Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Fizik / Kimya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atom, atomun, bilgi, genel, hakkında, tarihcesi

Atom Atom'un Tarihçesi Nedir? Atom Hakkında Atom Bilgi Atom Genel Atom

Eski 09-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atom Atom'un Tarihçesi Nedir? Atom Hakkında Atom Bilgi Atom Genel Atom



Atom Atom'un Tarihçesi Nedir? Atom Hakkında Atom Bilgi Atom Genel Atom Nerelerde Kullanılır
Atom Atom'un Tarihçesi Nedir? Atom Hakkında Atom Bilgi Atom Genel Atom ATOMUN TARİHÇESİ
Antikitede ve Ortaçağda Madde Anlamı ve Atom teorisi
İnsanoğlu en eski çağlardan itibaren maddenin menşeini ve mahiyetini izah etmeğe çalışmıştır Eskilerde kâinattaki her şeyin bir tek ana maddeden (prensipten) geldiği fikri vardı Bu sebeple eskilerin ve bu arada bilhassa eski Yunan filozoflarının başlıca çalışmalarını kâinatın sonsuz karışıklığını az sayıda ana maddeye irca etmek teşkil eder Eski Yunan ve Avrupa felsefesinin babası olup Yunan Ege Okulunun kurucusu olan Milet'li THALES (MÖ 640-546), her şeyin sudan geldiğini farzediyordu Şüphesiz Thales'e göre mevcut olan şey, sis, su ve toprak şekillerini alabilmelidir Thales ana madde olarak suyu almakla, akıcılık özelliğinde kâinatın esas vasfını düşünmüş ve bu vasfın mütemadi şekilde değişmesiyle de maddenin gaz, likid ve solid gibi üç ayrı fiziksel halinin meydana gelebileceğini ifade etmek istemiştir Milet Okulundan ve Thales'in talebesi ANAXIMANDROS'a göre her şeyin menşei olan ana madde müşahhas bir şey olarak düşünülmemelidir; onun bir tek vasfı vardır ki o da sonsuz ve sınırsız oluşudur Anaximandros'un bu düşüncesi asrımıza kadar fizikte yer almış bulunan uydurma «esîr» mefhumunun ilk tezahürüdür Anaximandros'un memleketlisi ve talebesi ANAXIMENES (MÖ 585-525 tahminen) için bu ana madde hava, Ege Okulundan Efesli HERACLITUS (MÖ 490-430) için ise ateştir Sonradan bir tek ana madde ile bir çok şeyin imkansızlığı karşısında bu tek prensip yerine dualist sistem ikame edilmiştir Bu sisteme göre, her şey iyilikle kötülük, sevgi ile nefret gibi birbirine zıt iki prensibin karşılıklı birleşmesiyle meydana gelir Şüphesiz bu da yeter olmayınca Sicilyalı EMPEDOCLES (MÖ 490-430) Ege Okulunun tek ana maddesi yerine dört madde düşünür: toprak, su, hava, ateş ve bunların yanında iki semevî kuvvet olan sevgi ve nefret her şeyin temelini teşkil eder Sevgi unsurları birleştirir; nefret ise bunları birbirinden ayırır İleride görüleceği gibi, Empedocles'in bu fikirleri Aristo tarafından da benimsenmiş ve hakikattan uzak olmakla beraber Ortaçağda mühim rol oynamıştır

Menşei bu şekilde tasavvur edilen maddenin tanecikli bir yapıda olduğu fikri ise en eski bilgilerimizdendir Filhakika Milâttan önce 1100 yılında Sayda filozoflarının, maddenin bölünemez gayet küçük parçacıklardan kurulmuş olduklarını düşündükleri hakkında işaretler vardır Yine Milâttan 500 yıl önce Hintli filozof KANADA, maddenin her yönde daimî surette harekette bulunan pek küçük taneciklerden kurulduğunu ve bunların basit olduğunu, zira maddenin sonsuz bir şekilde bölünemiyece-
ğini ortaya atmıştır
Yunan atom teorisi Miletli LEUCIPPUS (MÖ 430 tahminen) ve bilhassa talebesi DEMOCRITUS (MÖ 470-400 tahminen) tarafından kurulmuş, Sisamlı EPICURUS (MÖ 306) ve antikitenin en dikkate değer materyalist sistemiyle De Natura Rerum'un (eşyanın mahiyeti hakkında) müellifi Lâtin şair ve fizikçisi LUCRETIUS (MÖ 90-95) tarafından devam ettirilmiştir Bunlara göre madde ancak bir merhaleye kadar bölünebilir Artık bölünmesi mümkün olmayan son bölünme kısmına da Epikurus, Yunancada bölünemez anlamına gelen Atomos'dan Atom adını vermiştir Atomlar sert ve doludurlar Bir cisim bunların birleşmesi ile vücut bulur, ayrılmasa ile de mahvolur Atomlar hareketlidirler ve çarpışmaları neticesinde ısı meydana gelir Atomların birbirleriyle birleşme tarzından cisimlerin gaz, likid ve solid halleri meydana gelir
ARISTO (MÖ 384-321), tabiat hakkındaki sezgisel bilgisi pek derin bir dâhi olmakla beraber maddenin hakikî mahiyetini kavrayamamıştır Onun fikrince hakikatte madde yoktur Eşyayı ancak özellikleriyle tanıyabildiğimize ve bunlarla farklılandırabildiğimize göre, ancak bu özellikler prensip yahut element olarak düşünülebilir Yani elementler ayrı ayrı özelliklerden ibarettir Aristo her şeye uygun gelen özellikler araştır-mış ve bunların sıcak ve soğuk, kuru ve yaşta bulunduğunu sanmıştır Bunlar ikişer ikişer birleştirildiklerinde altı çift elde edilir Fakat bunlardan soğukla sıcak ve kuruyla yaş birbirinin zıttı olduğu için yok edilir ve neticede dört tane kalır Soğuk ve yaş suyu (likid olan şey), soğuk ve kuru toprağı (solid olan şey), yaş ve sıcak havayı (gaz olan şey), kuru ve sıcak ateşi (yanan şey) teşkil eder İşte ortaçağda pek büyük bir rol oynamış olan Aristo'nun dört element teorisinin menşei budur Şüphesiz bunlar bugünkü manâda birer element değildirler Zira bugünkü manâda bir element, başka cisimlerin birleşiminde bulunan cisimlerdir Aristo'nun elementleri ise, muayyen ve temel özellikleri gösteriyordu Böyle bir felsefe yardımıyla herhangi bir olayın sayı ile ve ölçü ile ifadesi mümkün değildi
Ortaçağda (476-1453) Şark simyacıları Aristo'nun dört elementine cıva, kükürt ve tuz gibi üç element daha ilâve ederler Yalnız bunlarla bugün aynı adı taşıyan cisimler arasında hiçbir münasebet yoktur Bunlar cisimlerde az çok bulunurlar Kükürt, cisme ateşte bozulabilme ile rengini ; cıva, metalik manzara ile eriyebilmeyi ; tuz da, lezzeti ve çözünebilmeyi verir
Ortaçağ, ortaya atılan bu saçma teorilerden dolayı ilim tarihinde karanlık bir devre olarak yer almıştır
İlmi bütün bunlardan ilk defa kurtaran ve kimyasal elementin modern mânasını ilme sokan ROBERT BOYLE (1626-1691) olmuştur Boyle denel temelden yoksun bir hipotezi kabul etmeyi kesin olarak reddetmiştir Boyle, madde kavramıyla düşünen bir bilgindir Ona göre elementleri özellik olarak değil madde olarak almak lâzımdır Element demek, sadece daha basit maddelere ayrılamayan madde demektir Öteki cisimler bunların bileşikleridir Bu bakımdan Boyle'a ilk kimyacı gözüyle bakılabilir Boyle bir atomistikçidir Fakat henüz kantıtatif kimya çağına girilmemiş olduğundan bir çok düşünceleri felsefî mahiyette kalmıştır Bununla beraber, Boyle'un araştırmaları tesadüfün mahsulü şeyler değildir The Sceptical Chemist adlı eserinden de anlaşıldığı gibi, bunlar düşünülmüş ve muhakeme edilmiş işlerdir
Boyle sayesinde neticeye epeyce yaklaşılmış iken XVIII Yüzyıl kimyacıları, mevcut vakâları hiç düşünmeden ve üstelik bunlarla çelişme halinde olmasına rağmen eski Yunandan kalma bir zihniyet mirasıyla genel fikirler başvurmuşlardır XVIII Yüzyıl STHAL'ın flogiston devridir Bu teoriye göre, her yanıcı cisim, biri yanıcı olmayan sabit bir madde ile (kül, toprak) öteki yanıcı bir prensip yani flogiston yahut flogistikten ibarettir Flogiston maddî birleşim bakımından çok yanlıştır ; bizi element ve birle-şik cisim hakkında yanlış düşüncelere götürür Meselâ metaller birleşik, oksitler ise basit cisimlerdir Üç çeyrek yüzyıl zarfında kimyaya hâkim olan bu teori, element mefhumunun gelişmesine hiç de müsait değildi ; zira maddenin temel özelliği olan kütleyi hiç göz önüne almıyordu
Yeni kimyanın kurucusu büyük âlim LAVOISIER ile kantitatif kimya çağı doğmuş ve flogiston teorisi ortadan kalkmıştır Lavoisier ile madde gerçek manâsını almış ve elementin kantitatif tarifi verilmiştir Lavoisier için element, eldeki vasıtalarla ayrıştırılamayan cisimdir
Ancak maddenin gerçek anlamı anlaşıldıktan ve elementin gözlem ve denemeye uygun doğru bir tarifi verildikten sonradır ki modern atomistik'in doğuşu beklenebilirdi ve gerçekten de öyle olmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.