Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
coğrafyanın, gelişmesi, tarihcesi

Coğrafyanın Tarihçesi Ve Gelişmesi

Eski 05-24-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Coğrafyanın Tarihçesi Ve Gelişmesi



COĞRAFYANIN TARİHÇESİ VE GELİŞMESİ

İLK COĞRAFYACILAR
Coğrafya en eski bilim dallarından biri sayılır İlk çoğrafyacılar eski Yunanistanda ortaya çıkmışlar, o çağda çoğrafyaya ''doğa tarihi" yada "doğa felsefesi" denilmiştir Gerçektende ,Miletoslu Thales ve Heredotus gibi eski Yunan coğrafyacılarının çoğu , aslında birer tarihçi ve felsefecidir Coğrafyayla ilgili yapıtlarıda daha çok çevrelerineilişkin bilgileri içerir Coğrafya sözcüğü , yunanca "yerin betimlenmesi" anlamına gelen sözcüklerden türetilmiştir
Eski Yunanlılar, o dönemde bilime batı dünyasına , özelliklede Akdenizin doğu kesimine egemen olup , ticaret yapmak , yeni Ticaret merkezleri kurmak için denizlere açılmış , denizlere açılan Yunanlı denizçiler havanın açık olması önemli olduğundan hızlı ve güvenli yolculuklar yapa bilmek için rüzgarlarıda incelemişlerdir Coğrafyanınbir bilim dalı haline gelmesine en önemli etkenlerden biri , eski Yunanlıların gözlemlerini ve düşüncelerini yeni kuşaklara aktarmak için kağıda dökmüş olmalarıdır Bu konuda Mısırdaki Nil ırmağını , Taşkınlarını , deltasındaki değişmelerini anlatan incelemeler önemlidir İÖV yy 'da Heredotos, ilk çağlayanına kadar bir yolculuk yaptığı Nil ırmağını Kitabında anlatmış ve Nilin kaynağı konusundaki varsayımını ortaya koymuştur Eski Yunanlılar genel olarak yer ile ilgili çalışmalarda yapmışlardır Dünyanın yuvarlak olduğunu ilk anlayan kişilerden Aristoteles (İÖIV yy) bu yargıya felsefi akıl yürütme ve astronomi gözlemleri yoluyla ulaşmıştır Dünyanın yuvarlaklığı düşüncesini İskenderiye kütüphane yöneticisi Eratosthenes de desteklemiş dünyanın ölcülmesi üstüne adlı yapıtında boylam yayını ölçerek elde ettiği dünyanın cevresinin uzunluğunu vermiştir Rodoslu astronom Hipparkhos (İÖII yy) dünyadaki yerlerin konumunu belirlemek için ,günümüzde kullanılan enlem ve boylamların öncüsü olan cizgiler sistemi değiştirmiştir
Strabon (İÖ 63-İS,21),Cografya adlı 17 ciltlik yapıtında, Galya ve İngiltere'den İran'a , Karadeniz'den , Etopya'ya kadar yolculuklarını anlatmıştır Dolaştığı bölgeler ve bu bölgelerde yaşıyan insanlarda ilgili betimlemelerinde atlamalara , yanlışlıklara raslanırsada , betimlemelerini kalıcı olmayan , yapay olarak çizlmiş siyasal sınırlar içinde değil , dogal sınırlar (sıra daglar , akarsular gibi) içinde ele aldığı için bölgesel coğrafyanın kurucusu sayılmaktadır
İskenderiyeli Ptolemaios (İS 100-170) eski coğrafyacıların en ünlüsüdürBölgeleri boyutlarına göre sıfıflandıran , ayrıntılı alan incelemeleri yaparak fiziksel coğrafyayı sistemlemiştirEldeki bilgileri değerlendirerek çizdiği ve dünyanın o dönemde bilinen bölümünü içeren haritası gerçeğe çok yakındır 8 ciltlik Coğrafya Rehberi adlı yapında bilinen bütün yerlerin listesi, kendi bulduğu yönteme göre belirlediği enlem ve boylamlarıyla belirtniştir

KEŞİFLER ÇAĞI

Haçlı seferleri sırasında Avrupalılar , Avrupa dışındaki "dünya"yla ilgilenmeye başladılarsada , dünyanın bilinmeyen yerlerinin tanınmasına , Coğrafi betimlemeler yapılmasına , haritalar çizmesine ilgi , özellikle Rönesansta , "keşifler çağı" diye adlandırılan dönemde Bartolomu Diaz , Vasco De Gama ve Kristof Kolombun XV yy sonundaki gezileri sayesinde canlandı
Daha 1507'de Alman haritacı Martin Waldseemüler (1470 d 1521'e d ) Kuzey ve Güney Amerikayı içeren bir dünya haritası çizdi Yen, dünya için "Amerika" terimi ilk kez bu harita üstünde kullanıldı 15 yıl sonra Ferdinand Magellanın yol arkadaşları , dünyanın cevresini dolaşar yuvarlaklığını kanıtladılar Bu bilgi bazı ölcüm ve gözlemlerin daha doğru yapılmasını sağladı ; Hollandalı Gerardus Mercator gibi yeni kuşak haritacıların yetişmesine yol açtı Mercator , daha önce yapılanlara oranla çok daha doğru olan bir dizi harita yayınladı Bunların arasında özellikle , meridyen ve paralelleri birbirini dik kesen harita izdüşüm sistemini (sonradan adı verildi) kullanarak çizdiği ünlü deniz yolları haritası (1569) da vardıAma coğrafyayı bir bilim dalı olarak canlandıran , Bernhardus Varenius (1622-50)oldu Geographia Generalis (Genel Coğrafya , 1650)
adlı yapıtında bölgesel coğrafya kavramını ortaya attı Yeryüzünü etkiliyen rüzgar , deniz , vb etmenleri ele alıp, nedenlerini ve etkilerini açıklamaya çalıştı Yapıtı 150 yıl süreyle temel çoğrafya kitabı olarak kullanıldı Kant , Goethe ve Montesquieu gibi XVIIIyy filozof ve yazarların , insan ile cevrenin karşılıklı etkileşmesini konu alan beşeri coğrafyayla ilgilendilersede , coğrafyanın gelişmesi XIXyy a kadar durdu ve coğrafya , bir ölcüde , yer bilimi özdeşleştirildi




TÜRK-İSLAM TARİHİNDE KEŞİFLER
İslamiyeti kabullerinde önce Orta Asya’da Türkler’in coğrafya bilimine katkıları ve coğrafya bilgi düzeyleri yeterince bilinmiyorBununla birlikte,dünyanın en eski uygarlık bölgelerinden birinde yaşayan ve çevrelerindeki öteki kültür alanlarıyla sıkı ilişkilerde bulunan eski türk boylarının da,özellikle hareketleri ve yayıldıkların alanın genişligi nedeniyle oldukça zengin bir coğrafi bilgi dağarcığına sahip oldukları varsayılabılırİslamiyetten sonra Antikçağ’ın yunanca klasik coğrafya yanıtlarının arapça cevirileriyle de tanışan bazı türk bilginleri gerek genel coğrafya gerekse ülkeler coğrafyasına önemli katkılarda bulunmuşlar ,hatta yerbilimleri ancak XIXyy sonlarında ortaya konan ve benimsenen bazı temel ilkelerini daha o zamanlarda biraz degişik tarzda olmakla beraber,ifade etmişlerdirBunların arasında özellikle Biruni ve çagdaş İbn Sina’yı saymak gerekirHive doğumlu bir tüek oplduğu halde,o dönemde bilim dili sayılması nedeniyle arapça yazan çok yönlü bir bilgin olan Biruni dünyanın ekseni çevresinde döndüğünü belirtmiş,birçok yer için sağlıklı enlem ve boylam ölçmeleri yapmışve bu arada Indus vadisinin eskiden denizle kaplı bir havza olduğu gibi,zamanın çok ilerisinde görüşler ifade etmiştir
Anadolu’ya yerleşen Türkler,bu ülkelerin Antikçag’da bilimsel coğrafyayı kuran ve yapıtlar verenlerin yurdu olmasına karşın,genelde bu eski kaynaklardan ancak dolylı ve çok sınırlı ölçüde yararlanmışlardırOsmanlılar döneminde ise,asıl anlamlarıyla coğrafya özellikle hükümdarların tutumuna bağlı olarak ancak zaman zaman parlak dönemler yaşamıştırBunlardan biri,coğrafya ya ve haritalara da ilgi duyan Fatih Sultan Mehmet dönemidirBu dönemde Ptolemaios’un Coğrafya’sı Bizans’ta saklanmış yunanca bir kopyadan türkçeye çevrilmiş bu yapıtın italyanca manzum çeviriside ,çevirmen tarafından Fatih’e ithaf edilmiştirFatih ayrıca İstanbul’un bir haritasını da hazırlatmıştır
XVIyy’da Deniz coğrafyacıları ile parlak bir dönem yaşanmıştırİmparatorluğun en geniş sınırlarına ulaştığı bu dönemde Piri Reis (1465-1554) Atlas okyanusu’nun iki kıyısındaki ülkeleri gösteren ve tasvir eden ünlü haritasını,1513’te Selim I’e ,1521’de yazdığı ve 1525’te genişlettiği Kitab-ı bahriye’sini de Kanuni Sultan Süleyman’a sunmuşturGenel coğrafya bilgileri ile başlayıp ülke tasvirleri ile devam eden ve haritalarda içeren bu yapıt,günümüzde güvenilir eski bir kaynak olarak deger taşırKatip Çelebi’nin coğrafya bakımından önemli bir başka yapıtı ,Ortelius’tan alınma haritalar’da içeren Atlas minor çevresidirXVIIyy’da türk coğrafyasının çok daha farklı olmakla birlikte ikinci büyük adı Evliya Çelebi’dirPek çok ülke dolaşan Evliya Çelebi gördüklerini ve duyduklarını bazen biraz abartarak ünlü Seyahatname’sinde yazmıştırXVIIyyson yarısında türk coğrafyasına katkıları olan bir bilim adamı da Coğrafya kebir yada Tercüme-i Atlas major adıyla bilinen Atlas major ‘un bazı eklerle çevirisini gerçekleştiren Ebu Bahir bin Behram-üd Cihannüma’dirBu dönemde Cihannüma coğrafyaya meraklı olan ve hatta bu nedenle kendine “İbrahim-ülcoğrafi”diyen İbrahim Müteferrika tarafından özenle ve bazı haritalar da eklenerek yeniden basılmıştırAynı dönemin bazı coğrafi konulara da değinen tanınmış bir başka yapıtı da ,Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetname’sidirGene aynı Dönemde Varenuis’un ünlü Geografia generalis’i (1650’de)çok geç de olsa türkçeye çevirmiştirO tarihlerde yabancıların yurt içindeki bilimsel araştırmaları bile türkçeye çevrilerek değerlendirilmemiştirBu durum ,İstanbul Darülfünunu edebiyat fakültesi ‘nde bir coğrafya bölümünün ve araştırmaya yönelik Coğrafya darülmesai Müdürlüğüne alman coğrafyacası EObst’un atanması ve bölüm kadrosunda dış ülkelerde çoğrafya eğitimi görmüş kişilerin görev almasıyla ,Türkiye’de çağdaş coğrafyanın temelleri atılmıştırCumhuriyet döneminde türk coğrafyasında ,1924 yılında İbrahim Hakkı’nın (Akyol),Fransa’dan cağrılan Lefebvre’in,onun ardından Chaput’un niyahet 1933 üniversite reforumdan sonra ,yurt dışında eğitim görmüş genç elemanların coğrafya bölümünde öğretime katılmalarıyla hızla gelişmeler başlamıştırBu gelişme ,1935 ’te Ankara’da Dil ve tarih –coğrafya fakültesi’nde alman coğrafyacı HLouis’in başkanlığında ikinci bir coğrafya bölümü açılması ,1941 ‘de Türk coğrafya kurumu ‘nun kurulması ,araştıma calışmalarını duyuran türkçe ve yabancı dilde coğrafya dergilerinin yayımlamaya başlaması ,ayrıca Atatürk ,İzmir ve Fırat üniversitelerinde coğrafya bölümünün açılması,Istanbul’da deniz bilimleri ve coğrafya enstitüsü’nün kurulması ,çok sayıda temel ders kitabı ve araştırmanın yayimlanması ile giderek daha da hızlanmış ve böylece türk coğrafyası günümüz düzeyine ulaşmıştır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.