Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
beşeri, coğrafyası or lise, sınıf, türkiyenin

Türkiye'nin Beşeri Coğrafyası/lise 3 Sınıf

Eski 05-21-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Türkiye'nin Beşeri Coğrafyası/lise 3 Sınıf



Türkiye'nin Beşeri Coğrafyası

NÜFUS

Nüfus, belirli bir yerde yaşayan insan sayısını ifade eder

NÜFUS ARTIŞI

Doğum oranı ile ölüm oranı arasındaki fark nüfus artışını gösterir Bir ülkede doğum oranı fazla, ölüm oranı az ise nüfus artışı meydana gelir Ölüm oranı doğum oranından fazla olursa, nüfusta azalma meydana gelir Genellikle az gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızı fazla, gelişmiş ülkelerde ise nüfus artış hızı azdır Nüfus artış hızı ile kalkınma hızı arasında bir ilişki bulunmaktadır Buna göre;
  • Nüfus artış hızı kalkınma hızından yüksek ise, ülkenin gelişimi yavaşlar veya geriler
  • Nüfus artış hızı kalkınma hızından düşük ise, ülkenin gelişimi artar
Nüfus artışının olumlu sonuçları olduğu gibi, olumsuz sonuçları da olabilmektedir a Nüfus artışının olumlu sonuçları
  • Üretim artar
  • Vergi gelirleri artar
  • Mal ve hizmetlere talep artar
  • Yeni endüstri dalları doğar
  • İşçi ücretleri ucuzlar
  • İhracatta rekabet kolaylaşır
b Nüfus artışının olumsuz sonuçları
  • İşsizlik artar
  • Kalkınma hızı düşer
  • Kişi başına düşen milli gelir azalır
  • Tasarruflar azalır
  • Tüketim artar
  • İç ve dış göçler artar
  • İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanması zorlaşır
  • İhracat azalır
  • Demoğrafik (nüfusa bağlı) yatırımlar artar
  • Çevre kirlenmesi artar
  • Belediye hizmetleri zorlaşır
TÜRKİYE’DE NÜFUS SAYIMLARI VE SONUÇLARI

Nüfusla ilgili bilgiler, genellikle nüfus sayımı sonuçlarından elde edilir Bu sayımlarla nüfusun sayısı, meslek grupları, yaş durumu, eğitim, ailedeki nüfus sayısı, kadın - erkek nüfusu, nüfus artış hızı gibi bilgiler elde edilebilir Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında, en son nüfus sayımı ise, 22 Ekim 2000 tarihinde yapılmıştır
  • 1927 - 2000 yılları arasında nüfus yoğunluğu ve miktarı sürekli artmıştır
  • 1927 yılında 13,6 milyon olan nüfus, 1997 yılında 62,8 milyona yükselmiş, 2000 yılındaki son sayımda 70 milyon civarında olmuştur
  • Nüfus artış hızı en az 1940 - 1945 yılları arasında, en fazla 1955 - 1960 yılları arasında gerçekleşmiştir
TÜRKİYE’DE NÜFUSUN DAĞILIŞI

Türkiye’deki coğrafi bölgeler, bölümler ve yöreler arasında nüfus miktarı ve yoğunluğu yönünden önemli farklar bulunmaktadır Türkiye’de nüfusun farklı dağılışında etkili olan faktörler şunlardır:
1 Fiziki Faktörler a İklim özellikleri: Ülkemizde nüfusun yoğun olduğu yerlerin, genelde kıyı bölgeler olmasında ılıman iklimin büyük etkisi vardır Kurak ve kışları aşırı soğuk geçen yerlerde nüfus fazla yoğun değildir b Yerşekilleri: Ülkemizde yüksek ve engebeli yerlerde nüfus azdır Doğu Anadolu Bölgesi, Taşeli plâ-tosu, Menteşe yöresi gibi yerler bunlara örnek verilebilir c Toprak özellikleri: Verimli toprakların bulunduğu alanlar (Çukurova, Gediz, B Menderes) nüfusça kalabalık iken, Tuz Gölü çevresi gibi yerlerde verimsiz topraklar bulunduğundan nüfus çok azdır 2 Beşeri Faktörler a Sanayileşme: Bütün Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de, sanayileşmenin arttığı yerlerde nüfus yoğunluğu artmıştır İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, Adana ve İzmir buna örnektir b Tarım: Tarımın geliştiği yerler yoğun nüfusludur Çukurova, Gediz, Bafra ve Çarşamba ovaları çevresi gibi c Yeraltı kaynakları: Madenlerin veya enerji kaynaklarının işletilmesinde yoğun nüfusa ihtiyaç olduğundan, bu alanlarda da nüfus fazladır Zonguldak, Soma, Elbistan buna örnektir d Turizm: Ülkemizde, Ege ve Akdeniz kıyılarındaki merkezlerde turizmden dolayı nüfus yoğunlaşmıştır e Ulaşım: Ulaşım yolları kavşağında bulunan illerimizin nüfusu artmıştır Eskişehir, Ankara, Kayseri, İstanbul gibi illerin gelişmesinde, ulaşım yolları üzerinde bulunmaları da etkili olmuştur

NÜFUS YOĞUNLUĞU


1 Aritmetik Nüfus Yoğunluğu


Bir ülke veya bölgedeki toplam nüfusun, o ülke veya bölgenin yüzölçümüne bölünmesiyle elde edilen sayıya, aritmetik nüfus yoğunluğu denir Türkiye’nin yüzölçümü (izdüşüm alanı olarak) 779452 km2, toplam nüfusu da 62865574 (1997) dir Buna göre, Türkiye’nin aritmetik nüfus yoğunluğu, 1997 yılına göre yaklaşık olarak 81'dir Ancak, bu yoğunluk çok kaba olarak nüfusun dağılışını gösterir ve sadece ülkelerin nüfus yoğunluklarını kıyaslamak için kullanılır Oysa il ve ilçelerin nüfusları ve yüzölçümleri dikkate alınarak yapılan aritmetik yoğunluk, gerçeğe daha yakın rakamlar vermektedir

2 Tarımsal Nüfus Yoğunluğu

Bir ülkede veya herhangi bir sahada, tarım ve hayvancılıkla geçinen nüfusun, tarımsal alana bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğuna tarımsal nüfus yoğunluğu denir Bu yöntem, aritmetik nüfus yoğunluğuna göre, daha gerçekçidir Türkiye’de tarımsal nüfus yoğunluğu bölge ve iller arasında farklılık gösterir Bunda yerşekillerinin dağlık ve ovalık olmasıyla, tarımda çalışan nüfusun miktarı etkili olmaktadır Genel olarak, tarımsal nüfus yoğunluğu, dağlık alanlarımızda fazla, geniş tarımsal ovalarımızda ise düşüktür 3 Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu Toplam nüfusun, ekili - dikili alanlara bölünmesiyle ortaya çıkan yoğunluğa fizyolojik nüfus yoğunluğu denilmektedir

TÜRKİYE NÜFUSUNUN ÖZELLİKLERİ
(NÜFUS YAPISI)


Bir ülke nüfusunun cinsiyet, yaş, eğitim, ekonomik durumu gibi özellikleri o ülkenin nüfus yapısını gösterir 1 Nüfusun yaş grupları ve cinsiyetlere göre dağılımı • Nüfusun yaş durumu Nüfus, yaş gruplarına göre, genç, olgun ve yaşlı olmak üzere 3 kısma ayrılır 0 - 14  Genç nüfus 15 - 64  Olgun nüfus 65 + …  Yaşlı nüfus Bu sınıflamaya göre, Türkiye nüfusunun 1990 yılında yaş gruplarına göre dağılımı şu şekildedir:
Yaş Grubu Toplam Nüfus içinde oran% 0-14 32,2 15-64 59,7 65ve üzeri 4,1
Buna göre, ülkemizde genç nüfus fazla, yaşlı nüfus azdır Bunun en önemli nedeni olarak doğum oranının fazlalığı söylenebilir Türkiye’de, 0 - 14 yaş grubundakilerin fazla olması beslenme, giyinme ve eğitim ihtiyaçlarının gözönüne alınması gerektirmektedir Bu alanda yapılan yatırımlara demoğrafik yatırımlar denir Gelişmiş ülkelerde genç nüfusun azlığı nedeni ile bu yatırımlar toplam yatırımların % 12,5'ini oluştururken, bu oran az gelişmiş ülkelerde % 42'ye kadar çıkmakta, bu da gelişme hızlarını azaltmaktadır Çalışan nüfusun, bakımına muhtaç olduğu için, 0 - 14 ile 65 ve üzeri yaş grubuna aynı zamanda bağımlı nüfus denilmektedir Bağımlı nüfus oranı, gelişmiş ülkelerde az iken, az gelişmiş ülkelerde fazladır Türkiye’de 1935 ve 1990 yılları nüfus grafikleri 1935 yılı Türkiye nüfus grafiği: Bu grafik, Türkiye’nin gelişmekte olduğunu gösterir 0 - 4 yaş grubunun oluşturduğu tabanın çok geniş olması, doğum oranının çok yüksek olduğunu göstermektedir 1990 yılı Türkiye nüfus grafiği: Bu grafikten de, Türkiye’nin gelişmekte olduğu anlaşılmaktadır Ancak, 0 - 4 yaş grubu, 1935 yılına göre daha dardır Bu da ülkemizde doğum oranının azaldığını göstermektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Türkiye'nin Beşeri Coğrafyası/lise 3 Sınıf

Eski 05-31-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Türkiye'nin Beşeri Coğrafyası/lise 3 Sınıf



TÜRKİYE'NİN BEŞERÎ COĞRAFYASI

NÜFUS

Nüfus, belirli bir yerde yaşayan insan sayısını ifade eder

NÜFUS ARTIŞI

Doğum oranı ile ölüm oranı arasındaki fark nüfus artışını gösterir Bir ülkede doğum oranı fazla, ölüm oranı az ise nüfus artışı meydana gelir Ölüm oranı doğum oranından fazla olursa, nüfusta azalma meydana gelir Genellikle az gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızı fazla, gelişmiş ülkelerde ise nüfus artış hızı azdır
  • Nüfus artış hızı kalkınma hızından yüksek ise, ülkenin gelişimi yavaşlar veya geriler
  • Nüfus artış hızı kalkınma hızından düşük ise, ülkenin gelişimi artar
Nüfus artışının olumlu sonuçları olduğu gibi, olumsuz sonuçları da olabilmektedir

TÜRKİYE’DE NÜFUS SAYIMLARI VE SONUÇLARI


Nüfusla ilgili bilgiler, genellikle nüfus sayımı sonuçlarından elde edilir Bu sayımlarla nüfusun sayısı, meslek grupları, yaş durumu, eğitim, ailedeki nüfus sayısı, kadın - erkek nüfusu, nüfus artış hızı gibi bilgiler elde edilebilir Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında, en son nüfus sayımı ise, 22 Ekim 2000 tarihinde yapılmıştır
  • 1927 - 2000 yılları arasında nüfus yoğunluğu ve miktarı sürekli artmıştır
  • 1927 yılında 13,6 milyon olan nüfus, 1997 yılında 62,8 milyona yükselmiş, 2000 yılındaki son sayımda 70 milyon civarında olmuştur
  • Nüfus artış hızı en az 1940 - 1945 yılları arasında, en fazla 1955 - 1960 yılları arasında gerçekleşmiştir
TÜRKİYE’DE NÜFUSUN DAĞILIŞI

Türkiye’deki coğrafi bölgeler, bölümler ve yöreler arasında nüfus miktarı ve yoğunluğu yönünden önemli farklar bulunmaktadır Türkiye’de nüfusun farklı dağılışında etkili olan faktörler şunlardır:

1 Fiziki Faktörler

a İklim özellikleri: Ülkemizde nüfusun yoğun olduğu yerlerin, genelde kıyı bölgeler olmasında ılıman iklimin büyük etkisi vardır Kurak ve kışları aşırı soğuk geçen yerlerde nüfus fazla yoğun değildir

b Yerşekilleri:
Ülkemizde yüksek ve engebeli yerlerde nüfus azdır Doğu Anadolu Bölgesi, Taşeli plâtosu, Menteşe yöresi gibi yerler bunlara örnek verilebilir


c Toprak özellikleri:
Verimli toprakların bulunduğu alanlar (Çukurova, Gediz, B Menderes) nüfusça kalabalık iken, Tuz Gölü çevresi gibi yerlerde verimsiz topraklar bulunduğundan nüfus çok azdır


2 Beşeri Faktörler

a Sanayileşme: Bütün Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de, sanayileşmenin arttığı yerlerde nüfus yoğunluğu artmıştır İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, Adana ve İzmir buna örnektir

b Tarım:
Tarımın geliştiği yerler yoğun nüfusludur Çukurova, Gediz, Bafra ve Çarşamba ovaları çevresi gibi


c Yeraltı kaynakları:
Madenlerin veya enerji kaynaklarının işletilmesinde yoğun nüfusa ihtiyaç olduğundan, bu alanlarda da nüfus fazladır Zonguldak, Soma, Elbistan buna örnektir


d Turizm:
Ülkemizde, Ege ve Akdeniz kıyılarındaki merkezlerde turizmden dolayı nüfus yoğunlaşmıştır


e Ulaşım:
Ulaşım yolları kavşağında bulunan illerimizin nüfusu artmıştır Eskişehir, Ankara, Kayseri, İstanbul gibi illerin gelişmesinde, ulaşım yolları üzerinde bulunmaları da etkili olmuştur


NÜFUS YOĞUNLUĞU

1 Aritmetik Nüfus Yoğunluğu

Bir ülke veya bölgedeki toplam nüfusun, o ülke veya bölgenin yüzölçümüne bölünmesiyle elde edilen sayıya, aritmetik nüfus yoğunluğu denir Türkiye’nin aritmetik nüfus yoğunluğu, 2000 yılında gerçek alana göre 83,3 iz düşüm alana göre 87,5'tir
Ancak, bu yoğunluk çok kaba olarak nüfusun dağılışını gösterir ve sadece ülkelerin nüfus yoğunluklarını kıyaslamak için kullanılır

2 Tarımsal Nüfus Yoğunluğu

Bir ülkede veya herhangi bir sahada, tarım ve hayvancılıkla geçinen nüfusun, tarımsal alana bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğuna tarımsal nüfus yoğunluğu denir Bu yöntem, aritmetik nüfus yoğunluğuna göre, daha gerçekçidir Genel olarak, tarımsal nüfus yoğunluğu, dağlık alanlarımızda fazla, geniş tarımsal ovalarımızda ise düşüktür

3 Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu

Toplam nüfusun, ekili - dikili alanlara bölünmesiyle ortaya çıkan yoğunluğa fizyolojik nüfus yoğunluğu denilmektedir

TÜRKİYE NÜFUSUNUN ÖZELLİKLERİ (NÜFUS YAPISI)

Bir ülke nüfusunun cinsiyet, yaş, eğitim, ekonomik durumu gibi özellikleri o ülkenin nüfus yapısını gösterir

1 Nüfusun yaş grupları ve cinsiyetlere göre dağılımı

• Nüfusun yaş durumu

Nüfus, yaş gruplarına göre, genç, olgun ve yaşlı olmak üzere 3 kısma ayrılır
0 - 14 ® Genç nüfus
15 - 64 ® Olgun nüfus
65 + … ® Yaşlı nüfus
Bu sınıflamaya göre, Türkiye nüfusunun 1990 yılında yaş gruplarına göre dağılımı şu şekildedir:

Buna göre, ülkemizde genç nüfus fazla, yaşlı nüfus azdır Bunun en önemli nedeni olarak doğum oranının fazlalığı söylenebilir
Türkiye’de, 0 - 14 yaş grubundakilerin fazla olması beslenme, giyinme ve eğitim ihtiyaçlarının gözönüne alınması gerektirmektedir Bu alanda yapılan yatırımlara demoğrafik yatırımlar denir
Çalışan nüfusun, bakımına muhtaç olduğu için, 0 - 14 ile 65 ve üzeri yaş grubuna aynı zamanda bağımlı nüfus denilmektedir Bağımlı nüfus oranı, gelişmiş ülkelerde az iken, az gelişmiş ülkelerde fazladır

Türkiye’de 1955 ve 2000 yılları nüfus grafikleri

1955 yılı Türkiye nüfus grafiği: Bu grafik, Türkiye’nin gelişmekte olduğunu gösterir 0 - 4 yaş grubunun oluşturduğu tabanın çok geniş olması, doğum oranının çok yüksek olduğunu göstermektedir

2000 yılı Türkiye nüfus grafiği: Bu grafikten de, Türkiye’nin gelişmekte olduğu anlaşılmaktadır Ancak, 0 - 4 yaş grubu, 1955 yılına göre daha dardır Bu da ülkemizde doğum oranının azaldığını göstermektedir


• Nüfusun cinsiyet durumu

1945 yılındaki sayıma kadar, ülkemizde kadın nüfusunun erkek nüfustan daha fazla olduğunu görüyoruz Bu durumda, Kurtuluş Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı tehlikesi etkili olmuştur Fakat, 1945'ten sonra erkek nüfusu kadın nüfusunu geçmiştir Şu anda erkek nüfus % 1,2 oranında fazlalık gösterir
Türkiye’de dışarıdan göç alan İstanbul, Ankara, İzmir gibi merkezlerde erkek nüfus fazla iken, dışarıya göç veren Trabzon, Tokat, Yozgat gibi merkezlerde kadın nüfusu daha fazladır

2 Aktif Nüfus

Aktif nüfus, çalışan nüfus veya faal nüfus olarak da adlandırılır
15 - 64 yaş arasındaki nüfusa çalışma çağındaki nüfus denilmektedir Bu nüfusun hepsi bir işte çalışmaktadır Çalışabilecek yaştaki nüfus içinde, çalışan nüfus oranı ne kadar çoksa, işsizlik oranı o kadar azdır Genellikle, sanayileşmiş ve buna bağlı olarak gelişmiş ülkelerde işsizlik az iken, az gelişmiş ülkelerde işsizlik fazladır


3 Çalışan nüfusun ekonomik faaliyet kollarına göre dağılımı

Ekonomik faaliyetler üç büyük gruba ayrılır Bunlar
  • Tarım (Tarım, hayvancılık, ormancılık, vs)
  • Sanayi (Endüstri, madencilik, vs)
  • Hizmet (İnşaat, ticaret, turizm, vs) sektörleridir
Az gelişmiş ülkelerde, toplam çalışan nüfusun % 90'a yakını tarımsal nüfus özelliği taşır
Gelişmiş ülkelerde ise tarımsal nüfus % 10 civarındadır Diğer nüfus, hizmet ve sanayi sektöründe çalışmaktadır
Gelişmekte olan ülkelerde, sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfus, gelişmiş ülkelere göre daha azdır

Türkiye’de nüfusun 1927 - 2000 yılları arasındaki sektörel dağılımı
Sanayi ve hizmet sektöründeki nüfusun büyük bölümü, Marmara Bölgesi’ndeki Çatalca - Kocaeli ve Güney Marmara bölümlerinde yoğunlaşmıştır İzmir, Ankara, Eskişehir, Adana, Mersin, Zonguldak, Ereğli, Karabük, Gazi Antep, Kayseri, Denizli, Konya gibi illerde sanayi nüfusu yoğundur

4 Nüfusun Eğitim Durumu

6 yaşını bitiren nüfusa, tüm Dünya’da eğitim verilmeye çalışılır Eğitim okur - yazarlık, ilköğretim, lise ve üniversite olmak üzere sınıflandırılabilir
1990 yılına göre, Türkiye’deki faal nüfusun % 55'e yakınını ilkokul mezunları, % 7,4'e yakınını okur - yazar, % 5'e yakınını ortaokul ve lise mezunları, % 4'ünü de üniversite mezunları oluşturmaktadır

5 Nüfusun Kırsal - Kentsel Durumu

Türkiye’de nüfusu 10000'den az olan yerleşmelere kır nüfusu, fazla olan yerleşmelere de kent nüfusu denilmektedir


2000 yılındaki sayımda kent nüfusu % 65,01'e ulaşmıştır Bu sonuç, ülkemizde sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfusun arttığını göstermektedir Yukarıdaki grafikler, Türkiye'nin kentsel ve kırsal nüfus değişimlerini daha iyi ifade etmektedir Dikkatle inceleyiniz

NÜFUS HAREKETLERİ (GÖÇLER)


İnsanların, doğdukları yerden başka yerlere geçici ya da sürekli olmak üzere taşınmasına göç denir

A İÇ GÖÇLER

Ülke içerisinde, nüfusun yer değiştirmesine iç göç denir İç göçlerle bir ülkenin toplam nüfusunda değişme olmaz Sadece, bölgelerin ve illerin nüfusunda artma ya da azalma meydana gelir
İç göçler, sürekli ve mevsimlik göçler olmak üzere ikiye ayrılır

1 Sürekli İç Göçler

Ülke içerisinde yer değiştiren insanların, göç ettikleri yerlere yerleşmesiyle gerçekleşir Türkiye’de, Cumhuriyetin başlangıcından günümüze kadar, özellikle kırsal alanlardan kentlere doğru hızlı bir göç olayı görülmektedir


İç göçün nedenleri
  • Kırsal alanlardaki hızlı nüfus artışı
  • Miras yoluyla tarım alanlarının daralması ve ailelerin geçimini karşılamaması
  • Tarım alanlarının yetersiz gelmesi ve erozyonun artmasıyla toprağın verimsiz hale gelmesi
  • Tarımda makineleşmenin artması ve buna bağlı olarak tarımsal işgücünün azalması
  • Kırsal kesimde iş imkanlarının sınırlı olması
  • Ekonomik istikrarsızlık ve sosyal problemler
  • Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği
  • İklim ve yerşekillerinin olumsuz etkileri
  • Kentlerde sanayinin gelişmiş olmasından dolayı iş olanaklarının fazlalığı
  • Kentlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlığı
İç göç, özellikle Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerindeki illerde daha fazla olmaktadır

Yüksek oranda göç alan şehirlerin başlıcaları şunlardır:

İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Şanlı Urfa, Antalya, Mersin, Konya, Samsun, Gazi Antep, Diyarbakır gibi illerdir İç göç, ülkemizde özellikle sanayileşmiş merkezlere daha fazla olmaktadır

2 Mevsimlik İç Göçler

Kırsal kesimdeki bazı ailelerin büyük şehirlere, tarımın yoğun olarak yapıldığı yerlere, yaz turizminin geliştiği yerlere bir müddet çalışmak üzere göç etmeleri ile gerçekleşir
Yaylaya çıkma olayı da mevsimlik göçler içerisinde yer alır Mevsimlik göçlerle Adana, Mersin, Hatay, Aydın, Muğla, Antalya gibi merkezlerde, yaz ile kış mevsimleri arasındaki nüfus miktarlarında önemli değişmeler olmaktadır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Türkiye'nin Beşeri Coğrafyası/lise 3 Sınıf

Eski 05-31-2009   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Türkiye'nin Beşeri Coğrafyası/lise 3 Sınıf



B DIŞ GÖÇLER

Bir ülkeden diğer bir ülkeye yapılan göçlere dış göç denir

Dış göçler ve Türkiye

Ülkemize 1923 - 1989 yılları arasında çoğu Balkan ülkelerinden olmak üzere 2,2 milyon göç olmuştur Bu sayı nüfusumuzun % 5'ini oluşturur
1950'den sonra, başta Almanya olmak üzere yurt dışına işçi gitmeye başlamıştır Bugün Fransa, Belçika, Hollanda, İngiltere, İsveç, ABD, Avustralya, Libya, S Arabistan, Kuveyt ve Orta Asya ülkelerinde işçilerimiz bulunmaktadır

1961 - 1986 yılları arasında Türkiye'den
yurtdışına yapılan resmi işçi göçü

Türkiye’den yurt dışına göç sonucunda;
  • Ülkemize giren işçi dövizi artmıştır
  • Ülke turizminin gelişmesi sağlanmıştır
  • Türk ticaretinin yaklaşık % 20 sine kaynak sağlanmıştır
  • Artan nüfusun işsizlik sorununa kısmen çözüm bulunmuştur
YERLEŞME

İnsanların, çok farklı türdeki konutlarda, yaşamlarını toplu ya da dağınık şekilde sürdürmelerine yerleşme denir

YERLEŞME ÇEŞİTLERİ

A KIRSAL YERLEŞME

Türkiye’de, nüfusu 10000'in altında olan yerleşmelere denmektedir Kır yerleşmeleri, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin birlikte yapıldığı ya da ön plana çıktığı yerleşmelerdir Kırsal yerleşmelerin bazılarında yerleşik hayat tarzı (köy gibi), bazılarında konar - göçerlik veya yaylacılık gibi yarı yerleşik tarz görülür

Kırsal kesimde yerleşmeler toplu ve dağınık olmak üzere ikiye ayrılır


Toplu Yerleşme:
Evlerin birbirine yakın olduğu yerleşme biçimidir Suyun az olduğu yerlerde ve arazinin düz olduğu ovalık alanlarda insanlar toplu olarak yerleşmişlerdir Türkiye’de İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde su kaynakları az olduğu için toplu yerleşmeler fazladır

Dağınık Yerleşme:
Suyun (yağışların) bol olduğu yerlerde, arızalı ve eğimli bölgelerde, evlerin birbirinden uzak olduğu bahçeler içerisinde insanlar dağınık olarak yerleşmişlerdir Türkiye’de

Karadeniz Bölgesi
, dağınık yerleşmenin en yaygın olarak görüldüğü yerdir Dağınık yerleşmede su fazlalığı ve yerşekillerinin engebeliliği etkilidir


Kırsal yerleşme çeşitleri

a Köy altı yerleşmeleri: Çiftlik, mezra, kom, divan, oba, yayla gibi yerleşmelere denir Bunlar köylerden küçüktür Daha çok, hayvancılık amaçlı veya yazları serinlemek amacıyla kurulmuştur Doğu Anadolu, G Doğu Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde yaygındır

b Köyler


c Bucak ve nahiyeler


Kırsal meskenlerin yapımında kullanılan malzemeler doğal çevre ile yakından ilişkilidir

Çevrede taş malzemeler yaygınsa konutlarda taş kullanılır Ormanlık yörelerde meskenlerde daha çok ahşap kullanılır Taş ve ahşap malzemenin bulunmadığı yarı kurak bölgelerde, meskenlerde kerpiç malzeme kullanılır
  • Taş meskenler: Köylerimizde çok rastlanan mesken tiplerinden biri olup, daha çok Akdeniz, Ege ve Doğu Anadolu bölgelerinde rastlanır
  • Ahşap meskenler: Ahşap köy meskenlerinin en yoğun olduğu yerler ormanlık yörelerimizdir Daha çok, Karadeniz, Akdeniz, Ege ve Güney Marmara’da yaygındır
  • Kerpiç meskenler: Ülkemizde İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak görülür
B KENTSEL YERLEŞME (ŞEHİRLER)

Türkiye’de, nüfusu 10000 den fazla olan yerleşmelere kentsel yerleşme denmektedir 1935'e kadar nüfusun % 80'i köylerde otururken, kent nüfusu % 20'sini oluşturuyordu 2000 yılında yapılan sayım sonuçlarına göre, ise nüfusun % 65,01'i kentlerde % 34,99'u kırsal kesimde toplanmıştır

Türkiye’de kentleşme hızı sanayileşme hızından daha yüksektir

Bu durum gecekondulaşma gibi bir çok problemi beraberinde getirmiştir 1997 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre, kentleşme oranının en yüksek olduğu bölge Marmara’dır Bu durum, bölgenin çok göç aldığını ve sanayileşmede ileri gittiğini gösterir Marmara’yı, Ege, İç Anadolu, Akdeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgeleri takip eder Kentleşme oranı en az Karadeniz Bölgesi’nde görülür

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.