Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
erozyona, faktörler, nelerdir, olan

Erozyona Neden Olan Faktörler Nelerdir?

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erozyona Neden Olan Faktörler Nelerdir?




Erozyona Neden Olan Faktörler Nelerdir? Erozyona Neden Olan Faktörler Nelerdir?

Sel sularının vadilerdeki tarlaları, bağları, bahçeleri söküp götürmesi bir faciadır Yamaçlar ve vadileri bu hale sokan erozyonun sebepleri şöyle sıralanabilir;
Arazinin Çok Engebeli ve Eğimli Olması
Bitki Örtüsünün Tahrip Edilmesi (ormanların yok edilmesi)
İklimin Etkisi
Meraların aşırı otlatılması (meraların tahrip edilmesi)
Yanlış Ekim Yapma
Orman Yangınları ve Kaçak Ağaç Kesimleri
Başıboş Keçi: (Fundalıkların ve özellikle yeni yetişen ormanların baş düşmanı keçidir)
Kökleme: (Kökleme, fundalıktan ve ormandan, ağaçları kesmek ve köklerini söküp çıkararak o yeri tarla haline sokmaktır)
Toprağın aşırı işlenmesi (yanlış kullanımı)
Toprağın eğime paralel sürülmesi
Ani su taşkınları
Yağışların düzensiz olması
Yamacın eğim ve uzunluğu
Toprak yapısı
Dağınık ve düzensiz yerleşme
Yukarda maddeler haline getirdiğimiz nedenlerden dolayı erozyon oluşur Buda, arazinin doğal dengesinin bozulmasına ve tarımsal alanlarda verim kaybına neden olmakta ve şehirlere göçü hızlandıran sebeplerin başında gelmektedir

Yapıcı Unsurlara Göre Erozyonun Çeşitleri
Özellikle ülkemizde tahribatı büyük boyutlara ulaşan su erozyonu, erozyon çeşitleri içerisinde en önemlisidir Su erozyonundan sonra diğer erozyon çeşitleri önem sırasına göre; rüzgar, çığlar, heyelanlar ve buzullar olarak sıralayabiliriz Çığ zaman zaman can ve mal kayıplarına neden oluyorsa da su erozyonu afeti karşısında ikinci planda kalmaktadır

1- Su Erozyonu
Su erozyonu, diğer erozyon çeşitleri içerisinde en yaygın ve en etkili olanıdır Bunun için, toprak erozyonu denildiğinde akla su erozyonu gelmektedir Türkiye topraklarının % 86'sında erozyon vardır Böylece su erozyonunun etkilediği alan 669 milyon hektarı bulmaktadır Yurdumuzdaki önemli can ve mal kayıpları su erozyonu sonucu meydana gelmektedir

2- Çığlar
Türkiye'nin aşırı derecede ormansızlaşmış, yükseltisi yurdun diğer kısımlarına oranla daha fazla ve yağışların genel olarak % 45' den sonraki meyilde kar şeklinde düştüğü Kuzey- Kuzeydoğu ve Doğu Anadolu'da çığ olaylarına sıkça rastlanmakta, can ve mal kayıplarına neden olduğu gibi yerleşim yerlerini, yolları, turistik tesisleri ve devlet yatırımlarını tehdit etmektedir

Türkiye'de yalnız 1985 yılından bugüne kadar 233 çığ olayı tespit olunmuş ve bu süre içinde 604 kişi hayatını kaybetmiştir Çığ, pürüzsüzlüğü olmayan eğimi yüksek kayalık ve otlu satıhlara düşen aşırı kar yağışlarının kaygan satıhtan kopması ile aşağı kısımlara doğru hızını ve miktarını arttırarak meydana gelen bir kar kitlesi akımı olayıdır Bu kar kitlesi önüne gelen insanların ölümüne neden olabildiği gibi ev, ahır, sınai tesis vb gibi yerlere zarar vererek kara ve demiryollarını kapatabilmekte günlerce trafiği aksatabilmekte ve sportif amaçlı gezilerde insan ölümlerine neden olmaktadır

3- Rüzgar Erozyonu
Rüzgar erozyonu sonucu verimli toprakların kaybı, buharlaşmanın hızlanmasıyla toprak emliliğinin azalması, bitki büyümesinin yavaşlaması, ulaşımın aksaması ve verimin düşmesi olumsuzluklarını ortaya çıkarmaktadır Taşınan kum ve verimsiz toprak, üretken tarım topraklarını kaplayarak, tarım yapılamaz hale getirmektedir

Mevcut Durum
Türkiye jeomorfolojik yapısı itibariyle engebeli bir ülkedir Nitekim ülkemizin toplam alanının % 46'sını % 40'dan fazla eğime ve % 80'den fazlasını da % 15'den fazla eğime sahip sahalar teşkil etmektedir İklim yarı kurak, yağışlar düzensiz ve şiddetli sağanak şeklindedir Bütün bu olumsuz faktörlerin yanında, toprağı normal yapısı ile koruması gereken ormanlar, yangın ve kaçak kesim sonucu koruyucu vasfını büyük ölçüde yitirmiş, meralarda aşırı otlatma ve tarla açmaları ile korumasız hale gelmiştir

Erozyon bütün Dünyada değişik şekil ve şiddette meydana gelmekte ise de yurdumuzda özellikle daha yaygın ve hızlı seyretmekte ve hemen hemen her çeşidi bulunmaktadır Yüzeysel erozyon, oyuntu erozyonu, arazi kaymaları, rüzgar erozyonu ve çığlar bunların başlıcalarıdır

Buna karşın Türkiye'de, erozyonla savaş çalışmaları ne yasal, ne teknik ve ne de sosyo-ekonomik yönlerden rayına oturmuştur Bunun sonucu olarakta toprak servetinin kaybı yanında sık sık sel felaketleri meydana gelmektedir

En yakın örnek olarak 1998'de Batı Karadeniz selinde 30, 1995 İzmir selinde 63, ve yine 1995 Senirkent selinde 74 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, rakamlara dökülmesi çok zor maddi zarar meydana gelmiş, insanlarımız acı çekmişlerdir

Alıntı Yaparak Cevapla

Erozyona Neden Olan Faktörler Nelerdir?

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erozyona Neden Olan Faktörler Nelerdir?



EROZYONUN NEDENLERİ
Doğal Yapıdan Kaynaklanan Nedenler

1- İklim

İklimin erozyon üzerine etkisi; yağış, sıcaklık ve rüzgarla olmaktadır Bunların içerisinde en önemlisi yağış olup, yağışın da şekli, şiddeti, süresi ve rejimi erozyona farklı etkiler yapmaktadır diğer taraftan sıcaklık, yağışların çeşidini, toprağın donmasını ve nem içeriğini etkilemek suretiyle detaylı olarak erozyonun şiddetine tesir etmektedir Bu açıdan Doğu Anadolu Bölgemizde toprağın 50 cm derinliğe kadar donması ve sıcak havalarda gevşemesi olayı, diğer bölgelerimizde yağmur ve rüzgar, erozyon olayları açısından önemlidirÜlkemizin dünyadaki konumu nedeniyle özellikle İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde yaz kuraklığı ve yağış azlığı/yetersizliği diğer bölgelere göre daha fazladır Bu nedenden dolayı, bitki örtüsünün zayıf olduğu bu bölgeler ülkemizin erozyondan en fazla etkilenen bölgeleridir Çünkü, kurak ve yarı kurak sahaların mevcut ekosistemlerinin bozulması kolay ve hızlı olmakta ve bozulan ekosistemlerinin tekrar eski haline getirilmesi de zor ve pahalı olmaktadır

2- Topografya

Yamacın eğim ve uzunluğu erozyonda etkili topografik etkenlerdir Erozyonun şiddeti ve toprağın yüzeysel akışla taşınmasına neden olan faktörlerin başında eğim gelmektedir Dünyada kara kütlesinin ortalama yüksekliği 700 m, Avrupa'nın 330 m, Afrika'nın 600 m, Asya'nın 1010 m olmasına rağmen Türkiye'nin ortalama yüksekliği 1132 m 'ye ulaşmaktadır Yükselti basamakları dikkate alınarak yapılan değerlendirmede de 0-500 metre arasındaki alanlar ülkemizin %17,5'u, 500-1000 metre arasındaki sahalar % 26,6'sını kaplamakta , 1000-2000 metre arasındaki alanlar ise % 45,9' a ulaşmaktadır

Ülkemiz arazisinin eğimli ve engebeli olması, orman ve ot örtüsünün tahrip edildiği alanlarda doğal dengenin hızla bozulması sonucunu doğurmaktadır Doğal dengenin bozulması sonucu hızla toprakların aşınması süreci başlamaktadır Erozyonun şiddetli olarak devam ettiği alanlarda altta bulunan jeolojik yapı yer yer taşlı ve kayalık araziler halinde ortaya çıkmaktadır
3- Jeolojik ve Toprak Yapısı

Ülkemizin jeolojik ve toprak yapısı; genelde pekişme durumu zayıf, ayrışmaya ve değişmeye karşı fazla direnç göstermeyen taneli, tortul ve volkaniktir Toprak ile jeolojik yapı arasında sıkı bir ilişki vardır En fazla aşınmaya uğrayan zeminler Eosen ve Neogen zamanlara ait araziler ile volkanik kül ve tüflerdir Genelde pekişme durumu zayıf, ayrışmaya ve erozyona karşı fazla direnç göstermeyen gevşek yapılardan oluşan topraklarımız erozyona hassas bir yapıdadır Bu nedenle, en fazla aşınan ve sellere en fazla malzeme veren kaynaklar kumlu, şiltli, çakıllı olan pekişmemiş araziler ile bünyesine su aldığında kısa sürede eriyebilen tuzlu ve alkali maddeler bakımından zengin, milli ve killi depolar olmaktadır Ülkemizde, toprak örtüsünün tamamen yok olduğu eğimli alanlarda erozyonun şeklini, şiddet ve seyrini; jeolojik yapıyı oluşturan ana materyalin yapısı, bünye özelliği, yağış sularını tutma ve geçirme kapasitesi gibi fiziksel ve kimyasal özellikleri belirler Öte yandan, kurak ve sıcak iklim şartları altında Anadolu'nun kapalı havzalarında çökelmiş olan tuzlu, alkali maddeler bakımından zengin killi, marnlı ve jipsli depolarda kimyasal erozyon ön plana geçmiştir Ülkemizde, bazı ana kayalar üzerinde oluşan toprak aşınması; kayalık-taşlık alanların ortaya çıkmasına ve dolayısıyla buraların VIII sınıfa giren araziler haline gelmesine yol açmıştır

4- Bitki Örtüsü ve Ölü Örtü

Çıplak arazilere oranla bitki örtüsü ile kaplı arazilerde erozyon daha az meydana gelmektedir; çünkü, bitki örtüsü intersepsiyonla toprağa ulaşan yağışın miktarını, şiddetini ve mekanik etkisini azaltır,kökleriyle toprağı sarar ve taşınmasını önler Orman toprakları ise, suyun akış hızını azaltır ve suyun toprağa sızmasını artırarak erozyonun şiddetini düşürür Ayrıca; bitki örtüsü, toprak yüzeyinde biriktirdiği ölü örtü ile toprağı yağmura karşı korumaktadır Özellikle, orman ölü örtüsü, en şiddetli yağışları yüzeysel akıma geçmeden toprak içerisine kolaylıkla geçirebilecek bir infiltrasyon kapasitesine sahiptir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.