|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
azaltılması or arttırılması or kaldırılması, ile, ilgili, kararları, nafakanın, yargıtay |
![]() |
Nafakanın Azaltılması/Arttırılması/Kaldırılması İle İlgili Yargıtay Kararları |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nafakanın Azaltılması/Arttırılması/Kaldırılması İle İlgili Yargıtay KararlarıNafakanın Azaltılması/Arttırılması/Kaldırılması İle İlgili Yargıtay Kararları Nafakanın Azaltılması/Arttırılması/Kaldırılması İle İlgili Yargıtay Kararları T ![]() ![]() YARGITAY 3 ![]() E ![]() K ![]() T ![]() ![]() ![]() • İŞTİRAK VE YOKSULLUK NAFAKALARI ( Hakim Nafaka Alacaklısının İhtiyaçları İle Nafaka Yükümlüsünün Gelir Durumu Arasında Bir Oranlama Yaparak İlk Nafaka Takdirinde Taraflar Arasında Sağlanan Dengeyi Koruyacak Bir Karar Vermesi Gereği ) • NAFAKANIN ARTTIRILMASI TALEBİ ( Nafaka Alacaklısının İhtiyaçları İle Nafaka Yükümlüsünün Gelir Durumu Arasında Bir Oranlama Yaparak İlk Nafaka Takdirinde Taraflar Arasında Sağlanan Dengeyi Koruyacak Bir Karar Vermesi Gereği ) • NAFAKA TAKDİRİ ( Hakim Nafaka Alacaklısının İhtiyaçları İle Nafaka Yükümlüsünün Gelir Durumu Arasında Bir Oranlama Yaparak İlk Nafaka Takdirinde Taraflar Arasında Sağlanan Dengeyi Koruyacak Bir Karar Vermesi Gereği ) 4721/m ![]() ÖZET : Hakim, nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir durumu arasında bir oranlama yaparak ilk nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir ![]() ![]() DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir ![]() Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: KARAR : Davada; önceki iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığı ileri sürülerek artırılması istenilmiş, mahkemece iştirak nafakası yönünden istemin kısmen kabulüne, yoksulluk nafakası yönünden ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince yoksulluk nafakası istemine ilişkin olarak temyiz edilmiştir ![]() TMK'nun 176/4 ![]() ![]() Somut olayda davacı, 16 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Davacıya ait olduğu ve satarak yoksulluktan kurtulduğu ileri sürülen taşınmazların alım-satım işlemlerinin ise boşanma kararından önce gerçekleştiği anlaşılmaktadır ![]() Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücret düzeyinde gelire sahip olunması" yoksulluğu ortadan kaldırıcı bir olgu olarak kabul edilmemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O halde, 3,5 yıl önceki tarih itibariyle kararlaştırılan yoksulluk nafakasının paranın alım gücünü yitirmesi ve bu süre içerisinde davacının ihtiyaçlarının doğal olarak artması sonucunda en azından değerinin düştüğü bir gerçektir ![]() Hakim, nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir durumu arasında bir oranlama yaparak ilk nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir ![]() Ayrıca, her dava açıldığı tarihteki koşullara tabi olup, dava tarihinden sonraki bir olayın davalı tarafça ileri sürülmediği halde karara dayanak yapılmış olması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir ![]() SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nafakanın Azaltılması/Arttırılması/Kaldırılması İle İlgili Yargıtay Kararları |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nafakanın Azaltılması/Arttırılması/Kaldırılması İle İlgili Yargıtay KararlarıT ![]() ![]() YARGITAY 3 ![]() E ![]() K ![]() T ![]() ![]() ![]() • İŞTİRAK NAFAKASININ ARTTIRILMASI TALEBİ ( Davanın Açıldığı Güne Kadar Geçen Yaklaşık Bir Yıl İçinde Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumlarında Değişme Olduğu ) • TARAFLARIN SOSYAL VE EKONOMİK DURUMU ( Davanın Açıldığı Güne Kadar Geçen Yaklaşık Bir Yıl İçinde Değişme Olduğu - Aksinin Düşünülmesi Hayatın Olağan Tecrübelerine Aykırı Olduğu ) • DAVA AÇMA SÜRESİ ( İştirak Nafakasının Arttırılması Talebinde Yasada Nafakanın Yeniden Belirlenebilmesi İçin Kesin Bir Zaman Diliminin Geçmesi Aranmadığı ) 4721/m ![]() ÖZET : Dava iştirak nafakasının arttırılması talebidir ![]() ![]() ![]() Somut olayda artırılması istenen önceki nafaka 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir ![]() Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: KARAR : Davada, önceki iştirak nafakasının yetersiz kaldığı belirtilerek artırılması istenilmiş; mahkemece, artırılması istenen nafaka karar tarihinden bu dava tarihine kadar bir yıl geçmediği gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir ![]() Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir ![]() Ancak, TMK ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için kesin bir zaman diliminin geçmesi aranmamıştır ![]() ![]() Somut olayda artırılması istenen önceki nafaka 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kaldı ki bu süre içinde çocuğun yaşı ve eğitim düzeyine göre ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nafakanın Azaltılması/Arttırılması/Kaldırılması İle İlgili Yargıtay Kararları |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nafakanın Azaltılması/Arttırılması/Kaldırılması İle İlgili Yargıtay KararlarıT ![]() ![]() YARGITAY 3 ![]() E:2006/189 K:2006/1831 T:07 ![]() ![]() 4721 s ![]() ![]() Davacı O ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü: KARAR : Davada, anlaşmalı boşanma ile kabul edilen 750 DM yoksulluk nafakasının, davalının öğretmen olarak çalışmaya başlaması ve davacının da gelirinin azalması nedeniyle kaldırılması istenilmiş; mahkemece davanın reddine karar verilmiş, işbu kararın temyizi üzerine dairemizce 06 ![]() ![]() ![]() ![]() KARAR : Tarafların 15 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() TMK ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir ![]() Hakkaniyet bir bakıma adaleti deyimler ![]() ![]() Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile şartları oluştuğu takdirde artırılabilir veya azaltılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun gibi sırf boşanmayı sağlayabilmek icin, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü protokolle üstlenen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması ya da azaltılması yönünde talepte bulunması da iyi niyet, doğruluk-dürüstlük ve sozleşmeye bağlılık ilkeleri ıle bagdasmaz ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak, Borçlar Kanununun 19 ve 20 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarafların mali durumlarının değişmesi, iradın arttırılması veya azaltılmasını gerektirebilir ![]() ![]() ![]() Somut olayda boşanma sürecinde davalının öğretmen olduğu ve gerekirse yeniden göreve baslayabileceği öngorulerek nafakanın kabul edildiği degerlendirıldiğinde, boşanmadan iki yıl sonra işe başlanmış olması ileri sürülerek yoksulluk nafakasının kaldırılmasının istenmesi sözleşmeye bağlılık ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmamakta ise de, boşanma sonrasında davacının emekli olduğu, gelirinin azaldığı iddia edilerek nafakanın kaldırılması ( "çoğun içinde az da vardır ilkesine göre" nafakanın azaltılması )istendiğine göre gerçekten davacının ekonomik durummunun nafaka başlangıcından sonra istem tarihi itibariyle bozulup bozulmadığı ya da ciddi oranda ödeme güçlüğü ve geçim sıkıntısı doğuracak şekilde azalıp azalmadığı araştırılıp sonucu değerlendirilmeden ve de davalının düzenli, güvenceli görevi nedeniyle gelir sahibi olması gözetilmeden eksik incelemeye dayalı olarak istemin tümüyle reddine karar verilmiş olması TMK'nun 4 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mahkemece yapılacak iş; davacının, nafaka tesisi ile işbu dava tarihindeki sosyal ve ekonomik durumu tarafların tüm delilleriyle birlikte, zabıta marifetiyle araştırılıp, gerekirse resmi birimlerden kayıt ve belgeler de getirtilerek incelenip sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir ![]() SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428 ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nafakanın Azaltılması/Arttırılması/Kaldırılması İle İlgili Yargıtay Kararları |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nafakanın Azaltılması/Arttırılması/Kaldırılması İle İlgili Yargıtay KararlarıT ![]() ![]() YARGITAY Hukuk Genel Kurulu E:2005/3-169 K:2005/235 T:06 ![]() ![]() TEMYİZ SINIRI Nafaka davaları yönünden temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde yıllık nafaka tutarı esas alınmalıdır ![]() 1086 s ![]() ![]() ![]() Taraflar arasındaki "iştirak nafakası" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ankara Dördüncü Aile Mahkemesi)nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 13 ![]() ![]() ![]() ![]() ( ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve özellikle küçüğün yaş, eğitim düzeyi ile davalının gelirindeki artışa göre yaklaşık bir yıl önce hükmedilen nafakada, yapılan iyileştirme miktarı fazla olup, TMK ![]() ![]() ![]() Ayrıca, davacı kendisini vekille temsil ettirmediği halde lehine ücreti vekalete hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı görülmüştür ![]() ![]() ![]() Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir ![]() Temyiz eden: Davalı Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, katılım (iştirak) nafakası istemine ilişkindir ![]() A- DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı, davalı ile 14 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() B- DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı mühendis olduğunu, aylık 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() C- YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Yerel mahkemece, davalının davacıdan boşandıktan sonra başka birisi ile resmen evlenmediği, küçük Ebru'nun ilkokul 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() D- TEMYİZ EVRESİ, BOZMA VE DİRENME: Davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece; "Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve özellikle küçüğün yaş, eğitim düzeyi ile davalının gelirindeki artışa göre, yaklaşık bir yıl önce hükmedilen nafakada yapılan iyileştirme miktarı fazla olup, TMK ![]() ![]() ![]() E- UYUŞMAZLIK: Tarafların ortak çocukları Ebru için hükmedilen iştirak nafakasının Türk Medeni Kanunu'nun 4 ![]() ![]() F- GEREKÇE: a- Temyiz edilebilirliğe ilişkin ön sorunun incelenip değerlendirilmesi; dosyada daha önce hükmedilen 100 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kural olarak, mahkemelerden verilen son (nihai) kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Bir kararın temyizinin olanaklı olup olmadığı, diğer bir soyleyişle, kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu (müddeabih) menkul ya da alacağın değeri esas alınır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bilindiği gibi, 14 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan, 5219 sayılı Kanun'un Genel Gerekçesinde yer alan " ![]() ![]() ![]() ![]() Bu aşamada nafaka davalarında temyiz edilebilirlik (kesinlik) sınırının saptanmasında aylık nafaka miktarının mı; yoksa yıllık nafaka miktarının mı esas alınması gerektiği sorunu gündeme gelmiş, bu yönün Hukuk Usulü Muhakemesi Kanunu ve diğer paralel düzenlemelerin genel yapısı, ruhu ve öngördüğü yargılama ilkeleri çerçevesinde, 5219 sayılı Kanun ve gerekçesi de dikkate alınarak, yargısal içtihatlarla açıklığa kavuşturulması gerektiği düşüncesi, Hukuk Genel Kurulu'ndaki ön sorunla ilgili görüşmeler sırasında benimsenmiştir ![]() Hukuk Genel Kurulu'nda ön sorun bakımından yapılan görüşmeler sırasında azınlıkta kalan bir kısım üyeler, kesinlik, (temyiz edilebilirlik) sınırının belirlenmesinde aylık nafakanın esas alınması gerektiği konusunda Yargıtay Daireleri arasında bir uygulama birliği olduğu bundan ayrılmayı gerektirecek makul bir nedenin bulunmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir ![]() Buna karşılık, çoğunlukça bu görüş benimsenmeyerek şu sonuca varılmıştır; Temyiz edilebilirlik (kesinlik) sınırı belirlenirken hüküm altına alınan nafakanın aylık veya yıllık tutarının dikkate alınması gerektiği yönünde açık bir hüküm bulunmamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun, Harç Alma Ölçüleri kenar başlıklı 15 ![]() ![]() ![]() ![]() 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168 ![]() ![]() ![]() Nafaka ve nafakanın arttırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili davası niteliğindedir ![]() Yukarıda açıklandığı üzere nafaka davalarında gerek Harçlar Kanunundan, gerekse Avukatlık Kanunu ve buna dayalı olarak çıkarılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dava değerinin (müddeabihin) yıllık nafaka miktarı olduğunu açık bir biçimde ortaya koymuştur ![]() Mahkeme harcı ve vekalet ücret hesaplanırken ayrı bir dava değeri, temyiz edilebilirlik sınırı belirlenirken ayrı bir dava değeri belirlenmesinin yasal bir dayanağı bulunmadığına göre; temyiz edilebilirlik (kesinlik) sınırı yönünden de, nafakının yıllık tutarını esas almak gerekecektir ![]() Sonuç olarak, yukarıda açıklanan nedenlerle nafaka davaları yönünden temyiz edilebilirlik (kesinlik) sınırının belirlenmesinde yıllık nafaka tutarının esas alınması gerektiği benimsenmiştir ![]() Somut olayda, davacı daha önce hükmedilen aylık 100 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() b- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır ![]() ![]() Sonuç: Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nafakanın Azaltılması/Arttırılması/Kaldırılması İle İlgili Yargıtay Kararları |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nafakanın Azaltılması/Arttırılması/Kaldırılması İle İlgili Yargıtay KararlarıT ![]() ![]() YARGITAY 3 ![]() E:2004/11684 K:2004/11997 T:02 ![]() ![]() Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir ![]() KARAR : Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, eş ve küçük çocuk için önceki tedbir nafakasının arttırılması istenilmiş; mahkemece, davacının düzenli bir geliri olması nedeniyle nafakaya ihtiyacı bulunmadığı belirtilerek eş yönünden istem reddedilmiş, çocuk yönünden ise 10 milyon lira olan nafaka miktarı 100 milyon liraya yükseltilerek hüküm kurulmuştur ![]() Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine gore, sair temyiz itirazları yerinde değildir ![]() Ancak, tedbir nafakalarında eşlerin birliğin giderlerine gücleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir ( TMK ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Somut olayda her ne kadar davacı eşin çalıştığı, maaşının bulunduğu sabit ise de, önceki tedbir nafakası ile bu dava tarihi arasında yaklaşık yedi yıl gibi bir sürenin geçtiği, bu sürede doğal olarak ihtiyacların arttığı, günün ekonomik koşullarında paranın alım gücünu nisbi de olsa yitirdiği buna karşın davalının gelirinde artıs olduğu dikkate alındıgında oncekı nafakanın arttırılmaması "hakkaniyet" ilkesine uygun değildir ![]() Diğer taraftan karar başlığında davacının kimliği ve adresinin yazılmaması da usul ve yasaya uygun bulunmamıştır ( HUMK ![]() ![]() ![]() SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nafakanın Azaltılması/Arttırılması/Kaldırılması İle İlgili Yargıtay Kararları |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nafakanın Azaltılması/Arttırılması/Kaldırılması İle İlgili Yargıtay KararlarıYARGITAY HUKUK GENEL KURULU Tarih : 26 ![]() ![]() Esas No : 2007/3-641 Karar No : 2007/623 4721 - TÜRK MEDENİ KANUNU 176 ÖZET : YOKSULLUK NAFAKASI, YOKSULLUĞUN ORTADAN KALKMASI VE TALEP BULUNMASI HAİLİNDE MAHKEME KARARI İLE KALDIRILIR ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() DAVA : Taraflar arasındaki "yoksulluk nafakasının kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ( ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() TMK'nun 176/3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk Genel Kurulu'nun 07 ![]() ![]() ![]() Yine hemen belirtmek gerekir ki, Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir ( HGK ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dosyada bulunan delillerden, davalının ev hanımı olup, herhangi bir işte çalışmadığı, ailesinin yanında kaldığı, sadece 150 ![]() ![]() ![]() Somut olayda; ev her insanın yaşaması için gerekli en zaruri ihtiyaçlarından birisidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre; davalının yoksulluğunun kalkmadığı gözetilerek, davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır ![]() ![]() SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|