![]() |
İslam'da Bilim Ve Müslüman Bilim Adamları |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslam'da Bilim Ve Müslüman Bilim Adamlarıİslam'da Bilim ve Müslüman Bilim Adamları İslam'da Bilim ve Müslüman Bilim Adamları İslamın Yükselişi ve Düşünce/ Bilim İslam’ın yükselişi birden bire oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslam Dünyasında Türklerin Egemenliği Türkler,özellikle 9 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhammed IKBAL (1873-1938) Fethi Yeken 1873 de Pakistan‘in Pencap eyaletine bagli Seyalkat kentinde dogan Muhammed Ikbal mutasavvif bir anne babanin ogludur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ikbal çocuklugundaki ilk egitimini evinde babasindan aldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zaten Lahor bir çok lisenin bulundugu bir sehirdi ![]() ![]() ![]() 1905 de Londra‘daki Chambrich üniversitesine girmek için Ingiltere‘ye giden Ikbal, oradan felsefe ve iktisat bölümünü üstün bir derece ile bitirerek mezun oldu ![]() ![]() ![]() Yine Londra‘da kaldigi müddet içinde hukuk üzerine okuyan Ikbal savcilik diplomasini aldiktan sonra Almanya‘ya giderek Münih Üniversitesinde felsefe dalinda doktora yapti ![]() ![]() Ikbal Hindistan‘daki çalisma hayatina avukat olarak baslarken onun bu görevdeki çalismasi, dogruluk ve emanete örnek olarak gösteriliyordu ![]() Hakliligina inanmadigi ve hakkini alamayacagi kisinin davasina bakmazdi ![]() Daha sonra Lahor‘da hükümete ait bir okulda Arap dili ve edebiyati bölümünde hocaliga devam eden Ikbal, bu görevinde fazla kalmayarak ayrildi ![]() Hocalik görevinden istifa edisinin sebebi kendisine soruldugunda cevaben: “Ingilizlere hizmet etmek zordur ![]() ![]() ![]() Hükümetteki bu resmi görevinden istifa etmesine ragmen hiç bir zaman egitim ve ögretim islerinden geri kalmamisti ![]() ![]() ![]() Muhammed Ikbal ülkesinin siyasetine de katilmis ve halkini bu konularda yönlendirmisti ![]() ![]() ![]() Müslüman Hintli mücahitler adiyla yazdigi siirleri Hindistan‘daki müslümanlarin hareketlenerek Ingiliz sömürüsüne baskaldirmalarinda büyük tesiri olmustu ![]() ![]() 1930 da Pakistan devletinin kurulusu konusunda kendisine has görüsüyle insanlarin huzuruna çikan Ikbal Hindistan‘in bölünmesinin din, irk ve dil esasina göre taksimini öngörüyordu ![]() ![]() ![]() ![]() “Ölümü ve aciyi mutluluk ile karsilamak Müminin alametlerindendir‚ Muhammed Ikbal ehli takva bir evde dogup büyüdügü ve babasinin arkadasi olan Mir Hüseyin‘in tesirinde çok kaldigi için takvaca ve sahsiyetinin olgunlasmasi konusunda oldukça ileri bir merhaledeydi ![]() ![]() Ikbal çok zeki ve ince duygulu birisiydi ![]() ![]() Bu siirler daha sonralari çesitli dilere tercüme edilmisti ![]() ![]() Henüz 33 yaslarinda iken felsefe, iktisat, hukuk ve edebiyat gibi bir çok ilimlerde tahsil görmüs ve üstün derecelerle diplomalar almisti ![]() ![]() Ikbal belki bir vaiz ve filozof degildi ama her seyden önce Allah‘a samimi olarak iman etmis cesaretli, kendine güvenen ve düsüncelerinde belirli özellikleri olan bir kisiydi ![]() ![]() ![]() ![]() IKBAL‘IN ISLAH YOLUNDAKI ÇALISMALARI Muhammed Ikbâl hayata bakis felsefesini ve görüslerini siirlerinde islemistir ![]() 1- Muhammed Ikbal Islâma ve müslümanlara hayranlikla dolu bir müslümandi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ona göre insanligin saadetini gerçeklestirecek ![]() ![]() ![]() Ikbal Islâm ümmetinin hiç bir zaman yok olmayacagini çünkü Islâm ümmetinin ebediyyen kalici deger üzerine bina edildigini söylüyordu ![]() ![]() Hak olan ezan devamli aralarinda olan Islâm ümmeti ebedi kalacaktir ![]() La ilahe illallah‘in askindan kalbler tutusmaktadir ![]() Eger geçmisinde Islâm medeniyetini yasamis herhangi bir yere gitse oranin maziye karismis halini hatirlar ve üzülürdü ![]() Göz yasiyla degil kan akitarak agla ![]() Iste burasi Islâm medeniyetinin gömüldügü yerdir ![]() diyerek aglamistir ![]() ![]() Ikbal müslümanlarin gelecegi konusunda oldukça iyi düsünceler ve ümitler besleyen birisiydi ![]() Ey sanli nehir su anda senin kenarinda duran kisi çok güzel bir hayal içindedir ![]() Bu adam gelecegin aynasinda yeni bir dönem görmektedir ![]() Bu dönemin müjdeleri gözükmeye basladi ![]() ![]() ![]() Muhammed Ikbal‘in Avrupa‘da egitim görüp onlarin arasinda uzun bir müddet kalmasina ragmen hiç bir zaman onlarin kültürlerine aldanma misti ![]() ![]() ![]() ![]() etme özelligine sahip degildi ![]() ![]() Ama maalesef ümmetten bazilari bu tuzaga düserek bütün izzetlerini kaybederek zayifladilar ve varliklarini yitirdiler ![]() ![]() ![]() “Eger yildizlar ve gezegenler boyun bükerse buna hayret etmeyiniz ![]() ![]() ![]() 2- Ikbal‘in görüslerinin temelini, en çok ehemmiyet verdigi nefsi terbiye konusu olusturmaktadir ![]() ![]() ![]() ![]() Ikbal cihad ve çalismada hayat; tembellik ve uyusuklukta da ölüm oldugunu söylerdi ![]() ![]() “Baskalarinin nimetlerinden kendi rizkini arama ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Iste insan nefsini sehvetlerden ve çesitli korkulardan alikoyar ona hakim olursa baskalari o insana hükmedemez ![]() ![]() ![]() ![]() Örnegin inanç konusunda nefsi süphelerden, korku ve sehvetlerden men ederek gerçek tevhidi insanin kalbine yerlestirerek devamli olarak onu tembellikten alikoyar onu çalismaya ve istikbale dair hazirliklar yapmaya tesvik eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3- Ikbal‘in gerçeklestirmek istedigi hedeflerden birisi de Dünya Islâm Devletinin kurulmasiydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Eger fert bir cemaata mensup olsa tipki bir damla iken nehir olur ![]() Artik onun ruhu, bedeni, açigi ve gizlisi, her seyi bagli bulundugu toplumuna ait olur ![]() Iste bu cemaatin elbette bir davasi ve onlari birarada tutan prensipleri olmalidir ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun için Ikbal bütün müslümanlari içine alabilecek ve insanligin saadetini saglayacak olan bir Islâm devletinin zaruri oidugunu devamli söyliyerek Islâmi devletin gerçeklesmesi yolunda çok gayretler sarfetmistir ![]() O bu çalismalari esnasinda hiç bir zaman herhangi bir irki taassuba düsmemistir ![]() “Irkçilik taassubu Islâm ümmeti arasindaki irtibati ve Islâmi iliskileri kesmistir ![]() Iste Hindistan‘da yasayan müslümanlar için müstakil bir Islâmi devletin olmasini, bu devletin inançta ve hedefte bütün müslümanlari bagrina basmasi gerektigini söyleyerek, Pakistan‘in kurulusuna temel hazirlayanlardan birisi olmustu ![]() ![]() ![]() Pakistan Islâmin hükümlerinin tatbik edilmesi için kurulmustu ![]() ![]() ![]() Pakistan‘in kurulusu hakkinda bir arastirmacinin dedigi gibi, kisa sürede devlet olan ve islah yolunda ilerlemeler yapan Pakistan‘in Islâm devleti olma gayretlerini küçümseyemeyiz ![]() Allah rahmet etsin ![]() Seyyid Kutub (1906-1967) Haci ibrahim Kutub'un oglu olan Seyyid Kutup, 1906'da Asyut kasabasina bagli Kalia köyünde dünyaya geldi ![]() ![]() O zaman bu partinin baskanliginda Mustafa Kamil vardi ![]() ![]() ![]() ![]() Seyyid Kutup'un Hamide ve Emine adli iki kiz kardesiyle Muhammed adinda küçük bir de erkek kardesi vardi ![]() ![]() ![]() ![]() 1940'da annesinin ani vefati Seyid Kutup'u oldukça etkilemisti ![]() ![]() ![]() ![]() SEYYID KUTUB'UN HAYATININ DÖNEMLERI Seyyid Kutup'un hayatini dört ana bölümde toplamak mümkündür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Seyyid Kutup'un hayatindaki ikinci dönem ise 1920 ve 1939 arasindaki zamani içermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() yati, Ingilizce, Sosyaloji, Matematik, Fizik, Felsefe ve dini ilimlerdi ![]() Seyyid Kutup'u okutan hocalarin basinda ise Mehdi Allame geliyordu ![]() ![]() ![]() Darul Ulum'dan mezun olduktan sonra Milli Egitim Bakanliginda müfettis olarak görev alir ![]() Fakat bir yazar olarak görevini daha iyi yapabilmek için görevde fazla kalmayarak istifa eder ![]() ![]() ![]() Çok geçmeden Seyyid Kutup da tipki Taha Hüseyin, Abbas Mahmut Akkad ve Mustafa Sadik Rafi gibi harika bir yazar,olarak ortaya çikiyordu ![]() Onun yazilari da tipki ötekilerinki gibi ayni gazete ve dergilerde yayinlanmaya baslamisti ![]() Seyyid Kutup'un hayatinin üçüncü merhalesini ise 1939 ile 1951 yillari olusturmaktâdir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yazisiyla ayni zamanda Kur'an'da icaz olayini inkar eden Akkad'in görüslerinden de ayrilmis oluyordu ![]() ![]() Seyyid Kutup bu kitaplarinin, almis oldugu dini terbiyenin bir semeresi oldugunu açikça itiraf etmekte, Kur'an'in uslubu ve harikaligiyla kendisini uyandirdigini kabul etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() 1946'da "Iste Sahtekarlik" diye bir kitabi daha yayinlandi ![]() ![]() ![]() ![]() tabi olanlarin gerilediklerini, özellikle Islâmin insani gerilettigini savunuyordu ![]() ![]() 7 Ekimn 1946 da Seyid Kutup'un Islâmi fikre baslangiç olarak degerlendirilen "Konum Dersleri" adinda bir makalesi daha yayinlanmisti ![]() ![]() lah'in su ayet-i kerimesini gösterip tefsirini yapiyordu: "Sizden iyiligi emreden, kötülükten sakindiran, bir topluluk olsun ![]() ![]() ISLAMA DOGRU YÖNELIS ![]() 21 Ekim 1946 bu günkü medeniyeti tenkit ederek onun manevi degerlerden soyutlanmis, sadece maddi bir medeniyet oldugunu delillerle açikliyordu ![]() ![]() gölgesinden baska hiç bir yerde olmadigini açik açik anlatarak hayatin her alaninda oldugu gibi edebiyatin dahi Islâmi ölçülerden kaynaklanmasi gerektigini vurguluyordu ![]() 1949'da Amerika'ya giden Kutub iki buçuk yil kaldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Iste Seyyid Kutup arkadasina yazdigi mektuplarda bu kitabinin tenkidinde, "keske kitabin konusu Yunan felsefesine göre degilde, Islâmi ruhla yazilmis olsaydi ![]() ![]() Buna göre diyebiliriz ki Seyyid Kutup'un bu tarihten sonra edebiyata bakis açisi degismistir ![]() ![]() mektedir ![]() 1951 ile 1965 yillarini kapsayan zaman parçasi ise hayatindaki dördüncü merhaleyi olusturuyordu ![]() ![]() ![]() Gerçi yönetici olarak Ihvanda hiç bir makami yoktu ama iyi bir müntesip olarak Ihvanin gazetelerinde ve dergilerinde halki devamli olarak Islâma davet ediyordu ![]() ![]() Bu kitaplardan birkaçini burada zikretmeden geçemeyecegiz: 1- Islâm ve Dünyaya bakis 2- Iste Din Budur 3- Istikbal Islâmindir ![]() Kutup ayrica Ihvan-i Müslimin gazetesinde din ile devlet islerini birbirinden ayirarak dini siyasetten uzak tutan laik düsünceyi de siddetle tenkit eder, siyaset baskadir, din baskadir sloganinin bir hikaye oldugunu söyliyerek Islâmda böyle bir sey olmadigini haykirir ![]() bir kanun oldugunu" vurguluyordu ![]() Ezher üniversitesinin Kur'an-i Kerim'i tefsir etmede taklidi tutumunu da açikça tenkit eden Kutub bu konuda söyle diyordu: "Bu gün bütün dünya sosyalizm ve kapitalizm gibi belirli sosyal fikirlerin pesinde gitmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() SEYYID KUTUB'UN SEHADETI Seyyid Kutup Islâma inanmis ve inandigi davanin gerçeklesmesi için de bir çok çalismalar yapmis büyük bir mücahitti ![]() ![]() Bundan dolayi Ihvan-i Müslimine mensup birçok müslümanla birlikte Seyyid Kutup'da tutuklandi ![]() ![]() ![]() ![]() Seyyid Kutup'u serbest birakmasini istemesi üzerine Kutub 1964'de serbest birakildi ![]() Hapisten çikan Kutub 1965'de "Yoldaki Isaretler" adli kitabini yayinlayinca tekrar tutuklanir ![]() Bu tutuklamada yine Ihvan-i Müsliminden bir çok müslüman vardi ![]() ![]() 22 Agustos 1966'da Seyyid Kutup'a idam cezasi verildiginde, Assam el Attarin kitabinda anlattgina göre Kutub bu karari tebessüm ve Allah'a kavusmanin verdigi büyük bir mutlulukla karsilamisti ![]() ![]() Seyyid Kutup'a verilen bu idam karari, Islâm alemine yayildiginda Pakîstan'da Karaçi içinde Cemaati Islâminin mepsuplari tarafindan bir yürüyüs tertiplenmis ve olay kinânarak Abdunnasir'dan karari yeniden gözden geçirmesi istenmistir ![]() Ayrica yine Pakistan'da "Meclisi Nizami Islâm", "Cemaati Islâmi", "Cemaati Avami"de bu karari ayni sekilde kinamislardi ![]() baskani Seyh Emcek Eczzehavi ve bir çok Islâm alimleri Abdunnasir'i bu kararindan dolayi kinamis ve vaz geçmesi için ikaz etmislerdi ![]() Bütün bunlara ragmen 9 Agustos 1967 sabahi Lübnandaki "Ennebar"gazetesiyle Misir'daki "El-ehram" gazetesi idam haberini su cümlelerle veriyorlardi ![]() " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Seyyid Kutup bir çok kiymetli kitap yazmisti ![]() ![]() ![]() Bunlardan hemen hemen hepsi de türkçeye çevrilmistir ![]() Allah ondan ve onun gibi mücahidlerden razi olsun ![]() BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ aid Nursi yakın geçmişimizde yetişmiş en büyük İslam alimlerinden ve fikir adamlarındandır ![]() ![]() ![]() Bediüzzaman Said Nursi, Doğu'nun en acil ihtiyacı olarak gördüğü eğitim problemini çözmek için din ve eğitim bilimlerinin birlikte okutulabileceği ve Medreset-üz Zehra ismini verdiği bir üniversite kurulmasını sağlamak için 1907'de İstanbul'a gelmiştir ![]() ![]() Dönemin hükümeti, Said Nursi'nin üniversite ile ilgili dilekçesine ilgi göstermemiştir ![]() ![]() Said Nursi'nin serbest bırakılmasından kısa süre sonra 23 Temmuz 1908'de II ![]() ![]() ![]() ![]() Bediüzzaman bu olaydan sonra tekrar Doğu'ya dönmüş, I ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul'da devlet büyükleri ve ilim çevreleri tarafından büyük bir ilgiyle karşılanan Bediüzzaman, Dar-ül Hikmet-i İslamiye (İslam Akademisi) azalığına tayin edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Said Nursi 1925 yılında Şeyh Said isyanı çıktığında, olayla hiçbir ilgisi olmadığı halde, Van'da inzivaya çekilmiş olduğu yerden alınarak Burdur'a, oradan da Isparta'nın Barla ilçesine sürgüne götürülmüştür ![]() ![]() Nur Risalelerini önlerindeki en büyük engel olarak gören çevreler, 1934 yılında daha yakından kontrol edebilmek amacıyla Said Nursi'nin Isparta'nın merkezine getirilmesini istemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Bediüzzaman, vatana ihanet iddiasıyla yargılandığı dava süresince tutuklu kalmıştır ![]() ![]() Polis gözetimi altında mecburi ikamet için Kastamonu'ya getirilen Said Nursi, 1943'te Isparta savcısından gelen talimat üzerine yeniden tutuklanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bediüzzaman burada hükümet binasının karşısında bir odaya yerleştirilerek gözetim altına alınmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu zulümler yaşanırken Bediüzzaman'ın talebeleri tarafından Risale-i Nurlar çoğaltılmış ve böylece Kuran tebliğinin geniş kitlelere yayılması sağlanmıştır ![]() ![]() 1944'te Denizli Ağır Ceza Mahkemesinin beraat kararının Yargıtay tarafından onaylanmasıyla birlikte Bediüzzaman serbest bırakılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Aralık 1948'de Said Nursi hakkında 20 ay ağır hapis cezası kararı verilmiş, ancak karar temyiz edilmiş ve Bediüzzaman lehine bozulmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Bediüzzaman'a 1951'de Emirdağ'da, bundan hemen bir yıl sonra da İstanbul'da, Gençlik Rehberi adlı kitabı nedeniyle birer dava daha açılmıştır ![]() ![]() Ocak 1960'ta Ankara'ya girmesi polis tarafından engellenen Bediüzzaman buradan Isparta'ya gitmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() 12/1/2007 - ABAPÜŞ-İ VELİ Anadolu evliyasından ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abapüş-i Veli, küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Devrinin büyük alimleri ve devlet ileri gelenlerinin çoğu onun sohbetlerini takip ederlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abapüş-i Veli ömrünün sonlarını babasından kalan dergahında yanlız geçirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Vefatından önce kendi evine geçen Abapüş-i Veli,üç gün sonra 1485 (H ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdurrahman es-Sufi Abdurrahman es-Sûfi (903-986), Batlamyus'un Almagest'inden yararlanarak hazırlamış olduğu yıldız kataloğu ile tanınmıştır ![]() ![]() Abdurrahman es-Sûfi'nin önerdiği terimler, daha sonra Doğulu ve Batılı astronomlar tarafından kullanıldığı gibi, bunlardan 94'ü modern astronomi literatürüne de girmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Abdurrahman es-Sûfi, astronomi aletlerinin geliştirilmesinde de önemli hizmetlerde bulunmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İslam'da Bilim Ve Müslüman Bilim Adamları |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslam'da Bilim Ve Müslüman Bilim AdamlarıTakiyüddin 16 ![]() ![]() 1546- 1601 yılları arasında yaşayan Danimarkalı Tyco Brahe, kral II ![]() ![]() Tyco Brahe, Copernicus'un Güneş merkezli gezegenler görüşünü destekleyenlerden bir noktada ayrılıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tyco Brahe, Copernicus sistemini reddetmesine ve astrolojiye inanmasına karşın 16 ![]() ![]() ![]() ![]() 1521 yılında Şam'da doğan Takiyyüddin, Mısır ve Şam'da döneminin tanınmış hocalarından fıkıh, hadis ve tefsir dersleri aldıktan sonra ders vermek üzere yine Mısır'a atandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Takiyüddin'in İstanbul'a yerleştiği 1570 yılına kadar, gökbilimle ilgilenmek amacıyla rasathane kurulmamış olduğundan, gökbilimle ilgili bilgiler eskiden kalma Arapça ve Farsça kitaplardan öğrenilmekteydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Takiyüddin’in Ondalık Kesirleri Trigonometri ve Astronomiye Uygulaması Remzi Demir Bilindiği gibi, Türk bilim tarihine ilişkin araştırmaların yetersiz olması, Türklerin tarihlerinin hiçbir döneminde bilgin yetiştirmedikleri gibi yanlış bir anlayışın doğmasına ve yayılmasına neden olmuştur; "Türklerin kalem ehli değil ama kılıç ehli oldukları" biçiminde özetlenen bu anlayış, son yıllarda özellikle EI-Hârezmî, Abdülhamid ibn Türk, Fârâbî, İbn Sinâ, Uluğ Bey ve Ali Kuşçu gibi bilginlerin yapıtları üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda sarsılmışsa da yıkılmamıştır ![]() ![]() ![]() Ondalık kesirleri, Uluğ Bey’in Semerkant Gözlemevi’nde müdürlük yapan Gıyâsüddin Cemşid el-Kâşî’nin Aritmetiğin Anahtarı (1427) adlı yapıtından öğrenmiş olan Takiyüddin’e göre, el- Kâşî’nin bu konudaki bilgisi, kesirli sayıların işlemleriyle sınırlı kalmıştır; oysa ondalık kesirlerin, trigonometri ve astronomi gibi bilimin diğer dallarına da uygulanarak genelleştirilmesi gerekir ![]() Acaba Takiyüddin’in ondalık kesirleri trigonometri ve astronomiye uygulamak istemesinin gerekçesi nedir? Osmanlıların kullanmış oldukları hesaplama yöntemlerini, yani Hint Hesabı denilen onluk yöntemle Müneccim Hesabı denilen altmışlık yöntemi tanıtmak maksadıyla yazmış olduğu Aritmetikten Beklediklerimiz adlı çok değerli yapıtında Takiyüddin, ondalık kesirleri altmışlık kesirlerin bir alternatifi olarak gösterdikten sonra, dokuz başlık altında, ondalık kesirli sayıların iki katının ve yarısının alınması, toplanması, çıkarılması, çarpılması, bölünmesi, karekökünün alınması, altmışlık kesirlerin ondalık kesirlere ve ondalık kesirlerin altmışlık kesirlere dönüştürülmesi işlemlerinin nasıl yapılacağını birer örnekle açıklamıştır ![]() ![]() ![]() Takiyüddin, bu yapıtında göksel konumların belirlenmesinde kullanılan altmışlık yöntemin hesaplama açısından elverişli olmadığını bildirir; çünkü altmışlık yöntemde, kesir basamakları çok olan sayılarla çarpma ve bölme işlemlerini yapmak çok vakit alan sıkıcı ve güç bir iştir; bugün kullandığımız onluk çarpım tablosuna benzeyen altmışlık kerrat cetveli bile bu güçlüğün giderilmesi için yeterli değildir ![]() ![]() Bu önerisiyle gökbilimcilerinin en önemli güçlüklerinden birini gidermeyi amaçlayan Takiyüddin, açıları veya yayları ondalık kesirlerle gösterirken, bunların trigonometrik fonksiyonlarını altmışlık kesirlerle gösteremeyeceğini anlamış ve ondalık kesirleri trigonometriye uygulamak için Gökler Bilgisinin Sınırı adlı yapıtında birim dairenin yarıçapını 60 veya 1 olarak değil de, 10 olarak aldıktan sonra kesirleri de ondalık kesirlerle göstermiştir ![]() ![]() ![]() Takiyüddin, ondalık kesirlerin trigonometri ve astronomiye nasıl uygulanabileceğini kuramsal olarak gösterdikten sonra, 1580 yılında bitirmiş olduğu Sultanın Onluk Yönteme Göre Düzenlenen Tablolarının Yorumu adlı kataloğunda uygulamaya geçmiştir ![]() ![]() Takiyüddin, 1584 yılında İstanbul’da tamamlamış olduğu İnciler Topluluğu adlı başka bir yapıtında, son adımı atmış ve birim dairenin yarıçapını 10 birim almak ve kesirleri, ondalık kesirlerle göstermek koşuluyla bir Sinüs -Kosinüs Tablosu ile bir Tanjant - Kotanjant Tablosu hesaplayarak matematikçilerin ve gökbilimcilerin kullanımına sunmuştur ![]() ![]() Batı’da ondalık kesirleri kuramsal olarak tandan ilk müstakil yapıt, Hollandalı matematikçi Simon Stevin (1548-1620) tarafından Felemenkçe olarak yazılan ve 1585’de Leiden’de yayımlanan De Thiende’dir (Ondalık) ![]() ![]() ![]() ![]() Rasathanede Kullanılan Ölçüm Araçları Takiyüddin'in İstanbul Rasathanesi'nde ölçüm yapmak için kullandığı belli başlı dokuz alet inşa ettiği saptanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Takiyüddin'in rasathanede kullandığı önemli araçlardan biri de L****'dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Takiyüddinin kullandığı üçüncü aletin adı Zâtü's-Semt ve’l-İrtifâ’dır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zâtü’s- Semt ve’l- İrtifâ ortaçağ gökbilimcilerinin geliştirdiği bir araçtır ![]() ![]() ![]() ![]() Zat-ü’s- şu’beteyn Takiyüddin’in kullandığı dördüncü alettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rasathane’de kullanılan aletlerden beşincisi Rub-ı mıstar’dır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rasathanede kullanılan altıncı alet Zatü’1-ceyb’dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zatü’1-evtar Takiyüddin’in kullandığı aletlerden yedincisidir ![]() ![]() Takiyüddin’in buluşlarından biri de Müşebbehetü bi’1-monatık’dır ![]() ![]() ![]() Rasathane’de kullanılan son alet Bengam’dır ![]() ![]() ![]() Takiyüddin’in Optiğe Katkıları Hüseyin Topdemir Takiyüddin başarılı çalışmalar sergilediği optik alanında, Gözbebeğinin ve Aklın Işığı adlı bir yapıt kaleme almıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1) Optiğe ilişkin sorunların, geometrik sorunlara dönüştürülerek geometrik yoldan incelenmesi, 2) Sorunların nedensel olarak açıklanması ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kitap bir giriş ve üç ana bölümden oluşmaktadır ![]() ![]() Birinci bölüm aracısız görme konusuna ayrılmıştır ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() 4 ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() 6 ![]() ![]() 7 ![]() ![]() Burada öncelikle ışığın doğrusal çizgiler boyunca, ancak küresel olarak yayıldığı savının öne çıktığını hemen belirtelim ![]() ![]() Takiyüddin’e göre ışık, ışıklı bir nesneden ve o nesnedeki her bir noktadan küresel olarak yayılır ve yayılım sırasında, ister istemez bazı ışın çizgileri paralel, bazıları birbirine yakınlaşan ve bazıları ise birbirlerinden uzaklaşan doğrular boyunca yol alır ![]() ![]() Bunun dışında aracısız görme konusunda Takiyüddin’in üzerinde durmamızı gerektiren bir açıklaması daha bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Newton öncesi dönemde ise renk konusunda egemen olan kuram, değişim kuramı adı verilen ve rengin ışığın zayıflamasıyla ya da aydınlık ve karanlığın karışımıyla oluştuğunu belirten Aristotelesçi kuramdır ![]() ![]() ![]() Kitabın ikinci bölümü yansıma aracılığıyla oluşan görme konusuna ayrılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üçüncü bölüm de kırılma konusu ele alınmış ve yoğunluğu farklı olan ortamlarda ışığın yol alırken uğradığı değişimler incelenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Takiyüddin’in Elyazmaları Takiyüddin’in günümüze ulaşan elyazmaları incelendiğinde, içerdikleri bilgilerin o dönem gökbilimi hakkında sağladığı veriler yanında farklı bir önemi olduğu da görülür ![]() Takiyüddin el yazmalarında belirli bir biçim kullanmamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O dönemlerde bilim adamlarının yazdıkları eserlerin kopyaları elle çıkarılmaktaydı ![]() ![]() ![]() Takiyüddin’e ait el yazmalarının bir bölümü Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nde bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Rasathanenin Hazin Sonu İstanbul Rasathanesi ilginç bir yıkım yaşamasına rağmen, yıkımın nedenine ilişkin fazlaca veri elde edilememiş ![]() ![]() ![]() Rasathanenin padişah emriyle yıktırıldığı kesin olmakla birlikte, konuyla ilgili aydınlanmamış birçok nokta vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Bunca söylentiye karşın, kesin olarak bilinen İstanbul Rasathanesi’nde nitelikli gözlemler yapıldığı ve bu gözlemlere dayanılarak son derece hassas gözlem katalogları hazırlandığıdır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İslam'da Bilim Ve Müslüman Bilim Adamları |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslam'da Bilim Ve Müslüman Bilim AdamlarıTürk-İslam Bilginleri (Alfabetik sıraya göre) Türk-İslam Bilginleri Abdüsselam : ( 1926 - 19 ) Pakistanlı Fizik Bilgini İlk nobel ödülü alan müslüman bilim adamı ![]() Ahmed Bin Musa : ( 10 yüzyıl ) Sistem mühendisliğinin Öncüsü ![]() ![]() Akşemseddin : ( 1389 - 1459 ) Pasteur önce Mikrobu bulan ilk bilim adamı ![]() ![]() Ali Bin Abbas : ( ? - 994 ) 1000 sene önce ilk kanser ameliyatını yapan bilim adamı ![]() ![]() ![]() Ali Bin İsa : ( 11 yüzyıl ) İlk defa göz hastalıkları hakkında eser veren müslüman bilim adamı ![]() Ali Bin Rıdvan : ( ? - 1067 ) Batıya tedavi metodlarını öğreten islam alimi ![]() Ali Kuşçu : ( ? - 1474 ) Ünlü Bir türk astronomi ve matematik bilginidir ![]() Ammar : ( 11 yüzyıl ) İlk katarak ameliyatını kendine has biçimde yapan müslüman bilim adamı ![]() Battani : ( 858 - 929 ) Dünyanın en meşhur 20 astrononumdan biri trigonometrinin mucidi, sinus ve kosinüs tabirlerini kullanan ilk bilgin ![]() Beyruni : ( 973 - 1051 ) Dünyanın döndüğünü ilk bulan bilim adamı ümit burnu, amerika ve japonyanın varlığından bahseden ilk bilim adamı ![]() ![]() ![]() ![]() Bitruci : ( 13 yüzyıl ) Kopernik'e yol açan öncülük eden astronom bilim adamı ![]() Cabir Bin Eflah : ( 12 yüzyıl ) Ortaçağın büyük matematik ve astronom bilginidir ![]() ![]() Cabir Bin Hayyan : ( 721 - 805 ) Atom bombası fikrinin ilk mucidi ve kimyanın babası sayılır ![]() ![]() Cahiz : ( 776 - 869 ) Zooloji İlminin öncülerindendir ![]() ![]() Cezeri : ( 1136 - 1206 ) İlk sistem mühendisi ve ilk sibernetikçi ve elektronikçi Bilgisayarın babası; oysa bilgisayarın babası yanlış olarak ingiliz matematikçisi Charles Babbage olarak bilinir ![]() ![]() Demiri : ( 1349 - 1405 )Avrupalılardan 400 yıl önce ilk zooloji ansiklopedisini yazan alimdir ![]() ![]() ![]() ![]() Dinaveri : ( 815 - 895 ) Botanikçi Ve astronom bir alim olarak bilinir ![]() Ebu Kamil Şuca : ( ? - 951 ) Avrupaya matematiği öğreten islam bilgini ![]() Ebu'l Fida : ( 1271 - 1331 ) Büyük Bir bilgin tarihçi ve coğrafyacıdır ![]() Ebu'l Vefa : ( 940 - 998 ) Matematik ve Astronomi bilginidir trigonometriye tanjant, kotanjant, sekant ve kosekantı kazandıran matematik bilginidir ![]() Ebu Maşer : ( 785 - 886 ) Med-cezir olayını (gel-git) ilk keşfeden bilgindir ![]() Evliya Çelebi : ( 1611 - 1682 ) Büyük Türk seyyahı ve meşhur seyahatnamenin yazarıdır ![]() Farabi : ( 870 - 950 ) Ses olayını ilk defa fiziki yönden ele alıp açıklayıp izah getiren ilk bilgindir ![]() Fatih Sultan Mehmet : ( 1432 - 1481 ) İstanbulu feth eden ve Havan topunu icad eden yivli topları döktüren padişahtır fatihin kendi icadı olan ve adı "şahi" olan topların ağırlığı 17 ton ve bakırdan dökülmüş olup 1 ![]() ![]() ![]() Fergani : ( 9 yüzyıl ) Ekliptik meyli ilk defa tesbit eden astronomi alimi ![]() Gıyasüddin Cemşid : ( ? - 1429 ) Matematik alimi ![]() ![]() Harizmi : ( 780 - 850 ) İlk cebir kitabını yazan ve batıya cebiri öğreten bilgin ![]() ![]() ![]() Hasan Bin Musa : ( - ) Dünyanın çevresini ölçen, üç kardeşler olarak bilinen üç kardeşten biri ![]() ![]() Hazini : ( 6 - 7 yüzyıl ) Yerçekimi ve terazilerle ilgili izahlarda bulunan bilgin ![]() Hazerfen Ahmed Çelebi : ( 17 yüzyıl ) Havada uçan ilk Türk ![]() ![]() Huneyn Bin İshak : ( 809 - 873 ) Göz doktorlarına öncülük yapan bilgin ![]() İbni Avvam : ( 8 yüzyıl ) Tarım alanında ortaçağ boyunca kendini kabul ettiren bilgin ![]() İbni Battuta : ( 1304 - 1369 ) Ülke ülke , kıta kıta dolaşan büyük bir seyyah ![]() İbni Baytar : ( 1190 - 1248 ) Ortaçağın en büyük botanikçisi ve eczacısıdır ![]() İbni Cessar : ( ? - 1009 ) Cüzzam hastalığının sebeb ve tedavilerini 900 sene önce açıklayan müslüman doktor ![]() İbni Ebi Useybia : ( 1203 - 1270 ) Tıp Tarihi hakkında eşsiz bir eser veren doktor ![]() İbni Fazıl : ( 739 - 805 ) 12 asır önce ilk kağıt fabrikasını kuran vezir ![]() İbni Firnas : ( ? - 888 ) Wright kardeşlerden önce 1000 sene önce ilk uçağı yapıp uçmayı gerçekleştiren alim ![]() İbni Haldun : ( 1332 - 1406 ) Tarihi ilim haline getiren sosyolojiyi kuran mütefekkir ![]() ![]() ![]() İbni Hatip : ( 1313 - 1374 ) Vebanın bulaşıcı hastalık olduğunu ilmi yoldan açıklayan doktor ![]() İbni Havkal : ( 10 yüzyıl ) 10 asır önce ilmi değeri yüksek bir coğrafya kitabı yazan alim ![]() İbni Heysem : ( 965 - 1051 ) Optik ilminin kurucusu büyük fizikçi ![]() ![]() ![]() İbni Karaka : ( ? - 1100 ) Dokuzyüz yıl önce torna tezgahı yapan bilgin ![]() İbni Macit : ( 15 yüzyıl ) Ünlü bir denizci ve coğrafyacı ![]() ![]() İbni Rüşd : ( 1126 - 1198 ) Büyük bir doktor, astronom ve matematikçidir ![]() İbni Sina : ( 980 - 1037 ) Doktorların sultanı ![]() ![]() ![]() İbni Türk : ( 9 yüzyıl ) Cebirin temelini atan islam bilgini ![]() İbni Yunus : ( ? - 1009 ) Galile'den önce sarkacı bulan astronom ![]() İbni Zuhr : ( 1091 - 1162 ) Endülüsün en büyük müslüman doktorlarından asırlarca Avrupa'da eserleri ders kitabı olarak okutuldu ![]() İbnünnefis : ( 1210 - 1288 ) Küçük kan dolaşımını bulan ünlü islam alimi ![]() İbrahim Efendi : ( 18 yüzyıl )Osmanlılarda ilk denizaltıyı gerçekleştiren mühendis ![]() İbrahim Hakkı : ( 1703 - 1780 ) Büyük bir sosyolog, psikolog, astronom ve fen adamı ![]() ![]() İdrisi : ( 1100 - 1166 ) Yedi asır önce bügünküne çok benzeyen dünya haritasını çizen coğrafyacı ![]() İhvanü-s Safa : ( 10 yüzyıl ) çeşitli ilim dallarını içine alan 52 kitaptan meydana gelen bir ansiklopedi yazan ilim adamı ![]() ![]() İsmail Gelenbevi : ( 1730 - 1791 ) 18 yüzyılda osmanlıların en güçlü matematikçilerinden ![]() İstahri : ( 10 yüzyıl ) Minyatürlü coğrafya kitabı yazan bilgin ![]() Kadızade Rumi : ( 1337 - 1430 ) Çağını aşan büyük bir matematikçi ve astronomi bilgini ![]() ![]() Kambur Vesim : ( ? - 1761 ) Verem mikrobunu Robert Koch'dan 150 sene önce keşfeden ünlü doktor ![]() Katip Çelebi : ( 1609 - 1657 ) Osmalılarda rönesansın müjdecisi coğrafyacı ve fikir adamı ![]() Kazvini : ( 1203 - 1283 ) Ortaçağın Herodot'u müslümanların Plinius'u , astronom ve coğrafyacı bilgin ![]() Kemaleddin Farisi : ( ? - 1320 ) İbni Heysem ayarında büyük islam matematikçisi, fizikçi ve astronom ![]() Kerhi : ( ? - 1029 ) İslam Matematikçilerinden ![]() Kindi : ( 803 - 872 ) İbni Heysem'e kadar optikle ilgili eserleri kaynak olan bilgin ![]() ![]() Kurşunoğlu Behram : ( 1922 - ? ) Genelleştirilmiş izafiyet teorisini ortaya atan beyin güçlerimizden ![]() ![]() Lagarî Hasan Çelebi : ( 17 yüzyıl ) Füzeciliğin atası, osmanlılarda ilk defa füze ile uçan bilgin ![]() Macriti : ( ? - 1007 ) Matematikte başkan kabul edilen Endülüslü Matematikçi ve astronom ![]() Mağribi : ( 16 yüzyıl ) Çağının en büyük matematikçilerinden ![]() ![]() Maaşallah : ( 72? - 815 ) Meşhur islam astronomlarındandır ![]() ![]() Mes'ûdi : ( ? - 956 ) Kıymeti ancak 18 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mimar Sinan : ( 1489 - 1588 ) Seviyesine bugün dahi ulaşılamayan dahi mimar ![]() ![]() Muhammed Bin Musa : ( 9 yüzyıl ) Dünyanın Çevresini ölçen 3 kardeşten biri ![]() ![]() Mürsiyeli İbrahim : ( 15 yüzyıl ) Piri reisten 52 sene önce bugünkü uygun Akdeniz haritasını çizen haritacı ![]() ![]() Nasirüddin Tusi : ( 1201 - 1274 ) Trigonometri sahasında ilk defa eser veren, Merağa rasathanesini kuran, matematikçi ve astronom ![]() Necmeddinü-l Mısri : ( 13 yüzyıl ) Çağının ünlü astronomlarından ![]() Ömer Hayyam : ( ? - 1123 ) Cebirdeki binom formülünü bulan bilgin ![]() ![]() Piri Reis : ( 1465 - 1554 ) 400 sene önce bu günküne çok yakın dünya haritasını çizen büyük coğrafyacı ![]() ![]() Razi : ( 864 - 925 ) Keşifleri ile ün salan asırlar boyunca Avrupa'ya ders veren kimyager doktor ünlü klinikçi ![]() ![]() Sabit Bin Kurra : ( ? - 901 ) Newton' dan çok önce diferansiyel hesabını keşfeden bilgin ![]() ![]() ![]() Sabuncu Oğlu Şerefeddin : ( 1386 - 1470 ) Fatih devrinin ünlü doktor ve cerrahlarındandır ![]() ![]() Seydi Ali Reis : ( ?-1562 ) Ünlü bir denizci, matematik ve astronomi alimidir ![]() Şemsettin Halili : ( ?-1397 ) Büyük bir astronomi bilginidir ![]() Şihabettin Karafi : ( ? - 1285 ) orta çağın en büyük fizikçi ve hukukçularından ![]() Takiyyüddin Er Rasit : ( 1521 - 1585 ) İstanbul rasathanesi ilk kuran çağından çok ileride asrın önde gelen astronomi alimidir ![]() Uluğ Bey : ( 1394 -1449 ) Çağının en büyük astronomu ve trigonometride yeni çığır açan ünlü bir alim ve hükümdar ![]() Zehravi : ( 936 -1013 ) 1000 sene önce ilk çağdaş ameliyatı yapan böbrek taşlarının nasıl çıkarılacağını ve ilk böbrek ameliyatını gerçekleştiren bilim adamı ![]() ![]() Zerkali : ( 1029 - 1087 ) Keşif ve hizmetleri ile ün salmış astronomi alimidir ![]() |
![]() |
![]() |
|