Yarmuk Savaşı - 636 |
05-29-2009 | #1 |
KRDNZ
|
Yarmuk Savaşı - 636YARMUK SAVAŞI - 636 Yarmuk Savaşı ya da Yermük Savaşı, Halid Bin Velid komutasındaki İslam ordusuyla Bizanslılar'ın Yarmuk'ta yaptığı savaştır Savaş Öncesi Genel Coğrafi Yapı Hz Ebu Bekir, Halid bin Velid'i Irak'ın fethiyle görevlendirdikten sonra, Güney Suriye ve Lübnan civarı için ayrı bir ordu hazırlamaya başlamıştı Hz Ebu Bekir, Hicret'in 12 yılının sonlarına doğru komutan olarak Amr bin as, Ebu Süfyan, Ebu Ubeyde Bin Cerrah ve Şurabbil Bin Hasane'yi seçmişti Seçilen komutanlardan her biri, Yarmuk'a istediği yoldan gidecekti Dönemin Bizans İmparatoru Heraklius, İslam ordusunun Şam'a saldıracağını duyunca Humus'a giderek savaş hazırlıklarına başlamıştı Ayrıca Heraklius, İslam ordusunu dört komutanın yöneteceğini öğrenince onlarla ayrı ayrı savaşacağını düşünmüştü ve bu düşüncesinden memnun kalmıştı Çünkü Bizanslılar, her birliğin birkaç kaç fazla askerle karşısına çıkacak kadar güçlüydüler Bizanslılar'ın planını öğrenen İslam komutanları aralarında mektupla haberleşmişlerdi Amr Bin As, tek cephede savaşılacağının uygun olduğunu belirtmişti ve diğer komutanlar da bu görüşü benimsemişlerdi Bu durumu Hz Ebu Bekir'e bildirdiler ve Hz Ebu Bekir, bu fikrin mantıklı olduğunu belirtip savaş yeri olarak Yarmuk'u seçmişti İslam Ordusu Askerleri Bizans Askerleri Bizans Piyadesi Zırhlı Bizans Piyade ve Süvarisi ile Kumandanlık Yapan Bizans Asilzadesi Bizans Ordusu İçinde Paralı Sasani ve Berberi Askerler De Vardı * Atlı Olan Asker Sasani Cataphract'ıdır Bunlar şok saldırılar düzenlemeleriyle ünlüydü ve at üzerinde iyi ok atabiliyorlardı Cataphract'lar dörde bir oranında piyade ile destekleniyordu İslam ordusunun Yarmuk'ta toplandığını öğrenen Heraklius, komutanlarına haber vererek ordunun Yarmuk'ta toplanmalarını emretti Böylece Bizans ordusu 240000 kişi olmuştu Bu sırada Ebu Bekir, Irak'ta galip gelen Halid bin Velid'e de Yarmuk'taki orduya katılmasını emretti İslam ordusu, Halid bin Velid'in yönetimindeki kuvvetin Yarmuk'taki orduya katılmasından sonra 46000 kişiye ulaşmıştı İslam ordusunun dört komutanla yönetildiğini bilmeyen Halid bin Velid, savaş alanına girdiğinde İslam ordusunun dört ayrı komutanla farklı cephelerde savaşa hazırlandığını, buna karşın Bizans ordusunun tam bir savaş düzeni içinde hazırlandığını farketti Bu durumu gören Halid bin Velid, diğer dört komutana bu savaşın ölüm-kalım meselesi olduğunu, yanlış savaş düzeni kurduklarını, yenilirlerse bir daha kendilerine gelemeyeceklerini ve her komutanın kendi birliğini değil tüm İslam ordusunu yönetmesi gerektiğini anlattı Halid bin Velid'in askeri dehasını bilen dört komutan, Halid bin Velid'in anlattıklarını ve planını kabul ettiler Yermuk: Savaş Alanı Halid bin Velid, orduyu alışılmışın dışında bir düzene soktu Birlikleri her biri biner kişiden oluşan 38 bölüğe ayırdı Halid bin Velid, merkezde 18, sağda ve solda da onar birlik bıraktı Merkez bölüğü Ebu Ubeyde, sağ kanadı Amr bin as ve Şurahbil ve sol kanadı da Ebu süfyan komutasına verdi Yarmuk: Savaşın Vuku Bulduğu Coğrafyanın Günümüzdeki Görünümü Savaş günü Halid bin Velid, askerleriyle düşmana hücum etmeye başladı Bu ani taarruz karşısında Bizans ordusu ne yapacağını şaşırdı Bizans kuvvetleri, savaş alanının dışına kaçmaya başladılar Fırsatı değerlendiren İslam ordusu, Bizans piyadeleri üzerine toplu hücuma geçtiler Bu hücum, Bizans ordusuna ölüm darbesi oldu Vakusa Vadisi'ne doğru gerilemeye başlayan Bizanslılar, birbirlerini çiğneyerek hendeklere döküldüler Bazı kaynaklara göre 120000 küsür Bizanslı ve 3000 küsür Müslüman hayatını kaybetti Savaş sonucu, Irak, Şam, Lübnan ve Suriye civarı Müslümanlar'ın eline geçti Strateji - Taktik: Bizans ordularının yapılarına baktığımızda güçlü idari denetime sahip oldukları görülmektedir Her askeri sınıf için kurallar bütünü oluşturulmuş, bunlar talimnamelerle gösterilmiştir Birçoğu günümüze ulaşmıştır Bununla birlikte, Bizans ordusunun gayrı nizami harp usüllerine göre de hazırlıklı hareket ettiği bilinmektedir Bizansa saldıran Arap akıncı birlikleri kademeli olarak hareket eden 3 Bizans birliği tarafından takip edilirdi Bunların ilki Arapların seslerini ve atlarının kişnemelerini duuyacak yakında olmalı, ikincisi birincisinden, üçüncüsü de ikincisinden göz temasını kesmeyecek uzaklıkta olmalıydı Arap ordusu ise hızlı hareket eden birliklerden oluşuyordu Göçebe nitelikleri savaş stratejilerini etkilerken, zamanla Bizans ve Pers savaş tekniklerini de tatbik etmeye başladılar Başlangıçta yay, mızrak ve kılıç kullanan piyadeler halinde savaşırlarken zamanla süvari sınıfını da etkin biçimde kullanmaya başlamışlardır Önceleri kabile yapısına göre şekillenen Arap orduları, 635 yılından itibaren birlik yapısına göre (piyade-okçu-süvari) şekillendirilmeye başlanmıştır |
|