Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kısa, osmaniyenin, tarihi

Osmaniyenin Kısa Tarihi

Eski 05-19-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Osmaniyenin Kısa Tarihi



MÖ 3000 yıllarından başlayarak birçok devlet ve beyliğin yaşadığı ve egemen olduğu Ceyhan ırmağı havzası içinde yer alan Osmaniye, Çukurova'nın bereketli topraklarının doğusunu oluşturmaktadır Kalkolitik ve ilk tunç çağlarında Lelegler adlı kavmin hüküm sürdüğü topraklarda daha sonraları Büyük Hitit Devleti, Asur, Roma, Bizans, Selçuklular ve nihayet Osmanlı İmparatorluğu egemenliği altına girmiştir Türklerin Anadolu'yu fethiyle beraber 1080'li yıllarda Osmaniye'ye Ulaşlı aşiretinin yerleştiğini görürüz



Ulaşlı aşiretinin Osmaniye'ye yerleşmesi kuruluşunun başlangıcı sayılabilir Osmaniye ve bölgesi, Memlük Türklerinin Mısır'da kuvvetlenmesi ile beraber, Memlüklülerin yönetimine girmiş ve 1250- 1517 yılları arasında bu devletin hakimiyetinde kalmıştırBu hakimiyet esnasında büyük Türk göçleri olmuş, Kınık, Bayat, Yüreğir aşiretleri bölgeyi tamamen Türkleştirmişlerdir1277 yıllarında Oğuz boylarından 40000 Halep Türkmeni Osmaniye'de iskan edilmiştir 1517-1696 yılları arasında "Kınık Nahi- yesi" olarak Payas Sancağına bağlılığı devam etmiş, 1522 yılında Maraş'ta Zülkadiriye eyaletine, daha sonra Halep eyaletine bağlanmıştır 1840 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminde Osmanlılara bırakılmış, Adana eyaletine bağlanmıştır 1866 yılın da Derviş Paşa yöre halkını Hacı Osmanlı köyü civarında iskan etmiş ve Osmaniye kazası olarak teşkilatlandırarak, Payas Sancağı Yarpuza taşınınca Osmaniye de Cebel-i Bereket Sancağı adını almıştırIIMeşrutiyet ile sancak merkezi Osmaniye'ye taşınmış, 1924 yılına kadar bu şekilde devam etmiştir Cumhuriyet'in ilanı ile vilayet olmuş, 1933 yılında tekrar ilçe olarak idari yapısını sürdürmüştür Geçirdiği bütün dönemlerde Osmaniye, kavimlerin istilasına ve işgaline uğramıştır En son IDünya Savaşında İngiliz ve Fransızların işgaline uğramış, Ermenilerle "çete harbi" başlatılmış busavaş 7 Ocak 1922'de son bulmuştur Bu gün Osmaniye'nin kurtuluş günü olarak her yıl görkemli törenlerle kutlanmaktadır 24101996 tarihinde eski hakkı iade edilmiş ve Osmaniye il statüsüne kavuşmuştur




OSMANİYE NİN KISA TARİHÇESİ

Çukurova’nın doğusunda yer alan Osmaniye ilimiz, binlerce yıl yerleşim görmüştürBuraların tarihi, bilinen en eski dönemlere kadar uzanmaktadır

Osmaniye ilinin tarihini yazmak için iki farklı tarihsel süreç incelenmelidir Osmaniye kent tarihi ve Osmaniye ili sınırları içerisinde kalan bölgenin tarihi olarak, iki farklı tarihçe vardır
Osmaniye’nin kent tarihinden önce, bölge tarihini incelemeliyiz İlk çağlardan itibaren Hitit, Asur, Pers, Grek, Roma, Bizans gibi devletler ile bazı kavimlerin yaşayışlarına sahne olmuştur Daha sonra Emevi ve Abbasilerin yaşadığı bu topraklara, Türklerin Anadolu’yu fethi ile 1080 yıllardan itibaren Türk aşiretleri gelmiştir12 yy başlarından itibaren bölge Türk yurdudur
Aslantaş Baraj gölü altında kalan Domuztepe’nin güney ve batı yamaçlarında Neolitik, Kalkolitik, Tunç ve Demir çağlarına ait yerleşimler ortaya çıkarılmıştır
Kadirli ilçesinde bulunan Topraktepe höyük, Taşlı höyük, İspir höyük, Tırmıl höyük ve Cevdetiye beldesinde Karataşlı höyük bulunmaktadır Yapılacak araştırmalarda bu kadar verimli toprak ve sulak alanların olduğu bölgede, çok sayıda höyük, gün yüzüne çıkmayı beklemektedir

Akad Kralı Sargon ( MÖ 2340 – 2284 ) tarihsel içerikli yazıtlarında Amanus ve Toros Dağlarına, yani Anadolu’nun güneydoğu sınırlarına geldiğinden söz eder

Sargon’dan sonra bir başka Akad kralı olan Naramsin ( MÖ 2260 – 2223 ) de, yazıtlarında Anadolu sınırlarına kadar varan askeri seferler yaptığını anlatmaktadır Boğazköy Naramsin Tabletlerinde “Sedir Ağacı (Amanos) kralı İskuppu” adı geçer
MÖ 3 bin yılı Mezopotamya kaynaklarında “Amanum”, Hitit imparatorluk devri tabletlerinde “Amana”, MÖ 4 – 7 yy Asur yazıtların da “Hamanu”, Klasik çağ kaynaklarında “Maurun Oros”, Haçlılar devrine ait batı kaynaklarında “ Montana Migra”, İslam devri kaynaklarında ise “ Cebel’ül lukkam” olarak kaydedilen bölge; halkın Gavur dağları dediği, coğrafyacıların adlandırması ile Amanos’lardır

Gökçedam köyü, Hemite kalesinin 500 m güneyindeki kayalıklara işlenmiş Kral kabartması ve Babaoğlan kalesinin 300 m uzağındaki tepede şaha kalkmış at üzerindeki kişi ve onun karşısında dua eder vaziyetteki kişi betimlemeleri, Hitit kral kabartmalarına benzemektedir Hitit yazılı kaynaklarında bu bölge kralları ve halkından sıklıkla söz edilir

Geç Hitit Kent Krallarından Asativata ( MÖ 8 yy) Karatepe’de bir sınır kalesi kurmuştur

MÖ V ve IV yy Anadolu’ya egemen olan Persler, Çukurova’nın doğusuna da egemendiler
MÖ IV yy sonu ve MÖ I yy ortaları arasında bölgede hakim güç Seleukoslardır
MÖ 333’de Büyük İmparator İskender IV Dariusu Dörtyol ovasında yenmiştir Kaya mezarları, nekropol alanları, Kalelerin bazılarının temellerindeki taş malzeme ve duvar işçiliği ile ortaya çıkan mimari öge kalıntıları Helenistik dönemde de buraların yerleşim gördüğünü gösterir
Amanos Kilikya’sında Prokonsüllük yapmış olan, meşhur hatip ve devlet adamı Çiçero’nun MS 51’ de yazdığı mektupta da Amanos’lardan bahsedilmektedir

Roma İmparatoru Mark Antony ( MÖ 39 – 31 ) tarafından yerel kral seçilen Tarkandimotos’un kurduğu ve başkent yaptığı Hierapolis-Kastabala kenti ile, Kadirli ilçesinin üzerine kurulduğu Flaviopolis kenti Roma dönemi eserlerindendir
MS 260 yılında bölgeyi Sasani Kralı I Şapur ele geçirmiştir MS 380 yılında Roma’ya başkaldıran Isaurialı Balbinos’un kontrolüne geçmiştir

524 yılındaki depremde tüm Kilikya kentleri tahribata uğramıştır 561 yılında İmparator Justinianus zamanında ikinci bir deprem Kilikya’da ki tüm kentleri yerle bir etmiştir Bunun ardından çıkan veba salgını kentlerde ve kırsal alanda büyük can kaybına yol açmıştır

MS 7 yydan itibaren Anadolu’yu Arap devletlerinin elde etme tutkusu oluşmuştur Bu dönemlerde Avrupa’dan gelen tamamı farklı milletlerden, ama, Hırıstiyan olan Haçlılar ile, Emevi, Abbasi ve Türkler arasında bu bölgede büyük savaşlar yaşanmıştır Abbasi Halifesi Harun Reşit döneminde bölgedeki önemli kale ve yerleşim yerleri yeniden yaptırılmış ve onarılmıştır
Selçuklular zamanında Anadolu’ya gelen Türklerden bir kısmı Adana ovasına inmiş ve daha sonra Haraz mevkiinde ilk kez köy olarak Osmaniye’yi kurmuşlardır

MS XI ve XII yy da bölgeye bir dönem Haçlılar hakim olmuştur MS XIV yy başlarına kadar yerel Ermeni kralları bölgede hüküm sürmüştür

MS 1332’den sonra bölge tamamen Memlüklerin kontrolündedir 1352’de Ramazanoğulları beyliğinin, 1517’den sonra da Osmanlı devletinin yönetimine geçmiştir Buralara hakim olan aşiret beylikleri, sancak halinde teşkilatlandırılmıştır Kanuni Sultan Süleyman devrinde ise bu sancak, Üzeyirli adıyla önce Zülkadriye eyaletine, sonraları da Halep eyaletine bağlanmıştır
19 yy başında Kavalalı Mehmet paşa bu yöreyi ele geçirmişse de, 1840’da Kütahya Anlaşmasıyla tekrar Osmanlılara geri verilmiş ve Adana eyaletine bağlanmıştır

Osmaniye’nin kent tarihçesi 1865’ten sonra başlar
Merkezi yönetimin otoritesini kurmak, gezgin halde bulunan, merkezi hükümeti tanımayan, vergi ve asker vermeyen aşiretleri iskan ederek, disiplin altına almak için 1865 de Fırka-ı İslahiye adlı bir askeri kuvvet oluşturulmuştur Cevdet Paşa vezir payesi ile bölgeye tayin edilmiş ve fırka-i İslahiye onun emrine verilmiştir O sırada Adana’ya bağlanan Payas sancağının merkezi 1877 ‘de Yarpuz’a nakledilmiş ve arazinin verimli olmasından ötürü de Gavur Dağına Cebel-i Bereket ( bereket dağları) adı verilmiştir Payas ve Osmaniye kazaları da bu sancağa bağlanmıştır2 Meşrutiyetin ilanından sonra sancak merkezi Osmaniye’ye nakledilmiştir

1 Dünya savaşının sonunda yenilen Osmanlı Devletinin topraklarının bu bölümünü Fransızlar işgal etmiştir İşgale direnen halk ve ağır kayıplar veren Fransızlar, Türkiye ile 20 Ekim 1921’de Ankara Antlaşmasını imzalayarak bölgeyi terk etmeye başlamışlardır 7 Ocak 1922 ‘de Osmaniye’den çekilerek geldikleri gibi geri gitmişlerdir

Bu sebeple her yıl 7 Ocak Osmaniye’nin Düşman işgalinden Kurtuluş Günü olarak kutlanmaktadır

Cebelibereket Sancağı, 1877 yılında Gavur dağlarının asayişini sağlamak için kurulmuştur 30 yıl Yarpuz’ da, 15 yıl da Osmaniye’de konuşlandırılmıştır 1923’de Cumhuriyetin ilanı ile Sancakların vilayete dönüştürülmesi nedeniyle “ Cebelibereket Vilayeti” adını almıştır 1 Haziran 1933’de nedeni bilinmeyen tasarrufla ilçe haline getirilmiş ve Adana’ya bağlanmıştır

3 Kasım 1996 tarihinde yapılan mahalli idareler ara seçimleri öncesinde, il olması gündeme gelmiş, TBMM’ de 23 Ekim 1996 tarihinde yapılan oylamada il olması karara bağlanmış, 28101996 gün ve 22801 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 24101996 gün ve 4200 sayılı kanun ile yeniden il olmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.