09-08-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Marduk Üzerine / Marduk Hakkında / Mardukçuların Yorumları
Marduk Üzerine / Marduk Hakkında / Mardukçuların Yorumları
Marduk Üzerine / Marduk Hakkında / Mardukçuların Yorumları
11 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen Tam Güneş Tutulması, ülkemizde batı bölgelerimizden doğu bölgelerimize kadar bir çok alanda gözlemlenmişti ve altı gün sonra gerçekleşen 17 Ağustos depreminden sonra bu iki olay birbirleri ile ilişkilendirilmişti O günden sonra biraz fısıltı gazetesinin yardımı ile, biraz da basının bu yöndeki spekülatif haberleri ile ne zaman bir gök olayı gerçekleşecek olsa, hemen arkasından bir deprem olacağı söylentileri dolaşmaya başladı
Oysa ki olaya bilimsel açıdan yaklaşılacak olursa, Güneş ve Ay'ın aynı hizaya gelmesinin yaratacağı çekim etkisi, Ay'ın gelgit etkisinden daha fazla değil, aynı şekilde başka olayların da etkisi çok az
Son zamanlarda bir gazetede bir köşe yazarının yazılarından sonra ortaya çıkan Marduk paniği de bunlara benzer aslında İddia, 3661 yıllık dönemli büyük bir gezegenin 2012 yılında dünyanın yakınlarından geçeceği ve dünyanın eksenini değiştirip iklim felaketlerine neden olacağı, kıtaların seller altında kalacağı ve milyarlarca insanın öleceği şeklinde Gerçek, bu kadar büyük bir gezegenin varolsaydı mutlaka hem birçok ülkenin gözlemevleri, hem de amatör astronomlar tarafından görülebileceği şeklinde Marduk'çuların buna karşı tezleri ise gezegenin bulunduğu ama gizlendiği ya da henüz keşfedilmediği şeklinde Ancak olaya biraz iyi niyetli yaklaşmak bile bunun imkansız olduğunu doğrular nitelikte, zira devletler bu olayı çıkarları için gizleseler bile, sürekli yeni kuyrukluyıldızları keşfeden amatör astronomlar bunu gizlemezdi ve ortaya çıkardı Yine Marduk'çuların başka bir tezi ise Pluto gezegeni ile ilgili Bu gezegenin 1930 yılında keşfedilmiş olmasından yola çıkarak, Marduk adı verilen gezegenin de henüz keşfedilmemiş olabileceğine dikkat çekiyorlar Pluto'nun 1930 yılında keşfedilmesinden bugüne kadar geçen 74 yıllık sürede bilimin aldığı yol, burada hesaba katılması gereken en önemli etken 74 yıl içinde sadece uzaya uydu gönderebilmekle kalmadı insanoğlu, aynı zamanda uydumuza ayak basıldı ve insansız uzay araçları ile Güneş Sistemi'nin en uzak gezegenleri dahi yakından incelenip, Sistem'in dışına çıkıldı Bugün elimizdeki görsel verilerin çoğunluğu o araçlar tarafından çekilmiş fotoğraflardan ve Hubble gibi dünya yörüngesine yerleştirilmiş teleskoplar tarafından sağlanmış durumda Böyle bir ortamda henüz keşfedilmemiş ve üstelik çok da büyük sayılabilecek bir gezegenin bulunması ve devletlerin bunu insanlardan saklaması oldukça komik bir iddia
Son olarak, 5 Mayıs 2000 tarihinde Güneş Sistemi'nin bütün gezegenlerinin aynı hizaya gelmiş olması ile ilgili ortaya atılan iddiayı hatırlatmak istiyorum, bu olayın gerçekleşeceği zaman çok şiddetli depremlerin olacağı ve kıtaların birbirlerinin üzerine bineceğinden bahsediliyordu, birçok kitap yazıldı ve web siteleri açıldı, sonuçta 5 Mayıs 2000 günü yaşandı ve iddia sahiplerinin ceplerini doldurmuş olmalarından başka bir olay yaşanmadı
|
|
|