Prof. Dr. Sinsi
|
Hayat Gerçeğe Perde
Hayat Gerçeğe Perde
“Seni anlatacaktım  Senden söz edecektim  Ya da senden haberdar edecektim Seni bilsinler istedim belki de… İsmini söylesem; kiminin aklında şımarık, kimininkinde uysal, kiminde cahil, kiminde âlim, kiminde mazlum, kiminde zâlim, kiminde genç, kiminde yaşlı, kiminde çirkin, kiminde güzel bir şeyler canlanacaktı Herkes kendi aklından, kendi geçmişinden, kendi kitaplarından, kendi tarihinden, kendi açısından, yani “kendi”nden bir olta takacaktı sana  Rengini söylemeye kalksam; kimi kötü, kimi iyi, kimi yakan, kimi yanan, kimi duran, kimi koşan, kimi ayık, kimi sarhoş sanacaktı seni Herkes ''kendi” rengiyle boyayacaktı seni  Kokunu anlatsam; kimi hoş, kimi iğrenç, kimi hafif, kimi ağır, kimi çiçekli, kimi baharatlı sanacaktı seni Herkes “kendi” burnuyla koklayacaktı seni  Tadını söylesem; kimi acı, kimi tatlı, kimi ekşi, kimi mayhoş, kimi tuzlu diyecekti sana Herkes “kendi” dilinin bildiği bir tada benzetecekti seni  Huyundan söz etsem; kimi iyi, kimi kötü, kimi korkak, kimi cesur, kimi tembel, kimi çalışkan, kimi kahraman, kimi kaçak, kimi akıllı, kimi deli sanacaktı seni Hepsi “kendi” kalbinin penceresinden seyredecekti seni…
Baktım ki, neyinden bahsetsem “onlara”, neyinden söz açsam “onlardan”, neyini söylesem “onların” olacak; ne söylesem örtecek seni, sustum, hiç anlatmadım…
Suskunluk bile herkesin karnında başka bir çocuğa gebeydi Saklandım, beni gören seni bir şey zannetmesin diye  ”
Piyasa Fiyatı - 09 09 2012
haber ver
|