09-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kazılık Koca Oğlu Yigenek Destanı (Dede Korkut Destanları)
Kazılık Koca Oğlu Yigenek Destanı (Dede Korkut Destanları)
Kazılık Koca Oğlu Yigenek Destanı (Dede Korkut Destanları)
…Dede Korkut Destanları…
(Kazılık Koca Oğlu Yigenek Destanı)

KAM Gön oğlu HAn Bayındır yerinden kalkmıştı Kara yerin üzerine ak otağını dikmişti Alaca gölgeliği gök yüzüne yükselmişti Bin yerde ipek halıcığı döşenmişti İç Oğuz, Dış Oğuz beyleri sohbete toplanmıştı Yeme içme idi
Kazılık Koca derlerdi bir kişi var idi Bayındır Han’ın veziri idi Şarabın keskini başına çıktı Kaba dizi üzerine çöktü Bayındır Han’dan akın diledi Bayındır Han izin verdi Nereye istersen git dedi Kazılık Koca iş görmüş, işe yarar odamdı İşe yarar yaşlılarını yanına topladı, teçhizat ve levazımı île yola girdi Çok dağlar, dere tepe geçti Günlerden bir gün Düzmürd Kalesi’ne geldi Karadeniz kenarında idi
Ona erişip kondular O kalenin bir tekürü var idi Adına Arşın oğlu Direk Tekür derlerdi O kafirin altmış arşın boyu var idi Altmış batman gürz vururdu, çok kuvvetli yay çekerdi Kazılık Koca kaleye yetişir yetişmez cenge başladı Sonra o tekür kaleden dışarı çıktı, meydana girdi, er diledi Kazılık Koca onu görür görmez yel gibi yetişti, tutkal gibi yapıştı Kafirin ensesine bir kılıç vurdu, zerre kadar kestiremedi Sıra kafire geldi O altmış batman gürz ile Kazılık Koca’ya tepeden aşağı tutup çaldı Yalan dünya başına dar oldu düdük gibi kan fışkırdı Kazılık Koca’yı yakolayıp tutup kaleye koydular
Yiğitleri durmayıp kaçtılar Kazılık Koca tam on altı yıl kalede esir oldu Sonra Emen derlerdi bir kişi altı kerre varıp kaleyi alamadı Meğer hanım, Kazılık Koca esir olduğu vakit bir oğlancığı var idi Bir yaşında idi On beş yaşına girdi, yiğit oldu Babasını öldü biliyordu Yasak eylemişlerdi, esir olduğunu oğlandan saklıyorlardı O oğlanın adına Yigenek derlerdi Günlerden bir gün Yigenek oturup beyler ile sohbet ederken, Kara Göne oğlu Budak ile uyuşamadı Birbirine söz atıştılar
Budak der: Burada boş laf edip ne yapıyorsun, mademki er diliyorsun, varıp babanı kurtarsana, on altı yıldır esirdir dedi Yigenek bu haberi işitince yüreği oynadı, kara bağrı sarsıldı Kalktı
Bayındır Han’ın huzuruna vardı, yere yüz koydu, der:
Sabah erken sapa yerde dikilince ak otağa
Atlas ile yapılınca mavi gölgelikli
Tavla tavla çekilince yiğit atlı
Çağınp yardım isteyince bol çavuşla
Çalkandığında yağ dökülen bol nimetli
Darda kalmış yiğidin arkası
Zavallının biçarenin ümidi
Türkistanın direği
Yırtıcı kuşun yavrusu
Amıt suyunun aslanı
Karacuğun kaplanı
Devletli han medet
|
|
|