Şengül Şirin
|
Dış Güçler Ve Etkileri
Dış Güçler ve Etkileri
Faaliyetleri için gerekli olan enerjiyi Güneş’ten alan güçlerdir Dış güçler çeşitli yollarla yerkabuğunu şekillendirirler Dış güçler, akarsular, rüzgarlar, buzullar ve deniz suyunun hareketleridir
Dış güçlerin etkisiyle yeryüzünde bir takım olaylar gerçekleşir Bu olaylar aşağıda sırlanmıştır - Taşların çözülmesi
- Toprak oluşumu
- Toprak kayması ve göçme (heyelan)
- Erozyon
Taşların Çözülmesi
Yerkabuğunu oluşturan taşlar, iklimin ve canlıların etkisiyle parçalanıp, ufalanırlar Taşların çözülmesinde taşın cinsi de etkili olmaktadır
Taşların çözülmesi fiziksel ve kimyasal yolla iki şekilde gerçekleşir:- Fiziksel (Mekanik) Çözülme
- Kimyasal Çözülme
UYARI : Kaya çatlaklarındaki bitkilerin, köklerini daha derinlere salması sonucunda kayalar parçalanır ve ufalanır Bu tür çözülme, fiziksel çözülmeyi artırıcı etki yapar Ayrıca bitki köklerinden salgılanan özsular taşlarda kimyasal çözülmeye neden olur
Fiziksel (Mekanik) Çözülme
Taşların fiziksel etkiler sonucunda küçük parçalara ayrılmasına denir Fiziksel çözülme, taşları oluşturan minerallerin kimyasal yapısında herhangi bir değişikliğe neden olmaz
UYARI : Fiziksel (mekanik) çözülme, kurak, yarı kurak ve soğuk bölgelerde belirgindir
Fiziksel (Mekanik) çözülme üç şekilde olur :- Güneşlenme yolu ile fiziksel çözülme : Gece ile gündüz, yaz ile kış arasındaki sıcaklık farklarının fazla olduğu yarı kurak ve kurak bölgelerde görülür
Gündüz, güneşlenme ve ısınmanın etkisiyle taşları oluşturan minerallerin etkisiyle taşları oluşturan minerallerin hacimleri genişler Gece, sıcaklık farklarının fazla olduğu yarı kurak ve kurak bölgelerde görülür Gündüz, güneşlenme ve ısınmanın etkisiyle taşları oluşturan minerallerin hacimleri genişler Gece, sıcaklık düşünce minerallerin hacimleri yeniden küçülür Bu hacim değişikliği taşların parçalanmasına neden olur
- Buz çatlaması yolu ile fiziksel çözülme : Sıcaklığın çok zaman donma noktasına yakın olduğu ve yağışın yeter derecede olduğu yüksek dağlar ve yüksek enlemlerde görülen çözülme şeklidir
Yağışlardan sonra taşların delik, çatlak ve ince yarıklarına sular dolar Sıcaklık donma noktasına kadar düşünce, taşın içine sızmış olan sular donar Donan suyun hacmi genişlediği için basınç etkisiyle taşlar parçalanır ve çözülür
- Tuz çatlaması yolu ile fiziksel çözülme : Taşların tuzlu suları emmiş bulunduğu ve buharlaşmanın çok fazla olduğu çöl bölgelerinde görülür
Kurak bölgelerde buharlaşma ile kılcal taş çatlaklarından yeryüzüne yükselen tuzlu sular, yüzeye yaklaştıkça suyunu yitirir Çatlakların kenarında tuz billurlaşması olur Gece nemli geçerse, suyunu yitiren tuz billurları yeniden su alır ve hacmi genişler Basınç etkisiyle taşlar parçalanır ve çözülür
Kimyasal Çözülme
Kimyasal reaksiyonlar suya ihtiyaç duyduğunda ve sıcaklık reaksiyonu hızlandırdığından, sıcak ve nemli bölgelerde yaygın olan çözülme şeklidir Kaya tuzu, kalker gibi taşlar suda kolayca erirler Taşlar, kimyasal yolla parçalanıp ufalanırken kimyasal bileşimleri de değişir
UYARI : Kimyasal çözülme, ekvatoral, okyanus ve muson iklim bölgelerinde belirgindir
Toprak Oluşumu
Toprak, taşların ve organik maddelerin ayrışması ile oluşan, içinde belli oranda hava ve su bulunan, yerkabuğunun üstünü ince bir tabaka halinde saran örtüdür Toprağın içinde bulunan çeşitli organizmalar toprağın oluşumuna yardım eder Toprağın üstündeki organik maddece zengin bölüme humus adı verilir Toprak oluşumunu etkileyen etmenler :- İklim koşulları
- Ana kayanın özellikleri
- Bitki örtüsü
- Eğim koşulları
- Oluşum Süresi’dir
UYARI : Mekanik çözülmeyle toprak oluşumu zordur Kimyasal çözülmede ise toprak oluşumu daha kolaydır Örneğin çöllerde toprak oluşumunun yavaş olması kimyasal çözülmenin yetersiz olmasına bağlıdır
Toprak Horizonları
Yerkabuğu üstünde ince bir örtü halinde bulunan toprak, çeşitli katmanlardan oluşur Bu katmanlara horizon adı verilir Toprağın dört temel horizonu vardır
A Horizonu : Dış etkilerle iyice ayrışmış, organik maddeler bakımından zengin, en üstteki katmandır Tarımsal etkinlikler, bu katman üzerinde yapılmaktadır
B Horizonu : Suyun etkisiyle üst katmanda yıkanan minerallerin biriktirdiği katmandır
C Horizonu : İri parçalardan oluşan ve ana kayanın üzerinde bulunan katmandır
D Horizonu : Fiziksel ve kimyasal çözülmenin görülmediği, ana kayadan oluşan, en alt katmandır
Toprak Tipleri
Topraklar yeryüzünün çeşitli bölgelerinde farklı özellikler gösterir Bazıları mineraller bakımından, bazıları da humus bakımından zengindir
Topraklar oluştukları yerlere ve oluşumlarına göre iki ana bölümde toplanır :- Taşınmış Topraklar
- Yerli Topraklar
Taşınmış Topraklar
Akarsuların, rüzgarların, buzulların etkisiyle yüksek yerlerden, kopartılıp, taşınan ve çukur alanlarda biriktirilen malzeme üzerinde oluşan topraklardır
Akarsuların taşıyıp biriktirdiği maddeler, alüvyon, rüzgarların biriktirdiği maddeler lös, buzulların biriktirdikleri moren (buzultaş) adını alır
Taşınmış topraklar çeşitli yerlerden getirilip, farklı özellikteki taşların ufalanmasından oluştukları için mineral bakımından zengindir Bu nedenle çeşitli bitkilerin yetiştirilmesi için uygun, verimli topraklardır
Yerli Topraklar
Dış güçlerin etkisiyle yerli kaya üzerinde sonucunda oluşan topraklardır Özelliklerini belirleyen temel etkenler ana kayanın cinsi ve iklim koşullarıdır Yerli topraklar iki ana bölümde toplanır:- Nemli Bölge Toprakları
- Kurak Bölge Toprakları
Nemli Bölge Toprakları
Yağışın yeterli olduğu bölgelerde oluştukları için, mineral maddeler, tuz ve kireç toprağın alt katmanlarına taşınmıştır
Tundra Toprakları : Tundra ikliminin görüldüğü bölge topraklarıdır Yılın büyük bir bölümünde donmuş haldedir Yaz aylarında sadece yüzeyde ince bir tabaka halinde çözülme görülür Geniş bataklıklar oluşur Bitki örtüsü çok cılız olduğundan humus tabakası yoktur Verimsiz topraklardır Buralardaki kısa boylu ot, çalı ve yosunlara tundra adı verilir
Podzol Topraklar : Tayga adı verilen iğne yapraklı orman örtüsü altında oluşan, soğuk ve nemli bölge topraklarıdır Toprağın aşırı yıkanması nedeniyle organik maddelerin çoğu taşınmıştır Bu nedenle renkleri açıktır Bu tip topraklar Sibirya, Kuzey Avrupa ve Kanada’da yaygındır
Kahverengi Orman Toprakları : Yayvan yapraklı orman örtüsü altında oluşan, ılık ve nemli bölge topraklarıdır Kalın bir humus tabakası bulunur
Kırmızı Topraklar : Akdeniz ikliminin egemen olduğu bölgelerde kızılçam ve maki örtüsü altında gelişen topraklardır Demir oksitler bakımından zengin olduğu için, renkleri kırmızımsıdır Kalkerler üzerinde oluşanlara terra rossa adı verilir
Lateritler : Sıcak ve nemli bölge topraklarıdır Yağış ve sıcaklığın fazla olması nedeniyle çözülme ileri derecededir Buna bağlı olarak toprak kalınlığı fazladır Demiroksit ve alüminyum bakımından zengin olduğundan renkleri kızıla yakındır Topraktaki organik maddeler, mikroorganizmalar tarafından parçalandığı için toprak yüzeyinde humus yoktur
Kurak Bölge Toprakları
Yağışların az buna bağlı olarak bitki örtüsünün cılız olması nedeniyle bu topraklarda humus çok azdır Ayrıca yağışların azlığı nedeniyle toprak katmanları tam oluşmamıştır Kireç ve tuzlar bakımından zengin topraklardır Kurak bölge toprakları oluşturdukları iklim bölgesinin kuraklık derecesine göre farklılaşırlar
Çernozyemler : Nemli iklimden kurak iklime geçişte ilk görülen topraklardır Orta kuşağın yarı nemli alanlarında, uzun boylu çayır örtüsü altında oluşan bu topraklara kara topraklar da denir Organik madde yönünden zengin olan bu topraklar üzerinde, yoğun olarak tarım yapılır
Kestane ve Kahverenkli Step Toprakları : Orta kuşak karaların iç kısımlarındaki step alanlarının topraklarıdır Organik maddeler ince bir tabaka oluşturmaktadır Tahıl tarımına elverişli topraklardır
Çöl Toprakları : Çöllerde görülen, organik madde yönünden son derece fakir topraklardır Kireç ve tuzlar bakımından zengin topraklardır Renkleri açıktır Tarımsal değerleri bulunmaz
Türkiye’de Görülen Toprak Tipleri
Ilıman kuşakta yer alan Türkiye’de, iklim tiplerine ve zeminin yapısına bağlı olarak toprak tipleri çeşitlilik gösterir
Podzollar : İğne yapraklı orman örtüsü altında oluşan topraklardır Toprağın aşırı yıkanması nedeniyle organik maddelerin çoğu taşınmıştır Açık renkli topraklardır Çay tarımına uygun topraklardır
Kahverengi Orman Toprakları : Orman örtüsü altında oluşan topraklardır Humus yönünden zengindirler
Kırmızı Topraklar : Kızılçam ve maki örtüsü altında oluşan topraklardır Demir oksitler bakımından zengin olduğu için, renkleri kırmızımsıdır Kalkerler üzerinde oluşanlara terra rossa adı verilir Bu topraklar turunçgil tarımına en uygun topraklardır
Kestane ve Kahverenkli Step Toprakları : Yarı kurak iklim koşulları ve step bitki örtüsü altında oluşan topraklardır Yüksek sıcaklık nedeniyle kızılımsı renktedirler Zayıf bitki örtüsü nedeniyle organik maddeler ince bir örtü oluşturur Tahıl tarımına uygun topraklardır
Vertisoller : Genellikle kireç bakımından zengin, killi, marnlı tortullar üzerinde oluşan, toprak horizonlarının henüz gelişimini tamamlamadığı topraklardır Aşırı miktarda kil içeren vertisoller yağışlı dönemde çok su çeker, kurak dönemde aşırı su kabedip, çatlar
Litosoller : Dağlık alanlarda, eğimli yamaçlarda veya volkanik (genç bazalt platolarının bulunduğu) düzlüklerde görülen ana kayanın ufalanmış örtüsüdür Genelde derinliği 10 cm kadardır ve toprak horizonları gelişmemiştir
Alüvyal Topraklar : Akarsuların denize ulaştığı yerlerde görülür Çeşitli yerlerden taşınan, farklı özellikteki taşların ufalanması ile oluşan bu topraklar mineral yönünden zengin ve çok verimlidir
Toprak Kayması ve Göçme (Heyelan)
Toprağın, taşların ve tabakaların bulundukları yerlerden aşağılara doğru kayması ya da düşmesine toprak kayması ve göçmesi denir Ülkemizde bu olayların tümüne birden heyelan adı verilir Yerçekimi, yamaç zemin yapısı, eğim ve yağış koşulları heyelana neden olan etmenlerdir
UYARI : Heyelanın oluşumu yağışların fazla olduğu dönemlerde daha çok görülür
Yerçekimi : Heyelanı oluşturan en önemli etkendir Yerçekimi gücü sürtünme gücünden fazla olduğu zaman yamaçtaki cisimler aşağıya doğru kayar
Yamaç Zeminin Yapısı: Suyu emerek içerisinde tutan taş ve topraklar kayganlaşır Özellikle killi yapının yaygın olduğu yamaçlarda kil suyu içinde tuttuğu için heyelan daha sık görülür Kalker gibi suyu alt tabakalara geçiren taşların oluşturduğu yamaçlarda ise heyelan ender görülür
Eğim : Yamaç eğimi yerçekiminin etkisini artırıcı bir rol oynar Bu nedenle dik yamaçlarda heyelan olasılığı daha fazladır Ayrıca tabakalar yamaç eğimine uyum sağlamışsa, yani paralelse yer kayması kolaylaşır Yol, kanal, tünel ve baraj yapımları sırasında yamaç dengesinin bozulması, volkanizma, deprem gibi etkenler de heyelana neden olur
Yağış Koşulları :
Yağmur, kar suları tabakalar arasına sızarak toprağı kayganlaştırır, toprağı doygun hale getirir Böylece su ile doygun kütlelerin yamaç aşağı kayması kolaylaşır Heyelan genellikle yağışlardan sonra oluşur
Heyelanın Etkileri ve Korunma Yolları
Heyelan hemen her yıl can ve mal kaybına yol açmaktadır Ancak alınacak bir takım önlemlerle heyelanın etkileri azaltılabilir
Heyelanın Etkileri
İnsan ve hayvan ölümleri
Tarımsal hasar ve toprak kaybı
Bina hasarları
Ulaşım ve taşımacılığın aksaması
Heyelandan Korunma
Öncelikle heyelan tehlikesi olan yerlerde setler yapılmalı, yamaçlar ağaçlandırılmalıdır Ayrıca yol, kanal, tünel ve baraj yapımlarında yamacın bozulmamasına özen gösterilmelidir
Türkiye’de Heyalan
Türkiye’de heyelan sık görülen, doğal bir felakettir Türkiye’de arazinin çok engebeli olması toprak kaymalarını kolaylaştırmaktadır Bölgeden bölgeye farklılık gösteren heyelanların en sık görüldüğü bölgemiz Karadeniz’dir Bölgede arazi eğiminin fazla, yağışların bol ve killi yapının yaygın olması heyelanın sık görülmesine neden olur Ülkemizde ilkbahar aylarında görülen kar erimeleri ve yağışlar heyelan olaylarını artırır
Erozyon
Toprak örtüsünün, akarsuların, rüzgarların ve buzulların etkisiyle süpürülmesine erozyon denir Yeryüzünde eğim, toprak, su ve bitki örtüsü arasında doğal bir denge bulunmaktadır Bu dengenin bozulması erozyonu hızlandırıcı bir etki yapmaktadır Dış etkenler ya da arazinin yanlış kullanılması erozyona neden olmaktadır
UYARI : Eğim fazlalığı ve cılız bitki örtüsü erozyonu artıran en önemli etkenlerdir Bu nedenle kurak ve yarı kurak enlemlerde erozyon önemli bir sorundur
Dış Etkenler
Akarsu, rüzgar gibi dış güçlerin yapmış olduğu aşındırma sonucunda toprak örtüsü süpürülür ve başka yerlere taşınır Dış güçlerin etkisi bitki örtüsünün bulunmadığı ya da çok cılız olduğu yerlerde daha belirgindir Ayrıca eğimin fazla olduğu yerlerde sular daha kolay akışa geçerek toprak örtüsünün süpürülmesini hızlandırır
Arazinin Yanlış Kullanılması
Özellikle yamaçlardaki tarlaların yamaç eğimi yönünde sürülmesi, eğimli yerlerde tarla tarımının yaygın olması, arazinin teraslanmaması erozyon hızını artırmaktadır
Su Erozyonu
Bitki örtüsünün cılız ya da hiç olmadığı yerlerde toprağın ve ana kayanın sularla yerinden kopartılarak taşınmasına su erozyonu denir Kırgıbayır ve peribacası su erozyonu ile oluşan özel şekillerdir
Kırgıbayır : Yarı kurak iklim bölgelerinde sel yarıntılarıyla dolu yamaçlara kırgıbayır (badlans) denir
Peribacası : Özellikle volkan tüflerinin yaygın olarak bulunduğu vadi ve platoların yamaçlarında sel sularının aşındırması ile oluşan özel yeryüzü şekillerine peribacası denir Bazı peribacalarının üzerinde şapkaya benzer, aşınmadan arta kalan sert volkanik taşlar bulunur Bunlar volkanik faaliyet sırasında bölgeye yayılmış andezit ya da bazalt kütleridir Peribacalarının en güzel örnekleri ülkemizde Nevşehir, Ürgüp ve Göreme çevresinde görülür
Rüzgar Erozyonu
Bitki örtüsünün olmadığı ya da cılız olduğu yerlerde toprağın rüzgarlarla yerinden kopartılarak taşınmasına rüzgar erozyonu denir
Erozyonun Etkileri ve Erozyondan Korunma Yolları
Oluşumu için milyonlarca yıl geçmesi gereken toprak örtüsünü yok eden ve her geçen gün etkilerini arttıran erozyon doğal bir felakettir Alınacak bir takım önlemlerle etkileri azaltılabilir
Erozyonun Etkileri
Tarım topraklarının azalması, sellerin artması, tarımsal üretimin ve verimin azalması, otlakların azalması, hayvancılığın gerilemesi, çölleşmenin başlaması
Erozyondan Korunma Yolları
Var olan ormanlar ve meralar korunmalı, çıplak yerler ağaçlandırılmalı, ormanlık alanlarda keçi beslenmesi engellenmeli, yamaçlardaki tarlalar, yamaç eğimine dik sürülmeli, meyve tarımı ve nöbetleşe ekim yaygınlaştırılmalı, orman içi köylülerine yeni geçim kaynakları sağlanmalı
Türkiye’de Erozyon
Türkiye’de arazi engebeli ve çok eğimli olduğu için toprak erozyonu önemli bir sorundur Bazı bölgelerimiz dışında bitki örtüsünün cılız olması da erozyonu artırmaktadır Ayrıca nüfusun hızla artması, tarım alanlarına olan gereksinimin artması, ormanların tahrip edilmesine yol açmaktadır Bunlara bağlı olarak hemen hemen tüm bölgelerimizde toprak erozyon hızı yüksektir
|