündüzün bu kadar uzun sürmesi, gezegenin bir yüzünü kavururken, öteki yüzünü ise dondurur Bu nedenle gece ile gündüz arasındaki ısı farkı yaklaşık 1000 derecedir Elbette böyle bir ortam, hiçbir canlının yaşamasına imkan vermez
Buraya kadar öğrendiklerimizin sonucunda ortaya çıkan gerçek, Dünya hariç Güneş Sistemi'ndeki gezegenlerin hiçbirinin yaşamaya uygun olmadığıdır Güneş Sistemi'ndeki gezegenlerin her biri ölü ve sessiz dev cisimlerdir Dünyamız ise yaşam için gerekli olan herşeyin var olduğu, yüzeyi rengarenk bir gezegendir Yemyeşil ormanları ve masmavi denizleriyle uzaydan çok güzel görünmektedir Ay'a ilk giden astronotlar, Dünya'nın renkli ve parlak görünümü karşısında hayrete düşmüşlerdir
|
|
|