Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
tanıyalım, vücudumuzu

Vücudumuzu Tanıyalım

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Vücudumuzu Tanıyalım



VÜCUDUMUZU TANIYALIM Vücudumuzdaki her organın ayrı görevi
Vücudumuzu Tanıyalım

Vücudumuzun Bölümleri Baş Gövde Kollar ve bacaklar

Duyu organlarımız Kulak:Sesleri işitmemizi sağlar Göz:Görmemizi sağlar Burun:Koku alma duyumuzdur Dil:Tat alma organımızdır Deri:Dokunma duyusu organımızdır

Dokunma duyumuz derinin kesiti

Koku alma organımız burun modeli Kulak modeli

İç Organlarımız Akciğerlerimiz:Göğüs boşluğumuzda,sağda ve solda olmak üzere iki tanedir Solunum organımızdırKalpten gelen kirli kanı temizler Akciğerler

Akciğerlerimiz

Kalbimiz:Göğüs boşluğunda akciğerlerimizin arasındadır Yumruğumuz büyüklüğündedir Vücudumuza kan pompalar Kalp Kalp kesiti

Karaciğer:Karın boşluğundadır Vücudumuzun şeker ve yağ dengesini sağlar Kara ciğer

Midemiz:Karın boşluğundadır Sindirim organımızdırYediğimiz besinler midede sindirilirYumuşatılıp çorba haline getirilir

İnce Bağırsak:Midede sindirilen besinler, ince bağırsağa gelir Burada biraz daha sindirilip, işe yarayanlar emici tüyler aracılığı ile kana karışır mide Kalın bağırsak İnce bağırsak

Kalın bağırsaklar:Karın boşluğundadır Yediğimiz besinlerin işe yaramayanları(posa) kalın bağırsaklardan dışarı atılır

İSKELET Vücudumuzdaki bütün kemikler iskeletimizi oluşturur206 kemik vardırBizim ayakta durmamızı sağlar

Böbrekler:Kanı süzerek zehirli maddelerden arıtır Zehirli maddeler idrar(sidik)yoluyla dışarı atılır

Beynimiz:Kafatasımızın içindedir Bütün organların ve sinir sisteminin merkezidirDüşün- memizi sağlar

Alıntı Yaparak Cevapla

Vücudumuzu Tanıyalım

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Vücudumuzu Tanıyalım




Deri ve Dokunma Duyusu

İnsanlarda dokunma, basınç, sıcaklık ve ağrı gibi mekanik duyuları algılayan reseptörler bulunur

Mekanik reseptörlerin en önemlisi basınç duyusunu alan Pacini cisimciğidir Pacini cisimciği deri altına ve iç organların duvarlarına yerleşmiştir Basınç değişmelerini algılamamızı sağlar

Dokunma duyusunu alan reseptörler Meissner cisimciği ve Ruffini cisimciğidir Bunlar parmak uçları ve dudaklarda yoğun olarak bulunur, cismin niteliğini algılamamızı sağlar

Deride dermis tabakasında bulunan Ruffini cisimciği ise sıcak duyusunu almamızı sağlar Bu reseptörler çabuk yorulur

Deride bulunan kıl kökü reseptörleri de bir çeşit dokunma reseptörleridir Hafif bir dokunma duyusunun kuvvetlendirilmesini sağlar

Serbest sinir uçları, en az özelleşmiş resep¬törlerdir Derinin her tarafında ve diğer dokularda da bulunur ve ağrı duyusunu alırlar

Dokunma duyusunun organı olan derinin yukarıda sayılan duyu işlevleri dışındaki başlıca görevleri şöyledir:

1 Vücuda şekil ve bütünlük kazandırmada etkilidir

deri
dermis tabakası
dokunma
dokunma duyusu
kan damarları
sinir uçları
ter bezleri
yağ bezleri
Vücudumuzu Tanıyalım

1 yorum
Devamını oku

Dil ve Tat Alma Duyusu

Dil, konuşmayı, besinlerin ağızda çevrilerek yutulmasını, yediğimiz besinlerin tatlarını almamızı sağlar Dilin üzeri epitel doku ile örtülür

Tat alma tomurcukları, dil üzerindeki papilla denilen yapılarda yerleşmiştir Papillalar mantarsı, çanaksı ve ipliksi şekillerde bulunur Tat tomurcukları, reseptörler ve destek hücrelerinden oluşmuştur

Acı, ekşi, tatlı ve tuzlu olarak gruplandırılan tatlar dilin belli bölgelerinde bulunan tat tomurcuklarıyla alınır
Dilin arka kısmı acıyı, uç kısmı tatlıyı, arka kenarları ekşiyi, orta kenarları ise tuzluyu ayırt eder

Yediğimiz besinlerin tadının alınabilmesi için tükürükte erimesi gerekir Bu kimyasal maddeler, tat alma tomurcuğundaki reseptör moleküller ile reak¬siyona girer ve impuls başlatır İmpulslar duyu sinirleri ile beyindeki ilgili merkeze iletilir ve yorumla¬nır

Yenilen ve içilen besinlerin tadı, kokusu, rengi, sıcaklığı lezzet denilen bir duyuyu oluşturur

acı
dil
ekşi
konuşma
reseptörler
tat alma
tat alma tomurcukları
tat tomurcukları
tatlı
tuzlu
Vücudumuzu Tanıyalım

4 yorum

Burun ve Koku Duyusu

Koku alma organı olan burun, arkadan yutağa bağlıdır, iç yüzeyinde mukus salgılayan bezler bulunur

Koku alma reseptörleri, burun boşluklarının üst kısmında sarı bölge denilen yerde bulunur Koku reseptörlerinin her biri bir sinir hücresidir Koku reseptörlerinin aksonları kalbur kemiğini geçerek koku soğancığına girer ve buradaki duyu sinirleri ile sinaps yapar

Koku reseptörleri mukus içinde eriyebilen maddelerle uyarılabilir Koku veren kimyasal maddeler reseptör moleküllerle reaksiyona girer, hücre zarının geçirgenliğin değiştirerek impuls başlatır Bu impulslar beyindeki ilgili merkeze taşınarak değer¬lendirilir

Koku alma duyusu çabuk yorulur Bir süre aynı koku alınırsa artık hissedilmez olur Ancak değişik bir koku olursa hemen fark edilir

burun
duyu sinirleri
koku alma reseptörleri
koku duyusu
koku reseptörleri
Vücudumuzu Tanıyalım

4 yorum

Kulak ve İşitme Duyusu

Kulak, işitme ve denge organıdır Dış, orta ve iç kulak olmak üzere üç kısımda incelenir

Dış Kulak

Kıkırdaktan yapılmış kıvrımlı kulak kepçesi ve dış kulak yolundan oluşur Dış kulak yolu ile orta kula¬ğın birleştiği yerde bağ dokudan yapılmış, ses dal¬gaları ile titreşebilen kulak zarı bulunur

Orta Kulak

Küçük bir odacık şeklinde olan bu bölümde şekillerine göre adlandırılan çekiç, örs ve üzengi kemikleri bulunur Üzengi kemiği iç kulak başlangı¬cındaki oval pencereye bağlıdır Orta kulakta oval pencerenin alt kısmında yuvarlak pencere bulunur

Kemikler, ses dalgalarının kuvvetlendirilerek iç kulağa iletilmesinde görevlidir

Orta kulak "Östaki borusu" denilen bir kanalla yutağa bağlanır Bu yapı, kulak zarının iki tarafın¬daki hava basıncını dengede tutmaya yarar

İç Kulak

İç kulakta dışları kemik, içleri zar yapılı labirent ve torbalar bulunur

dış kulak
iç kulak
işitme duyusu
işitme olayı
kulak
orta kulak
östaki borusu
ses dalgaları
titreşimler
üzengi kemiği
Vücudumuzu Tanıyalım

3 yorum
Devamını oku

Göz ve Görme Duyusu

İnsan gözü 4000 - 7400 A° arasındaki dalga boyuna sahip ışıkla uyarılabilen, görme olayını gerçekleştiren organdır Göz, görmeyi sağlayan ve koruyucu görevi olan yapılardan meydana gelmiştir Gözdeki koruyucu yapılar; kaşlar, göz kapakları, kirpikler, gözyaşı bezi ve göz yuvarlağını göz çukuruna bağlayan, hareketi sağlayan kaslardır

Görmeyi sağlayan kısımlar ise mercek, reseptörler ve duyu sinirleridir

Göz küresi dıştan içe doğru sert tabaka, damar tabaka, ağ tabaka olarak adlandırılan 3 tabakadan oluşur

A Sert tabaka

Göz yuvarlağını dıştan saran, bağ dokudan oluşmuş, kalın ve sert koruyucu tabakadır Göz yuvarlağının ön tarafında incelip saydam hale gelerek "Kornea" adını alır Kornea, mercek gibi görev yaparak ışığın toplanması ve kırılmasında rol oynar Sert tabakanın diğer kısımları beyaz olup, göz akı adını alır

B Damar tabaka

ağ tabaka
astigmatizm
damar tabaka
duyu sinirleri
görme olayı
göz kusurları
göz merceği
hipermetropluk
mercek
miyopluk
prespitlik
reseptörler
retina
sert tabaka
Vücudumuzu Tanıyalım

2 yorum
Devamını oku

Duyu Organları

Canlılar daima değişen bir dış çevre içinde yaşarlar Dışarıdan gelen uyarılar, duyu organı olarak adlandırılan yapılardaki reseptörlerle alınır Böylece çevrede değişen her durum için, vücudun ilgili sistemleri kendini ayarlar ve bunlara uyumlu cevaplar verir

Duyu reseptörleri uyarılma şekline göre üçe ayrılır:

1 Fotoreseptörler: Gözümüzde bulunur, ışığa karşı duyarlıdır

2 Kemoreseptörler: Burun ve dilde bulunur, kimyasal uyaranlara karşı duyarlıdır

3 Mekanoreseptörler: Deri ve kulakta bulunur Dokunma, titreşim, sıcaklık gibi uyaranlara karşı duyarlıdır

İnsanlardaki duyu organları göz, kulak, burun, dil ve deri olmak üzere 5 çeşittir

burun
deri
dil
duyu organı
fotoreseptörler
göz
kemoreseptörler
kulak
mekanoreseptörler
reseptörler
Vücudumuzu Tanıyalım

1 yorum

İnsan Kanının Bileşimi

Bir sıvı topluluğu gibi göründüğü halde kan aynı zamanda bir vücut dokusudur Bu vücut dokusunun ara maddesini diğer dokulardan farklı olarak bir sıvı meydana getirir Plazma kanın % 55'ini teşkil eder Kalan kısmı ise alyuvarlar akyuvarlar ve pıhtılaşmada rol oynayan trombositlerden meydana gelmiştir

Kan hücreleri kolaylıkla plazmadan ayrılabilir Santrifüj denilen cihazlarla yüksek süratle döndürme sağlanarak kan hücreleri dibe çöktürülüp plazmadan ayrılır Kanın vizkozitesi (kıvamı) sudan 5-8 defa daha fazladır

Her gün kanın belli kısmı yenilenir Yaklaşık % 1 kadar kırmızı kan hücresi ölürken yerlerine aynı miktar genç hücre kemik iliğinden kana verilir Plazma miktarı da en ufak bir değişiklikte hemen dengelenir Bir kan kaybı durumunda vücut denge mekanizmaları ile hemen hacmi sabit tutmaya çalışır Önce dokulardan kana sıvı geçişi olur Daha sonra hızla genç alyuvarlar kana verilmeye başlanır Büyük miktarlarda kanın kaybedildiği durumlarda şok ortaya çıkar Kaybolan kan yerine konmazsa şok durumu atlatılamaz

akyuvarlar
albumin
alyuvarlar
fibrinojen
globulin
hemoglobin
insan kanı
kan
lenfatik doku
pıhtılaşma
plazma
trombositler
Vücudumuzu Tanıyalım

Yeni yorum ekle
Devamını oku

Plazma Komponentleri

1 Plazma

Kan alımından sonra santrifügasyonla ayrıştırma ile elde edilir Kullanım süresi kullanılan antikoagülan solüsyona bağlı olarak 25-40 gün arasında değişmektedir ve 2-6 C° ısı aralığında muhafaza edilir

Kullanım Endikasyonları :

Faktör V ve VIII dışındaki koagülasyon faktörlerinin replasmanında ve warfarin etkisinin geri döndürülmesinde kullanılır

2 Taze Donmuş Plazma

Kan alımın takiben 6-8 saat içerisinde plazmanın ayrıştırılıp dondurulması ile elde edilen bir kan komponentidir Koagülasyon faktörleri açısında oldukça zengin bir üründür Özellikle plazmadan farklı olarak Faktör VIII ve V içeriği açısından zengindir Bunlara ilaveten faktör II VII IX X XI ve antitrombin III de içermektedir Kullanım öncesi plazma çözücülerde 37 C°’de çözülür ve 4-6 saat içerisinde kullanılır Taze donmuş plazma’nın saklanma koşulları aşağıdaki tablo’da verilmiştir

Isı Aralığı Saklama Süresi
-18 C° ile –25 C° 3 ay
-25 C° ile –30 C° 6 ay
< -30 24 ay
Kullanım Endikasyonları :

kan
plazma
plazma komponentleri
Vücudumuzu Tanıyalım

Yeni yorum ekle
Devamını oku

Trombosit Süspansiyonları

1 Trombosit Süspansiyonu

Tam kandan santrifügasyon yolu ile elde edilirler Her bir ünite ortalama 50 mL (40-70 mL) hacmindedir ve herbiri en az 55x10^10 kadar trombosit içerir Komponent platellet saklama dolabında 20-24 C° ısı aralığında 5 gün saklanabilir ancak fatal seyirli transfüzyona bağlı bakteriyal sepsislerin büyük çoğunluğu trombosit süspansiyonlarından kaynaklanmaktadır Bu sebeple uzun süre saklanmadan kullanılması daha uygun bir yaklaşım olacaktır

Platellet saklama olmadığı durumlarda manual olarak veya herhangi bir ajitatörle sürekli ajite edilmeli ve kan alımını takiben 4-6 saat içerisinde ise transfüze edilmelidir
Kullanım Endikasyonları :

Özellikle kanamayı durdurmaya veya önlemeye yetmeyecek sayıda trombosit bulunduğu veya sayıca yeterli olduğu halde fonksiyonel açıdan yetersiz platelletlerin söz konusu olduğu durumlarda kullanılmalıdır

plazma
trombosit süspansiyonları
Vücudumuzu Tanıyalım

Yeni yorum ekle
Devamını oku

Kan Komponentleri

Kan komponentleri tam kandan değişik yöntemlerle hazırlanan farklı özelliklerdeki konsantrelerdir

Antikoagülan Solüsyonlar:

Torba içine alınan kanın pıhtılaşmasını engellemek ve içindeki hücrelerin yaşam sürelerini uzatmak için kullanılan solüsyonlardır En yaygın olarak kullanılanları:

• CPDA-1 : Citrate-Phosphate-Dextrose-Adenin
• CPD : Citrate-Phosphate-Dextrose
• ACD : Acid-Citrate-Dextrose
• SAGM : Saline(NaCl)- Adenin-Glucose-Mannitol (SAGM bir antikoagülan değil ek solüsyondur)

Yukarıda bahsedilen solüsyonlarda bulunan kimyasalların temel özellikleri:

• Citrate : Sitrat kalsiyum ile birleşerek koagülasyon sisteminin aktivasyonunu engeller
• Phosphate : 23 dPG düzeyini normal seviyede tutarak eritrositlerin oksijen afinitesinin normal kalmasına yardımcı olur
• Adenin : ATP sen¤¤¤inde etkilidir ve azalan ATP’nin yerine konması için kullanılır

Kullanılan antikoagülan solüsyonun kana oranı 1:7 olmalıdır Bu oran büyüdüğünde sitrat toksisitesi; küçüldüğünde ise agregatlar oluşabilmektedir

A Eritrosit Süspansiyonları

eritrosit süspansiyonları
kan
kan komponentleri
Vücudumuzu Tanıyalım

Yeni yorum ekle
Devamını oku

Kan Hücrelerinin Özellikleri

Eritrositler : Eritrositler kanın en yoğun hücre grubudur Kandaki ertrositlerin hacminin kan hacmine oranına Hematokrit denir Bu değer kadınlarda %38-46 ; erkeklerde ise % 40-54 arasında değişir Eritrositler içinde bulunan hemoglobin molekülü eritrositin temel işlevi olan gaz transportunu sağlamaktadır Bu molekül akciğerlerde oksijen bağlayarak vücut hücrelerine taşımakta oradan aldığı atık madde olan karbondioksiti de akciğerlere taşıyarak vücuttan uzaklaştırılmasını temin etmektedir Normal hemoglobin düzeyi 12-165 gr/dL arasındadır 12 gr altındaki hemoglobin düzeyleri anemiyi (kansızlığı) işaret eder ve nedenlerinin araştırılması gerekir Normalde kanın her mikrolitresinde 4 - 65 milyon eritrosit bulunmaktadır

akyuvarlar
alyuvarlar
bazofiller
eozinofilller
eritrositler
kan hücreleri
kanın yapısı
lenfositler
lökositler
makrofajlar
monositler
nötrofiller
trombositler
Vücudumuzu Tanıyalım

Yeni yorum ekle
Devamını oku

Lenf Sistemi

Lenf Sistemi (Çocuk)

Lenf Sistemi (Yetişkin)

Lenfatik sistem veya lenf sistemi lenf sıvısı, lenf damarları ve lenf düğümlerinden oluşan bir organ sistemidir İkinci bir dolaşım sistemi olarak tanımlanabilecek olan lenf sistemi yine de yapısı itibariyle dolaşım sisteminden çok farklıdır Dolaşım sisteminden bağımsız olarak çalışan lenfatik sistem bağışıklık sistemi içeriğini yine dolaşım sistemine boşaltır ve genel olarak bağışıklıkta rol alır

Lenf sistemi kan dolaşımı gibi doku ve hücrelerdeki artık maddeleri toplar , fakat lenf sisteminin bu trasport işlemi oldukca farklıdır Kan dolaşımı atar ve toplar damarlardan oluşurken, lenf sistemi tek yönlü yol gibi sadece toplama işlemi yapar Hücreler arasında kalan artık maddeleri lenf sistemi alarak ana lenf damarına (kanalına) ulaştırır, bu kanalda artık maddeleri toplar damarlara verir

Lenf sistemi neleri transporteder?

1-) Su, günde 2-4 litre suyu taşır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.