Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gönderilmesi, kuranda, muhammed, olarak, peygamber, sav

Kuranda Hz. Muhammed Sav Peygamber Olarak Gönderilmesi

Eski 09-08-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuranda Hz. Muhammed Sav Peygamber Olarak Gönderilmesi



Kuranda Hz Muhammed Sav Peygamber Olarak Gönderilmesi
Kuranda Hz Muhammed Sav Peygamber Olarak Gönderilmesi

Hz Muhammed’in Peygamber Olarak Gönderilmesi - 1

Bakara Suresi 119 – Biz seni sırf Kur’ân’la müjdelemen ve uyarman için gerçeğin ta kendisi olarak gönderdik Yoksa sen cehennemliklerden ötürü sorguya çekilecek değilsin [3,20; 88,22; 50,45]

Onun hak peygamber olduğunun en bariz delili, kendi şahsîyetidir Mekkeliler, hayatı boyunca, onun ahlâkını biliyorlardı İnsanlara bile hiç yalan söylemeyen bu faziletli ve dine bağlı insanın, uydurduğu birtakım sözleri Allah’a mal etmesi aklın alacağı bir şey değildir

كَمَا أَرْسَلْنَا فِيكُمْ رَسُولًا مِنْكُمْ يَتْلُو عَلَيْكُمْ آيَاتِنَا وَيُزَكِّيكُمْ وَيُعَلِّمُكُمْ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَيُعَلِّمُكُمْ مَا لَمْ تَكُونُوا تَعْلَمُونَ (151)

Bakara Suresi 151 – Nitekim, size âyetlerimizi okuması, Sizi tertemiz hale getirmesi, size kitap ve hikmeti ve bilmediğiniz nice şeyleri öğretmesi için sizden birini elçi gönderdik [3,164; 14,28-29; 62,2]

مَا أَصَابَكَ مِنْ حَسَنَةٍ فَمِنْ اللَّهِ وَمَا أَصَابَكَ مِنْ سَيِّئَةٍ فَمِنْ نَفْسِكَ وَأَرْسَلْنَاكَ لِلنَّاسِ رَسُولًا وَكَفَى بِاللَّهِ شَهِيدًا (79)

Nisa Suresi 79 – Ey insan! Sana gelen her iyilik Allah’tandır Başına gelen her fenalık ise nefsindendir Ey Resulüm! Seni bütün insanlara elçi gönderdik Allah’ın buna şahit olması yeter de artar! [2,124; 7,113; 8,27; 42,30]

يَاأَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءَكُمْ الرَّسُولُ بِالْحَقِّ مِنْ رَبِّكُمْ فَآمِنُوا خَيْرًا لَكُمْ وَإِنْ تَكْفُرُوا فَإِنَّ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَكَانَ اللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا (170)

Nisa Suresi 170 – Ey insanlar! Resûlullah Rabbinizden size hakkı getirdi, kendi iyiliğiniz için ona iman edin Eğer inkâr ederseniz bilin ki göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır Allah alîmdir, hakîmdir (her şeyi bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir) [14,8]

يَاأَهْلَ الْكِتَابِ قَدْ جَاءَكُمْ رَسُولُنَا يُبَيِّنُ لَكُمْ كَثِيرًا مِمَّا كُنْتُمْ تُخْفُونَ مِنْ الْكِتَابِ وَيَعْفُو عَنْ كَثِيرٍ قَدْ جَاءَكُمْ مِنْ اللَّهِ نُورٌ وَكِتَابٌ مُبِينٌ (15)

يَهْدِي بِهِ اللَّهُ مَنْ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلَامِ وَيُخْرِجُهُمْ مِنْ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِهِ وَيَهْدِيهِمْ إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ (16)

Mâide Suresi 15 – Ey Ehl-i kitap! Kitaptan (Tevrat’tan) gizlediklerinizin çoğunu size beyan eden, bir çoğunu da yüzünüze vurmayarak affeden Resulümüz size gelmiş bulunuyor İşte size Allah tarafından bir nûr ve hakikatleri açıklayan bir kitap geldi

Mâide Suresi 16 – Allah onunla, rızasını izleyenleri selamet yollarına iletir, Onları izni ile karanlıklardan aydınlığa çıkarır ve onları dosdoğru yola iletir

يَاأَهْلَ الْكِتَابِ قَدْ جَاءَكُمْ رَسُولُنَا يُبَيِّنُ لَكُمْ عَلَى فَتْرَةٍ مِنْ الرُّسُلِ أَنْ تَقُولُوا مَا جَاءَنَا مِنْ بَشِيرٍ وَلَا نَذِيرٍ فَقَدْ جَاءَكُمْ بَشِيرٌ وَنَذِيرٌ وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ (19)

Mâide Suresi 19 – Ey Ehl-i kitap! Resullerin gelmesinin kesintiye uğradığı bir sırada,

ileride “bize müjdeleyen veya uyaran hiçbir peygamber gelmedi” demeyesiniz diye

size, müjdeleyici ve uyarıcı Elçimiz, her şeyi beyan etmek üzere geldi Allah her şeye hakkıyla kadirdir

مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ كَتَبْنَا عَلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ أَنَّهُ مَنْ قَتَلَ نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الْأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيعًا وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيعًا وَلَقَدْ جَاءَتْهُمْ رُسُلُنَا بِالْبَيِّنَاتِ ثُمَّ إِنَّ كَثِيرًا مِنْهُمْ بَعْدَ ذَلِكَ فِي الْأَرْضِ لَمُسْرِفُونَ (32)

Mâide Suresi 32 – İşte bundan dolayı İsrail oğullarına kitapta şunu bildirdik: Kim katil olmayan ve yeryüzünde fesat çıkarmayan bir kişiyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur Kim de bir adamın hayatını kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış olur

Resullerimiz onlara açık âyetler ve deliller getirmişlerdi Ne var ki onların çoğu bütün bunlardan sonra, hâla yeryüzünde fesat ve cinayette aşırı gitmektedirler [2,84-85]

Bu âyet insan hayatının kutsallığını vurgulayan en mükemmel bir beyandır Hayatın korunması için, her bir kişi, başkasının hayatının kutsallığını kabul edip onu korumaya çalışmalıdır Mevdûdi’nin dediğine göre bu hüküm mevcut Tevrat’ta yer almaz Ama onun tefsiri olan Talmud’da değiştirilmiş olarak: “İsrailden tek bir kişiyi öldüren, tüm ırkı öldürmüş gibi cezalandırılacaktır” tarzında yer alır (Tefhim, bu âyetin açıklamasında)

هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ (33)

Tevbe suresi 33 – O’dur ki Resulünü, bütün dinlere üstün kılmak için hidâyetle ve hak dini ile gönderdiMüşrikler isterse hoşlanmasınlar!

وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ إِلَّا رِجَالًا نُوحِي إِلَيْهِمْ مِنْ أَهْلِ الْقُرَى أَفَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَيَنْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَدَارُ الْآخِرَةِ خَيْرٌ لِلَّذِينَ اتَّقَوْا أَفَلَا تَعْقِلُونَ (109)

Yusuf Suresi 109 – Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de başka değil, ancak şehirlerde oturanlardan vahye mazhar ettiğimiz bir takım erkeklerdi Onlar dünyayı hiç gezmediler mi ki kendilerinden önce yaşayanların âkıbetlerinin nasıl olduğunu görüp anlasınlar? Âhiret diyarı elbette Allah’a saygı duyup haramlardan sakınanlar için daha iyidir Siz ey müşrikler, hâla aklınızı kullanmayacak mısınız?

كَذَلِكَ أَرْسَلْنَاكَ فِي أُمَّةٍ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهَا أُمَمٌ لِتَتْلُوَ عَلَيْهِمْ الَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ وَهُمْ يَكْفُرُونَ بِالرَّحْمَانِ قُلْ هُوَ رَبِّي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ مَتَابِ (30)

Ra’d Suresi 30 – İşte senden önce peygamberler gönderdiğimiz gibi, sana vahyettiğimiz kitabı onlara okumân için seni de kendilerinden önce nice milletler geçmiş olan bir millete gönderdik Onlar ise Rahman’a nankörlük eder, O’nu tanımazlar De ki: “O benim Rabbimdir O’ndan başka tanrı yoktur

O’na dayandım, tövbem ve dönüşüm yalnız O’nadır” [16,63; 6,34]

وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلًا مِنْ قَبْلِكَ وَجَعَلْنَا لَهُمْ أَزْوَاجًا وَذُرِّيَّةً وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَنْ يَأْتِيَ بِآيَةٍ إِلَّا بِإِذْنِ اللَّهِ لِكُلِّ أَجَلٍ كِتَابٌ (38)

Ra’d Suresi 38 – Senden önce bir çok peygamber göndermiş, onlara da eşler ve evlatlar vermiştik Bunlar peygamberliğe aykırı değil ki? Mûcize iddialarına gelince Allah’ın izni olmadıkça, hiç bir resul mûcize gösteremezdi Her işin bir vâdesi vardır [18,110]

İşte, yaratılışta böyle olduğu gibi, teşrî hususunda da durum böyledir Allah Teâla, bir süre yürürlükte tuttuğu bir şer’î hükmü, sonra yürürlükten kaldırabilir, neshedebilir (Bkz 2,106) Çünkü kitaplar, şeriatlar dünya ve âhiret mutluluğunu elde etmek için uyulması gereken kurallardır Devirlerin değişmesi ile ihtiyaçlara göre hükümlerin değişmesi, ilahî hikmetin gereğidir Bundan dolayı Kur’ân, Tevrat ve İncîl’in temel ilkelerini destekleyerek Ehl-i kitabın hepsini sevindirirken, o kitaplarda insanlığın olgunluk dönemine uygun düşmeyen birtakım hükümleri de nesheder Ve bundan dolayıdır ki Kur’ân, bütün kitaplar üzerinde müheymin (denetçi, hakem) bir kitaptır

وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ فِي شِيَعِ الْأَوَّلِينَ (10)

Hicr suresi 10- Senden önce gelip geçen milletlere de Biz Peygamberler gönderdik

وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ إِلَّا رِجَالًا نُوحِي إِلَيْهِمْ فَاسْأَلُوا أَهْلَ الذِّكْرِ إِنْ كُنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ (43)

بِالْبَيِّنَاتِ وَالزُّبُرِ وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ إِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ (44)

Nahl Suresi 43 – Senden önce de, gönderdiğimiz elçiler, kendilerine vahyettiğimiz bir kısım adamlardan başka bir varlık değildiler Eğer bu konuları bilmiyorsanız ilim adamlarına sorunuz

Nahl Suresi 44 – Evet, belgeler, mûcizeler ve kitaplarla gönderdik onları Sana da ey Resulüm bu zikri indirdik ki kendilerine indirileni insanlara açıklayasın Umulur ki düşünüp anlarlar [17,93-94; 25,20; 21,8; 18,110]

Bu âyetteki Zikir: Kur’ân-ı Kerim veya Sünnet-i Nebeviye olarak tefsir edilir İkinci tefsir daha az yaygın olmakla beraber daha tutarlıdır Zira indirilen Kur’ân’ı Hz Peygamberin (asm) açıklaması, yine ona indirilen bu Zikir sayesinde olmaktadır Bu âyet, Kur’ân’ın Sünnet ile açıklanması gerektiğine en kuvvetli delillerdendir “Dinin tek kaynağı Kur’ân’dır” diyenler şöyle derler:

a) Peygamberin görevi sadece tebliğdir

b) Bugün için sadece Kitap gereklidir, zira Peygamberin açıklaması olarak rivayet edilen bilgiler gerekliliğini yitirmiştir

c) Peygambere mal edilen rivayetler güvenilir yolla ulaşmamıştır

Bunların her üçü de batıldır Zira,

a) Allah’ın muradı sırf mesajı ulaştırmak olsaydı onu melekle veya başka bir tarzda gönderirdi İnsanlardan bir resul ile gönderdiğine göre, birçok âyette açıkça bildirdiği üzere, ona açıklama ve uygulama görevi vermiştir

b) Hz Peygamberin Kur’ân’ı tebliğ vazifesinden başka tebyin (açıklama) ve tatbik görevi de vardır

c)Kur’ân’ın birçok hükmünü hatta namaz ve zekât gibi en kesin emirlerini Sünnetin açıklaması olmaksızın uygulamak mümkün değildir

d) Hz Peygamberden sahih surette nakledilen çok hadis vardır Bunları inkâr edenin tarihi de inkâr etmesi gerekir

Kaynak : Kuran Meali - ProfDr Suat Yıldırım

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.