Albatros |
05-30-2009 | #1 |
KRDNZ
|
AlbatrosYazı: Carl Safina Fotoğraflar: Frans Lanting Tüm kuşlar arasında en geniş kanat açıklığına sahip albatroslar, bir kez dahi karaya ayak basmadan binlerce kilometre süzülebilir Albatros, uçan canlı makinelerin en heybetlisidir Albatros, kemik, tüy, kas ve rüzgârdır Albatros gergin yay, rüzgârsa gövdesini mermi gibi fırlatan kiriştir Albatros art deco bir kuştur -çarpıcı desenli, belirgin hatlı, destansı bir uçuş sergileyen, kayıtsız şartsız sadık olan Bir albatros, yavrusuna tek bir öğün yiyecek getirebilmek için 15 bin kilometreden fazla uçabilir Doğadaki en uzun kanatlara (3,5 metreye kadar ulaşabilir) sahip olan albatroslar, kanat çırpmaksızın yüzlerce kilometre boyunca gökyüzünde süzülerek okyanusları aşar, dünyayı dolaşır 50 yaşına gelmiş bir albatros en azından 6 milyon kilometre uçmuş demektir Albatrosları bilen pek yoktur; bilenlerin çoğu da izlenimlerini Samuel Taylor Coleridge'in 1798 yılında yazdığı İhtiyar Denizcinin Ezgisi adlı şiirine dayandırarak, onların kaba saba, can sıkıcı yaratıklar olduğunu düşünür İşin ironik yanı, Coleridge'in hiç albatros görmemiş olmasıdır Dahası, çoğu insan da bu şiiri hiç okumamıştır Şiirde albatros, yelkenlerini cömertçe rüzgârla doldurarak geminin yoluna devam etmesine yardımcı olur Denizci düşünmeksizin hareket edip albatrosu öldürünce, tayfa dehşete düşer ve onu, kuşun muazzam cesedini boynuna dolayarak taşımakla cezalandırır Milyonlarca kilometreyi tertemiz, kendini yenileyen, sıfır salımlı enerjiyle uçabilseydiniz eğer, siz de bir albatros olurdunuz Aslında sıradan bir uçucu olan albatros, gökyüzünde kusursuz bir planör gibi süzülür Kanatlarını sustalı bıçak gibi açık pozisyonda kilitlediğinde, içinde bulunduğu planöre sadece pilotluk eder Çoğu kuş, rüzgârı yenmek için mücadele ederken, albatros onu kendi amaçları için kullanır Albatrosu diğerlerinden, örneğin bir martıdan ayırt eden şey, yalnızca vücut yapısı değil, aynı zamanda böylesi mükemmel bir gövdeye yön veren usta beyni ve zihin yapısıdır Yazılımı değiştirip albatrosun kafasına bir martı beyni takmanız halinde, bu uçan canlı yelkenli, albatrosun düzenli olarak fethettiği mesafeleri göze almayı hayal dahi edemez Martılar kıyıya yakın uçar ve kendilerini iskele kazıklarının kralı ilan eder Albatroslarsa kahvaltı için okyanusları aşar ve sadece çiftleşmek için kıyıya inmeye tenezzül eder Kara, üremek için gerekli olan bir külfettir Albatrosların nadiren indikleri kara üzerinde yayvan ayaklarıyla, kafalarını bir o yana bir bu yana sallayarak, paytak paytak yürüdüklerini kabul etmek gerekir Yürümek onlara göre değildir Ama kanatlarını fora edip yerçekimini biz geride kalanlara bıraktıklarında, işte o zaman sergiledikleri görüntü kelimelerin anlatamayacağı kadar muhteşemdir Albatrosların tümü -yirmiyi aşkın tür- okyanusun en hiddetli tavırlarına dahi göğüs gerebilir ve aylarca, bazen yıllarca kara görmeden yaşayabilir Fotoğraf : Frans Lanting Salvin albatrosu, 2,5 metrelik kanatlarının kıvrım ve kavislerini Yeni Zelanda kıyılarında esen fırtına rüzgârlarına uydurarak süzülürken, gökyüzüyle bütünleşiyor Önünde, çoğuna insanların neden olduğu, yaşamsal önem taşıyan yıldırıcı mücadeleler var Fotoğraf : Frans Lanting Genç albatroslar Campbell Adası'na inmek üzere alçalıyor Okyanusun yukarısında yüksek hızla süzülmeye uygun yapıya sahip bir kuş için karaya konmak güç bir iş olabilir Yeni Zelandalı çevre bilimci Peter Moore, "Kuşlar son alçalıştan önce çoğu kez havada defalarca dönerek daireler çizer," diyor "Fırtınalı bir günde takla atarak yanımdan geçen bir kuş bile gördüm" Tek bir hata, boyun kırığı ve hatta ölüme bile yol açabilir Fotoğraf : Frans Lanting Fotoğrafçı Frans Lanting, Falkland Adaları'nda bulunan bir kara kaşlı albatrosun huzuruna kabul edildikten sonra, eşler arasındaki işbölümünü gösteren tek bir kare yakalayabilmek için saatlerce bekledi Fotoğraf : Frans Lanting Fotoğrafta görülen Laysan gibi Büyük Okyanus'un kuzeyinde varlık gösteren albatroslar, karada beceriksiz olmaları nedeniyle "sakar kuşlar" olarak anılır Ama saatte 110-130 kilometre hızla uçan bu kuşları izleyen araştırmacı Scott Shaffer'a göre, "havada sakarlık'la ilgileri yok İnanılmazlar" Fotoğraf : Frans Lanting Yüz binlerce kara kaşlı albatros, yuva yapmak ve türlerinin bir sonraki neslini yetiştirmek üzere Steeple Jason Adası'na geliyor Yaklaşık 399 bin çift -yeryüzündeki kara kaşlı albatrosların üçte ikisi- burada, Falkland Adaları'nda çiftleşiyor Ama koloniler endişe verecek derecede azalmış durumda Güney okyanuslarında parakete ve trol ağlarında çok sayıda kuşun ölmesi üzerine 2003'te Dünya Koruma Birliği (IUCN), bu türün tüm dünyada neslinin tükenmekte olduğunu ilan etti Fotoğraf : Frans Lanting Yaklaşık 399 bin çift -yeryüzündeki kara kaşlı albatrosların üçte ikisi- burada, Falkland Adaları'nda çiftleşiyor Fotoğraf : Frans Lanting Falkland Adaları'nda dişi kara kaşlı albatros (sağdaki), boynunu eşinin hafif kemirmelerine teslim ediyor Fotoğraf : Frans Lanting Her şey bir reveransla başlar Sonra bir bakış Sonra parmak ucunda yükselircesine gaga gagaya uzanırlar Ve dans sürüp gider Sumru Adası'nda görüntülenen bu erkek (sağdaki) ve dişi gibi kara ayaklı albatroslar, çiftleşmeden önce mevsimler boyunca, dans etmek ve yuva yapmak üzere buluşabilir Böylece 20 yıl veya daha uzun sürebilecek olan bağlarını güçlendirirler Fotoğraf : Frans Lanting Boralar, Atlas Okyanusu'nun güneyini dev dalgalara boğup, gökyüzünü bir lunapark trenine çeviriyor Uydu takibi, dalgalar üstünden gelen hava akımlarıyla yükselip, sonra hızla denize doğru alçalan albatrosların günde 800 kilometreden fazla yol aldığını gösteriyor Fotoğraf : Frans Lanting Yavruları için büyük özveride bulunan deniz kuşları, onlara sunacakları yiyecekleri de önceden sindiriyor ve yavrunun boğazından aşağı akıtıyor Fotoğraf : Frans Lanting Yeni Zelanda'da, boz başlı albatros ve sarı gözlü albatroslardan oluşan bir kolonide, yavrular yaşamlarının ilk üç-dört haftası boyunca koruyucu bir ebeveynin kanatları altında barınıyor Daha büyük yavrular yalnız kaldıkları andan itibaren kendilerini yağmacı korsanmartılar (üstteki) ve diğer tehlikelerden koruyabiliyor Fotoğraf : Frans Lanting Bu Laysan albatros yavrusu sadece on günlük Kaliforniya Üniversitesi (Santa Cruz, ABD) araştırmacılarından Michelle Antolos Kappes, bir yavruyu beslenme öncesinde ve sonrasında tartarak, ebeveynlerinin yem bulmadaki başarısını ölçebiliyor Fotoğraf : Frans Lanting Yalnızca 3-4 aylık olan bu albatros yavrusu, uzun bir süre boyunca ebeveynlerinin bakımına muhtaç kalacak Eğer yetişkin olabilecek kadar yaşama şansını elde ederse, ne kadar uzağa giderse gitsin, yavrularını yetiştirmek üzere Campbell Adası'na geri dönecek Ve öncelikle uzun süreli bir ilişki için eşini belirleyecek Fotoğraf : Frans Lanting Koyu tüylerle kaplı başı bir punkçının saç kesimini andıran bu genç Laysan albatrosu henüz hav tüyleri olan bir yavrudan uçmaya hazır bir kuşa geçiş aşamasında Fotoğraf : Frans Lanting Bu genç Laysan albatrosunun başını bir barok saray bestecisinin peruğuna benzer gür ve koyu kahverengi tüyler kaplıyor Koloni genelinde erken olgunlaşan yavruların sağ kalarak tam bağımsızlığa ulaşma şansının daha yüksek olduğu söylenebilir Fotoğraf : Frans Lanting Albatroslar açısından kalkış zor bir iştir, özellikle de ilk uçuş girişimini yapan bir yavru için Fotoğraf : Frans Lanting Midway Atolü kumsallarında, yorgun kanatları sarkmaya başlayan bir yavru daha yenilgiyi kabul etmiş (sağda); en azından şimdilik Scott Schaffer'a göre, hâlâ hav tüyleri taşıyan Laysan albatrosları, özgürlüklerini erken ilan etmiş olabilir "Genç kuşlar yiyecek aramayı ve yön bulmayı tek başlarına öğrenmek zorunda; çoğu, açık denizde ihtiyaç duyacağı becerileri edinemeden ölüyor" Fotoğraf : Frans Lanting Gökyüzündeki zarafet, beslenme vakti geldiğinde çılgın bir rekabete dönüşüyor: Yemler, Frans Lanting'in, aralarında albatroslar ve fırtınakuşlarının da olduğu bu itişip kakışan kuş sürülerini Kaikoura Yarımadası'nın (Yeni Zelanda) dalgalı kıyılarına çekmesine yardımcı oldu Fotoğraf : Frans Lanting Büyük Okyanus'ta deniz kuşlarına yiyecek gibi görünen plastik atıklar yüzüyor Bir Laysan albatrosu, yavrusu için ölümcül olabilecek bir kavanoz kapağını tükürüyor Fotoğraf : Frans Lanting İnsan kaynaklı tehlikeleri azaltacak çalışmalar da var Kuşları korkutan oltalar üstünde dalgalanan parlak flandralar (altta), aç albatrosları dahi balıkçı gemilerinin ölümcül ağlarından uzak tutuyor Maliyeti düşük bu tür çabalar, yılda yaklaşık 300 bine ulaştığı tahmin edilen deniz kuşu ölümlerini azaltabilir Fotoğraf : Frans Lanting Bir güney kral albatrosu, 3,5 metrelik kanatlarını yan yatırarak Campbell Adası'nda bir dağ sırasının zirveleri boyunca hızla uçuyor Yeni Zelandalı bilim insanı Peter Moore, "Bu tür bir görüntü karşısında insan büyük heyecan duyuyor" diyor |
Cevap : Albatros |
06-25-2009 | #2 |
Şengül Şirin
|
Cevap : AlbatrosAlbatroslar iri gövdelerinden beklenmeyecek kadar zarif uçuşlarıyla tanınan deniz kuşlarıdır Bir familya oluşturan bu kuşların dokuz türü güney yarıküredeki okyanuslarda, dört türü de Büyük Okyanus'un kuzeyinde yaşar Yer yer boz, kahverengi ve kara tüyleri olmakla birlikte hepsinde egemen renk beyazdır En tanınmış türlerden biri olan gezgin albatrosun (Diomedea exulans) göz alıcı beyazlığı yalnızca kanatlarındaki ve kuyruğundaki kara tüylerle lekelenir Uçları iyice kara olan dar kanatlarının uzunluğu bir uçtan öbür uca 3,5 metreyi bulur Bu kanat açıklığı başka hiçbir kuşta yoktur; en iri akbabalardan biri olan And kondorunda bile kanat açıklığı çoğu kez 3 metreyi geçmez Gezgin albatros güney yarıkürede yaşar ve uçsuz bucaksız güney denizlerinde yolculuk yapan gemicilerin günlerce bu kuştan başka canlı görmedikleri çok olur Albatroslar yaşamlarının büyük bölümünü havada süzülerek geçirir Yıllarca bu kuşların böylece kanat çırpmadan uçarken uyudukları sanılmıştı Oysa albatroslar hem uyumak, hem de balık ve kalamarları avlamak için su yüzeyine konar, karaya ise ancak yuva kurmak için çıkarlar Bu amaçla ıssız adaları seçer ve pek çoğu bir araya toplanarak geniş koloniler oluşturur Türlerden çoğu üreme mevsiminde ot ve topraklan yığarak yuva hazırlarken, bazıları yumurtasını yerdeki oyuklara bırakır Dişilerden her biri beyaz renkli tek bir yumurta yumurtlar ve bu yumurtanın üstünde dişi ve erkek albatros sırayla kuluçkaya yatar Bazı albatrosların birbirlerini çiftleşmeye çağırmak için yaptıkları hareketler ilginç bir dans gösterisini andırır Erkek ve dişi Önce birbirlerine doğru paytak paytak yürüyüp selamlaşır gibi başlarını eğer, sonra kasıla kasıla dolaşırken arada bir kocaman kanatlarını açıp gagalarını tokuştururlar Bu törensel gösteri boyunca ortalığı çınlatan garip çığlıklar atarlar Albatroslar uzun süre gemilerin tepesinde süzülerek yiyecek artıklarının ve çöplerin denize atılmasını beklerler Eskiden denizciler tuzlanmış domuz etlerini yem olarak kullanıp, yakaladıkları albatrosları öldürürlerdi Bu kuşları öldürmenin uğursuzluk getireceğine ilişkin yaygın inanca ve anlatılan öykülere karşın pek çok albatros bu yolla öldürüldü Fransız şair Baudelaire de "Albatros" adlı şiirinde gemicilerin yakaladıkları bir albatrosa eziyet edişlerini anlatır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Cevap : Albatros |
11-05-2010 | #3 |
Şengül Şirin
|
Cevap : AlbatrosYeni doğan küçük yavrulara olan düşkünlük, hemen her cins kuşta görülmektedir Bunlardan biri de albatros kuşlarıdır Albatroslar, her zaman kendi doğdukları yerde çiftleşirler Bu nedenle üreme zamanlarında koloniler halinde toplanırlar Dişiler gelmeden haftalar önce, erkekler gelip burada daha önceden bulunan yuvaları tamir ederler; bu sayede dişiler ve yavrular için mükemmel bir konfor sağlamış olurlar Yumurtalara olan düşkünlük ise albatros kuşlarında hayli dikkat çekicidir Çünkü albatroslar, özenle hazırlanan yuva içerisindeyumurtaların üzerinde hiç kımıldamadan yaklaşık 50 gün boyunca dururlar Ancak yavrulara karşı gösterilen özen sadece yumurtaların korunması ve bakımı ile sınırlı kalmaz Nitekim albatroslar çoğu zaman yalnızca yavrularına yiyecek bulabilmek için gerekirse bir seferde 1,5 kilometredenfazla yol katedebilirler
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|