Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
devletinde, durumuosmanlıta, nasıldıosmanlı, osmanlı, sektörünün, tarım, tarımı

İı. Osmanlı Devletinde Tarım Sektörünün Durumu-Osmanlıta Tarım Nasıldı-Osmanlı Tarımı

Eski 09-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İı. Osmanlı Devletinde Tarım Sektörünün Durumu-Osmanlıta Tarım Nasıldı-Osmanlı Tarımı



II OSMANLI DEVLETİNDE TARIM SEKTÖRÜNÜN DURUMU-OSMANLITA TARIM NASILDI-OSMANLI TARIMI
ıı Osmanlı devletinde tarım sektörünün durumu-osmanlıta tarım nasıldı-osmanlı tarımı

Osmanlı Devleti, 19 ncu yüzyılda Batı'da meydana gelen sanayileşme devriminin dışında kalmış ve bu sebeple ekonomisi tarıma dayalı bir özellik taşı*mıştır Bu özellik yüzyıllar boyunca değişmemiştir Tarımsal üretim, devletin son döneminde milli gelirin % 65'ni oluşturmaktaydı Inci Dünya Savaşı önce*sinde tarımsal üretimin ortalama %80'i bitkisel, %20'si ise hayvansal üretim olup tahıl, bitkisel üretimde %75'lik bir paya sahipti Zaman içinde tarımsal üretimde sanayi bitkileri lehine bir gelişme olmuş, koza, pamuk, fındık ve tü*tün üretimi artmıştır Bu tip üretim, devletin son döneminde, özellikle dış borçları ödeyebilmek amacıyla ihracata konu teşkil ettiği için, Duyunu Umumi*ye idaresi tarafından teşvik edilmişti Bunun sonucunda tarımsal maddeler ih*raç gelirlerinin toplam tarımsal gelire oranı 1899 yılında %12'den 1914'de %14'e yükselmiştir Osmanlı Devleti'nin son yıllarında toplam nüfusun % 80'i tarım kesiminde çalışmakta idi
Osmanlı Devleti, 20nci yüzyıla, tarım sektörünü geliştirmek amacıyla bir reform programı uygulayarak girmiş, örnek çiftlikler kurulmuş, tarım okulla*rı açılmış ve sulu tarım teknikleri uygulamaya konulmuştur Yüzyılın başın*da, tarımsal makineler ülkeye girmeye başlamış, fakat sayı yeterli seviyeye ulaşamamıştır 19 ncu yüzyılın sonlarına doğru kullanılmaya başlanan pul*luklar, hiçbir zaman karasabanın yerini alamamıştır Karasaban, döğen ve kağnıdan oluşan bir tarımsal altyapıda, tarımsal üretimi arttırmak mümkün olamamıştır Pamuk ekim ve üretiminde prodüktiviteyi yükseltmek için İngil*tere ve Almanya, sömürge tipi çiftçilik kurma yoluna çok az gitmişler ve işin ti*caretine daha çok önem vermişlerdir Bununla beraber, 1878 yılında İzmir böl*gesinde tarıma elverişli toprakların tamamı İngilizlerin eline geçmiştir 1880 yılında Aydın ve yöresinde toplam 22 milyon dönüm toprak sulamaya açılmış, 1883'de bu alan 41 milyon dönüme çıkmıştır Yabancı çiftçiliklerde özel sula*ma yöntemlerine başvurulmuş, Aydın-İzmir demiryolu, yörede üretilen ürün*lerin taşınmasına katkıda bulunmuştur Tarımda ilk makineleşme hareketi de bu yörelerde başlamıştır
Bu özel durum dışında genelde Osmanlı Devleti'nde ulaşım ve haberleşme yetersizliği, çiftçiyi pazara değil, kendi tüketimine yönelik üretime yöneltmiş*tir Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da çiftlikler 50 dönüm ve daha büyük iken, Ba*tı Anadolu'da işletme büyüklükleri küçülmüştür Bunun başlıca sebebi, miras yoluyla toprağın paylaşılmasıdır Osmanlı Devleti'nde genelde tarım sektörün*de, küçük üreticilik ve aile işletmelerinde iç tüketim için üretim yapısı egemen olmuştur 1838 Ticaret Anlaşması sonucunda ülke liberalizme açıldığı için, ta*rım sektörü korunamamıştır Yabancılara sağlanan ticari ayrıcalıklar ve kapi*tülasyonlar sonucunda, 1878-1913 döneminde her yıl ülkeye ortalama 75000 ton un, 65000 ton pirinç ve 10000 ton buğday ithal edilmiştir
Osmanlılarda ekonomi aslında tarıma dayanmasına rağmen, tarımsal üretimin temelini oluşturan toprak mülkiyeti, 19ncu yüzyılda temelden değiş*tirilmiş ve bu durum üretimin düşmesine yol açmıştır Osmanlı'da toprak reji*mi dirlik sistemine dayanmakta ve bu sistem aracılığıyla devlet, ekonomik, mali, askeri ve sosyal hayatı kontrol etmekte idi Dirlik sisteminde tımar: 3000 - 20000 akçe, zeamet: 20000-100000 akçe, has: 100000 akçeden da*ha fazla ödenti anlamına geliyordu Savaşlardan ganimet olarak alınan toprak*lar, verimlerine göre tımarlara ayrılarak askeri görev karşılığı sipahilere veriliyordu Arazi rejimi, toprak ürünlerinin almış biçimi açısından "öşriye", "haraciyye" ve "arzı miri" olarak üçe ayrılmıştı Arazi rejimi, arzı miri denilen top*raklarda uygulanıyordu Devlete ait olan bu topraklarda köylü, kiracı niteliğin*de idi Devlet giderlerinin zamanla artmasına paralel olarak tarımda miri sis*temden iltizam usulüne geçilmiş ve devlet, tarım gelirlerini askerin elinden ala*rak belli bir kira karşılığında ihale yöntemiyle mültezimlere bırakmıştır Fakat mültezimlerin aşırı kâr hırsı, sistemi zayıflatmıştır
19ncu yüzyılın ikinci yarısında bu düzen değiştirilince toplumdaki tüm dengeler yerinden oynamıştır Bu boşluktan yararlanan ağalar, beyler, ayan*lar ve güçlü devlet memurları Doğu ve Güney Doğu'da köylüyü üzerinde ekip biçtiği arazi ile birlikte sahiplenmişlerdir Bunun sonucunda köylü, "maraba" durumuna düşmüştür Diğer bir deyişle, yetiştirdiği ürünün toplamı üzerin*den pay alan üretici olmuştur Ayrıca bu kesim, toprak mülkiyetine el koymuş ve 1808 Senedi İttifak kararıyla bu durumu devlete kabul ettirmişlerdir Fa*kat arazinin hukuki mülkiyetine sahip olamamışlardır
Osmanlılarda toprakların büyük bir kısmı, miri arazi olup sonuçta mülki*yeti devletindir Çıplak mülkiyeti (rakabesi) devlete ait olan arazi, işletilmek üzere bir bedel (tapu) karşılığında köylüye verilmekte idi Köylü kendi ihtiyacı kadar toprağı, devlet görevlisi olan sipahiden tapu resmi olarak bilinen peşin kira ödeyerek kiralardı Eğer kiralama şartlarına uymayacak olur ise, kirala*dığı toprağın elinden alınmasına ve ödediği resmin yanmasına razı olurdu Köylü, işlediği toprak karşılığında onda bir ile onda beş oranındaki bir payı (çift akçesi), devlete verirdi Köylü, toprağı üç yıl boş bıraktığı takdirde, toprak elin*den alınır ve bir başkasına verilirdi Toprak, babadan oğula mülk şeklinde ge*çer, erkek çocuk olmaması durumunda erkek kardeşe veya yakın akrabalara yeniden kiralanırdı Devlet, araziyi çıplak mülkiyet (rekabe) hakkına dayanarak her zaman geri alabilirdi Bu sistem 16ncı yüzyılın sonlarına doğru bozul*maya başlamış, miri toprak düzeni orijinalliğini kaybetmiş, tımar sahipleri arazinin sahibi gibi hareket etmeye başlamışlardır
Batılılardan gelen baskılarında etkisiyle Osmanlılarda geçerli olan tarım*da devlet mülkiyeti (miri arazi) sistemi yerine, tarımı özel mülkiyete açmayı, toprağı fiilen işleyenin mülkiyetine bırakmayı amaçlayan ve 1858 Arazi Yasa*sı ile miri arazinin hukuki rejimi yeniden belirlenmiştir Yasada küçük çiftçi*leri koruyucu, toprakların belli ellerde toplanmasını önleyici, toprağın alım sa*tımını yasaklayıcı, yabancıların tarım arazisi almasına engelleyici hükümler bulunmasına rağmen, daha sonra tüm kısıtlayıcı hükümler ortadan kaldırıl*mıştır 1866 yılında çıkarılan bir Yasa ile yabancılara toprak alma hakkı ta*nınmış ve izleyen yıllarda Batı Anadolu'da yabancıların eline geçen topraklar, 56 milyon dönüme ulaşmıştır
Arazi Yasası, köylülerin işledikleri topraklar üzerinde fiili denetim kuran toprak ağalarının gücünü meşrulaştırmıştır Ayrıca Yasa, miri arazilerin mül*tezimler, esnaf, nüfuzlu kamu görevlileri ve paşalar tarafından paylaşılması*na yol açmıştır Bu dönem, 4101926 tarihinde kabul edilen Medeni Kanun'a kadar devam etmiş ve bu Yasa ile mutlak mülkiyet esası getirilmiştir Devlet böylece, rakabe hakkına dayanarak araziyi geri alma hakkını kaybetmiştir Sonuçta, miri arazi değil, mülk arazisi toprak mülkiyetinin esasını oluştur*muştur Medeni Kanun, on yıl nizasız ve fasılasız hüsnüniyetle ve malik sıfa*tıyla tasarruf edilen arazinin tapu dairesine zilyetleri namına tescil edilmesi*ni kabul ederek, arazi üzerinde özel mülkiyet hakkını tesis etmiştir Böylece, piyasa ekonomisine geçişte önemli bir adım atılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.