Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
alparslan, hayatı, kimdir, türkeş, türkeşin

Türkeş Kimdir? Alparslan Türkeş - Alparslan Türkeş Kimdir? Alparslan Türkeş'in Hayatı

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkeş Kimdir? Alparslan Türkeş - Alparslan Türkeş Kimdir? Alparslan Türkeş'in Hayatı



Türkeş Kimdir? Alparslan Türkeş - Alparslan Türkeş Kimdir? Alparslan Türkeş'in Hayatı
Türkeş Kimdir? Alparslan Türkeş - Alparslan Türkeş Kimdir? Alparslan Türkeş'in Hayatı

Başbuğ'un Hayatı
Göç
Kutludağ'ı çaldırdığımız günden beri âdeta Türk'ün mukadderatı olan göç
Milletimizin yetiştirdiği son Başbuğ'un hayat hikâyesinin başlangıcında da göç var
Yıl 1860
Orta Anadolu'da, Kayseri'nin, Pınarbaşı İlçesi'nin Yukarı Köşkerli Köyü'nde meskun Avşar Obalarından Koyunoğlu ailesi bir toprak meselesi yüzünden kavgaya girişince Sultan Abdülaziz'in fermanıyla Kıbrıs'a sürgün edilir
Yıl 1917
Kasım ayının 25'i, öğle vakti, yer, Lefkoşe, Haydarpaşa Mahallesi Kirlizâde sokağı 13 numaralı mütevazı evde, Kıbrıs'a yerleşen Koyunoğlu soyuna mensup Tuzlalı Ahmet Hamdi Bey ve eşi Fatma Zehra Hanım'ın Ali Arslan adını verdikleri oğulları dünyaya gelir
Yıl 1921
4 yıl 4 ay 4 günlük Ali Arslan, annesi tarafından yıkanır, yeni elbiseler giydirilir ve devrin âdetince fesi mücevherler ile süslenerek Sarayönü İlkokulu'na (Sıbyan Mektebi) gönderilir Sarıklı ve mübarek bir Osmanlı uleması olan Hoca Efendi'nin dizi dibine çöken Ali Arslan'ın ağzından çıkan ilk söz bir "Besmele"dir "Ey Rahman ve Rahim olan Allah'ım, annem beni yetiştirdi bu mektebe yolladı, okuyup yetişip, milletime hizmet etmek istiyorum" dermişcesine bir "Besmele"dir, Ali Arslan'ın ağzından dökülen
Birbirinin ardı sıra gelen İlkokul ve Rüştiye yılları ve herbiri birbirinden daha değerli Hüsnü Bey, Selahattin Bey, Mehmet Asım Bey, Ragıp Tüzün Bey, Turgut Bey, Osman Zeki Bey ve Faiz Kaymak gibi Türklük ve Türkçülük şuuruyla bilenmiş birer hançer olan hocalarından feyz alır Onlar Ona müfredatla beraber Kıbrıs Türklerinin yalnız olmadığını Devlet-i Âli Osman bakıyesi hür ve müstakil Türkiye'nin yanısıra yeryüzünde kendileri gibi bahtsız esaret altında milyonlarca Türk olduğunu da öğretirler Dahası Osman Zeki Bey, Ali Arslan'ın adını âdeta senin adın "Alparslan olsun" ve "Sultan Alparslan'a denk bir yiğit Türk ol", diyerek değiştirir
Küçük Alparslan'ın doğup, yetiştiği o yıllarda, Piyale Paşa yadigârı Kıbrıs, sevgili Yeşiladamızın tamamı İngiliz İşgali altındadır ve Türk'ün istiklâlini kaybetmesinin ne demek olduğu Onun ruhunun derinliklerine şuurunun uyanmağa başladığı günden, çocukluk yıllarının başlangıcından başlayarak siner O her gece Türkiye'ye gidip asker olmayı ve gelip ata-baba ocağını kurtarmanın düşüyle uyur, uyanır
Yıl 1933
Alparslan'ın artık işgal altında, esaret altında yaşamağa dayanacak gücü kalmamıştır Babası Ahmet Hamdi Bey'i ve Annesi Fatma Zehra Hanım'ı ikna eder, aile mallarını satıp savar yanlarında oğulları Alparslan ve kızları Dervişe olduğu halde, ak toprakların, hür toprakların, Türk'ün Türk olduğundan utanmadığı, boynunun eğik olmadığı toprakların, anavatanın, Türkiye'nin yoluna düşerler; Viyana vapuru ile ver elini İstanbul
Ailesi İstanbul'a yerleşince Alparslan'ın ilk işi Kuleli Askeri Lisesi'ne kayıt olmak olur

Artık O yüreğinin Onu çağırdığı yerde ve düşlerinin peşindedir O düşlerini düşleyen başkaları da vardır İstanbul'da Derlenip toparlanmışlar, Türklük, Türkçülük ülküsünün O bir daha hiç inmeyecek olan bayrağını açmışlardır O yüce Dilek, O aziz Ülkü, O muhteşem düşler, özellikle, bir Ülkü devi olan Atsız Hoca'nın canevinde, ocağında pişer ve sohbetlerle, şiirlerle, dergilerle, romanlarla mektuplarla Türk aydınlarının gönlüne cemre cemre düşmekte ve yayılmaktadır Onlarla tanışır, buluşur, genç Alparslan Türkeş
Yıl 1936
Kuleli Askeri Lisesi'ni pekiyi derece ile asteğmen olarak bitirince Ankara ve Harp Akademisi yılları başlar 1938'de Harbiye'den mezun olur, artık O Türk Ordusu'nun genç bir teğmenidir ve Türk Milleti'nin emrindedir
Yıl 1940
Isparta'da gönlünü Muzaffer Ana'ya kaptırır ve evlenirler Ayzıt, Umay,Selcen,Sevenbige (Çağrı) ve Yıldırım Tuğrul adlı çocuklarla çiçeklenir bu evlilik vebozkurtların Muzaffer Anası'nın 1974 yılında elim kaybından sonra 1976 yılında, Seval Hanım'la yaptığı ikinci evliliğinde de Tanrı Onu Ayyüce ve Ahmet Kutalmış adlı iki evlât daha vererek sevindirecektir
Yıl 1944
3 Mayıs Ankara'da bir gösteri veya yürüyüş eski tabirle nümayiş vardır Türk'ün, Türklüğün ölmediğini, ölmeyeceğini ve yükselen Türkçülük bayrağının bir daha hiçbir şekilde inmeyeceğini gösteriyorlar Hem dosta, hem düşmana Hem devlet hizmetindeki gafillere, hem de yurda sızmağa çalışan hainlere, Asya bozkırlarında yaratılan bozkurt soyluların bozkurt torunlarının, bir kaç çakalın günü birlik menfaatleri için göz yumdukları kızıl yılanın farkında ve onun başını ezme azminde olduklarını gösterirler
Şâirin "Öz yurdunda garipsin, özvatanında parya" dediğince tutuklanır Türkçüler Devrin dalkavuk iktidarının uyduruk nedenlerle açtığı Türkçülük-Turancılk Davası başlar Türkçüler tabutluklara atılırlar, işkencelere uğrarlar Türkiye'de Türk Milliyetçisi olmanın bedelidir bu Genç Üsteğmen Alparslan Türkeş'te bunlar arasındadır 20 Ekim 1944'te kendisini mesnetsiz "vatan hainliği" suçlamasıyla sorgulayan savcıya "Diğer sanıklar gibi bana da vatan hainliği isnad edilmiştir Bunu şiddetle redderim Ben yeryüzünde herşeyden çok milletimi ve vatanımı severim" diye haykırır Ancak mahkeme tarafından, 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılır ve bir yıldır hücre hapsi yattığı için tahliye edilir Kendisine verilen cezada daha sonra Askeri Yargıtay tarafından bozulur ve 2 numaralı mahkemede beraat eder Bu onun Türk Milliyetçisi olduğu için zindanlara ilk atılışıdır ve son olmayacaktır Ülkücü olmak çileye talip olmaktır, nimete, ikbale değil O da Türklük Ülküsü için zaman zaman şiddeti artan çileyi bir ömür boyu bir an bile tereddüt etmeksizin ve yakınmaksızın, çekmiş ve çile çekmeyi şeref bilmiştir
Yıl 1947
Alparslan Türkeş ve 15 diğer Türk subayı, ABD Kara Harp Akademisi ve Piyade Okulu'nda iki yıllık bir süre eğitim görürler Bu arada ülkemizden Kars ve Ardahan civarıyla Boğazlardan üs talep eden Sovyetler Birliği'nin komünizm maskesi ardına saklanmış, o eski ve değişmez "moskofluğu" ayan beyan ortaya çıkar Bu atmosferde yurda dönen Alparslan Türkeş Gelibolu ve Çankırı'daki görevlerinden sonra 1951 yılında kurmaylık sınavını kazanır ve 1955 yılında Harp Akademisi'nden Kurmay Binbaşı olarak mezun olur
Yıl 1955
Dış görev için açılan sınavı kazanarak ABD Pentagon'da NATO Türk Temsil Heyeti üyeliğine atanır Bu arada () Üniversitesi'nde Uluslararası Ekonomi eğitimi görür 1957 yılında Türkiye'ye döner
Yıl 1959
Almanya'ya Atom ve Nükleer Okulu'na gider Bu okulu başarıyla bitirdiğinde artık bir Kurmay Albay'dır
Yıl 1960
Tarih 27 Mayıs öteden beri örgütlenen ve memlekette kardeş kavgasını önleyerek bazı reformlar yapmayı hedefleyen Milli Birlik Komitesi'nin ülke yönetimine el koyduğunu açıklayan bildiriyi radyodan okuyan kişi ve "İhtilâl'in kudretli Albayı"dır Kurmay Albay Alparslan Türkeş İhtilâl hükümetinde Başbakanlık Müsteşarlığı görevini üstlenir Bu vazifesi esnasında Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet İstatistik Enstitüsü ve Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü gibi kurum ve kuruluşları kurar
Ancak Milli Birlik Komitesi arasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle, 13 Kasım 1960'ta Kurmay Albay Alparslan Türkeş ve "ondörtler" olarak bilinen arkadaşları Komite'nin diğer üyelerince emekliye sevkedilerek tasfiye edilirler ve zorla evlerinden alınıp yurtdışında görevlendirilmek bahanesiyle sürgün edilirler O da 19 Kasım'da Türkiye'nin Hindistan Büyükelçiliği müşaviri sıfatıyla sürgüne gönderilir
1961-62 1963 yılına kadar 2,5 yıl, yönetimi elinde bulunduranlarca Alparslan Türkeş'in Türkiye'ye dönmesine müsaade edilmez
Yıl 1963
Tarih 23 Mart Alparslan Türkeş sürgünden yurda döner
Dava arkadaşlarıyla birlikte kadro oluşturup partileşmek amacıyla "Huzur ve Yükseliş Derneği" adlı bir dernek kurar
Kısa bir süre sonra Talat Aydemir'in giriştiği darbe teşebbüsüne karıştığı iddiası ile tutuklanır ve Mamak Askeri Cezaevi'nde dört ay hücre hapsinde yatar, yargılanır ve beraat eder
Yıl 1965
Tarih 31 Mart saat 11:00 de Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ne katılır
Kısa bir zaman sonra 1 Ağustos 1965 tarihinde Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi Büyük Kurultayı'nda Genel Başkan seçilir Aynı yıl yapılan genel seçimlerde Ankara milletvekili olarak parlamentoya girer
Yıl 1969
Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin adı Milliyetçi Hareket Partisi amblemi de Üç Hilâl olarak değiştirilir O yıl yapılan genel seçimlerde Adana milletvekili seçilir
31 Mart 1975-13 Haziran 1977 ve 1 Ağustos-31 Aralık 1977 tarihleri arasında Süleyman Demirel başkanlığında kurulan I ve II Milliyetçi Cephe koalisyon hükümetlerinde MHP Genel Başkanı olarak, Başbakan Yardımcılığı ve Devlet Bakanlığı yapar
Ülkü Ocakları, Büyük Ülkü Derneği ve diğer mesleki örgütlenmeler başlar
1968 yılından itibaren marksist ve bölücü gençlik hareketleri üniversitelerde yuvalanır ve üniversite özerkliğinden istifade ederek buraları silah, cephane deposu, "Komünist Devrim" için üs haline getirirler Üniversiteler işgal altındadır Her yer Lenin'in Stalin'in Mao'nun resimleri ve komünist sloganlarla doludur Komünist yeraltı örgütleri "şehir gerillası" mı "kır gerillası" mı tartışmaları yapmakta okullara kendilerine tabi olanlardan başka hiç kimseye hayat hakkı tanımamaktadırlar Bunun üzerine Başbuğ Alpaslan Türkeş toplanan çok az sayıdaki gence verdiği seminerlerle onları komünizm konusunda aydınlatmağa ve alternatif olarak da Türk Toplumculuğunu, Türk Milliyetçiliğini anlatır Kısa zamanda çoğalan gençler örgütlenmeğe başlarlar Doktriner Türk Milliyetçiliği safhası başlamıştır Türk Milliyetçileri Dokuz Işık, dokuz prensip etrafında toplanırlar
Bu gelişmelerden rahatsız olan Türklük ve Türkçülük düşmanları özellikle de Komünist örgütler kendilerine okulda, fabrikada, köyde, kentte, dağda her yerde ama heryerde karşı çıkıp mücadele eden Ülkücü Hareket'e karşı savaş ilan ederler ve 12 Eylül 1980'e kadar 5000 civarında Ülkücüyü şehit ederler Devlet'in zaaf içinde olduğu düşünülen "zinde güçler"i birşeylerin daha doğrusu ihtilâlin şartlarının "olgunlaşması" için daha fazla kanın akmasını beklemektedirler
Başbuğ için 1978, 1979, 1980 yılları bir çoğunu bizat kendisinin yetiştirdiği binlerce ülküdaşının komünist çetelerce katledilişini gördüğü, kan ağlayan bir yürekle her şeye rağmen kaybetmeriği soğukkanlılığıyla bir iç savaşı önlediği ızdırap dolu yıllardır
Yıl 1980
12 Eylül sabahı pusudakiler yeterince olgunlaşan şartların neticesi ihtilâllerini yaparlar Başbuğ Alparslan Türkeş ve Türkiye'nin komünist bir ihtilâle kurban olmasını engelleyen Ülkücü Hareket sanık sandalyesinde, idam sehpalarındadır Mamaklar ve C5'ler bu sürecin şekillendiği mekânlardır
Başbuğ 12 Eylül'den üç gün sonra saklandığı yerden ortaya çıkıp teslim olur Cunta tarafından tutuklunan Başbuğ, önce 1 ay Uzunada'da daha sonrada Ankara Askeri Dil Okulu'nda ve hastalandığı dönemde de Mevki Hastahanesi'nde 4,5 yıl hapis yatar O ve 218 Ülkücünün idamı istenilir, 9 Nisan 1985'de beraat eder ve tahliye olur
Yıl 1987
Tarih 6 Eylül, yapılan referandum neticesi diğer siyasilerle birlikte Başbuğ'a da konulan siyaset yapma yasağı kalkar ve Başbuğ Milli Ülküyü iktidar yapmak davayı kitlelere anlatmak için yine meydanlardadır
Yıl 1987
Tarih 4 Ekim, Milliyetçi Çalışma Partisi olağanüstü kongresinde Genel Başkan seçilir
Yıl 1991
20 Ekim 1991 Genel Seçimleri'nde MÇP'nin RP ve IDP ile yaptığı seçim ittifakı neticesi Yozgat milletvekili seçilir Başbuğ, son kez TBMMdedir Bu dönemde ülkemizi kasıp kavuran bölücü teröre karşı en etkili mücadeleyi O gerçekleştirir
Yıl 1992
27 Aralık 12 Eylül'ün kapattığı partilerin tekrar açılabilmesini sağlayan değişiklikler neticesi toplanan MHP'nin son kurultay delegeleri, MHP'nin isim ve amblemini MÇP'nin kullanabilmesine karar verirler
Yıl 1992
Tarih 24 Ocak, MÇP'nin 4 Olaganüstü Kurultayı toplanır ve partinin adını MHP, amblemini Üç Hilal olarak değiştirir
Ve Yıl 1997
Tarih 4 Nisan
Karlar altında milyonlarca ağlayan insan

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkeş Kimdir? Alparslan Türkeş - Alparslan Türkeş Kimdir? Alparslan Türkeş'in Hayatı

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkeş Kimdir? Alparslan Türkeş - Alparslan Türkeş Kimdir? Alparslan Türkeş'in Hayatı





"Gençler, hepiniz birer Türk bayrağısınız
Bayrağı kirletmeyin, lekelemeyin, yere düşürmeyin"
Alparslan Türkeş

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.