|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
cumhuriyet, döneminde, hak, kadınların, nelerdir, özgürlükleri |
![]() |
Cumhuriyet Döneminde Kadınların Hak Ve Özgürlükleri Nelerdir? |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Cumhuriyet Döneminde Kadınların Hak Ve Özgürlükleri Nelerdir?Cumhuriyet Döneminde Kadınların Hak Ve Özgürlükleri Nelerdir? Cumhuriyet Döneminde Kadınların Hak Ve Özgürlükleri Nelerdir? Cumhuriyetin ilânı sonrası gerçekleştirilen köklü değişiklikler arasında Türk kadınına tanınan seçme ve seçilme hakkı önemli bir gelişme olarak yer alır ![]() ![]() Zira söz konusu hakların üzerinden yetmiş yıla yakın bir süre geçmesine rağmen kadının siyasetteki yeri ile siyasal katılımdaki rolü ve etkinliği hala tartışılmaya devam etmektedir ![]() ![]() ![]() Bu araştırmada ilk kadın milletvekilleri ve onların Meclis’teki çalışmaları incelenecektir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu dönemde ilk kez devlet eliyle kızların eğitim ve öğretimine yönelik çalışmalar yapıldı ![]() ![]() ![]() ![]() Tanzimat’la kadınlara tanınan bu fırsatlar Meşrutiyet Dönemi (1908-1918)’ne gelindiğinde daha da genişledi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cumhuriyete kadar Türk kadınının siyasal alanda pek bir hak talebine girmediği ancak kendilerini yetiştirebilecekleri alanlarda yer alarak mücadelelerini sürdürdükleri görülür ![]() ![]() ![]() ![]() I ![]() Milli Mücadele dönemindeki çalışmaları ile üzerine düşeni yapan Türk kadını takdire şayan bir davranış sergilemişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Bu son senelerin inkılâp hayatında hummalı fedakarlıklarla mamul mücadele hayatında milleti ölümden kurtararak halâsa ve istiklâle götüren azm-ü faaliyet hayatında her ferdi milletin mesaisi gayreti himmeti fedakârlığı sebaaalemiştir ![]() Bu meyanda en ziyade tebcil ile yad ve daima şükran ile tekrar edilmek lâzım gelen bir himmet vardır ki o da Anadolu kadınının ibraz etmiş olduğu çok ulvî çok yüksek çok kıymetli fedakârlıktır ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye’de Anayasalı rejime geçildiği 1876’dan sonra 1877’de yapılan ilk seçimlere ve ondan sonrakilere kadınlar katılmamışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Söz konusu badirelerin atlatılması ile başlayan yeni dönemde kadınlar artık aktif olarak siyasetle uğraşmak için harekete geçtiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birliğin tüzüğünde amaçlarını: “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı konuda 1926’da Türk Ocağı’nda bir konuşma yapan Süreyya Hulusi isimli hanım verdiği konferansta: “Türk kadını tarihte siyasial rol oynamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ve benzeri pek çok girişimlerle siyasal hakların kazanılması için gösterilen gayretler Takrir-i Sükûn dönemini takib eden dönemde olumlu sonuçlarını verdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kanun’da yapılan değişiklikle kadın erkek her Türkün seçme yaşı 22 seçilme yaşı 30 olarak belirlendi ![]() Siyasal haklar bakımından kadın ile erkeği aynı konuma getiren bu kanun ile Türkiye’nin daha demokratik bir görünüme kavuşması ve siyasal katılımın boyutlarının genişletilmesi gibi amaçların ağırlık taşıdığını söylemek mümkündür ![]() ![]() II ![]() 5 aralık 1934 tarihli kanunla milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde eden kadınların pek çoğu bu gelişmeyi büyük bir memnuniyetle karşıladılar ![]() ![]() İstanbul’da da bu amaçla çeşitli mitingler yapıldı ![]() ![]() Kadınların ilk kez katıldığı 1935 yılı seçimleri iki dereceli seçim sistemi ve tek parti olarak Cumhuriyet Halk Fırkası’ (CHF)nın bulunduğu bir ortamda yapıldı ![]() ![]() ![]() 8 Şubat 1935’te yapılan seçimlere katılım özellikle İstanbul Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde % 80’lere varmıştı ve söz konusu şehirlerde oy verenlerin % 48’e yakınının kadınlardan meydana geldiği ifade ediliyordu[17] ![]() ![]() 1935 yılı seçim sonuçlarına göre seçilmesi gereken 399 milletvekilinden 17’si kadın olmak üzere 386 milletvekili CHF adaylarından oybirliği ile; 4’ü azınlıklardan olmak üzere 13 bağımsız aday oy çokluğu ile seçilmişlerdi ![]() ![]() ![]() Böylecekadınlar Meclis’teki tüm milletvekillerinin % 45 ‘ini oluşturdular ![]() ![]() ![]() 1935 Yılı Seçimlerinde TBMM’ne Seçilen İlk Kadın milletvekilleri şunlardır:[20] Mebrure Gönenç(Afyonkarahisar): 1900’de İstanbul’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hatı Çırpan(Satı Kadın- Ankara ): 1890’da Kazan’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkan Örs Baştuğ (Antalya): 1900’de Üsküdar’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sabiha Gökçül Erbay (Balıkesir ): 1900’da Bergama’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şekibe İnsel (Bursa): 1886’da İstanbul’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hatice Özgener (Çankırı): 1865’te Selanik’te doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() Huriye Öniz Baha (Diyarbakır): 1887’de İstanbul’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fatma Memik (Edirne): 1903’te Safranbolu’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nakiye Elgün(Erzurum ):1882’de İstanbul’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fakihe Öymen (İstanbul): 1900’de İşkodra’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ferruh Güpgüp (Kayseri ): 1891’de Kayseri’de doğdu ![]() ![]() ![]() Bahire Bediş Morova Aydilek(Konya): 1897’de Bosna’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mihri Bektaş (Malatya): 1895’de Bursa’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Meliha Ulaş (Samsun): 1901de Sinop’ta doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Esma Nayman (Seyhan): 1899’da İstanbul’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sabiha Göraaa (Sivas ): 1888’de Üsküdar’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Seniha Hızal(Trabzon ): 1897’de Adapazarı’nda doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Benal Nevzad İstar Arıman (İzmir ): 1903’te İzmir’de doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi seçilen kadınların bir kaçı istisna edilirse büyük çoğunluğu eğitim ve kültür seviyeleri itibariyle oldukça yüksekti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan bir kesimin temsilcisi olarak Meclis’e giren kadınlar temsilcisi oldukları hemcinslerinin oldukça üstünde bir eğitim ve kültür seviyesine sahip seçkin kimselerdi ![]() ![]() III ![]() ![]() Milletvekili seçilen kadınların Meclis’teki çalışmalarının tesbit edilmesionların siyasal haklarını nasıl ve ne şekilde kullandıklarının ortaya konması açısından önemlidir ![]() ![]() Bu konudaki bilgileri daha önce kendileri ile görüşülerek yapılan bir araştırmadan ve dönemin basınından öğrenmek mümkündür ![]() ![]() ![]() Ayrıca kadınların çoğunluğunun kendilerinr milletin temsilcileri olarak görürkençok azının ise kadınların temsilcileri olduklarını ifade ettiklerini vurgulamaktadır[22] ![]() ![]() ![]() Böyle bir ortamda Meclis’e gelen kadınların buradaki çalışmalarının aynı heyecanla sürdüğünü söylemek abartılı olmaz ![]() Bu hallerini Meclis’te çeşitli vesilelerle yaptıkları konuşmalarının içeriğinden öğrenmek mümkündür ![]() ![]() ![]() Bugüne kadar Türk bütün olarak her sahada yan yana elele çalışmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atatürk’ün ölümü üzerine Meclis’te yaptığı konuşmasında ArımanTürk kadınlarına kazandırdığı haklardan dolayı Atatürk’e olan minnettarlık duygularını belirtirken[25] Nayman da’’ Atatürk yalnız Türk milletini değil o milleti yetiştiren Türk anasının da şerefini kurtardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bazıları bu komisyonlarda katip üye olarak bulunmuştur ![]() ![]() Meclis’teki çalışmaları yakından takip eden kadınlar özellikle bütçe görüşmelerinde kanaatlerini belirten konuşmalar yaparlar ![]() ![]() ![]() Yine Ankara’da Tıp Fakültesinin kurulması hakkındaki kanun tasarısının görüşülmesi esnasında Huriye Öniz ile Dr ![]() ![]() Kadınların Meclis’te yaptıkları konuşmaların içeriği incelendiğinde daha çok eğitim ve sağlık konularının ağırlık taşıdığı dikkati çeker ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Meclis’in yanısıra bazı milletvekillerinin kendi seçim bölgelerindeki çalışmaları ve özellikle sahip oldukları meslekleriyle ilgili olarak etkinliklerde bulundukları bilinmektedir ![]() ![]() ![]() Özetlemek gerekirse Tekeli’nin de belirttiği gibi bu kadınları “hiç soru sormayan sorun çıkarmayan uslu kadınlar” olarak nitelendirmek mümkün ise de[34] bunda hem ilk kez böyle bir görevle karşı karşıya gelmeleri hem de dönemin muhalefetsiz siyasal yapısı gözönüne alınırsa onlardan başka türlü bir davranış beklemenin zorluğu kendiliğinden ortaya çıkar ![]() ![]() SONUÇ Osmanlı döneminde başlayıp Cumhuriyet’le devam eden’’batılılaşma” hareketleri çerçevesinde gerçekleştirilen düzenlemelerle; bir taraftan toplumdaki kadın erkek eşitsizliği ortadan kaldırılmaya çalışılırken diğer taraftan da kadının toplumda layık olduğu yere gelmesi için gayret sarfedildi ![]() ![]() ![]() Cumhuriyet’le kadınlara tanınan siyasal haklarda yeni rejimle kabul edilen ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesinin etkisi tartışılmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunda da toplumda yaygın bir kanaat olarak yerleşen siyasetin ‘erkek işi’ olması düşüncesi ile kadına yüklenen görevlerin daha çok ‘aile içi’ sorumluluklar çerçevesinde kalmasının etkileri fazladır ![]() Kadınların aktif siyasette başarılı olabilmeleri ve siyasal haklarının göstermelik olarak varolmaması ya da bir süs bir aksesuar olarak Meclis’te yer almamaları için sözkonusu yaygın kanaatlerin değişmesi ve kadını siyasetten alıkoyan yasal engellerin ortadan kaldırılması gerekmektedir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|