Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Köşe Yazıları

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
mayınlar, patlıyor, yüreklerimizde

Mayınlar Yüreklerimizde Patlıyor

Eski 06-01-2009   #1
GöKKuŞaĞı
Icon1361

Mayınlar Yüreklerimizde Patlıyor



Günlerdir hükümet, sınırdaki mayınların yabancı bir firma tarafından temizlenmesini ve aynı firmanın o topraklarda tam 49 yıl boyunca organik tarım yapmasını savunurken, neden birden bire çark etti?
Başbakan, hararetle savunduğu görüşünden çark edip, teklifini neden geri çekti?
Son derece kararlı ve bilinçli göründüğü bir konuda bu kaçıncı tereddüdü, kaçıncı geri çekilişi?
“Acemilik” mi, “özensizlik” mi, bilmiyorum Her ne sebepten olursa olsun, siyasi iktidarın attığı “geri adım”ları artık sayamıyorum
Saymak da istemiyorum, çünkü yoruldum!
Bu kadro devlet yönetimine dün gelmedi Sadece AKP iktidarı dönemini dikkate alsanız bile, sekiz seneyi aşkın devlet deneyimleri var Kaldı ki, aynı ekibin içinde, devlet yönetimine çok öncesinden “talımlı” isimler yer alıyor
Zaten hiçbir acemilik bu kadar uzun sürmez! Bu kadar uzun süren acemiliklere de zaten “acemilik” değil, “beceriksizlik” derler İşte bu konuda kuşkularım oluşmaya başladı
Eski terziler “Kumaşı kesmeden önce üç kere ölçeceksin, bir kere biçeceksin” derlerdi Çünkü kumaşı kesmek demek, dönülmez yola girmek demekti Benim devlet anlayışım işte budur Bir kararı almadan önce enine-boyuna tartışacaksın Terzi hassasiyetiyle ölçeceksin, biçeceksin Ondan sonra kamuoyunun karşısına çıkıp kararını ölesiye savunacaksın
Bizim hükümet tam tersini yapıyor Önce kesiyor (raconu), sonra ölçüye-tartıya vuruyor Davranışını hararetle savunuyor Eleştirenleri suçluyor Sonra da hızla geri çekiliyor
Buna bazı yazar arkadaşlar “Mehter yürüyüşü” diyorlar, ama mehterin iki ileri bir geri yürüyüşü ritmiktir, planlandığı gibi yapılmaktadır, bizimkilerin hareketlerinde ise hiçbir planlama gözlemlenemiyor, daha ziyade “zuhurata tabi” (gelişigüzel de diyebiliriz aslında) gidiyorlar
Halbuki devlet planla, programla, hesapla, kitapla yönetilir!
Neyse, asıl konu sınırdaki mayınlar değil, yüreğimizdeki mayınlar

Türkiye sınırdaki mayınların temizlenmesini tartışırken, toruncuğum Yavuz Bahadır, yakın arkadaşlarıyla birlikte 12 yaş gününü kutluyordu
Arkadaşlarıyla oynayıp eğlenirken, gözlerim daldı Büyüdüğünü, askere gittiğini, doğuda askerlik yaparken kalleş bir mayına basıp paramparça olduğunu hayal ettim
Hayal olduğunu bile bile içime müthiş bir acı saplandı, yüreğimin onunla birlikte paramparça olduğunu hissettim!
Gencecik evlatlarını mayına kurban veren anne ve babaların acısını yaşadım bir an; dayanılır gibi değil!
Buna rağmen kameralara dönüp “Vatan sağolsun!” diyebilmeleri müthiş bir şey! Aynı durumda aynı metaneti gösterebilir miydim, bilmiyorum
Sonra düşündüm: O mayınları döşeyenleri düşmanlarımız mı yetiştiriyor?
Tıpkı bizim gibi anneleri, babaları, nineleri, dedeleri, komşuları, akrabaları yok mu o gençlerin?
“Her çocuk İslâm fıtratı üzerine doğar, sonra anne-babası onu Yahudi, Hıristiyan, ya da Mecusi yapar” (Hadis meali, Buhari, Cenaze bölümü, 80-92-Müslim, Kader bölümü 25)
“Yahudi”, “Hıristiyan”, ya da “Mecusi” yapmaz belki, tutar “mayıncı” yapar, “eroinci” yapar, “zalim” ve “gaddar” yapar!
Anne-baba olmanın nasıl büyük bir sorumluluk yüklenmek olduğunu görebiliyor musunuz?

Gazetelerin üçüncü sayfalarına bakamıyorum
Televizyon izleyemiyorum
Çünkü içim kaldırmıyor artık, bunalıyorum
Sevdiği genç kızın başını kesen aşıklar, eroin parası vermeyen annesini boğazlayan evlatlar, rahat fuhuş yapabilmek için dört yaşındaki oğlunu katleden anneler, eşini kıtır kıtır kesen babalar
Bu arada vatanımın bilmem neresine (bölge ne fark ettirir ki) mayın döşeyip hükümetlerin “Kürt politikası”ndan hiçbir sorumluluğu ve suçu bulunmayan gencecik çocuklarımızı şehit eden teröristler!
“Terörist” diyerek tanımladığımızı sandığımız “kişi” de sonuçta bir insan!
Onun da bir annesi var Bir babası, ninesi, dedesi, komşuları, akrabaları, okulu, eğitimi, vesaire
Neden “terörist”, neden “mayıncı”, neden “zararlı”, neden “acımasız”?
Şimdi birden Bediüzzaman’ın şahane bir tespitini hatırladım: “İhtilâl-i Fransevîde (Fransız ihtilalinde) hürriyetperverlik tohumuyla ve aşılamasıyla sosyalistlik türedi, tevellüd etti Ve sosyalistlik ise bir kısım mukaddesatı tahrip ettiğinden, aşıladığı fikir, bilâhare bolşevikliğe inkılâp etti (dönüştü) Ve bolşeviklik (komünizm) dahi çok mukaddesat-ı ahlâkiye ve kalbiye ve insaniyeyi (ahlaki, kalbi ve insani mukaddesler) bozduğundan, elbette, ektikleri tohumlar hiçbir kayıt ve hürmet tanımayan anarşistlik mahsulünü verecek Çünkü kalb-i insanîden (insan kalbinden) hürmet ve merhamet çıksa, akıl ve zekâvet, o insanları gayet dehşetli ve gaddar canavarlar hükmüne geçirir daha siyasetle idare edilmez” (Şualar, s 588)
Gördüğünüz gibi, terör öyle gemi azıya almış, toplumda insan kaynaklı bin türlü uygunsuzluk öyle kol gezmeye başlamış ki, siyasetle artık idare edilemiyor
Aklın, ilmin, zekânın “hürmet” ve “merhamet”le dengelenmesi ve gerektiğinde yine bunlarla dizginlenmesi gerekiyor
ABD’nin tanınmış sosyologlarından Dr Larry Hunt tam da bu noktada söylüyor söyleyeceğini: “Çocuklarınıza maneviyat verin!”

Yavuz Bahadıroğlu/ Vakit

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.