Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Siyasal Bilgiler / Hukuk

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
alınır, başlartedbir, nafakası, tedbir, zaman

Tedbir Nafakası Nedir - Tedbir Nafakası Ne Zaman Başlar-Tedbir Nafakası Nasıl Alınır?

Eski 09-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tedbir Nafakası Nedir - Tedbir Nafakası Ne Zaman Başlar-Tedbir Nafakası Nasıl Alınır?



Tedbir Nafakası Nedir-Tedbir Nafakası Ne Zaman Başlar-Tedbir Nafakası Nasıl Alınır?
Tedbir Nafakası Nedir - Tedbir Nafakası Ne Zaman Başlar-Tedbir Nafakası Nasıl Alınır?

A- Evlilik Birliği Devam Ederken İstenebilecek Tedbir Nafakası

TMK 195 maddesinin ilk fıkrası uyarınca: “Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler” Buna göre, maddede açıkça ifade edildiği gibi, eşlerden birinin üzerine düşen sorumlulukları ihlal etmesi durumunda diğer eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir ve hâkim de aile birliğinin korunması amacıyla gerekli önlemleri alır Bu önlemlerden biri de tedbir nafakasıdır

Buradaki önemli hususlardan biri, TMK m 195/1’e dayanarak nafaka isteminde bulunulabilmesi için resmi bir evliliğin bulunması gerektiğidir Başka bir deyişle, çift resmi nikâhla evlenmiş değilse (imam nikâhıyla evlilik veya evlilik dışı birlikte yaşam söz konusuysa) eşler, bu maddeden yararlanarak tedbir nafakası talebinde bulunamazlar

TMK m 196/1’e göre, “Eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler” Hâkim, bunu yaparken “eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması” hususlarına dikkat eder (TMK m 196/2) Maddenin üçüncü fıkrasında belirtildiği üzere, “bu katkılar, geçmiş bir yıl ve gelecek yıllar için istenebilir” Maddenin bu üçüncü fıkrası, ailenin geçimi için uzun zamandan beri katkıda bulunmayan eşe karşı, davanın açıldığı tarihten itibaren geriye dönük bir yıllık katkının istenebilmesini de mümkün kıldığı için önemlidir

Evlilik birliği dâhilinde ‘birlikte yaşam’ sürerken tedbir nafakasına ilişkin düzenleme bu şekildedir TMK’nın 197 maddesinde ise evlilik birliği devam ederken ‘birlikte yaşama’ ara verilmesi ele alınır Bu maddenin ikinci fıkrasına göre, birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır Bu madde kapsamında hangi durumların haklı sebep teşkil ettiği ise maddenin ilk fıkrasında açıklanmıştır: “Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir” Bu koşullardan birinin varlığı halinde hâkim, dava tarihinden geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedebilir ve ayrı yaşamada haklılık devam ettiği sürece nafaka da devam eder Boşanma ve ayrılık davası açılmadan, evlilik birliği devam ederken, eşlerden biri tarafından herhangi bir sebeple ayrı yaşama hakkının doğduğu ispat edilmedikçe hâkim, istemde bulunan lehine tedbir nafakasına karar veremez

Eş, ayrı yaşamada haklı olduğunu kanıtlayamazsa hâkim nafaka istemini reddeder Ancak ayrı yaşamada haklı olunmaması çocuğa verilecek nafakayı etkilemez Başka bir anlatımla hâkim, ayrı yaşama nedenini haksız görse de çocuk için nafakaya hükmedebilir
Evlilik birliğini sürdürmek için müşterek konuta usulüne uygun olarak (TMK m 164) davet edilen eş, bu davete uymazsa daha sonraki tarihler için tedbir nafakası isteyemez Çünkü eş, usulüne uygun davete icabet etmemekle ayrı yaşamadaki haklılığını kaybeder
Evlilik birliği devam ederken başka bir erkekle evlilik dışı ilişki kuran kadın lehine de tedbir kararına hükmedilemez

Taraflar, ekonomik ve sosyal şartların değişmesi halinde dava açarak nafakanın arttırılması veya azaltılmasına karar verilmesini talep edebilirler

B- Boşanma Veya Ayrılık Davasında İstenebilecek Tedbir Nafakası

TMK m 169’a göre, “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır” Maddeden anlaşıldığı üzere, bu halde eşler istemde bulunmamış olsalar dahi, hâkim, davayı kimin açtığına bakmaksızın eş ve çocuklar için gereken önlemleri almak zorundadır
Hâkim, ergin olmayan çocukların kimin yanında kaldıklarını araştırır ve çocuklar lehine dava tarihinden başlamak üzere ayrı ayrı nafakaya hükmeder
Davanın devamı sırasında bir çocuk doğarsa bu müşterek çocuk için doğum tarihinden itibaren nafakaya karar verilir Eğer çocuk, karardan sonra doğarsa ayrı bir dava açılarak nafaka talep edilmelidir
Boşanma davasını açarken çocukları için nafaka talep etmemiş olan eş sonradan talepte bulunursa istek tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilir

Boşanma veya ayrılık davasının açılmasıyla eşlerin ayrı yaşama hakkı doğduğundan, hâkim, artık ayrı yaşamada haklılık aramaksızın, dava tarihi itibariyle tedbir nafakasına karar verir Dava reddedilir ve red kararı kesinleşirse tedbir nafakası da sona erer Red kararından sonra ayrı yaşamakta ısrar eden eş, ayrı yaşamada haklı olduğunu ispat etmedikçe tedbir nafakası alamaz Boşanma davasının reddi halinde, davacı eşin kusurlu olduğu kabul edilir Kusurlu eş, diğerini birlikte yaşamaya davet eder Eğer bu daveti hiç yapmaz ya da samimi bir davette bulunmazsa diğer eşin, ayrı yaşamada haklı olduğu kabul edilir

Dava görülmekte iken eşlerden biri nafaka isteminden feragat ederse artık o eş lehine tedbir nafakasına hükmedilemez Feragat, feragat beyanının açıklandığı tarihe kadar olan dönemi kapsar ve geleceği etkilemez Yine tedbir nafakası istemediğini açıkça beyan eden eş lehine de nafaka kararı verilemez

Boşanma davası sürerken verilecek tedbir nafakasında kusurun önemi yoktur Davalı eş kusurlu olsa dahi, tedbir nafakası almasına hükmedilebilir Kusur konusunda uygulama bu yöndeyken, nafaka isteyen eşin ücretli olarak çalışması ve hatta diğer eşten daha fazla kazanması durumunda nasıl bir karar verileceği konusunda Yargıtay’ın kesin bir görüşü yoktur

C- Aile İçi Şiddet Durumunda İstenebilecek Tedbir Nafakası

4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun’un ilk maddesinde, TMK’da öngörülen tedbirlerden ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin veya mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kalması durumunda alınacak tedbirler sıralanmaktadır Şiddete maruz kalanın kendisinin veya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi halinde hâkim, bu tedbirleri resen alacaktır

Alınacak tedbirin süresi altı ayı geçemez Şiddet uygulayan kişi, aynı zamanda ailenin geçiminin tamamını ya da bir kısmını sağlıyor olabilir Böyle bir durum için yasanın yine ilk maddesinde şu düzenlemeye yer verilmektedir: “Eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak daha önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir” Bu düzenlemeye göre verilecek tedbir nafakası, koruma süresi ile başlar ve sürenin bitimiyle birlikte sona erer

Buradaki tedbir nafakası, Ailenin Korunmasına Dair Kanun’un ilk maddesinde sayılan önlemlerden biri değildir Zira şiddeti önlemek maksatlı önlemler, mağduru şiddet uygulayandan korumaya yöneliktir Tedbir nafakası da bu önlemler arasında görülseydi, şiddet uygulayan, nafaka vererek şiddet uygular hale gelirdi Bu nedenle mahkemenin kararına rağmen tedbir nafakasını ödemeyen şiddet uygulayana karşı başvurulacak yer, sulh ceza mahkemesi değil icra ceza mahkemesidir Mağdur, şiddet uygulayanın, “Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir” diyen İcra İflas Kanunu’nun 344 maddesi gereğince cezalandırılmasını istemelidir

Daha detaylı bilgi ve danışma için BURAYA tıklayınız

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.