09-09-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Safahat - Orijinali Ve Günümüz Türkçesi
Safahat - Orijinali Ve Günümüz Türkçesi
İstiklal Marşımızın yazarı, şair ve düşünce adamı Mehmet Akif Ersoy´un ölümsüz eseri Safahat, yeni kuşakların da anlayabileceği bir tarzda yayımlandı
Son yıllarda artan bir ilgiyle takip edilen Mehmet Akif Ersoy ve Safahat, bu yoğun ilgiye rağmen yeni kuşaklar üzerinde yeterli etkiyi uyandıramıyordu Bunun temel nedenlerinden biri olarak Safahat´ın dilinin günümüzde kullanılan ve konuşulan Türkçeye göre oldukça ağır olması gösteriliyordu Mehmet Akif´in kişiliğine duyulan saygıdan dolayı kültür dünyamızın bu önemli eseri alınıyor fakat anlaşılamadığı için okunmadan bir kenara konuluyordu
Beyan Yayınları, Safahat´ı, bu sorunun çözümüne katkı sağlayabilecek yeni bir düzenlemeyle yayımladı
Günümüzün önemli edebiyatçılarından biri olan A Vahap Akbaş tarafından hazırlanan bu yeni düzenlemede, Safahat´ın hem orijinali hem de günümüz Türkçesi bir arada, karşılıklı sayfalarda yer alıyor Böylece hem Safahat´ın Latin harfleriyle yayınlanmış orijinali hem de aynı metnin yine şiir formatında anlaşılır halinin okunması mümkün oluyor
Akif´in şiirleri toplu olarak "Safahat" adı altında ilk defa 1943´te basılmış olmasına rağmen yazılışları 1900´lü yılların başlarından itibaren başlar Önceleri ayrı ayrı kitaplar halinde basılmış olmasına rağmen yoğun ilgiyle karşılanır Mehmet Akif´in yazdığı şiirler, Milli Mücadeleye aktif desteğiyle bir anda tüm yurtta heyecanla karşılanan metinler haline gelir O günün insanları üzerinde önemli etkiler meydana getirmiş olan bu şiirler, geçirdiğimiz bir dizi değişim ve dönüşümden sonra ne yazık ki yeni kuşaklarca anlaşılamaz hale gelirler
Kendi tabiri ile "Sessiz yaşayan" Akif, alçakgönüllülük ve dürüstlüğün sembolü gibidir Hiç kimseye boyun eğmeyen, hiçbir büyüğe dalkavukluk yapmayan; bir şairimizin tabiriyle "dosdoğru bir adam"dır o Nitekim kendisi bu özelliğini "Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek / Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek" şeklinde dile getirir Dostu-düşmanı tarafından hayatta hiç yalan söylememiş bir insan olarak nitelendirilen Akif, "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" ilkesine ömrü boyunca bağlı kalmıştır
Mehmet Akif, hayatı boyunca bir "karakter abidesi" olarak anılmıştır Öyle ki, görüşlerini benimsemeyenler ya da şiir anlayışına katılmayanlar bile sağlam kişiliğine şapka çıkarmış, bundan dolayı ona saygı duymuşlardır Hüseyin Cahid Yalçın´ın şu sözleri buna bir örnektir: "Fikir ve kanaatleri bizimkilere uymadığı halde saygı duyarım Çünkü yalan söylemedi Gösteriş yapmadı Fenalık etmedi "
Akif, hayatıyla eserini bütünleştiren bir dava ve ülkü adamıdır Nurettin Topçu´nun ifadesiyle o, "bütün ömründe aynı kanaatin, aynı imanın adamıdır Devirlere, zaruretlere, cemiyetlere göre değişmez Muhitine uymaz, muhitini kendine uydurur Cemiyeti sürükleyicidir Akif, bundan dolayı büyüktür "
Halkı Milli Mücadeleye teşvik etmek için Anadolu´nun değişik şehirlerine gider Kastamonu´da Nasrullah Camii´ndeki hitabesi o kadar etkili olur ki basılarak bütün vilayetlere ve cephelere dağıtılır Milli Mücadeleyi desteklemesinden dolayı Darü´l Hikmetü´l İslamiye´deki görevine son verilir Sebilürreşad´ı Kastamonu´da yayımlamaya başlar
Ürünün Resimleri:

Piyasa Fiyatı - 09 09 2012
42,21 TL
|
|
|