Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
almanya, bakış, böll, genel, heinrich, romanlarına

Almanya Heinrich Böll Romanlarına Genel Bir Bakış

Eski 09-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Almanya Heinrich Böll Romanlarına Genel Bir Bakış



Almanya Heinrich Böll romanlarına genel bir bakış
Almanya Heinrich Böll romanlarına genel bir bakış
Burada Böll romanlarının daha iyi anlaşılması açısından Böll’ün eserleri hakkında birkaç konuya değinmek istiyorum Bu en azından birazdan üzerinde durmaya başlayacağım “Haus ohne Hüter” romanındaki savaş yıkıntılarının dışında Böll romanları hakkında aydınlatıcı bir nitelikte olacaktır

1917’de doğan H Böll 2 dünya savaşını ve savaş sonrasını aktif olarak yaşamış, dolayısıyla bu devirleri eserlerinin ana konuları olarak seçmiştir Alman edebiyat hayatına kısa hikayelerle ilk adımı atan Böll, daha sonraları pek hacimli olmayan fakat yapı ve üslup bakımından iddialı, yansıttıkları ve verdiği mesajlarla okuyucuda derin etkiler bırakan romanlara geçmiştir Bu romanlarda konu genellikle savaş sonrası Almanya’sında geçer ve yazarın kullandığı geriye dönüş tekniği ile savaşı ve savaş öncesini de kapsar Nazi Almanya’sına yer veren romanlarında özellikle o devrin ideoloji kurbanlarını, ailesine yabancılaşan gençleri, gözü dönmüş, fanatik eylemcileri ele alır Eserlerde en çok göze çarpan olgular savaş sonrası Almanya’sının sefaleti, açlığı, mesken sıkıntısı, ahlak düşüşü ve değerlerdeki sarsıntıdır Bu alanlardaki anlatımlarında canlandırdığı manevi çöküşün temeli genellikle yoksulluktur Kocası savaştan geri dönmemiş genç, dul kadınlar, onların mecburen bağlı oldukları seviyesiz erkekler, şehit yetimleri, onların babasızlığı ve annelerinin ahlaksızlığının verdiği eziklik içinde çırpınışları, varlıklı ailelerde ise temeli ekonomik olmayan fakat savaş felaketinin yarattığı bunalım Böll’ün bu konudaki başlıca tablolarıdır Bu konular en belirgin şekilde “Haus ohne Hüter” de görülmektedir

Roman kahramanları arasında çocuklar savaşın ve savaş sonrasının yükünü günahsız yere çeken kişiler olarak önemli bir yer alır Gençler gönülsüz olarak savaşa gönderilen, inanmadıkları bir dava uğruna ölen kişilerdir Genç kadınların çoğu genç şehit dullarıdır ve ya geçim derdine düşmüş, ya da yaşanmamış hayatların hayaliyle melankoliye düşmüşlerdir

Böll’ün romanlarında yaşlılar, özellikle büyükanneler de çocuklar gibi önemli bir yer alır Çoğu iki dünya savaşını da yaşamış, yakınlarını, çocuklarını savaşta kaybetmiş kişilerdir

Böll romanlarında ana motifler evlilik, aile ve dindir Yazarın evlilik kurumuna karşı saygısı çağdaş edebiyat dahilinde pek rastlanmayan bir niteliktedir Özellikle savaş edebiyatında evlilik çökmekte, dağılmakta olan bir kurum hüviyetinde işlenirken, Böll bu konudaki iyimserliğini her zaman korumuştur Her ne kadar yaşamı boyunca yaygın katolik tutuma ve kiliseye karşı eleştirel bir tavır sergilemiş olsa da özgün bir din anlayışına ve dindar bir kişiliğe sahip olmasından dolayı denilebilir ki, onun evlilik anlayışı özde katolik bir evlilik anlayışıdır Yani aile onun için temeli tanrısal olan, bu nedenle de kutsal bir kurumdur Savaşın getirdiği felaketleri gözler önüne sermekte Böll, aile motifine başvurur İdeolojinin sebep olduğu yabancılaşmayı, savaşta ölümlerin yolaçtığı yaraları ve nihayet savaş sonrası yoksulluğunu dile getirirken onları en etkili olduğu yerde, aile kurumunda işler Böll’ün romanlarında din, hristiyanlığın idealinden sapmış olmasının verdiği bir hayal kırıklığı içinde kiliseye ve din adamlarına yönelmiş eleştirilerde karşımıza çıkar Ayrıca Böll hristiyanlıktan ve din tarihinden kavramlar ve semboller yönünden yararlanır

Böll edebiyatın sınırlarını “insanla ilgili” herşeyi içine alacak şekilde geniş tutar Bu nedenle aile, evlilik, din gibi manevi olguların yanında günlük hayatın en küçük ama kaçınılmaz unsurları olan yeme, içme, ev, para, sinema gibi konuları da eserlarine katar Basit ve sıradan görünen bütün bu konuları işleyerek yarattığı figürlere ve ele aldığı ana konulara canlılık sağlar Böll romanlarında sıkça sembol kullanır Örneğin “Billard um halb zehn” de kullandığı “kuzu” sembolü incil-tevrat kökenlidir Kuzu ezilen, günahsız, saf benliğin simgesidir ve nazi devrinin olumlu figürlerini yansıtır Bunun dışında “istasyon” savaş ve savaş sonrası insanının yerleşememişliğini, huzursuzluğunu, “ekmek” de savaş yıllarının açlığını dile getirmede sıkça kullandığı diğer sembollerdir

Birçok romanının yanısıra çok sayıda kısa hikayesi bulunan Böll’ün romanlarında göze çarpan bir diğer özellik de onun kısa öykücülüğünden kalma, anlatımada ekonomi ve dilde doğruluktur Olay konusunu kısa zaman sürelerine yerleştiren yazar, gittikçe 24 saat roman formuna yaklaşır Hayatın odak noktası önemindeki bir kesidini esas alıp geçmişi geriye dönüş tekniğiyle eser dokusuna katar Böll romanlarında geriye dönüş tekniğini çok sık ve ustalıkla uygular Çağrışımları, gözlemleri, hatırlamaları, hayalleri anlatırken kullandığı tarz ile okuyucunun, figürlerin çok katlı yaşantılarına, çok katlı tecrübelerine katılmasını sağlar

4 Heinrich Böll’de birey ve Haus ohne Hüter romanı

Böll’ün, romanlarında genellikle savaş sonrası dönemi ele aldığını daha önce de söylemiştim Nitekim ilk anda göze çarpan da budur Böll, romanlarını yukarıda ana hatlarıyla vermeye çalıştığım özellikler, olgular üzerine oturtur, kurar Bunların yanısıra dikkatlice bakıırsa Böll’ün savaş kurbanlarını anlatırken onları savaşı hazırlamakla, savaşın çıkmasına katkıda bulunmakla suçladığı da görülür Böll’ün insanı savaşın hem yaratıcısı, hem kurbanıdır Çünkü savaşı önleyecek hiçbir eylem gerçekleştirmemiştir, ama savaş sonrasının acılarına neden arar olmuştur Bu açıdan bakılacak olursa, Böll’ün yalnızca savaş ve savaş sonrası dönemi vermekle kalmayıp, savaşın öncesiyle de ilgilendiği söylenebilir Çünkü zehirli tohumlar bilinçli bir tutumla ortadan kaldırılırsa gelecekteki olası yıkıntıları önleyebilme olanağı doğar Ancak dünyanın iki büyük savaş geçirmiş olması insanların bu konuda ne derece duyarlı olduklarını göstermiştir Böll’e göre küçük burjuva savaşın en kızıştığı anda bile yerinden kıpırdamaz, yararları peşinde koşmayı elden bırakmaz Ama bu ortamda kendi düzeni ve rahatı sarsılırsa, o zaman ateşli bir savaş düşmanı olarak ortaya çıkar

Böll’ün romanlarının yanısıra, kısa hikayeleri de bir piyade erinin yalnızlığından karaborsacılığa dek savaşın huzursuzluklarını ve yıkımlarını konu alır Böll bu yıkımları toplumu eleştiren bir bakış açısından anlatır, ama bireyi de göz ardı etmez Savaştaki bir insanın ruhsal yapısını, anatomisini en ince ayrıntısına kadar ortaya koyar Savaşın yalnız toplumu değil, toplumu oluşturan bireyi de nasıl hırpalayıp yıktığını sergiler Örneğin “Der Zug war pünktlich” te savaştaki insanların yalnızlığı, “Wo waerst du Adam?” da bu insanların çaresizliği, “Und sagte kein einziges Wort” ta bu insanların savaş sonrasındaki yersizliği işlenmiştir

Az sonra savaşın toplumu oluşturan bireylerde meydana getirdiği yıkıntıyı ortaya koymak için ele alacağım “Haus ohne Hüter” yalnız Böll’ün değil, bütün alman yazınında da savaş sonrası yıkımlarını dile getiren en yüklü eserlerden biridir 1954’te yayımlanan bu romanda olay 50’li yılların başında Ren nehri kıyılarında bir kentte geçer Beş ayrı kişinin bilinç düzeyinden anlatılan romanda ağırlığı savaş yetimi olan Heinrich ve Martin adlarında yaşıt iki çocuk oluşturur Bu çocuklar kendilerinin tamamen suçsuz oldukları ve değiştirme gücünden de yoksun bulundukları bir ortam içerisinde bulunurlar Sosyal sınıflarının farklı oluşudan dolayı yaşayışları farklı fakat duydukları acı ortaktır Martin varlıklı bir aileden geldiği için maddi açıdan sıkıntı çekmez ama evlerindeki düzensiz hayat babasız oluşu da dahil onu olumsuz etkilemektedir Martin’e oranla daha kötü bir ortam içinde bulunan Heinrich ise, yoksulluktan ve beraberinde gelen ahlak dışı yaşayış tarzından dolayı acı çeker Bu çocukların babaları, annelerinin de kocaları savaşta ölmüştür ve bu insanlar artık yaşamlarını koruyucusuz sürdürmek zorundadırlar Böll burada savaş sonrası için tipik sayılabilecek bir konumdan temellenen aksaklıkları, koruyucusuz sürdürülen bir yaşamın beraberinde getirdiği çarpık aile düzeni ve toplumun ahlak eleştirilerine hedef olan bir yaşam tarzını, değişik toplumsal sınıflardan gelen bu iki çocuğun aileleri ve bu ailelerdeki değişik yaşlarda insanlar aracılığı ile betimler

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.