Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. Muhammedin Dedesi Abdulmuttalip Nasıl Bir İnsandı
Hz Muhammedin Dedesi Abdulmuttalip Nasıl Bir İnsandı
Hz Muhammedin Dedesi Abdulmuttalip Nasıl Bir İnsandı
Habeşli cariye Ümmü Eymen, Muhammed'i Ebva'dan alıp Mek*ke'ye götürdü O temiz çocuğu, dedesi Abdulmuttalib'e teslim etti İyi bir şekilde yaşamış olan Muhammed (sav), o zaman 6 yaşma varmıştı Abdulmuttalib O'nu himayesine alıp yanında alıkoydu
Abdulmuttalib'in evinde bir sürü küçük çocuklar, genç erkek ve kadınlar vardı Abdulmuttalib'in evinde Hamza ile Abbas da yaşı*yorlardı Orada Abdulmuttalib'in eşi ve annesinin amcası kızı Hale de vardı Hale, aynı zamanda peygamber efendimizin akrabası da oluyordu Fakat öz anası gibi O'na bakması mümkün değildi Ken*di kocasının çocuklarına baktığı gibi Muhammed'e de bakması ta*bii ki imkansızdı Öz anası değil daha çok teyzesi gibidiydi Çünkü annesinin amcası çocuklarının bakıcısı ve sahibesi idi Muham*med'e ayrı bir gözle bakmıyordu Aksine şefkatle ve çocuklarına gösterdiği merhametle ona bakıyordu Muhammed, o evde şefkat ve iyilik atmosferi içinde yaşıyordu Öksüzlüğünün kahrına uğra*madı Ebeveynini yitirmekten dolayı ezilmişlik duymadı Her ne kadar Hamza ile Abbas gibi izzet ve ikram görmediyse de yetimli*ğin ezilmişliği altında kalmadı Fakat onlara yakın derecede bir ikram görüyordu Gösterebildikleri kadar O'na şefkat gösteriyor*lardı
Dedesi Abdulmuttalib, onda ideal bir çocuk Özellikleri görüyor*du Abdulmuttalib'te, onun için iki sevgi birleşmişti Biri ölümün kısa sürede alıp götürdüğü babasının sevgisi, diğeri de babasını temsil etmekte olan çocuğun sevgisi Bu nedenle Abdulmuttalib O'nu hep kendi yakınında tutardı Yetim kimse, kendi tabiatı ica-bınca hep yalnızlık hisseder Başkalarından uzak durur Şerefli ve ulu dedesi, bu yalnızlığın sevgili JMuhammed'in gönlüne olum*suz yönde etki yapmasından korktu Bu nedenle de onu daha fazla kendine yaklaştırdı ki, hep onunla beraber olsun İbn İshak'ın Si-ret adlı eserinde şöyle denmektedir:
"Abdulmuttalib için Kabe'nin gölgesine minder serilirdi Ço*cukları, Abdulmuttalib'in gelip minder üzerine oturmasından Önce başkaları gelip burmasınlar diye adeta bekçiler gib minde*rin etrafında otururlardı Peygamber efendimiz de ele avuca sığ*maz bir çocuk olup, dedesi mindere oturmadan önce gelip kendisi otururdu Amcaları O'nu minderden uzak tutmak için yakalar ve geri çekerlerdi Bunu gören Abdulmuttalib: "Oğluma ilişmeyin! Allah'a andolsun ki, o büyük bir insan olacaktır " derdi Sonra Muhmmed'i yanına alarak beraberce minder üzerinde otururlar*dı Eliyle sırtını sıvazlar ve Muhammed'in yaptığı işleri görünce sevinip hoşlanırdı "
Abdulmuttalib O'na özel olarak şefkatini gösterilirdi O'nu doğrudan doğruya kendine mensup kılardı Abdullah'ın oğlu de*mezdi de, benim oğlum derdi ki, Muhammed onunla ünsiyet kur*sun ve O'na yakın olsun Ayrıca Abdulmuttalib'in oğulları arasında yalnız olduğunu, onlardan aşağı mertebece bulunduğunu his*setmesin, yetimliğin kahrını duymasın diye Abdulmuttalib mec*liste hep O'nu üstün tutardı, O'na özen gösterirdi Kısacası Allah, Muhammed'in sevgisini Abdulmuttalib'in gönlüne yerleştirmişti
Öksüzlere bakan kimselerin en çok korktukları şey, öksüzün yalnızlık hissetmesi ve dolayısıyla insanlardan uzak durmasıdır Hikmetli şefkatli ve alicenab dedesi Abdulmuttalib, bu öksüzün (Muhammed'in) gönlüne ünsiyet ruhunu aşılıyordu Abdulmut*talib, sağlam karekteri ve ileri görüşlülüğü nedeniyle Muham*med'in ileride büyük bir insan olacağını sezinlemişti O'nun bü*yük bir insan olacağını kanıtlayan harika halleri rüyasında gör*müştü Ayrıca O'nun tavırlarında da bu belirtileri görebiliyordu Halime'nin yanındayken köyden onunla ilgili olarak gelen haber*ler de bu hususu teyid etmekteydi Naklettiğimiz haberlerden de anlaşıldığı gibi Abdulmuttalib, Muhammed'den büyük iyilikler ve yücelikler beklediğini dili ile ifade ediyordu Bu konuda İbn İs-hak şöyle demektedir:
"Amine hatun vefat edince dedesi Abdulmuttalib, Muham-med'i yanına aldı Kendi çocuklarına göstermediği şefkati ona gösterdi ve O'nu bağrına bastı Hep yanında bulunur ve kendine yaklaştırırdı Yalnız kaldığı zaman Muhammed gidip dedesinin yatağının üzerine otururdu Amcaları onu oradan çekip almak is*tedikleri zaman,dedesi Abdulmuttalib şöyle derdi: "Oğluma iliş*meyin o bir devlet kuracaktır "[1]
Bu evde atan bir başka yürek daha vardı Bu yürek bütün sev*gisini, analık şefkatini Muhammed'e vermişti Muhammed'in şahsında Amine hatunu görüyordu Tıpkı anası gibi O'nu şefkat kanatlarının altına almıştı Ebva köyünde garip kalan Muham-med'i Mekke'ye getirerek dedesine teslim etmişti Bu atan yüre*ğin sahibi Ümmü Eymen idi Abdulmuttalib, bu kadına çok güve*nirdi Muhammed'i, kendisi sefere gideceği zaman bu kadına tes*lim eder ve onun gözetimine bırakırdı Muhammed'e olanca titiz*lik ve özeni göstermesi için teşvikte bulunur ve şöyle derdi: "Ey Ümmü Eymen! Oğlumdan gafil olma, onu gözden ırak tutma, O'nu sidreye yakın çocuklar arasında görüyorum Ehl-i kitap, oğ*lumun bu ümmetin peygamberi olacağına inanmaktadır "
Abdulmuttalib, Muhammed'e çok şefkat gösterir O'nu kendine arkadaş bilirdi Aşın denecek kadar sevdiğinden dolayı onsuz ye*mek yemezdi İlla da oğlumu yanıma getirin, derdi Onlar da gidip Muhammed'i dedesine getirirlerdi Fakat Cenab-ı Allah, bu çocu*ğu sevdiklerinden üçüncü kez yoksun bırakarak sınayacaktı Ölüm, daha önceleri babasını alıp götürmüştü Babası, yavrusu*nu görme sevincine ulaşamamıştı, ikinci defasında da Ölüm, ana*sını alıp götürmüştü Taze bir fidan olan annesinin şahsında ana*lık şefkatini hissetmemişti Fakat ölüm, yemyeşil bir dal olan ana*sını soldurup kurutmuştu Üçüncü defasında da şerefli dedesinin, ölüm nedeniyle kendisini bırakıp gittiğini yaşayacaktı Böylece hem uzak hem yakın babasını kaybetmişti Ağıtçıların sözlerini işittiğinde kaybettiği dedesinin yüceliğini ve mertebesinin üstün*lüğünü hissetmişti Dedesinin Ölüm döşeğinde yatmakta olduğu*nu ve ölümün kendisine yaklaştığım görünce, onu ne kadar sevdi*ğini iyiden iyiye anlamıştı Abdulmuttalib'in kızları, mersiyeler diziyor ve ağıtlar yakıyorlardı İbn İshak diyor ki: "Abdulmutta*lib ölmek üzere olduğunu hissetiğinde kendisine ağıt ve mersiye dizmeleri için kızlarına emir verdi Kızları mersiye okurlarken kendisi de inliyordu "
Bu rivayetten anlaşıldığına göre Abdulmuttalib, Ölüm döşeğin*de iken dahi ihtiyarlık nedeniyle bunaklığa düşmemiştir
|