|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
efendimizin, hayatı, olduktan, peygamber, sonraki |
![]() |
Peygamber Efendimizin Peygamber Olduktan Sonraki Hayatı |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Peygamber Efendimizin Peygamber Olduktan Sonraki HayatıPeygamber Efendimizin Peygamber Olduktan Sonraki Hayatı Peygamber Efendimizin Peygamber Olduktan Sonraki Hayatı Hz Muhammed s ![]() ![]() ![]() Hz Muhammed in Peygamberlik Devri Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() a) Nübüvvet'den Hicret'e kadar devâm eden 13 yıllık süresine "Mekke Devri" (610- 622); b) Hicretten vefâtına kadar olan 10 yıllık süresine de "Medine Devri" (622-632) denir ![]() Peygamber Efendimiz Peygamber olduktan sonra ise Allah’ın gönderdiği İslam dinini yaşamış ve anlatmıştır ![]() ![]() Peygamberimiz bir dinin ve ümmetin sorumlusudur ![]() ![]() O savaşlarda baş komutan, idarede ümmet-i muhammedin idarecisi, problemlerin çözümünde hakim, dünya ve ahiret işlerinin tanziminde bir öğretmen olmak gibi her konuda bir lider özelliğiyle yaşamış ve hizmet etmiştir ![]() Bu nedenle savaşlardan elde edilen ganimetlerin belirli bir kısmını aldığından, geçimini kimseye el açmadan karşılamıştır ![]() ![]() Ganimetlerin gelirinin belli bir oranının peygamberimize ve onun ev halkına verilmesi ayetlerle belirlenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz İslâmın bütün dünyaya duyurulmasına çalışırken, fetih ve zafer gibi pek çok nimete de mazhar olmuştu ![]() ![]() ![]() Yahudilerin en büyük kalesi ve yerleşim bölgesi olan Hayber'i fethettiğinde Peygamberimiz, yuları ipten olan bir merkebin üzerinde olduğu halde şehre girmişti ![]() Halbuki o anda Arabistan'ın en verimli toprakları eline geçmiş, hazineleri dolduran ganimete sahip olmuştu ![]() Yine Peygamberimiz Mekke'nin fethi üzerine şehre girerken, muzaffer bir komutan olduğu halde, yine hiçbir şekilde gurura kapılmamıştı ![]() Devesinin üzerinde Yüce Allah (c ![]() ![]() ![]() "Allah (c ![]() ![]() ![]() Veda Haccına giderken, sırtında sadece dört dirhem değerinde bir kadife parçası, devesinin üzerinde ise semer yerine yırtık bir şilte bulunuyordu ![]() "Allah (c ![]() ![]() ![]() Halbuki o fakir de değildi ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz kendi ailesi arasında ve evi içinde de son derece mütevazı idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah Teala’nın Son Elçisi olan Hz ![]() Sevgili Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu üstün ahlâkî vasfını kendi aile fertleri arasında gösterdiği gibi, Sahabîleri içinde ve henüz İslâmiyeti kabul etmemiş kimselere karşı da belli etmekten asla çekinmemiştir ![]() ![]() Cenab-ı Hak kendisini kral bir peygamber olmakla, kul bir peygamber olmak arasında serbest bıraktığında o, "kul bir peygamber" olmayı tercih edip kabul etmiştir ![]() Bunun üzerine İsrafil Aleyhisselâm Peygamberimize, "Şüphesiz, Allah (c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra Peygamberimiz uzanarak yemek yemedi ![]() ![]() ![]() Bir defasında asasına dayanarak Sahabîlerin yanına geldi ![]() ![]() "Acemlerin (diğer milletlerin) birbirlerini ta'zim ederek ayağa kalktıkları gibi, siz de benim için ayağa kalkmayın ![]() ![]() Peygamberimiz çok defa elini öpmek isteyenleri ve kendisine aşırı derecede hürmette bulunanları da hoş karşılamazdı ![]() Bir alış verişi esnasında Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bu senin yaptığını Acemler krallarına yaparlar ![]() ![]() Ebû Hüreyre anlatmaya devam ediyor "Sonra elbiseleri aldı ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz kendi işini kendisi yapardı ![]() ![]() Âmir bin Rebia anlatıyor: "Peygamber Efendimiz ile birlikte camiye gidiyordum ![]() ![]() ![]() "Bu hareketin, başkasına hizmet gördürmek demektir ![]() ![]() Peygamberimizin bu konudaki bir başka örnek davranışını Abdullah bin Abbas anlatıyor: "Peygamber Efendimiz, ne suyunun hazırlanmasını, ne de herhangi bir fakire sadaka vermeyi başkasına bırakmazdı ![]() ![]() Abdullah bin Cübeyr'in anlattığına göre, bir gün Peygamberimiz Ashabıyla birlikte yürüyerek bir yere gidiyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz kendisini görenlerin bir kral zannıyla çekinip titremelerini uygun bulmaz, onları teskin ederek rahatlatırdı ![]() Bir gün bir zat Peygamberimizin huzuruna gelince, peygamberlik heybetinden titremeye başladı ![]() ![]() ![]() Gerçekten de Peygamberimizi ilk defa gören, heyecanlanırdı ![]() ![]() Sosyal durumu ne olursa olsun; ister zengin ister fakir, ister dul bir kadın veya bir hizmetçi olsun, hangi halde bulunursa bulunsun, Peygamberimiz herkese eşit davranır, basit yaşayışından, fakir ve hizmetçi oluşundan dolayı kimseyi aşağı görmezdi ![]() ![]() Peygamberimizdeki üstün tevazuu gördükten sonra Müslüman olan Adiy bin Hatim, Peygamberimizle olan ilk anlarını şöyle anlatmaktadır: "Peygamber Aleyhisselâmın yanında akraba, kadın ve çocuklarının bulunduğunu gördüğüm zaman, anladım ki, onda ne Kisra'nın (İran hükümdarı), ne de Kayser'in (Bizans kralı) saltanatı var ![]() "Resulullah benimle birlikte evine giderken yolda zayıf ve yaşlı bir kadına rastladı ![]() ![]() ![]() ![]() "Bizim senden bir isteğimiz var' dediler ![]() ![]() ![]() "İçimden kendi kendime, 'Vallahi, bu zat hükümdar değildir' dedim ![]() ![]() "Buyur, buna otur' dedi ![]() "Ben, 'Hayır, siz oturun' dedim ![]() "O, 'Hayır, siz' diye tekrar ettiler ![]() ![]() ![]() Peygamber Efendimiz herkesle ilgilenirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Medine'de ağzı bozuk, şuna buna çatarak sövüp sayan, ağır ve kaba lâflar söyleyen bir kadın vardı ![]() ![]() Kadın: "Şu adama bakın ![]() ![]() Peygamber Efendimiz: "Benden daha köle olan bir köle var mı?" dedi ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine Peygamber Efendimiz kendi eliyle kadına verdiyse de kadın bu sefer: "Ağzındaki lokmayı çıkarıp bana vermezsen yemem" diyerek diretti ![]() Peygamber Efendimiz de ağzındaki lokmayı çıkarıp kadına uzattı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Adiy bin Hatim, cömertlikle meşhur Hatim-i Tai'nin oğludur ![]() ![]() ![]() ![]() Hak namına, seviyece en basit insanlarla görüştüğü gibi, dostlarıyla, düşmanlarıyla ve herkesle, gösteriş ve merasime ihtiyaç duymadan görüşüyor, konuşuyordu ![]() ![]() Arapların, insandan saymayıp hor gördükleri bir grup da kölelerdi ![]() ![]() ![]() Sahabîlerin anlattığına göre, köleler arpa ekmeğine bile davet etseler, Peygamberimiz davetlerine icabet eder, yemeklerini yerdi ![]() ![]() Peygamberimiz, Sahabîleriyle birlikte bulunduğu zamanlarda kendisini onlardan ayırt etmez, farklı görmezdi ![]() ![]() Peygamberimizin amcası Hz ![]() "Ya Resulullah (c ![]() ![]() ![]() Böyle bir imtiyazı asla uygun bulmayan Peygamberimiz, "Allah (c ![]() ![]() ![]() Bir sefer sırasında Peygamberimiz Sahabîlerinden bir koyun kesip pişirmelerini istedi ![]() "Ya ResulAllah (c ![]() ![]() ![]() Bir başkası ileri atıldı: "Ya ResulAllah (c ![]() ![]() Başka bir sahabî hizmete talip oldu: "Onu yüzmesi de benim üzerime olsun" diyerek kendi aralarında vazife taksimi yaptılar ![]() Peygamberimiz de, "Odun toplamak da benim üzerime olsun" diyerek katılmak istedi ![]() Sahabîler buna razı olmak istemediler: "Ya Resulallah (c ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine Peygamberimiz eşsiz tevazuunu göstererek şöyle buyurdu: "Sizin benim işimi de göreceğinizi ve kâfi geleceğinizi biliyorum, fakat ben size karşı imtiyazlı bir durumda bulunmaktan hoşlanmam ![]() ![]() ![]() ![]() Hendek savaşından önce Medine'nin etrafına hendek kazılırken bütün Sahabîler çalışıyor, bir an önce bitirmeye gayret ediyorlardı ![]() ![]() En büyük örnek olan Peygamberimiz de kendisini onlardan farklı görmeden eline kazmayı alıyor, çalışıyor, o da açlığından karnına taş bağlıyordu ![]() Kuba Mescidinin ve Medine'deki Mescid-i Nebevinin inşaatında da Peygamberimiz bir işçi gibi çalışmış, Sahabîlerle birlikte sırtında kerpiç taşımıştı ![]() Hz ![]() ![]() ![]() "Peygamberimiz ne kilitli kapılar arkasına çekilir, ne perdeler arkasına dikilir, ne de önüne tabaklarla yemek taşınırdı ![]() ![]() ![]() "Allah (c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i Hüseyin, babası Hazret-i Ali'den dedesi Resulullahın dışarıda nasıl davrandığını öğrenmek ister ![]() "Peygamber Efendimiz önemli bir iş olmadıkça konuşmazdı ![]() ![]() "Her toplumun ileri gelenine özel ilgi gösterir ve onları başkan olarak göreve getirirdi ![]() ![]() "Sahabîlerini, yokluklarında arayıp sorar, durumlarını takip ederdi ![]() ![]() ![]() ![]() "Peygamberimizin bütün hareketleri uyumlu idi ![]() ![]() ![]() "O her durum karşısında tedarikli idi ![]() ![]() ![]() Hazret-i Hüseyin babasına Peygamber Efendimizin toplantılardaki halini, sohbet şeklini sorar, Hazret-i Ali onu da şöyle anlatır: "Peygamberimizin kalkması da, oturması da zikir üzere idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Peygamberimizin bu husustaki tavsiyesi şöyleydi: 'Herhangi biriniz bir toplantı yerine vardığında bir baksın, şayet oturacak yer gösterirlerse oraya otursun, değilse gördüğü en uygun yere ilişiversin ![]() "Peygamberimiz birlikte oturduğu kimselerin seviyelerine göre herbirinin halini hatırını sorar, onlara iltifat ederdi ![]() ![]() "Bir kimse Peygamberimizin huzurunda gereğinden fazla oturursa veya bir ihtiyacını iletmek düşüncesiyle huzura gelse, o kişi kendiliğinden kalkıp gidinceye kadar sabrederdi ![]() ![]() "Onun cömertliliği, tatlı dili, güzel ahlâkı insanlar arasında öyle yayılmıştı ki, âdeta halkın babası gibi olmuştu ![]() "Onun yanında bütün insanlar da, hiçbiri arasında hak ayırımı yapılmayan aynı düzeydeki evlatlar gibiydi ![]() "Peygamber Efendimizin toplantıları hep ilim, haya, emanet ve sabır gibi ahlâkî değerlerin öğretildiği bir meclisti ![]() ![]() "Onun meclisinde herkes eşit durumdaydı ![]() ![]() ![]() ![]() "Toplantıda ihtiyaç sahiplerine öncelik tanırlar, özellikle garip olanlara ayrı bir ilgi gösterirlerdi ![]() |
![]() |
![]() |
|