Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atatürk, ilkeleri or laiklik

Atatürk İlkeleri/Laiklik

Eski 06-02-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Atatürk İlkeleri/Laiklik




Laiklik


"Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması" şeklinde özetlediğimiz lâiklik ilkesi, Türk Devriminin vazgeçilmez bir unsurudur Demokratik olmanın da gereği
Atatürk'e göre din, insanların vicdanlarında yer alması gereken kutsal bir kavramdır Bu düşünceden yola çıkan Gazi 31 Ocak 1923'de şu sözleri söylüyordu:
"Bizim dinimiz en makul ve en tabii dindir Ve ancak bundan dolayıdır ki, son din olmuştur Bir dinin tabi olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uyması gereklidir Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur"
Genç Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sağlam temeller üzerine oturtulabilmesi için, ilk önce devletin kurum ve kuruluşlarının laikleştirilmesi gerekiyordu

DEVLETİN LÂİKLEŞTİRİLMESİ

1)Samsun’a çıkış Amasya kararları, Erzurum, Sivas Kongreleri ile ulusun kendi kaderini kendisinin belirlemesi ilkesinin vurgulanması
2)23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılması "Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur" ilkesinin kurtuluşun ve kuruluşun simgesi olması
3)20 Ocak 1921 Anayasasının kabulü
4)1 Kasım 1921 Saltanatın kaldırılması
5)29 Ekim 1 923 Cumhuriyetin ilânı
6)3 Mart 1924 Hilafetin kaldırılması
7)20 Nisan 1924 Anayasasının kabulü
8)10 Nisan 1928 Anayasadan Türkiye Devletinin "Dinî islâmdır" hükmünün çıkarılması
9) 5 Şubat 1937 Anayasada değişiklik yapılarak Türkiye Devletinin cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, lâik ve inkılâpçı olduğu hükmünün Anayasaya konması

HUKUKUN LÂİKLEŞTİRİLMESİ

1)8 Nisan 1924 Şer'î mahkemelerinin kaldırılması
2)30 Kasım 1925 Tekke ve Zaviyelerin kapatılması
3)17 Şubat 1926 Türk Medeni Kanununun kabulü
4)22 Nisan 1926 Borçlar Kanununun hazırlanması
5)24 Kasım 1929 İcra, İflas Kanunlarının kabulü
6)15 Mayıs 1929 Deniz Ticaret Kanununun kabulü
7)5 Aralık 1934 Kadınlara Seçme ve Seçilme hakkının verilmesi

EĞİTİMİN LAİKLEŞTİRİLMESİ

1)3 Mart 1924 Tevhid-i Tedrisat (Öğrenimin Birleştirilmesi) Kanunu
2)5 Kasım 1925 Ankara Hukuk Fakültesinin açılması
3)26 Aralık 1925 Uluslararası Takvim ve Saatin kabul edilmesi
4)24 Mayıs 1928 Lâtin rakamlarının kabulü
5)1 Kasım 1928 Lâtin alfabesinin kabulü
6)10 Haziran 1933 Maarif Teşkilatı Hakkındaki Kanun’un kabulü
7 )1 Ağustos 1933 Üniversiteler Kanununun çıkarılması, Darülfûnun'un kaldırılması İstanbul Üniversitesinin kurulması

KÜLTÜRÜN LÂİKLEŞTİRİLMESİ

Kültürde lâikleşmenin yollan aranırken elbette örf ve âdetlere bağlı kalınacaktı Tarihten gelen hiçbir şey yok edilmeyecekti
İşte bu düşünceden yola çıkılarak;



1)30 Kasım 1925 tarihinde 677 sayılı Kanun ile Meclis tarikatları yasaklıyor, tekke, türbe ve zaviyeler kapatılıyordu
2)25 Aralık 1925 tarihinde de Meclis tarafından şeyhlik, seyyitlik, üfürükçülük, dervişlik, emirlik, falcılık, büyücülük, muskacılık gibi san ve sıfatların kullanılması ve bunlara ait özel kıyafetlerin giyilmesi yasaklanıyordu



Atatürk'ün laiklikle ilgili görüşlerini Söylev ve Demeçlerinden aktarıyoruz
“Mensubu olmakla mütmain (tatmin) ve mesut bulunduğumuz İslâmiyet dinini yüzyıllardan beri alışılmış olduğu üzere bir politika aracı durumundan kurtarmak ve yüceltmenin kesin elzem olduğu gerçeğini gözlüyoruz Kutsal ve tanrısal olan inanç ve vicdâni kanaatlanmızı, karışık ve dönek olan her türlü çıkar ve tutkusuna sahne olan politikacılardan ve politikanın bütün organlarından bir an evvel ve kesinlikle kurtarmak, milletin dünyevî ve uhrevî (ahretle ilgili) saadetinin emrettiği bir zorunluktur" (Söylev ve Demeçler C I sh 330)



“Din lüzumlu bir müessesedir Dinsiz biri milletin devamına imkân yoktur Yalnız şurası var ki, din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır Softa sınıfının din simsarlığına müsaade edilmemelidir Dinden maddî menfaat temin edenler, iğrenç kimselerdir İşte biz bu duruma karşıyız ve buna müsaade etmiyoruz" (Kılıç Ali-Alatürk'ün Hususiyetleri, sh 116)


Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti demektir(1930)
Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir(1930)
Din bir vicdan meselesidir Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir Biz dine saygı gösteririz Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz(1926)





__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.