Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Resim Sergisi > Hayvanlar Alemi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dinozorlar, uçlardaki

Uçlardaki Dinozorlar

Eski 05-30-2009   #1
KRDNZ
Varsayılan

Uçlardaki Dinozorlar




Mezozoik canavarların sergilendiği bu tuhaf galeri, JOHN UPDIKE'ın aklına şu soruyu getiriyor: Evrim neyi amaçladı?

On dokuzuncu yüzyıl öncesinde, keşfedilen dinozor kemiklerinin ejderhalar, insan yiyen devler ya da Nuh Tufanı kurbanlarına kanıt oluşturduğu düşünülürdü

İki yüzyıl süren paleontolojik hasat sonrasında ise bu kemiklerin bugün bizlere sundukları, tüm öykülerden daha ilginç ve giderek daha da ilginç hale geliyor Her yıl onlarca yeni tür ortaya çıkıyor; son dönemlerde gerçekleştirilen şaşırtıcı keşiflerin sıcak noktaları ise Çin ve Arjantin İnsan yakın geçmişte gün ışığına çıkan bu tuhaf örnekleri görünce, "Doğa burada neyi amaçlamış" diye düşünmeden edemiyor Örneğin, iki metrelik kollar ve üç tırnaklı dev pençeleri Deinocheirus'a nasıl bir avantaj sağlamış olabilir? Ya da kollardan söz açılmışken, Mononykus, iki kısacık kolunun ucundaki -kalın ve kuvvetli bir tırnağa sahip olan- parmağıyla ne yapıyordu acaba? Pek çok tahmin yürütülebilir: Mononykus, kısa ve kalın tırnağının böcekleri aramak için mükemmel bir araç olduğunu keşfetmiş, Deinocheirus da ağaçlardan inanılmaz miktarda yaprak ve kabuk koparabiliyor olabilir Onun etçil kuzeni olan, insan boyundaki Deinonychus ise belki avının üzerine atlayıp uzun kollarını ve üç parmaklı ellerini kurbanına doluyor ve ayaklarındaki orak biçimli tırnaklarıyla onu öldüresiye dövüyordu

Minik Epidendrosaurus'un çarpıcı özelliği de -aynen günümüzde bu şaşırtıcı davranışı sergileyen bir lemur türü olan "aye-aye" gibi- olasılıkla ağaç üzerinde yaşam sürmesini sağlayan aşırı uzun üçüncü parmağı idi Uzun parmaklar, çevrelerini saran zar sayesinde yarasaların ve pterosaurların uçmasını sağladı Ve belki de bu doğrultuda ilk adımı atan, Epidendrosaurus'tu Peki, Styracosaurus gibi ceratopsianların süslü yakaları ya da Masiakasaurus knopfleri'nin yatay bir şekilde uzanan ön dişleri gibi, görünürde işe yaramayan uç morfolojik özellikler bize ne anlatıyor? (Yakın geçmişte Madagaskar'da ortaya çıkarılan, tuhaf bir geç dönem Kretase türü olan Masiakasaurus knopfleri, adını, uzmanların kazı yaparken dinlemeyi en sevdikleri grup olan Dire Straits'in solisti Mark Knopfler'den alıyor)
Evet, öne doğru uzamış hafif çengelimsi dişlerlerle dolu ağzı ile Masiakasaurus çok tuhaf bir tür Ama bu durumda, fillerin dişleri ve hortumları, rengeyiğinin boynuzu ve tavus kuşunun kuyruğu da öyle değil mi? Dinozorlarla ilgili karşımıza çıkan zorluklardan biri de onları hareket halinde göremiyor olmamız; yani onlarla ilgili görsel (ve işitsel ve koku alma ile ilgili) bir tanıklığımızın olmayışı Dinozorlar da herhalde insan vücudunu garip bulurdu İnce, tüysüz bir deri, tabak gibi bir yüz, gevşek bir duruş, her kolun ucunda çelimsiz ve pençesiz beş parmak; hatta kuyruğu bile yok -iğrenç Zırhı sağlam bir dinozor, bu canlı ne yapıyor da dünya üzerindeki varlığını devam ettirebiliyor, diye merak edebilirdi


AMARGASAURUS
Fotoğraf : Temel Çizim: 422 South/Çizim: Renegade 9

UÇ NOKTA Boynu ve sırtındaki iki sıra dikensi kemik çıkıntısı
NE ZAMAN 130–125 milyon yıl önce
NEREDE Arjantin

Aynen 1959 model bir Cadillac'ın kuyruğu gibi, Amargasaurus'un omurgasından iki sıra boyunca dışarı uzanan garip dikenler de dikkat çekmek dışında pek bir işe yaramamış olabilir Paleontologlar, 1991'de bu sauropodun keşfi açıklandığından beri hassas dikensi kemiklerin işlevinin ne olabileceği üzerine kafa yoruyor



AMARGASAURUS
Fotoğraf : Ira Block; Fosil, Museo Argentino de Ciencias Naturales (MACN), Buenos Aires'te fotoğraflanmıştır

Omurga fosili (kafatası kurgusal bir döküm)
Belki de kemiksi çubukların üstleri deriyle kaplıydı Eğer bu doğruysa, Amargasaurus, vücut sıcaklığını azaltmak için "yelkenlere" kan pompalamış olabilir Smithsonian paleontologlarından Hans-Dieter Sues'a göre bu yelkenler karşı cinsi cezbetme ya da düşmanları ürkütme işlevi görmüş olabilir "Evrimde hiçbir şey tuhaf değildir Her yapı organizmanın işine yarar Nesli tükenmiş olan hayvanlarda anlaşılması zor olan, bu yapıların ne amaçla kullanılmış olabileceğini tanımlamaktır"



CARNOTAURUS
Fotoğraf : Temel Çizim: 422 South/Çizim: Pixeldust Stüdyoları

UÇ NOKTA Boğa boynuzu, minik kollar
NE ZAMAN 82–67 milyon yıl önce
NEREDE Arjantin

"Et yiyen boğa" olarak da anılan Carnotaurus'un elindeki -evrimin dağıttığı- kartları bir düşünün: Büyük, kötü ama görünüşte yeterli donanıma sahip olmayan bir yırtıcı Sanki doğa kusursuz bir ölüm makinesi yaratmayı hedefliyormuş ama kaynakları yeterli gelmemiş Güçlü çenesi ve uzun, çevik bacakları, günümüz Patagonyası’nın göl kıyılarında dolanan çok hareketli bir yırtıcı olduğuna işaret ediyor



CARNOTAURUS Kafatası fosili
Fotoğraf : Ira Block; Fosil, Museo Argentino de Ciencias Naturales (MACN), Buenos Aires’te fotoğraflanmıştır

Yeniden bir araya getirilmiş olan kafatası bir çift güçlü boynuza sahip Bir yandan da bu sağlam donanıma oranla çok küçük kolları ve şaşılacak kadar ufak dişleri var Hızlı koşabilmeleri ve küt burunları sayesinde leşleri takip edip kemirebiliyorlar Chicago Üniversitesi (ABD) paleontologlarından Paul Sereno, “Bunun için kollara ne gerek var?” diyor



PARASAUROLOPHUS Kafatası fosili
Fotoğraf : Ira Block; Fosil, Toronto (Kanada) R Ontario Müzesi’nde (ROM) fotoğraflanmıştır

UÇ NOKTA Trombon sorguç
NE ZAMAN 76 milyon yıl önce
NEREDE Kuzey Amerika

Parasaurolophus walkeri’nin kafatasından geriye doğru uzanan boru biçimli kemiğin işlevi konusunda pek çok kuram ortaya atıldı Silah mı? Nefes borusu mu? Aşırı hassas bir burun mu? Ya da bunlardan hiçbiri değil mi? Bilgisayar modellemelerinden yardım alan uzmanlar artık bu borunun trombon benzeri sesler çıkarmak için kullanıldığını düşünüyor Ama aynı zamanda cinsel gösteriş için de kullanılmış olabilir



MASIAKASAURUS
Fotoğraf : Temel Çizim: 422 South/Çizim: Pixeldust Stüdyoları

UÇ NOKTA Esrarengiz dişler
NE ZAMAN 70–65 milyon yıl önce
NEREDE Madagaskar

Alman kurt köpeği boyutlarında bir etçil olan Masiakasaurus’un ağzı, dinozor saltanatının sonlarına doğru kuzeybatı Madagaskar’ın nehir havzalarında nasıl hayatta kaldığına dair bir şeyler anlatıyor



MASIAKASAURUS Altçene fosili (gerçek boyutundan daha büyük)
Fotoğraf : Ira Block, Fosil: Universite D’Antananarivo Koleksiyonu (Madagaskar)

Paleontolog David Krause, bir altçene parçasını da içeren kalıntıları bulan ekibe liderlik etti Masiakasaurus’un uzun konik öndişlerinin çengel biçimindeki uçları, ağzından dışarı kıvrılıyor –bu, terepodlar içinde bir tek Masiakasaurus’ta görülen bir özellik Arka dişleri ise daha yaygın görüldüğü şekliyle jilet gibi ve testeremsi Peki böyle özelleşmiş bir ağız yapısını nasıl kullanıyordu? Ekip üyelerinden Scott Sampson, “Akla en yatkın tahminimize göre, üst ön dişleri küçük avları –olasılıkla memeliler, kertenkeleler ve/veya kuşları– ‘şişlemek’ için kullanılıyordu Ve çene arkasındaki dişler de kurbanını parçalamak içindi” diyor Bu heybetli diş yapısına karşın Masiakasaurus olasılıkla timsahlara ve aynı bölgeyi paylaştığı 6 metre uzunlukta bir teropod olan Majungasaurus gibi diğer bazı büyük etçillere yem oluyordu Bu tür canavarlara karşı en iyi savunma, hız ve çeviklikti




TUOJIANGOSAURUS
Fotoğraf : Temel Çizim: 422 South/Çizim: Pixeldust Stüdyoları

Tuojiangosaurus, dikenli kuyruğu ve sırtındaki kemik plakası sıralarıyla –aynen daha çok tanınan kuzeni Stegosaurus gibi– bir Jurasik dönem tankını andırıyor Bu hantal görünümlü Çinli otçulu tuhaf dinozorlar sınıfına sokan özelliği, omuzlarından çıkan uzun, koni biçimli dikensi kemik



TUOJIANGOSAURUS Omuz dikeni fosili
Fotoğraf : Ira Block, Fosil, Omurgalılar Paleontolojisi ve Paleoantropoloji Enstitüsü’nde fotoğraflanmıştır (Pekin, Çin)

Maryland Üniversitesi paleontologlarından Thomas Holtz, “Omuz dikenleri, savunmasız olan iki yanını, tam da bir allosaurusun saldıracağı düzeyde koruyabilir,” diyor Sırtındaki plakaların amacı ise Cambridge Üniversitesi paleontologlarından Susannah Maidment’a göre çok tartışmalı bir konu İlk zırhlı dinozorların üzerleri, bir yırtıcının ısırmasına karşı korunmak için küçük pullarla kaplıydı; bu özellik hemen hiç değişmeden torunlarının bazılarına aktarıldı Ama Tuojiangosaurus gibi dinozorlarda bu pullar, olasılıkla hayvanı daha büyük gösteren ama pek fazla koruma sağlamayan omurga boyunca uzanan kemik plakalara dönüştü Susannah Maidment, büyük bir teropodun, bunları cips gibi ezebileceğini söylüyor



DEINOCHEIRUS Kol fosilleri
Fotoğraf : Ira Block; Fosil: Moğolistan Bilimler Akademisi koleksiyonuna

Bu kollar kime ait? Bu soru paleontologları yaklaşık kırk yıl düşündürdü Moğolistan’da bulunan karışık yırtıcı dinozor kalıntılarının yakınlarında günışığına çıkan ve parçaları bir araya getirilerek oluşturulan bu kolların herbiri 2,5 metre uzunluğunda ve uçlarında 25 santimlik tırnaklar var Ama bu dinozora ait bundan başka pek bir parça bulunamadı Paleontologlar bu yaratığa Deinocheirus (“korkunç el”) adını verdi ve bu kemikleri bilinen türlerin kemikleriyle örtüştürmeye çalıştı



DEINOCHEIRUS
Fotoğraf : Temel Çizim: 422 South/Çizim: Pixeldust Stüdyoları

UÇ NOKTA Devasa kollar, dev tırnaklar
NE ZAMAN 70 milyon yıl önce
NEREDE Moğolistan

Anatomik açıdan Deinocheirus’un kolları ve ellerinin, en çok ornithomimidlerinkini –devekuşlarına benzeyen ve avlarını yakalamak için kollarını kullanan, hızlı koşan bir dinozor grubu– andırdığı düşünülüyor Ama uzmanlar Deinocherius’un boyutunu, bu gruptaki kol–vücut oranına göre hesapladığında, ortaya 12 metre boyunda dev bir hayvan çıkıyor; bu da onu bilinen en büyük teropodlar –örneğin Carcharodontosaurus– arasına dahil ediyor Ya da belki de aşağıdaki modelde görüldüğü gibi kolları tuhaf biçimde uzun olan daha küçük bir dinozordu Thomas Holtz, “Vücudu tam bir sır,” diyor “Bir ornitomimid bile olmayabilir Peki öyleyse neydi?”



DRACOREX
Fotoğraf : Ira Block; Fosil, Indianapolis Çocuk Müzesi’nde fotoğraflanmıştır

UÇ NOKTA Dikenli kafa ve burun
NE ZAMAN 67–65 milyon yıl önce
NEREDE Kuzey Amerika

Üzeri dikenler ve sivri yumrularla kaplı olan Dracorex’e ait bu kafatası, bir ortaçağ efsanesinden fırlamış gibi görünüyor Ama ait olduğu yaratık aslında, olasılıkla, adının ima ettiği gibi alev püsküren bir “ejderha kral”a değil de çiçek yiyen bir yabani domuza benziyordu Paleontolog Robert Bakker ve Robert Sullivan, Güney Dakota’da (ABD) amatör fosil avcıları tarafından bulunan Dracorex’i otçul pachycephalosaur ailesine dahil etti Bu gruptaki pek çok türün kafataslarının üzerinde bulunan kalın kubbe, kafalarını –Kanada koyununun boynuzları gibi– toslamak için kullanmalarına olanak vermiş olabilir Dracorex de görece yassı kafatasıyla yine böyle bir toslayıcı olabilir mi? Bakker, “Neden olmasın?” diyor Yırtıcılara karşı kendisini savunmak ve karşı cins için mücadelelerde rakiplerine toslamak için benzer yassı kafatası ve burun uzantılarını kullanan Afrika’daki dev orman domuzlarını örnek gösteriyor




EPIDENDROSAURUS
Fotoğraf : Temel Çizim: 422 South/Çizim: Pixeldust Stüdyoları

UÇ NOKTA Minik beden, uzun parmaklar
NE ZAMAN 160 milyon yıl önce
NEREDE Çin

Uç noktalardaki dinozorlar yelpazesinin küçükler yakasına, boyu serçe kadar, elleri kocaman bir teropod olan küçük Epidendrosaurus tünemiş 2002’de tanımlanmış olan Epidendrosaurus –kuşlar dışında– bilinen en küçük dinozor Ama bilim insanları Moğolistan’ın iç kesimlerinde buldukları kemik ve izlerin bir yetişkine mi yoksa genç bir dinozora mı ait olduğunu kestiremiyor




Fotoğraf : Ira Block, Fosil, Omurgalılar Paleontolojisi ve Paleoantropoloji Enstitüsü'nde fotoğraflanmıştır (Pekin, Çin)

Daha da zor bir soru daha var: Vücuduyla orantısız elleri ve diğer iki parmağının toplamından uzun olan üçüncü parmağı ne işe yarıyordu? Günümüz canlılarından ona en çok benzeyenler, Madagaskar'ın sık orman örtüsünün yükseklerinde yaşayan bir lemur türü olan "aye-aye"lar Onlar da uzun parmaklarını ağaçların içinde tırtıl ve böcek aramak için kullanıyor Thomas Holtz, Epidendrosaurus'un kuşlarınkine benzer tüyleri olabileceğini söylüyor "Ama daha fazla fosil örneği bulmadan emin olamayız"



STYRACOSAURUS
Fotoğraf : Temel Çizim: 422 South/Çizim: Renegade 9

UÇ NOKTA Devasa boynuzlu yaka
NE ZAMAN 75 milyon yıl önce
NEREDE Kuzey Amerika

Zırh giymiş bir şövalyeyi andıran Styracosaurus, günümüz Alberta’sında (Kanada) yer alan ovalarda önemli bir konuma sahipti Aynı kemik yataklarında, gergedan boyundaki bu otçullardan çok sayıda bireyin tanımlanmış olması, sürüler halinde dolaştıklarına işaret ediyor Boynuzlu dinozorların çok iyi anlaşılmış bir grup olduğunun altını çizen Hans–Dieter Sues, “Atalarının burunları üzerinde küçük bir yumru vardı ve sonra kafataslarının ardında küçük bir yaka gelişti,” diye devam ediyor “Ama Styracosaurus bu özelliği zirveye taşıdı



STYRACOSAURUS Kafatası fosili
Fotoğraf : Ira Block; Fosil, Toronto (Kanada) R Ontario Müzesi’nde (ROM) fotoğraflanmıştır

Atalarına ait türlerin burunları üzerindeki yumrunun evrimleşerek bir dikene dönüşmesi, Styracosaurus’un yırtıcılarla çarpışması ve rakiplerine karşı koyması için bir silah görevi görmüş olabilir Bu esnada, kafatası yakası genişledi ve pek çok boynuz eklendi ve bu da olasılıkla diğer styracosaurların onu uzaktan tanımalarını sağladı Bazı bilim insanları, yakayı kaplayan deriye pompalanan kanın, yakanın renginin değişmesine yol açtığını ve bunun olasılıkla karşı cinsi etkilemeye ya da düşmanları korkutmaya yaradığını öne sürdü Sues, “Bu uç noktadaki özellikler bir anda belirmedi,” diyor “Evrim çizgisi boyunca seçilmelerinin ve nesilden nesile aktarılmalarının zorunlu nedenleri vardı



Yazı: Peter Gwin Çizim: Renegade 9, Pixeldust Stüdyoları ve 422 South

Eşsiz ağzı mükemmel bir alet Ama ne işe yarıyor?

Doğal seçilim, bir türü hiç -çevresindeki en küçük bir değişikliğin, onu yok olmanın eşiğine itmesini sağlayacak kadar- özelleşmiş bir anatomiyle baş başa bırakarak köşeye sıkıştırır mı? 15 metre* uzunluğunda bir diplodocoid olan (sauropod grubunun bir dalı) Nigersaurus'u bir düşünün; anatomik bir ucube: Elektrikli süpürgeye benzeyen bir ağız, yüzlerce minik diş, aşırı uzun bir boyun ve neredeyse saydam olabilecek kadar ince kafatası kemikleri Böylesi mantık dışı bir yemek yeme aracıyla nasıl hayatta kaldı? National Geographic alan araştırmacılarından paleontolog Paul Sereno, bu bilmece gibi canavarın izini 1990'ların ortalarında kuzeydoğu Nijerya'da buldu Nigersaurus'un en tuhaf özelliği, ağzının işlevsel kısmının yere çok yakın -tıpkı bir çim biçme makinesi gibi- çalışmasını sağlayan, geniş, düz kenarlı burun yapısı Her biri yaklaşık süt dişi büyüklüğünde olan 600 dişi, her çiğnemede 50 tanesinin kullanılmasına olanak verecek biçimde her iki çenede tek sıra halinde, birbirine çok sıkışık bir halde bulunuyor Bilgisayarlı tomografi görüntüleri her dişin arkasında, aşınmış dişlerin yerine anında kullanılabilsin diye istiflenmiş sekiz tane "yedek diş" olduğunu gösterdi Böylesine etkileyici diş pillerine rağmen Nigersaurus çok kuvvetli ısıramıyordu Çene kaslarının kafatasına bağlandığı noktada kemikler kağıt tabak kadar inceydi

Sereno, "Ağız yapısı geviş getirmek ya da çiğnemek için değil de çimdiklemek için tasarlanmış gibi duruyor" diyor; dişler üzerinde gösterdiği aşınma çizgileri, dişlerin birbirine makasın kanatları gibi sürttüğüne işaret ediyor İskeletinin ortaya çıkarılan neredeyse yüzde 80'lik kesimi, bu canlının bugün Sahra'nın güney kanadını oluşturan bölgedeki akarsular boyunca yetişen bitkilerden ağız dolusu toplamak üzere tasarlanmış bir yemek yeme makinesi olduğunu gösteriyor Uzun boynu ise Nigersaurus'un tek bir adım atmadan, koca bir tarlayı silip süpürmesine olanak sağlamış olabilir

Nigersaurus'ta uç noktalarda görülen bu özelliklerden pek çoğu, milyonlarca yıl içinde, neredeyse tüm büyük kara parçalarında yaşayan diğer diplodocoidlerde de görüldü Sereno'ya göre bu durum, aynı beslenme stratejisinin çok daha önce ilkel biçimiyle de olsa ortaya çıktığına işaret ediyor Ama mükemmel bir "beslenme aygıtı"na doğru giden bu evrimsel yönelim, en sonunda soyun yok olmasına yol açmış olabilir mi? Chicago Üniversitesi evrim biyologlarından David Jablonski, "Seçilim, kısa vadede avantajları olan -ama uzun vadede zayıflıklara yol açan- aşırı uzmanlaşmayı tercih etmiş olabilir" diyor Nigersaurus'un kendi tuhaflığının mı kurbanı olduğunu asla bilemeyeceğiz Ama eğreltiotu yiyen bu dev, yaşadığı süre içinde garip ve güzel bir başarı örneğiydi

* National Geographic dergisinin Aralık sayısının baskıya girmesinden sonra, uzmanlar Nigersaurus'un burundan kuyruğa uzunluğuna ilişkin tahminlerini 15 metreden 9 metreye, dişlerinin sayısına ilişki tahminlerini de yaklaşık 600'den 500 dolayına indirdiler


__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.